288
HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER
Ancak savaş ve savaş şartlarında ailelerini kaybeden Ermeni çocukların-
dan ebeveynleri bulunanlar ailelerine teslim ediliyordu
43
.
Osmanlı yönetiminde savaş şartları içerisinde Ermeni çocuklarıyla il-
gili faaliyetlerde bulunan kişiler arasında, dönemin Dâhiliye Nazırı olarak
bu faaliyetin başında bulunan Talât Paşa görülmekle beraber, Ermenilerin
göçürüldüğü bölgenin sorumlusu olan IV. Ordu Komutanı olan Cemal Paşa
da önemli yer tutar. Yerli yabancı bütün kaynaklarda, Türk ordusu dâhil,
Araplar ve bölgeye gelen Ermenilerin bile açlıkla karşı karşıya kaldığı bir
dönemde Cemal Paşa, İtilaf Devletleri donanması tarafından abluka altın-
da bulunmasına rağmen Suriye ve Lübnan’da Ermeniler ve yetimleri için
önemli çalışmalar yapmıştır. Bu konudaki en önemli faaliyetlerinden biri,
Ayn Tura Manastırı’nda oluşturduğu bir yetimhanede Ermeni yetimlerini
toplayıp, onların bakımları ve eğitimlerini sağlaması olmuştur
44
.
Osmanlı hükümeti, Ermeni yetimlerini mevcut yetimhanelere, öksüz
evlerine hatta okullara ve yeni yapılan binalara yerleştirirken elbette ki
bu binaların sayısı yeterli değildi. Bu nedenle bazı manastırlarda darüley-
tamlar oluşturuldu. Hükümet, yetimlerin misyonerlerden uzak tutulması
emrini veriyor ve bunun için askerî ve idarî tedbirler almasına, Ermenilerin
sevki sonucunda öğrencisiz kalan okulları Amerikalı ve Alman misyoner-
lerin yetimhaneye çevirmelerini engelleyerek onlardan kurtulmayı düşün-
mesine rağmen, imkânsızlık yüzünden daha sonra Amerikalı misyonerle-
rin bu amaçla yürüttükleri faaliyetlere izin vermiş ve hatta bu faaliyetleri
desteklemiştir. Ayrıca, Cemal Paşa’nın sorumluluk bölgesinde Ermenilerin
yönetiminde kimsesiz çocukların bakımı için yetimhane kurmalarına izin
verildiği ve bu nedenle Halep’te iki Ermeni yetimhanesinin bulunduğu gö-
rülmektedir. Aynı şekilde İstanbul’da Ermeni yetimhanelerinin bulunması,
diğer yandan Ermeni dinî yapılarının içerisinde yetimhanelerin bulunması
ve buralarda ihtiyaç sahibi çocukların barındırılması, Osmanlı hükümeti-
nin Ermeni yetimleri konusunda tek tarafl ı ve kasıtlı hareket etmediğini,
çocuklarla ilgili sorunların çözümünde Ermeni kurumlarından da yararlan-
dığını göstermektedir
45
.
Merkezden gelen emirler doğrultusunda, Ermeni yetimlerinin önce-
likle kendi dinî eğitimlerini alabilecekleri kurumlara, yetimhanelere yer-
leştirilmeleri, daha sonra açıkta kalanlar Ermeni ailelerin yanlarına, yine
43 Atnur, a.g.e., s.56-57.
44 Atnur, a.g.e., 58-59. Cemal Paşa ve hükümetin buralardaki faaliyetleri ile ilgili bilgi için
bkz. Halide Edip Adıvar, Mor Salkımlı Ev, İstanbul 1996.
45 Atnur, a.g.e., s.64.
289
Yrd. Doç. Dr. Hasan BABACAN
de açıkta kalanlar varsa Müslüman ailelerin yanlarına yerleştirilmeleri söz
konusu idi. Kimsesiz Ermeni çocukların verildikleri Müslüman aileler ya-
nında İslâm adabına göre yetiştirilmeleri, dolayısıyla bu durumun çocuklar
için bir din değiştirme anlamına da gelmesi söz konusu idi. Ancak bu ko-
nuda da yönetimin farklı uygulamalar yaptığı görülüyordu. Eğer hükümet
Ermeni yetimlerini tamamen Müslümanlaştırma politikası gütse idi, bun-
ları Ermenilerin kontrolündeki ve diğer milletlerin sorumluluğundaki okul
ve yetimhanelere yerleştirilmelerine kesinlikle müsaade etmezdi. Üstelik
bu çocuklardan bazıları yasalar gereği Müslüman yetimhanelerine kay-
dedilirken Müslüman ismiyle kaydedilmiş olsalar bile bu yetimhanelerde
dinî eğitim verilmemekte idi. Zaten şartlar gereği de dinî eğitim verecek
eleman bulmak da zordu. Yaş itibarıyla küçük olan bu çocukların evlerin-
de kaldıkları insanların dinlerinden etkilenmiş olmaları da tabii idi. Asıl
olan, ortada kalmış olan bu çocukların hayatlarını idame ettirmek oldu-
ğuna göre, çocukların kurtarılması için devletin yetimhaneler vasıtasıyla
bunlara ulaştığı, hizmet etmeye çalıştığı, önemli bir kısım Ermeni yetimine
misyonerlerin baktığı, az bir kısma da Müslüman ailelerin sahip çıktığı
biliniyordu.
Dinî baskılar veya telkinlerden ziyade, o dönemde Ermeni yetimleri
için hayatta kalabilmek, bunun için de iaşe en önemli konu idi. Dâhiliye
Nezareti bu hususta sık sık valilikleri ve ilgilileri uyarma ihtiyacı duyuyor-
du. Sürekli olarak, yetim çocukların ve kadınların iaşelerinin sağlanması,
gerekli para yok ise derhal gönderileceği bildiriliyordu
46
. Ulukışla’da bu-
lunan ve çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan Ermenilere az ekmek
verildiği yönünde şikâyetler gelmesi üzerine Talât Paşa, Niğde mutasarrıf-
lığını uyarma ihtiyacı duymuştur
47
.
Başta Talât Paşa, Cemal Paşa olmak üzere Osmanlı hükümetinin ileri
gelenleri Ermeni yetimleri konusunda ellerinden gelen gayreti devlet im-
kânları ölçüsünde göstermelerine rağmen, Birinci Dünya Savaşı sonunda
yeni yönetimin, yani Ahmet İzzet Paşa hükümetinin olaylara bakışı birden
değişmişti. İtilaf Devletleri’nin de baskısı sonucunda Osmanlı hükümeti,
21 Ekim 1918 tarihinde bir genelge yayınlayarak, savaş sırasında Hıristi-
yan ailelere mensup çocukların zorla alıkonularak başka yerlere götürül-
düğü, bunlar gibilerin derhal tespit edilerek yakın veya uzak akrabalarına
derhal teslim edilmeleri isteniyordu. Bu genelge, sanki İtilaf Devletleri
veya Ermeni bir temsilci tarafından yayınlanmış görüntüsü vermekteydi.
46 BOA, DH.ŞFR., Belge No: 61/18.
47 Atnur, a.g.e., s.69-70.