35
181
ﺎﻬﻟﻜ ﺀﺎﻣﺳﻻا مدﺁ مﻟﻋ óükmi ile Ádem muèallim-i melÀ’ike olmışdur ve daòı sücÿd
idicek vaútin vechini bir maúÀma teveccüh ider ki Ádemüŋ yüzi ol maúÀmdan
maòlÿúdur eger óÀl-i óayÀtda ve eger óÀl-i memÀtda yüzi ol maúÀm-ı veche
döndirmek gerekdür ki bu úamu ãÿretler kelime-i ilÀhí izÀsında maòlÿúdur 4/50-53
Adem’in bütün yaratılmışlardan üstünlüğü isimlerin ilmini bilmesindendir.
Adem meleklerin hocasıdır. Bütün isimleri Adem bilir.
Melekler ve diğer
yaratılmışlar bu ilimden mahrumdur. Adem’in ilmin bilen İsa gibi ölüyü dahi
diriltebilir.
Ádem
oldı maôhar-ı esmÀ-i kül
EnbiyAyı vü Óaúı Ádemde bul
194
Şol kişi kim Ádemüŋ èilmin bilür
Ölüyi èÍsÀ gibi diri úılur
200
Ádem ve ÓavvÀ kÿh-ı èArafÀtda birbirine irişdiler ve birbirin buldılar birbirini
bulmaú nice ola çünkim anlardan artuú kimse yoġ idi imdi èArafÀt kinÀyetdür Ádem
ile ÓavvÀdan ve anlaruŋ vech-i òilúatlerinden ki cennetden geldiler daòı vücÿd
ùaġına ki ol saùr-ı óaùù-ı vech-i Àdem ve óavvÀdur bu èArafÀt ùaġında ki Ádemle
ÓavvÀnuŋ vech-i òilúatleridür 9/43-47
ÓavvÀ Ádemüŋ ãol pehlÿsinden òalú olındı didikleri bu maènÀdur ki Àdem úırú altı
èadeddür vaútÀ ki on dört èadedi vech-i óavvÀya virseŋ otuz iki èaded úalur vech-i
Àdemde mesùÿrdur baèdezÀn ãola nisbet olındı anuŋçün ki óavvÀ nÀúıã òilúÀt olındı
fi'l-cümle ãol ãaàa nisbet nÀúıãdur 9/100-103
Óaú taèÀlÀ eydür yÀ Ádem-i sÀkin ol uçmaúda sen daòı senüŋ zevceŋ yiyüŋ içüŋ
uçmaú nièmetlerinden niçe dilerseŋüz lÀkin şol şecere yaúın olmaŋ eger ol şecere
yaúın olursaŋuz ikiŋüz daòı ôÀlimlerden olursız didi 15/4-6
Adem, Havva ve tüm enbiyanın dili Farsçadır. Hz. Muhammed’in
dilinde
Farsça’da bulunan dört harf eksiktir. Bu dört harfi lamelif karşılamaktadır.
Otuz iki óarf durur aãl-ı kelÀm
Ol ki Ádem Óaúdan ögrendi temÀm
621
Şekki yoúdur bu sözüŋ óaúdur inan
Nuùú-ı Ádem otuz ikidür hemÀn
628
Otuz iki Ádemüŋdür Ádemüŋ
Ádeme yaúlaşdı nuùúı òÀtemüŋ
181
2/Bakara: 31. (Allah, Âdem’e bütün isimleri , öğretti.)
36
26
İnsan
vücudunda bulunan kemik, eklem, deri, damar sayıları da yirmi sekiz ve
otuz iki sayılarını bulmak amacıyla te’vil edilir.
Üç yüz altmışdur kemügüŋ iy yigit
Üç yüz altmışdur etüŋ hem gey işit
388
Üç yüz altmışdur pey ü cild ü ùamar
Her birisi altı kez altmış bular
389
Her bir altmış olur
iy ehl-i temiz
Otuz iki ile yigirmi sekiz
390
4.3. KUR’AN
Úur’Àn mürekkebdür ôÀhirÀ dÿde-i siyÀhíden ve insÀn daòı mürekkebdür dört
ùabÀyièden pes ol kimse ki eydür Úur’Àn ôÀhirÀ úadím degildür dir bilmez ki ôÀhirÀ
Úur’Àn dÿde-i siyÀhídür ol dÿdenüŋ ve siyÀhinüŋ óaúíúati kelimedür 4/80-83
Úur’Ànı kendi vücÿdında müşÀhade idersen ki kelÀm mütekellimüŋ èaynı ola ve daòı
úalem-i úudret-i ilÀhí ile Úur’Àn yazıla mütekellimüŋ vücÿdında mektÿb u mesùÿr
müşÀhede olına èale’l-yaúín Úur’Àn كﻟ ﱞﺔﺟﺣ olur ve eger ãÿreti Úur’Àn oúımasa andan
ãoŋra kendü vücÿdunda mektÿb u mesùÿr müşÀhede itmese èale’l-yaúín كﻳﻟﻋ ﱞﺔﺟﺣ
olmaz 4/99-103
İnsan Kur’an’ı kendi vücudunda görmeli ve okumalıdır. Kur’an gerçekte
mürekkepten oluşmaktadır. Kur’an batınî yönden
değerlendirildiğinde insan
vücudunda yazılı olduğu görülür.
Oldı on dört òaù yüzüŋde ÀşikÀr
Her biri bir yirde úılmışdur úarÀr
293
İki on dört oldı yigirmi sekiz
Bu sözi dív aŋlayımaz bilesiz
294
Òatlar on dört yirleri on dört müdÀm
Oldı Úur’Ànuŋ óurÿfınca temÀm
295
37
4.4. FÂTİHA
Kur’ân-ı Kerîm’in ilk sûresidir. Fâtiha, “açmak, açıklığa kavuşturmak, sıkıntı
ve meşakkati gidermek, başalam” anlamındaki feth kökünden
türemiş bir isim olup
hâtimenin zıddı olarak “bir şeyin evveli, baş tarafı, başlangıcı, giriş” manasında
kullanılır. “Fâtihatü’l-kitâb” tamlamasının kısaltılmış şekli olan Fâtiha Kur’ân-ı
Kerîm’in ilk sûresi ve bir bakıma onun ön sözü olduğu için bu adı almıştır. Elhamd,
Fâtiha sûresinin Türkçe’deki en meşhur adı olup, çeşitli özelliklerini yansıtan başka
isimleri de vardır. Ümmü’l-Kur’ân, ümmü’l-kitâb, kenz, kâfiye, es-sebu’l-mesânî,
şükr, dua, şâfiye bu isimlerden bazılarıdır.
182
Hurûfîler bu isimlerden özellikle
ümmü’l-kitâb ve sebu’l-mesânîyi çok kullanırlar. Bunlardan ilki Havva ile
ilintilendirilir. Havva’da Adem’de bulunan yedi hat bulunmamaktadır.
Fatiha yirmi
bir harfle yazılmıştır. Yedi harf eksiktir. Bundan dolayı Fatiha Havva vechinde
yazılıdır. İkinci isim yedi ayetden mürekkeb olmasındandır. Fatiha’nın ayet sayısı da
ihtilaflıdır. Sünni alimler besmeleyi katmaz ve altı ayet olduğunu belirtiler. Şiîler ise
besmeleyle birlikte yedi ayet olduğunu söylerler.
183
Hurûfîlerde yedi saysı hemen
tüm te’villerin temelini oluşturmaktadır. İsmâilî te’vilde de yedi sayısının ön plana
çıktığı bilinmektedir. Yedi sayısı on dört, yirmi bir ve yirmi sekiz sayılarının
bulunmasına yardımcı olur.
FÀtióa yidi Àyetdür yigirmi ùoúuz kelimedür ve yigirmi bir óarfdür yidi óarf eksikdür
ol yidi óarf ki eksikdür budur ف ظ ش ز ج خ ﺚ ve daòı ol óurÿflar ki FÀtióa andan
mürekkebdür yigirmi bir óarfdür budur ى ه و ن م ل ك ق غ ع ﻃ ض ص س ر ذ د ح ﺖ ب ا
9/68-72
Dört kirpük iki úaş bir ãaç yidi
Bunlaruŋ ümmü’l-kitÀb oldı adı
291
FÀtióanuŋ óurÿfı yigirmi bir óarfdür vech-i óavvÀya muùÀbıúdur on bir noúùa
ile otuz
iki olur Àdem vechine muùÀbıú olur ve daòı FÀtióatü'l-kitÀb sebèu'l-meåÀni didükleri
bu maènÀyadur ki ol óurÿf-ı muúaùùaèa ki on dört óarfdür ġayr-ı mükerrerdür tamÀm-
ı FÀtióatü'l-kitÀbda gelür ki ol on dört óarfüŋ ièlÀmı vech-i Àdemde mesùÿrdur budur
ن ق ﻢﺣ ﺲﻂ ﺺﻌﻳﻬآ رﻟا pes maèlÿm u mefhÿm oldı ki Úur’Ànuŋ aãlı yigirmi sekiz
óarfdür Àdem vechinde mesùÿrdur ve FÀtióatü'l-kitÀb yigirmi bir óarfdür vech-i
óavvÀda mesùÿrdur pes kelÀm-ı ãÀmeti kelÀm-ı nÀùıúa taùbíú itmemek ŞeyùÀn
mertebesi oldı mecmÿè-ı enbiyÀullah bu sırra vÀkıf u muùùaliè olmışlardur bir sebíl-i
mükÀşafa şöyle ki FÀtióatü'l-kitÀb ki ümmü'l-úitÀbdur yigirmi bir óarfdür yidi óarfi
óikmet-i ilÀhí FÀtióatü'l-kitÀbdan menè itdi ve virmedi ve óavvÀ ki ümmidür anuŋ
vechinden daòı yidi saùrı óikmet-i ilÀhí menè itdi óavvÀnuŋ óüsninden ve
cemÀlinden ötüri ve daòı Àdemüŋ vechindeki otuz iki saùr oúınmaúdan ötüri egerçe
vech-i óavvÀdan ol yidi saùrı menè olmasaydı Àdem vechinde otuz iki saùr ôÀhir
olmazdı 9/72-86
182
Emin Işık, “Fâtiha Sûresi”,
DİA, XII, 252-253.
183
Bu konuda geniş bilgi için bkz. Emin Işık, “a.g.m”.