LADY MARY WORTLEY MONTAGU’NUN
TÜRKİYE MEKTUPLARI’NDA
OSMANLI ERMENİLERİ
Arş. Gör. Hasan BAKTIR
Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı
E-mail: baktir@metu.edu.tr; Tel: 0 312 210 40 71
Özet
Öteki toplumu doğru anlamak ve kapsamlı olarak anla-
tabilmek için kültür yorumcusunun incelediği toplumun
yerli halkını yakından tanıması gerekir. Bu ancak yorum-
cunun yerli halk hakkında kendisine bu halkı doğru an-
lamasını ve anlatmasını sağlayacak yeterli kültür bilgisine
sahip olması ile mümkündür. Bu açıdan bakıldığında öteki
kültürün yorumu incelenen toplumun çok iyi tanınmasına
bağlıdır. Osmanlıya gelen İngiliz gezginlerin yazdığı anılar
oldukça ilginç kültür değerlendirmeleri ortaya çıkarmak-
tadır. Özellikle XVIII. yüzyılda İngiltere’den İstanbul’a gelen
Lady Mary Wortley Montagu’nun anılarını yazdığı Türkiye
Mektupları (1993) Osmanlı toplumu hakkında etnografi k
bir inceleme gibi görülmüştür. Bu mektuplarda Lady Mary
Osmanlı Ermenilerinden de bahsetmiştir. Biz bu çalışma-
mızda Lady Mary’nin XVIII. yüzyıl Osmanlı Ermenilerine
bakışını sorgulayacağız.
297
Arş. Gör. Hasan BAKTIR
Giriş
Lady Mary Wortley Montagu kocası Edward Montagu’nun İngiliz elçi-
si olarak çalıştığı 1716–1718 yılları arasında İstanbul’da bulundu. Doğu’yu
görmek Lady Mary için heyecan vericiydi. Doğu yolculuğu ona göre İn-
giltere toplumunun sınırlı dünyasından çıkmak için bir fırsattı. İstanbul’da
da talihi yolunda gitti, Saray çevresinde bir yerde oturmaya başladı ve kısa
sürede Türk ve yabancı dostlar edindi. İstanbul’un sanat eserlerini ve Türk-
lerin yaşamını incelemekten zevk aldı
1
. Ancak, kendinden önceki gezginle-
rin aksine, insanlarla birlikte zaman geçirmek ona antik eserleri görmekten
daha ilginç geliyordu
2
. Özellikle Osmanlı Türk kadınları ile olan dostluğu,
onlara bakışı çok tartışılan bir olagelmiştir. Osmanlı kadınlarını doğal, öz-
gür ve oldukça güzel buluyordu. Osmanlı kadınının dünyanın en özgür
kadınları olduğunu düşünmüş, hatta kapanmanın Osmanlı kadınına sokak-
larda rahatça gezme, kendi aralarında gizlice haberleşme fırsatı verdiğini
iddia etmiştir
3
. Lady Mary İstanbul anılarını, İngiltere’deki dostlarına gön-
derdiği mektuplar ile anlatmıştır. Ayrıca, bu mektuplar o günkü Osmanlı
toplumunun ileri gelenlerinin yaşamına ilgi ve hayranlık dolu bir bakış;
adeta Osmanlı toplumunun kültürel bir incelemesidir. Kendinden önce ge-
1 Lady Mary Wortley Montagu, Türkiye Mektupları, Anita Desai’nin yazdığı giriş bölümü,
s.xv, xviii.
2 Lady Mary 16. mektubunda İstanbul’daki sanat eserlerine bir kısım taştan yapılar demiş ve
bunlara ilgi duymadığını söylemiştir.
3 Montagu, a.g.e., s.86, 33. mektup.
298
HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER
len hiçbir gezgin Osmanlıya onun kadar detaylı ve yakından bakamamıştır.
Lady Mary kendisinden önce gelen gezginlerin Osmanlı toplumunu kendi-
si kadar yakından tanıyamadığını iddia etmiştir. Önceki gezginler, Osman-
lı elit kültürünü tanıyamamış ve sıradan insanlarla da ilgilenmemişlerdir.
Kendisi bütün bu ayrıcalıklara sahip olduğunu savunmuş, Osmanlı toplu-
munu kendi dünyaları içinde gözlemlemiş ve tanımıştır. Osmanlı hayatını,
geleneklerini, giysilerini ve sanatını oldukça yakından incelemiştir. Ancak
Lady Mary bütün bu gözlemlerini anlattığı mektuplarını, hayal gücü ile
zenginleştirerek yazıştığı dostlarını eğlendirmiştir
4
. Lady Mary, Osmanlı
kadın toplumuna onlardan biri kadar girebilmiş ve İstanbul’daki zamanı-
nın çoğunu onların arasında geçirmiştir. Ne var ki Osmanlıda kadınlara ait
kısıtlamalar onun için de geçerli idi. Bu bakımdan, Osmanlı toplumunun
farklı yönleri ile ilgili gözlemleri ve deneyimleri yüzeysel kalmaktadır.
Lady Mary’nin Osmanlı toplumunda karşılaştığı Ermenilerin konumuna
bakışı ve onları tanıması, yapıcı olmasına rağmen, oldukça yüzeyseldir.
Biz bu araştırmamızda Lady Mary’nin Türkiye Mektupları’nda Osmanlı
Ermini toplumuna bakışını Clifford Geertz’in öteki kültürün incelenmesi
kuramı ışığında sorgulayacağız.
I. Clifford Geertz ve Öteki Kültürün İncelenmesi
Clifford Geertz Bir Kültürün Yorumu (1973) isimli eserinde kültürü
yeniden tanımlamış ve öteki kültürün incelenmesine yeni yorumlar getir-
miştir. Geertz kültürü bir anlam ağı olarak görmüş ve kültürün de dil, sa-
nat, din ve törenler gibi bireyin bilincini şekillendiren, bireyler arasındaki
ilişkileri, toplumsal kurumları, ideolojiyi ve söylemi düzenleyen semboller
içerdiğini ve bir anlam ağı olduğunu ileri sürmüştür
5
. Kültür en karmaşık
yapıdır. İşte bu yüzden bir kültürün açıklanması da bu karmaşık yapıyı
ortaya çıkaracak kuramsal, sınırlayıcı ve özel yaklaşımlara ihtiyaç duy-
maktadır. Geertz kültürün karmaşık bir özelliği olduğunu Marx Weber’e
dayanarak açıklar. Weber gibi o da insanın kendi ördüğü anlam ağında
asılı kalan bir canlı olduğunu düşünmüş ve bu yüzden de bir kültürün
kuralcı deneysel yöntemlerle değil de ancak anlamı çözme amacı taşıyan
yoruma dayalı yaklaşımla incelenebileceğini savunmuştur. Karmaşık ya-
pının yorumlanması ve anlamın açıklanması ancak detaylı tasvir ile ortaya
4 Montagu, a.g.e., s.xxxiii, Anita Desai.
5 Clifford Geertz, The Interpretation of Cultures (Bir Kültürün Yorumu), Basic Boks, New
York 1973, s.4–5.