Haç ve Hilal Altında Ortaçağda Yahudiler



Yüklə 8,12 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə41/122
tarix08.09.2018
ölçüsü8,12 Mb.
#67654
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   122

Haç ve  Hi lal Altı nda Ortaçağda Yah u d i ler 1 3 7 
na  hareket etme olanağından yoksun bırakılmaları Yahudilerin 
talihsizliği oldu. 

Onuncu yüzyıl sonunda ve on birinci yüzyılda kent yaşamı­
nın 
canlanmasıyla birlikte, A vrupa'da Hıristiyan bir tüccar sınıfı 
ortaya çıkh.12 
On 
birinci yüzyılın ikinci yarısına kadar ticaretteki 
kimi üstünlüklerini korumalarına karşın, bu durumun, Yahudi­
leri  olumsuz  etkilemesi kaçınılmazdı.  Ren kenti Speyer'in  o za­
manki yöneticisi Bişop Rudiger, kendi kentini müreffeh bir tica­
ret merkezi olarak kurmak istedi. Bu amaçla 1084'te, kendi sözle­
riyle "Alman krallığının herhangi bir kentinde Yahudilerin sahip 
olduğundan daha cömert bir hukuksal statü"  oluşturacak kadar 
geniş ayrıcalıklar vaadinde bulunarak Yahudi tüccarları buraya 
yerleşmeye davet etti.13 
·· 
Hızlanan kentleşme ve buna eşlik eden ticari genişleme gide­
rek artan sayıda Hıristiyanı karlı işlere çekince, ticaret ye tüccara 
karşı resmi Hıristiyan önyargı, on ikinci yüzyılda başlamak üze­
re giderek yumuşadı.  Yine de, erken düstur hukukunun en bü­
yük derleyicisi Gratian'ın eserinde eski görüş varlığını sürdürür, 
Decretum'u 
(1140),  ticari kan kınar görünür  ve  bazı yahnrn bi­
çimlerini tefecilikle eşdeğer ilan eder. Fakat sonraki otoriteler, ti­
cari  devrimin  ve  Hıristiyanların  ticari  işlere  girişi  gerçekliğine 
uygun olarak önceki öğretinin katılığını yumuşattılar. 
"Sahştan elde edilen kan,  tefecilik  karından ayırt ettiler ... za­
man, emek ve para harcanarak elde edilen kar ile harcanmadan 
elde  edilen karı birbirinden  ayırdılar." Sadece  ikincisi  ayıp ka­
zanç sayıldı. Tüccarın niyeti, salt kar etmekten çok kendisinin ve 
ailesinin geçimini sağlamak ise, ticari faaliyeti onaylanıyordu.14 
John Baldwin ve Rayrnond De Roover gibi öncellerin eserle­
rine dayanan Gilchrist, ortaçağ kilisesinin ekonomik öğretisinin 
ortaçağda  parasal  bir  pazar  ekonomisini  engellediği  görüşüne 
(Weber ve Tawney'in temsil ettiği) karşı çıkar. Doğrudur, birçok 
teolog, ekonomik faaliyet ile ilgili açıklamalarında aşın kara yö­
nelik erken Hıristiyan yergiyi tekrarladılar. Her şeyin, vurguncu-


1 3 8  Mark R. 
Cohen 
luğu  önleyen  11adil  fiyat11ı vardı.  Fakat,  diye  açıklıyor  Gilchrist 
(Baldwin'i  izleyerek),  üretim  maliyeti  artı  ortalama  bir,  kardan 
daha fazla bir getiriyi sınırlayacak bir düzeyde fiyatları sabitleye­
rek  ekonomik  büyümeyi sakatlamaktan çok  öte,  düstur  huku­
kundaki "adil fiyat11 öğretisi, bir malın yararlılığı -"gereksinmeleri 
karşılama kapasitesi"- temelinde, cari serbest piyasa fiyatına eş­
değer kılındı. Bu nedenle, "ekonomik büyüme, kötü öğreti ya da 
fiyat düzenlemesi tarafından engellenmedi."15 Borç gereksinme­
siyle birlikte ticari ekonominin büyümesine tepki, veren yüksek 
ortaçağ  düsturcuları  ve  teologları,  her  türlü  tefecilik  biçimine 
karşı eski  Hıristiyan yaptırımları gevşettiler.  Kredi gereksinme­
sinin az olduğu önceki çağda da bu görüşlerin propagandası ya­
pılmıştı. Şimdi, yeni ekonomik gerçekliğin ışığında, kilise "ılımlı" 
faiz yükünü hoş görmeye başladı.16 
On 
ikinci  yüzyılda moda haline gelen  daha elverişli ticaret 
görüşünden Yahudi tüccarların hiçbir kazancı olmadı. Hıristiyan 
bir kentli ticaret sınıfının doğuşu -bu sınıfın kiliseye sağladığı ya­
rar, kilisenin ticari kazanca karşıtlığını değiştirdi- emektar Yahu­
di 
uzak mesafe  tüccarına  güçlükler  çıkardı. Geri,  kırsal bir çev­
rede bu işlevi daha önce tekeline alan Yahudi tüccar, artık bir ra­
kip olarak görülüyordu.17 Kuzey 

vrupa'd�ki Hıristiyan tüccar­
lar, Yahudi meslektaşlarım yavaş yavaş ticari piyasa ekonomisi­
nin dışına sürmeye başladılar. Yahudiler, gelişmekte olan ticari 
loncalardan dışlandılar; bütünüyle pratik amaçlarla, giriş için is­
tenen Hıristiyan yeminini edemedikleri için üyeliğe kabul  edil­
mediler. Ticari işlemlerden elde ettikleri fazla sermayeyle kısmen 
borç verme işiyle uğraşmaya zaten alışmış olan Yahudiler, esas 
enerjilerini  tefeciliğe  aktarmaya  zorlandılar.  Çeşitli  nedenlerle 
üretken faaliyetin dışına itilen diğer Yahudiler, tek geçim kayna­
ğı olarak Hıristiyanlara borç verme yolunu buldular. 


Haç ve  H i lal Altı nda Ortaçağda Yah u d i l er 
1 3 9 
Tefeci Olarak Yahudi 
Musevilik,  kutsal kitap  kurallarına  dayanarak,  dindaşlara fa­
izle  borç  vermeyi  yasaklıyor,  fakat  yabancılara  vermeyi  yasak­
lamıyordu.  Deuteronomy,•  Exodus ..  ve  Leviticus ...  bu  konuda 
açıktır.  Deuteronomy  şunu  emreder 
(23: 20-21): 
"Kardeşine ver­
diğin  borçtan  faiz  almayacaksın  ...  fakat  yabancılara  verdiğin 
borçtan faiz alabilirsin." Paradoksal bir şekilde, Luke İncili'ndeki 
bir ifadeyle ("Karşılığında bir şey beklemeden borç ver" 
6:35) 
iki­
lenen bu  Eski  Ahit ifadeleri, Hıristiyanlar  ("din  kardeşleri")  ara­
sında  tefecilik  üzerindeki  yasağın  temelini  oluşturdu;  kutsal  ki­
taptaki  İsrail'e  verilen  Eski  Ahit  yasasının,  "Yeni  İsrail" e  de  eşit 
derecede uygun olduğu ilan edildi. 
Talmudik Babil  İmparatorluğu'nun hahamları,  ya  sözleşme­
nin 
Yahudi olmayanların tarzının taklidine yol açabileceği ya da 
ahlaki  olmadığı  gerekçeleriyle  Yahudileri,  Yahudi  olmayanlar­
dan faiz almaktan alıkoydular. Babil'de, pek çok Yahudi, toprağı 
sürmeye  devam  edip, 

ahudi olmayanlarla ekonomik ilişkiden 
uzaklaşmış  vaziyette  esas  olarak  Yahudi  yerleşimlerinde  yaşa­
dı.18  Ne  var ki,  on  ikinci  yüzyılda  başlamak  üzere,  ortaçağ  Av­
rupası'ndaki  hahamlar,  sıkınhlı  zamanlar,  Yahudilerin  toprakla 
ilgili  faaliyetlerden,  dışlanması,  ağır  vergi  yükleri  ve  kovuştur­
maya uğradıklarında Hıristiyanlara rüşvet vermek için fon birik­
tirme gereği gibi, çeşitli yerel  ekonomik ve toplumsal nedenlerle 
Hıristiyanlardan  faiz  almayı  onayladı.19  Hıristiyan  filozof  Peter 
Abelard, 
Dialogue ofa Philosopher ,with a Jew and a Christian'ında 
(Bir Filozofun Bir Yahudi ve Bir Hıristiyanla Diyalogu), tefecilik-
•  Hıristiyanlıkta  on emri  içeren kitapların beşincisi,  Eski Ahit'te  ikinci 
kitabın 
21-23 
ve 
24. 
bölümlerinin tekrarlandığı kitaba verilen ad  -çv. 
•• Eski Ahit'te Musevilerin Mısır'dan çıkışlarım "anlatan 
ikinci 
kitap -çv. 
••• Tevrat'ın üçüncü kitabi-çv. 


Yüklə 8,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   122




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə