Hazırlayan: İhramcızâde İsmail Hakkı



Yüklə 2,82 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/43
tarix06.02.2018
ölçüsü2,82 Kb.
#26385
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   43

54  Ali Şeriati 
ülkelerde  bu  propagandanın  sonucunda  mevcut  durum 
Amerika'dakine kat kat kötüdür. 
Elbette, her şeyi paraya satan Jaklin kimileri de gerçektir. 
Ama  bir  kez  olsun  bile  Cambridge,  Sorbon,  Harvard 
üniversitelerinin  kadına  böyle  emtia/ticaret  malı  gibi 
yaklaşımı  teşvik  eden  sıfatlarla  rastlaşmadık.  Çünkü  bu 
kadınlar  "modern  Avrupa  kadını"  tipine  uygun  değil. 
Onlar ilim ve bilgi dünyasına yüz tuttuklarından, burjuva 
propagandasına 
sarf 
etmiyor 
ve 
kesinlikle 
aydınlatılmıyorlar.  Bize  tebliğ  edilen  sadece  ahlaksız 
şarkıcılar, mankenler, aktrislerdir. Ki bugünkü Avrupa'da 
geceleri  uykusuz  kalıp,  2000  -2500  yıl  geçmişe  sahip 
yazılar, eserler üzerinde ter döken ideal kadınlar vardır. 
Tüm  batı  kadınlarının  bir  kahve  ile  oyalandığını  iddia 
eden bizimkiler bir aydın değil hiyanetkârdırlar. Onlar bu 
sözlerle  bizim  kadınlara  mesaj  gönderirler  ki,  aydın 
kadın  böyle  olmalıdır.  Tüm  hayatını  ilme  harcayan  batı 
kadınları ise görmezden gelirler. 
Batı  kapitalizmi  doğu  kadınının  terakkisini,  toplumsal 
yaşama  etkin  katılımını  kesinlikle  arzulanır.  Bu  nedenle 
kadının  dikkatini  çağdaş,  bilgili,  hem  de  ahlaklı  batı 
kadınından  uzaklaştırıp  güzellik  müsabakalarına,  vücut 
gösterisine  yöneltirler.  Bu  yola  düşen  kadın  sadece 
kendini  imha  etmiyor,  aynı  zamanda  toplumu  da 
peşinden  sürüküyor.  Kadınlar  uyanık  olmalı,  yüzyılın 
metası olmadan, lider olma kuvvetine yönelmelidirler. 
Ama  bizim  kadın  için  İmien  ve  Anjela  gibi  fedailer  de 
ideal  olamaz.  Çünkü  bu  kadınlar  acımasız  kapitalist 


Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın   55 
 
toplumunda  çok  az  imkana  sahip  olmuşlardır.  Dindarlık 
-  evhanımlığı,  modernlik  ise  -  açık  saçıklık  gibi 
algılanmamalıdır. 
 
İRTİCA ile İSTİSMAR EL ELE 
Saadetimize  karşı  uzanmış  el  hem  keskin,  hem  de 
gizlidir.  Onların  tüm  planları  dünya  nüfusunu  aza 
dönüştürmektir.  Manken  kadın  artık  tuzağa  düşmüş 
avdır.  Onun  ne  geçmişi,  ne  bugünü  ne  de  geleceği  var. 
Onlar  ne  evli,  ne  de  dul  kadınlardır.  Onlar  sadece  ve 
sadece  dünya  burjuvazisinin oyuncağıdırlar. Böyle kadın 
ne  evlat,  ne  akraba-akraba,  ne  de  toplum  karşısında 
hiçbir  mes’uliyet  sahibi  değildir.  Onunla  vitrin  kuklası 
arasında  fark  bulamazsınız.  Vitrin  kuklasını  çıplak  da 
tuttular,  onun  için  fark  etmez.  Asrımızın  kültürel 
"manken"  i  de  bu  kukladan  farksız.  Ona  "göbeğini  aç" 
diyorlar açıyor, "göğüslerini aç" diyorlar açıyor. Çünkü o, 
artık  kişilikli  insan  değil,  korsan!  Sivil  bir  kurt!  Onlar 
devekuşuna benziyor. Ne kuş gibi uçar, ne deve gibi yük 
taşıyor!  Tüm  bu  tipler  batı  kadınının  sahte  örnekleridir. 
Bu  "gece  kelebeklerini",  "lüks  mankenleri"  halkın  kimlik 
ve  kanından  saraylar  yücelten  patronlar  "hannas  iksiri" 
(şeytan  içikisi)  ile  hazırlıyor.  Onlar,  avam  kitleyi,  "ahlak 
ve  din",  ya  da  "özgürlük  ve  kimlik"  seçeneği  karşısında 
koyuyorlar. 
İstismar  için  hazırlanan  kadın  öyle  bir  sıkıntılı  duruma 
teslim  olduğunu,  tek  çıkış  yolunu  kendini  silindirli 


56  Ali Şeriati 
şişman  patronun  kucağına  atmakta  görüyor.  Bizim 
bugün  tanıdığımız  açık  saçık  batılı  kadın  bir  zaman 
papazların  yaşamdan  ayırıp  manastırlarda  çürüttüğü 
kadındır. Aile kurmaya, ana olmak hakkı elinden alınmış 
kadın 
özgürlüğe 
çıktığında 
bu 
"özgürlük" 
da 
ahlaksızlıktan kolay yol bulamayınca ne yapmalıdır? 
Ortaçağda  keşişler  diyorlardı: 
"Namahremi  olan  kişinin 
bulunduğu  odaya  kadın  giremez.  Bu  aynı  kişi  kadını 
görmese de, günaha batar ".  
Keşiş Sen Thomas diyor:  
"Allah'tan  başkasına  aşık  olunmaz.  Hatta  erkeğin  de 
karısına  olan  sevgisi  günah  olarak  kabul  edilir.  İsa  aile 
kurmadı ve gerçek Hıristiyanlar da böyle olmalıdır ". 
 Demek, kadınla erkeğin izdivacı Allah'ı öfkelendiren bir 
çalışma imiş ?!  
Demek, aile kuran insan pak Hıristiyan olamaz!
 
Hıristiyanlıkta  ilk  günah  kadına  aittir.  Havva  Ademin 
yasal karısı olduğu halde Adem'le yakınlığı günah sayılır.  
Kendi  mülkü  ile  birlikte  erkek  evine  giren  kadın  mal  ve 
mülkünden  mahrum  olur.  Çünkü  kadın  kimliğe  sahip 
olamaz.  Bu  tutum  bugün  de  Avrupa'da  yaşamaktadır. 
Bizde  henüz  dinden  önceki  âdet-an’anelerle  kadın 
mirasa sahip olur. Şimdi ise kadının mülkiyet hakkı tam 
koruma altındadır. 
Evlenen  kadının  kendi  soyadını  değişimi  de  onun 
şahsiyetçe  aşağılanması  gibidir.  Çünkü  kadının  da  asil-


Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın   57 
 
soyu,  ailesi,  kökü  vardır!  Bu  kurallar  batıdan  geldi.  Bu 
"yenilenme" lerde Mark Frenki gibiler taklit edilmiştir. 
İstenilen  mukallit  bilinç,  irade  ve  seçimden  yoksundur. 
Bu  gelişmede  esas  slogan  "sultanın  beğendiği  ayıp  
hünerdir" fikridir. 
 
Eğer o gündüze derse "gece", 
Boyun eğmelisin sen de sadece! 
 
Kız babasının soyadını taşıyor. Eğer o erkekle evleniyorsa 
erkek  ailesini  kabul  ediyorsa,  demek,  bu  evin 
mülkiyetine  çevrilir  ve  kendi  üzerinde  sahiplik  hakkını 
kaybediyor ?! 
Elbette  ki,  Avrupalının  herhangi  bir  amelini  mahiyetine 
varmadan tekrarlamak şuursuzluktur. Kendini Avrupalıya 
benzeten  bu  tipler  Avrupa'da  bizdekinden  de  tuhaf 
görünüyorlar. 
Şu  anda,  kocasından  ayrılmış  Fransız  kadınının  kendi 
çocukları üzerinde hiçbir hakkı yoktur. Ama asıl İslam'da 
kadın o kadar özgürdür ki, hatta çocuğu verdiği süt için 
kocasından hak talep edebilir. Müslüman kadın kocasının 
izni  olmadan  ticarete  başlayıp,  kendi  ekonomik 
sektörünü kurabilir. 
Dinde  kadına  karşı  olan  baskılar  bugün  Avrupa'da 
itirazlara  neden  oldu.  Bu  itirazı  doğuran,  aslında,  eski 


Yüklə 2,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə