Hazırlayan: İhramcızâde İsmail Hakkı



Yüklə 2,82 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə18/43
tarix06.02.2018
ölçüsü2,82 Kb.
#26385
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   43

70  Ali Şeriati 
yağdıran Zeyneb (aleyhisselâm) şöyle idi?  
Tüm  azizlerini  dahil  iki  oğlunu  şehit  vermiş  Zeynep 
aleyhisselâmın katile yöneldi söylediği sözlere bakın:  
"Hamdolsun o Allah'a ki, bizim ailemize böyle bir iftihar 
nasip oldu!".  
Zeyneb  aleyhisselâm  hakkında,  tipik  Müslüman  kadını 
pek üzülmez. O, kendi şehitleri ile iftihar ederek, Kerbela 
sahnesini güzellikle adlandırır. 
Evet,  Fâtıma  aleyhisselâm    ve  Zeynep  aleyhisselâm  gibi 
idealleri  olan  kadınlarda  uysallaştırıldı,  iyi  ne  varsa, 
hepsinden  mahrum  edildi.  Şimdi  ise  "kadın  avrupalaştı" 
diye zılgıt çekiyorlar. 
Aslında kadın İslâm'ın olmadığı biz 
hurafeci erkeklerin dokuduğu kafesten kaçıyor. 
En vahim 
kadın  için  örülmüş  örümcek  ağı  İslam'ın  adına 
yazılmasıdır.  
O  kadın,  İslâm'ın,  insanlık  tarihinde  ilk  kez  kadın  için 
verdiği değeri Fâtıma, Zeynep hususunu bilmelidir.. 
Derler,  kadın  evde  oturup  çocuk  terbiye  etmelidir. 
İlginçtir,  ilim  ve  ma’rifetden  habersiz  bir  insan  evlat 
terbiye edebilir mi ?!  
Bir  milletin  geleceği  olan  nesli,  eğitimsiz  kadın  verebilir 
mi ?!  
Çünkü  o  çocukları  emdirmekten,  eskiyi  yıkamaktan 
başka bir şey bilmiyor!  
O,  çocuğu  nasıl  terbiye  edebilir,  bebeğin  şımarıklığının 
önünü nasıl alabilir?  


Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın   71 
 
Tabii ki, ilk önce bebeğin başına vuracak, sonra dövecek, 
daha  sonra  babasını  yardıma  çağıracak  ve  nihayet, 
bebeği  cin-şeytan  ile  korkutmaya  başlayacak.  Çünkü 
onun elinden başka bir iş gelmiyor! 
Böylece,  gerici  olur  ki,  tutucu  bir  toplumda  kadın  baba 
evinde bayırından havasından habersiz büyüyor, ergenlik 
çağına  ulaşır.  O,  "kocaya  verilir"  yerine  "satılır"  desek 
daha  doğru  olacaktır.  Kadın  eşinin  evinde  çalışıyor, 
hizmetçi  olur,  doğur,  bebeği  korur  ve  temizlik  işlerine 
bakıyor.  Evlendiği  için  "hanım"  olarak  adlandırır,  bebeği 
dünyaya geldikten  sonra anne olur. Aslında ise,  tüm  bu 
çalışmalar  cariye,  dadılık  sınırını  aşmaz.  O  hiç,  bundan 
fazla  bilgiye  de  sahip  değildir.  Özellikle  imkanlı 
babaların  ve  erlerin  dindarlık  bahanesiyle  kadını 
eğitimsiz bulundurmaları büyük kabahattir.  
İslam  tarihini  iyi  okuyun.  İslam'da  kadınlar  içtihada 
ulaşmış,  eğitimle  meşgul  olmuş,  değerli  eserler 
yazmışlar. 
En vahim olan ise evlilik çerçevesinde dünyadan habersiz 
kalmaktır. Elbette ki, köy kadını böyle değildir. O, kendi 
kocası  ile  omuz  omuza  çalışır,  zahmet  çeker.  Genel 
olarak,  köy  kadınının  işi  çok  ağırdır.  Bununla  birlikte,  o 
daha özgürdür. 
Avrupalı kadını "hiçlik" olarak kabul edilemez. Onlar her 
ikisi  (eşler)  dışarıda  çalışır,  ev  işlerinde  birbirlerine 
yardım ederler. Küçük kız iken o, erkek gibi özgür olur. 
O,  kendi  toplumunu  gereğince  tanıyor,  erkeklerle 


72  Ali Şeriati 
beraber ders okur, hatta kendisine evleneceği erkeği de 
tercih edebilir. 
Bizde Ev kadının da "hayır" olarak bir şey kabul edilemez. 
O, eşinin evinde hemen hemen tüm ev işlerine rehberlik 
eder, çocuklar tutar, yemek pişirir. 
Bir  tip  kadını  "hiçlik"  olarak  adlandırılabiliriz  ki,  o  evde 
oturup  hanımlık  eder.  O  çocuklarını  korur,  böreklerini 
pişirir.  
-Avrupalı,  evine  bakmayan  ev  hanımıdır.  Ekin  alanında 
çalışmıyor, hayvan gütmüyor-  
O  Avrupalı  değil  ki,  dışarıda  gezsin.  Eğitimi 
olmadığından adi mütalaadan de yoksundur.  
-Avrupalı kadının bebeğini de dadılar yedirir.- 
Bu ne varlıktır ?!  
Bu varlığın dünyada işi, rolü nedir?  
Hiç!  
Demek, ne batıya ne doğuya ait olmayan kadın tipleri de 
var. 
Onlar  için  "ev  hanımı"  diyoruz.  Onların  işi  sadece 
harcamaktır.  Onlar  bekar  kalmıyor.  Gıybet  ediyor, 
kendini  süslüyor,  başkalarının  gözüne  girmek  istiyor; 
süsleniyorlar. Onlarda birde kibar kadın adlandıranlar da 
var. 
Kibar  hanımın  başı  hep  yapılıdır.  Toplumda  bu  tip 
kadınları  birleştiren  önlemler  de  olur.  Eski  aristokratlar 


Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın   73 
 
hamamlarda  görüşür  dilerse,  şimdiki  kibarların  görüş 
yerleri  daha  çeşitlidir.  Onlar  sürekli  görüşür,  haftalık 
maceralarından söz ediyor, yeni elbiselerini sergiliyorlar. 
Bu  kadınlar,  meclisi  körüklemek,  dikkati  kendilerine 
çekmek  için  iğrenç  yalanlar  uydurur,  kentteki  flört 
öykülerini özel ilgi sunarlar. 
Evet,  artık  aristokrat  kadınlar  hamamlarda  değil,  daha 
uygun toplumlarda buluşuyorlar. Esas görüş yerlerinden 
biri de yas ve düğün meclisleridir. 
Ama  bu  "ev  hanım"  ların  kızları  başka  bir  alemde 
yaşarlar.  Çünkü,  onlar  bambaşka  bir  nesli  temsil 
ediyorlar.  Bu  ikrah  doğurucu  meclisler  bu  kızları 
boğuyor.  O,  artık  modern  dönemden,  dünyada  olup 
bitenlerden,  ilim  ve  eğitimden  haberdardır.  Eğitimsiz 
meddahların  gösterileri  onun  kalbini  sıkıyor.  O,  bu 
toplumdan  kaçmak,  kendi  kimliğini  izhar  etmek  istiyor. 
Ama nereye?  
Hafifmeşrebli  kadın  meclislerinden  çıkış  yolu  onu  gece 
kulüplerine,  barlara  davet  edilişidir.  Bu  merkezlerde  de 
oturup "karşılıksız cinsi av" bekleyenler vardır. 
Ama  boşluktan,  hiçlikten  bezmiş  genç  kız  kendi 
kişiliğine, ahlakına ihanet etmek istemiyor. Ama ona din 
adına  "yok",  "olmaz",  "bakma",  "görme",  "işitme", 
"okuma", "yazma", "düşünme" diyorlar. 
Ana manasız, geçici bir ömür sürer. Sadece, onun parası 
var.  O,  iyi  giyiniyor,  süsleniyor  ve  kendi  görüntüsü  ile 
heyecan  doğurmaktan  başka  fikri,  mesleki  yoktur.  O, 


Yüklə 2,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə