I. Uluslararası Türklerde Tarih Bilinci ve Tarih Yazıcılığı
Sempozyumu
23-25 Ekim 2014 Zonguldak, Türkiye
Eski Türk Yazıtları’nda Tarih ve Sosyal Tarih Üzerine Bir Deneme
39
“Külteğin Âbideleri”nde en çok ifaâde edilen “Tanrı-Töre”
95
gibi olgular ise hem devlet varlığı, hakanların özel
durumu ve imtiyazını, hem de fertlerin sağlam inançlarını ortaya koymaktadır;
ki bu hususlar bugün bile
mitolojik inançlarla hamurlanmış heteredoksi Türk inanç sistemlerinde senkrist birikimler olarak, önümüzde
durmaktadır.
96
Bunun gibi “Âile, Fakir-Zengin”
97
gibi tamamen sosyolojik ve iktisadî kavramlar anıtların değerini
yükseltmektedir. Türk tarihinin sonraki devrelerinde “Vekayinâmecilik”olarak adlandırılan tarih yazıcılığı için
uzun uzun anlatılan “Savaşlar”
98
elbette böyle bir sistemin o zamandan temeli olarak addedilebilir.
“Külteğin Âbideleri”nin belki de en muhteşem tarafı aynı zamanda bir “Türk Etmimolojik”
sözlüğü mahiyetinde
olmasıdır. Çünkü 300 yıl sonra tıpkı Kaşgarlı’da olduğu gibi coğrafi tasvirlerle Türk “soy-boy-kavim- kabile”
adları özellikleri ve toplum içindeki konumları ile ortaya konmuştır. Belki daha sonraki ve hatta modern
devirlerde bile Türk içtimaî tarihinin önemli bir gerçeği olarak önümüzde duran bu hakikat bu derece kalın
mercekle görülmemiştir. Başta ver her paragrafta “Türk”genel adı”Türkümüz milletmiz idi”
99
sözleri ile ifâde
edilirken, yabancı millet adı olarak “Çin-Bizans” ve Türk kavimleri”Oğuz-Dokuz, Oğuz-Köktürk, Avar, Kırgız, Üç
Kurıkan, Aparlar, Apurımlar,
100
Tatar-Otuz, Tatar-Kıtay-Tatabı” ve daha başka kavim-kabile adları ile “Türk Soy-
Boy” gerçeğini ortaya koymaktadır.
101
Belki de “Orhun Yazıtları”nın müşterek bir eğilimi olarak “Hürriyet”gibi
modern bir deyim ısrarla Çinliler’e karşı savunulmakta ve hafızalara kaydedilmektir. “Külteğin Anıtları”nın
her paragrafına hakim olan bu sosyolojik kavramı taşlar üzerinde işaret etmeyi gerekli görmüyoruz;
çünkü bu
olguyu incelemek için sayfalarımız yetmeyecektir.
c) Bilge Kağan Âbidesi:
“Bilge Kağan”, “Külteğin”’in büyük kardeşidir. Bu âbide de tıpkı “Külteğin” gibi daha ilk satırında “Tanrı”
ibaresi ile başlamakta ve yazıtların sonuna kadar bu ibare “hakimiyet” ve hayır dilekleri için mükerreren
zikredilmektedir.
102
Yine etimolojik izahat olarak “Türk Milleti” merkezi etrafında kavim-kabile-boy adları daha
şümûllü olarak sıralanmakta ve münâsebet ile yakınlık derecesine göre anlamlandırlmaktadır.”Dokuz Oğuz”gibi
büyük bir kavim yanında “İki Ediz Çadırlı Beyleri-Sir” küçük boyların sosyal eğilimleri işaretlenmektedir.
103
Doğuda geniş Moğolistan çöllerinde yaşayanlara”Yasçı-Ağlayıcı” oldukları, kendilerine “Bökli Çöllü Halk”
denildiği, yabancı olarak yine Çin, Bizans, Tibet, Tangut ve Soğdak halkı adları zikredilmektedir. “Türk,
Tarduşlar, Tölisler, Avar, Şadpıtlar, Kırgız, Otuztatar, Üç Kurıkan, Türgiş, Karatürgiş, Karluk, Oğuz, Kıtay, Tatabı,
Dokuz Oğuz” gibi kavimler Kağanlı yani Türk kavmi olarak nitelendirilmektedir.
104
“Bilge Kağan Âbidesi”nde tarihi bir metin olarak en kıymettar taraf verdiği bilgileri aynı
zamanda
tarihlendirmesidir. Yazıtın güney cephesinde babası Türk Bilge Kağan’ın ölümü “Köpek yılı, onuncu ay, yirmi
yedide…”
105
diye tarihlendirmektedir. Bu yönü ile Bilge Kağan aınıtının mükemmel bir tarihi metin olduğu
gözlenmektedir. Anıtta ayrıca Bilge Kağan’ın hükümdarlık süresinin anlatımında “Ben otuz dokuz yıl şad olarak
oturdum, il tuttum. Türk’üm için, milletim için en iyisini öylece kazanı verdim.”
106
bilgisi
de sağlam bir tarihi
tesbittir. Aynı şekilde “On yedi yaşımda Tangutlar’a karşı sefer ettim”, “On sekiz yaşımda Suğdaklar’a karşı sefer
ettim”, “Yirmi yaşımda Basmıl ve İdi-Kut benim cinsimden kavmim idi. Kervan göndermez diye sefer ettim”,”Yirmi
95 Ergin,s.1,İlk deyim:1.
96 A.Yaşar Ocak,Türkler,Türkiye ve İslam,s.41.
97 Ergin,s.17,16-17-22;Orkun,s.37,ID/16-17-22
98 Ergin,s.15/15-16;Orkun,s.18,ID/16-17.
99 Ergin,s.7/19.
100 Thomsen,s.129,ID-4.
101 Ergin,s 6-7,Doğu Cephesi 3/17;Orkun s.31,ID/3-17.
102 Ergin s.16-19,1-12-10;Orkun,s.57-59,IIŞ/10-IID/2
103 Ergin,s.17,Doğu Cephesi 2.
104 A.g.e.,s.18-34,Doğu 5-6,Kuzey 5-40-41.
105 A.g.e.,s.29,Güney Cephe 11.
106 A.g.e.,s.29,Güney Cephe,10.
I. Uluslararası Türklerde Tarih Bilinci ve Tarih Yazıcılığı Sempozyumu
Ali BADEMCİ
40
iki yaşımda Çinliler’e karşı sefer ettim”, “Yirmi Yedi yaşımda Kırgızlar’a karşı sefer ettim”, Otuz bir yaşımda kaygısız,
hür ve müstakil olan Karluklar düşman oldular.”
107
”Otuz sekiz yaşımda kışın Kıtay’a ordu sevk ettim”, “Otuz
dokuz yaşımda ilk baharda Tatabı’ya doğru ordu sevk ettim”
108
gibi zamanlandırma hadiseleri tarihlendirmeden
başka bir şey değildir.” Elli yaşımda Tatabı Milleti Kıtay’dan ayrıldı”
109
tarihlendirmesi sosyal bir hâdise olarak
Göktürk vatanı bugünkü Moğolistan’dan zaman zaman batıya göçlerin sebeblerini de ortaya koymaktadır.
“Kültekin Âbidesi”nde de bulunmakla beraber “Bilge Kağan” anıtında da tarihi bir element ve alt taban olarak
bol miktarda coğrafî bilgilere yer verilmektedir. “Doğuda Kadırkan”, batıda “Demir Kapı” güneyde “Çin Milleti”,
doğuda “Yeşil Nehir, Şantung Ovası”, “Köğmen, Ötüken”, “Batıda Kergütaban”, “Soğdak”, “İrtiş Nehri”, “Togu
Balık” gibi daha birçok coğrafi ad sıralanmaktadır.
110
Bu mevkii adlandırmaların ilginç tarafı aynı imlâ ile 300
yıl sonra Kaşgarlı lügâtında da yer almasıdır.
111
d) Vezir Tonyukuk Âbidesi:
Tabii olarak “Vezir Tonyukuk Âbidesi” de evvelkilerin aynısı ve devamı mahiyetin dedir.
Göktürk hükümdarla-
rından Elteriş ve Kapağan Han devirlerini yaşayan Tonyukuk yazıtının yarısı bunlarla ilgilidir.
112
Bu bakımdan gerçek bir tarih ve ideologya örgüsü mahiyetinde olup, Tonyukuk aynı zamanda Kültiğin ve Bilge
Kağan kahramanlıklarının da şâhidi olmuştur. Tonyukuk Türkler’in Çin hâkimiyetinde olduğu dönemde Çin’de
doğmuş bir Türk’dür. Zaten yazıtın ilk satırında bu hususu kendisi belirtmektedir.
113
Yazıtın batı tarafında
yer alan beyanlar bir ulusun esaretten nasıl kurtulduğunu anlatarak halkın başkaldırısı ve istiklâl mücâdelesi
maharetli bir ilim adamı gibi ortaya konmuştur. Hatta bu mücadeleyi anlatan satırlar tarihi bir metin olmaktan
ziyade “hürriyet ideolojisini” anlatması bakımdan tamamen sosyal değerler içermektedir.
Kuzeyde Moğol
Hıtaylar ve Türk Oğuzlar güneyde Çinliller kıskacından kurtuluş gerçekten çok anlamlı olması gerekmektedir.
Böyle bir cemiyette İlteriş Kağan’ın nasıl hakan olduğu ve kendisinin de “Bilgede eşi”
114
bulunduğu gayet
siyasî bir yol izlenerek gerçekleşitirilmiştir. Bu şartlar altında diğer yazıtlarda olduğu tek kurtarıcı “Ötüken
Ormanları”
115
görülmüş ve savaş plânları buraya göre yapılmıştır. Anlatıma bakılırsa belki bu mücâdeleye o
devrin “Gerilla Savaşı” demek gerekecektir. Tonyukuk’a göre “Oğuzlar” o zamanın yaramaz çocukları olarak
böyle dize getirilmiştir. Vezir’e göre sık-sık görüşmeler de yapılmış bir kısım “Oğuz Beyleri” siyasi yollarla iknâ
edilmiştir. Kırgızlar da aynı şekilde evvelâ siyâseten kazanılamaya çalışılmıştır.
116
Tonyukuk yazıtının güneyi ile
doğu baş tarafı tamamen ve gelişmiş ölçülerde bir”savaş ideolojisi”mahiyetindedir.
Vezir Tonyukuk’un tam bir siyaset sosyologu maharetiyle Orhun Âbideleri’nin yaramaz coçuğu “Oğuz Olgusu”
üzerinde de çalışmış ve birkaç hümümdarla “Bilge Adam” olarak çalıştığı uzun dönemde bu meseleyi hal
yoluna koymuş ve Göktürk-Oğuz birlikteliğini sağlamıştır. Bu konuda “Türk Milleti gene kargaşalıktadır demiş.
Oğuzlar’a da isyan edin demiş. Bu sözü iştip hemen gece uyuyasım gelmez idi. Oturasum gelmez idi. O vakit
düşündüm”
117
sözleri ile işte bu mahereti ortaya koymuştur. Vezir Tonyukuk Göktürk Devleti’nin oluşumunda
Türk kavim ve kabilelerini ikna husussunda Kırgızlar için de aynı gayreti sarfetmiştir. Hattâ On ve Türgişler
de biraz savaş biraz barış ile bir cephede toplanabilmiştir. Şu hususu katiyyetle ifâde edebiliriz ki Tonyukuk
107 Orkun,s.60-64,IID24-29.
108 Ergin,s.29,3-4.
109 A.g.e.,s.29-8.
110 Ergin .17-35,Orkun,s.56-73 tarama.
111 Orkun,s.74-79.
112 Orkun,s.99;tamamı 62 satır olan bu yazıtın 48 satırı bu hükümdarların zamanlarını anlatmaktadır..
113 Orkun,s.100/1.
114 A.g.e.,s.102/7.
115 A.g.e.,s.104/15.
116 A.g.e.,s.106/20
117 A.g.e.,s.108/22.