Bilimsel Bilgi: Fizik Bilgisi
Fizik bilgisi, evreni ve evreni oluşturan varlıkların davranışını anlama ve ileriye dönük tahmin-
lerde bulunma adına ortaya koyduğu kavramlar, modeller, kuramlar ve aralarındaki ilişkilere karşılık
gelir. Fizik dersi öğretim programı için hedeflenen bilgi kazanımları temel ve ileri olmak üzere iki
düzeyde tanımlanmıştır. Temel düzeyde fizik bilgisi 9 ve 10. sınıfları kapsamakta, ileri düzeyde fizik
bilgisi ise 11 ve 12. sınıfları kapsamaktadır. Temel ve ileri düzeyde fizik bilgisi Madde, Kuvvet ve
Hareket, Elektrik ve Manyetizma, Optik ve Modern Fizik olmak üzere beş temel konu altında top-
lanmıştır.
9 ve 10. sınıfları kapsayan fizik dersi öğretim programı, fizik bilimi içinde yer alan temel kav-
ramları içermektedir. Bu programın kapsamında öğrencilerin fizik bilimi ile ilgili kavramsal ve işlem-
sel bilgiyi edinerek bilgi ve becerilerini çeşitli ve yeni durumlara uygulayabilmesi hedeflenmektedir.
11 ve 12. sınıf fizik dersi öğretim programı aynı kavramları daha derinlemesine, diğer fizik kavram-
ları ile ilişkilendirerek işlemektedir. Çünkü bu programın amacı öğrencileri üniversiteye veya fizik
bilimi ile ilişkili olarak yapılacak bir kariyer seçimine hazırlamaktır. Dolayısıyla 11 ve 12. sınıflarda
öğrencilerin fiziği öğrenmesinin yanında fizik ile ilgili bir alanda öğrenimlerini sürdürebilmeleri için
zemin oluşturulmak da hedeflenmektedir.
Özel eğitime ihtiyacı olan öğrenciler için; özellikleri, eğitim performansları ve ihtiyaçları doğ-
rultusunda fizik dersi öğretim programı temel alınarak “Bireyselleştirilmiş Eğitim (BEP)” hazırlanma-
lı ve uygulanmalıdır. BEP’te yer alan kazanımlar belirlenirken bireylerin akademik, zihinsel, sosyal
ve bedensel özellikleri ile bireysel farklılığı dikkate alınarak gerekli uyarlamalar yapılmalı, başarının
değerlendirilmesinde bireylerin BEP’i dikkate alınmalıdır.
Bilim-Teknoloji-Toplum-Çevre
Bilim-Teknoloji-Toplum-Çevre yaklaşımı bilimsel okur-yazarlığın kazanılması için anlamlı bir
çerçeve çizmektedir. Bilim-Teknoloji-Toplum-Çevre bireylerin sahip olması gereken bilimsel bilginin
gerçek yaşamla ilişkilendirmesini öngörür. Gerçek yaşama yapılan vurgu ile Bilim-Teknoloji-Top-
lum-Çevre bireylerin fiziği salt fizik yapmak için değil, yaşamını doğrudan etkileyen bilimsel ve tek-
nolojik olayları sorgulamak, anlamlandırmak, eleştirmek ve alternatifler üretmek için öğrenmelerini
öngörür. Bu doğrultuda bireylere aşağıda belirtilen kazanımların edinilmesi imkânı sunulmaktadır.
• Bilim-Teknoloji-Toplum-Çevre arasındaki ilişkiyi algılayarak sosyo-bilimsel konularla ilgili
fikir yürütür, tartışır, problemler ortaya koyar ve çözümler üretir.
• Bilim-Teknoloji-Toplum-Çevre arasındaki ilişkileri görerek fiziğe yönelik olumlu tutum ve
değerler geliştirir.
• Bilim-Teknoloji-Toplum-Çevre bağlamında girişimcilik ruhu kazanır. Bu sayede empati kurar,
plan yapar, risk alır, ihtiyaç duyulabilecek bir ürünün gerekliliğini sezer ve tasarım yapar.
III
Ortaöğretim Fizik Dersi Öğretim Programı
Gerek eğitimin genelinde gerekse özel olarak fizik eğitiminde
öğrenme ve öğretmeye ilişkin
birçok farklı kuram, yaklaşım ve yöntem bulunmaktadır. Bir öğretim programında tek bir kuramı,
yaklaşımı veya yöntemi temel almak diğerlerinin sağlayabileceği avantajı yok etmenin yanında, öğ-
retmenler arasında olduğu kadar öğrenciler arasındaki bireysel farklılıkları göz ardı etmek anlamına
gelecektir. Aynı zamanda anlamlı bir öğrenmenin gerçekleşebilmesi için öğrenmeye ilişkin birçok
kuram, yaklaşım ve yöntemin ortak paydası olan bazı ilkelerin benimsemesi de kaçınılmazdır. Fizik
eğitiminde temel olarak aşağıdaki ilkelerin temel alınması ön görülmektedir.
Bilişsel İlkeler
Öğrencilerin fizikle ilgili ne öğrendikleri, daha öncesinde ne bildikleriyle ilişkilidir.
Öğrenciler öğrenme sürecine daha önce kazandıkları bilgi ve becerilerle katılırlar. Söz konusu
bilgi ve beceriler sadece daha önceki sınıf içi deneyimlerinden kazandıkları bilgi ve becerilerle değil,
aynı zamanda kendi tecrübeleriyle ve yaşadıkları sosyal ortamla etkileşimleri sonucu kazandıkları
birtakım bilgiler ve becerilerdir. Öğrenmeyi bir skalaya koyacak olursak iki ucu vardır. Bir ucunda
ezber, ki buna öğrenme demek bile mümkün değildir, diğer ucunda ise anlamlı öğrenme vardır.
Anlamlı öğrenmede öğrenciler kendilerine sunulan bilgiyi önceden sahip oldukları bilgilerle yorum-
layarak öğrenirler. Bu nedenle fizikte öğrenme her zaman varsayıldığı şekilde gerçekleşmeyebilir.
Öğrencilerin önceden kazandığı birtakım bilgi ve beceriler yeni bazı bilgilerin öğrenilmesinde pozitif
bir katkı sağlarken, başka birtakım bilgi ve becerileri ise zorlaştırabilir. Öğrenme ve öğretme sürecine
ilişkin planlama yapılırken öğrencilerin sahip olduğu bilgi ve becerilerin neler olduğu kadar, bu bilgi-
lerin öğrenme sürecinde nasıl bir role sahip olabileceği üzerinde de düşünülmelidir.
Sorgulama ve araştırma fiziği öğrenmenin önemli bir parçasıdır.
Öğrenmeyi sadece birtakım kavramların tanımlarını ve belirli formülleri bilmeye, bunları kul-
lanarak rutin diye tanımlayabileceğimiz belirli tip problemleri çözebilmeye indirgersek, o zaman
“doğrudan anlatım” oldukça etkili bir öğretim yöntemi olarak kabul edilebilir. Fakat öğrenme sadece
birtakım tanım ve formülleri bilmek değil, bu bilgileri gerçek anlamda içselleştirmek, mevcut bilgileri
kritik edebilmek ve yeni bilgiler oluşturabilmektir. Bir öğrenme sürecinin bu kazanımları sağlaya-
bilmesi için öğrencilere mutlaka sorgulama, araştırma ve elde edilen bulgu ve sonuçları tartışma
fırsatları sağlanmalıdır.
Öğrenme bireysel olduğu kadar sosyal bir olaydır.
Fizik öğretiminde öğrenmenin en önemli göstergelerinden biri de öğrenilen alanın ortak dilini
kullanabilmektir. Bu nedenle bazı kuramlara göre öğrenmenin seviyesi, öğrenilen alanla ilgili konuş-
malara katılabilme seviyesi olarak tanımlanmıştır. Sahip olunan bilgiler paylaşıldıkça, tartışıldıkça
derinleşir ve zenginleşir. Öğrenciler kimi zaman kendi akranlarıyla olan etkileşimlerinde öğretmen-
leriyle olan etkileşimlerinden daha çok şey öğrenebilir. Bunun nedeni, akranlar arası bilgi ve beceri
seviyesinin birbirine yakın olmasıdır. Öğrenmeyi bir çıta atlamak olarak görürsek, öğretmenler bu
çıtanın yüksekliğini ayarlamakta kimi zaman zorlanabilirler. Oysaki akranlar arasında bu çıtanın se-
viyesi doğal olarak çok yüksek değildir. İyi tasarlanmış iş birlikli öğrenme yöntemleriyle öğrenciler
belirli engelleri birbirlerine destek olarak aşabilirler.
ÖĞRENME KURAMI VE ÖĞRETME YAKLAŞIMI
IV
Ortaöğretim Fizik Dersi Öğretim Programı