102
çerçevesinde Çekiç Güç‟ün Türkiye‟de Ġncirlik Üssünde konuĢlanması ile
Kürtler, önemli bir garanti elde etmiĢ oluyordu (KurubaĢ, 2003: 37).
Ülkenin % 55
-
60‟ını oluĢturan ġiiler, yaptırımlardan en çok etkilenen
topluluk olmuĢtu. Zira Irak‟ın kurulduğu 1921‟den beri, azınlıkta kalan Sünni
elitler tarafından yönetilmekteydiler. Bu durumda, Arap dünyasının özellikle
de Suudi Arabistan‟ın ġiiliği dinden sapma olarak görmesi ve Sünnilerce
yönetilen bir komĢunun kendilerine daha rahat bir ortam sağlayacağı
düĢüncesi de etkili oldu (Nakash, 2005: 16). Bu durumun, ġiilerin baskı
altında kalmalarına ve Körfez SavaĢı sonrasında da BM yaptırımlarını en ağır
Ģekilde hisseden topluluk olmalarına neden olduğu ifade edilebilir.
Nakash (2005: 17); Irak‟ta Sünniler ve ġiiler arasındaki sorunun, etnik
olmadığını; zira ġiilerin çoğunluğunun 19. yüzyılda göçebe Arapların yerleĢik
hayata geçmesiyle ġiiliği benimsediğini ifade etmekte ve Sünni
-
ġii
mücadelesinin de etnik ya da kültürel olmaktan ziyade, Irak‟taki iktidar
mücadelesinden kaynaklanan siyasi bir sorun olduğunu ifade etmektedir.
Nakash‟a göre, Irak ġiiliği, Ġran ġiiliğinden, resmi doktrin bağlamında olmasa
da ekonomik
ve siyasi
etkileĢim açısından farklılaĢmaktadır.
ġiilere karĢı uluslararası toplum, Kürtlere gösterdiği ilgiyi
göstermemiĢti. Bunda da ġiilerin, etnik bir grup olmaktan ziyade dini bir
topluluk oluĢu ve Irak toprak bütünlüğünü tehdit eden bir tavır içinde olmayıp,
yalnızca sisteme karĢı ayaklanmaları etkili oldu. ġii ayaklanması dağınık,
zayıf ve birlikten yoksundu. Bununla birlikte Irak‟lı ġiilerin Ġran‟a yakınlığı
dolayısıyla Irak‟ın da Ġran etkisinde bir ġii devleti haline gelebileceği
endiĢesiyle Batılı devletler özellikle de ABD, Irak ġii ayaklanmasında temkinli
davrandılar ve ayaklanmanın büyümesine destek vermediler (Arı, 2004: 469
-
470).
1992‟ye gelindiğinde koalisyon güçlerinin baskıları ile aĢağıdaki
haritada da belirtildiği üzere (ġekil
-5), Irak toprakl
arında 32. paralelin güneyi
ve 36. paralelin kuzeyi uçuĢa yasak bölge ilan edildi. Bu sayede Saddam