IX
TAKDİM
Bülent
Ecevit Üniversitesi, her geçen gün kapasite ve kalitesini artırdığı eğitim-öğretim, araştırma ve topluma
hizmet üretimi faaliyetleriyle ülkemizin güçlü ve saygın bir yükseköğretim kurumudur. Üniversitemiz
son yıllarda tüm eğitim birimleri ve araştırma ve uygulama merkezleriyle eğitim, sağlık, kültür, sanat, din,
felsefe, tarih ve edebiyat gibi çok çeşitli alanlarda özelde yer aldığı bölgenin genelde ise ülkesinin ve dünyanın
gelişimine ve daha yaşanılır kılınmasına imkân verebilecek katkıları yapmaya ve enstrümanları üretmeye ve
geliştirmeye çalışmaktadır. Özellikle 2014 yılında kurmuş olduğumuz Bülent Ecevit Üniversitesi yayınevi
ile bu
çalışmalarımızı daha yaygın, kalıcı ve erişilebilir kılmayı amaçladık. Yayınevimiz, yayınladığı her yeni kitapla
ülkemizin bilim ve kültür hayatına önemli katkılarda bulunmayı sürdürmektedir.
Tarihi süreçte, coğrafi,
iktisadi, kültürel yapıların bıraktığı etkiler neticesinde yaşam biçimi olan konar-
göçer yapılarından, göçlerden ve toprak edinme arzusu gibi nedenlerden dolayı, Türkler geniş bir coğrafyaya
yayılmışlardır. Dünyanın pek çok yerinde Türklerin gittikleri yerlerdeki toplumlarla kültürel etkileşimlerini
görmek mümkündür. Bu etkileşimlerin her birinin siyasi, iktisadi, sosyal, kültürel ve bilimsel alanlarda
kendini göstermiş olmaları kaçınılmaz bir durum olduğu gibi bu etkileşimler, tarihi süreçte oluşan birikimler
silsilesinin günümüze yansımalarını da meydana getirmiştir. Bir toplumun tarihi süreçte meydana gelen fikir,
olgu ve olaylar hakkında bilgi içeren kaynaklarının araştırılması, ortaya çıkarılması ve incelenmesi, hem o
toplumun tarihinin hem de dünya tarihinin anlaşılması bakımından önem arz etmektedir.
Bu bağlamda, Türk
Tarih Kurumu ile işbirliği yaparak “I. Uluslararası Türklerde Tarih Bilinci ve Tarih Yazıcılı Sempozyumu” nu
düzenledik. Yapılan sempozyumun genel amacı, Türk tarih yazıcılığının genel özelliklerini ve metodolojisini
ele almak ve değerlendirmekti. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti tarihçilerinin Türk tarihçiliğine katkılarını ve
metodolojik yaklaşımlarını ortaya koymaya çalışmak, bu araştırma ve yaklaşımlarda Türk tarih yazıcılığında
edebi metinlerin önemine vurgu yaparak Türk edebiyatı ile Türk tarihinin ilişkisine de değinmek, ve Sovyet
öncesi ve sonrası dönemlerde Türkistan’da Türk tarih yazıcılığının vaziyetinin ortaya konulması da amaçlandı.
Netice olarak, bu amaçlar doğrultusunda önemli bir bilimsel toplantıyı yurt içi ve yurt dışından bilim
insanlarının katılımlarıyla üniversitemiz ev sahipliği ile gerçekleştirmiş olmaktan ve sempozyum kitabını sizlere
sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Gerek bu eserin ortaya çıkmasında gerekse sempozyumun büyük bir
titizlikle gerçekleştirilmesinde büyük katkıları olan herkese teşekkürü bir borç biliyorum. Bu bağlamda, bu
süreç esnasında Türk Tarih Kurumuna başkanlık yapmış olan Sayın Prof. Dr. M. Metin HÜLAGÜ ve Sayın
Prof. Dr. Mehmet Ali BEYHAN beyefendilere ve Türk Tarih Kurumu Başkanı Sayın Prof. Dr.
Refik TURAN
beyefendiye özellikle teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca, bu eserin oluşumuna katkı sağlayan tüm yazarlarımıza,
eserin editörlüğünü üstlenerek hayata geçirilmesi için gayret sarf eden Nurettin HATUNOĞLU ve Canan
KUŞ’a, Karadeniz Stratejik Araştırmalar ve Uygulama Merkezimizin değerli yöneticilerine, üniversitemiz
Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü’ne ve emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı
sunuyorum.
Prof. Dr. Mahmut ÖZER
Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü
XI
TEŞEKKÜR
I. Uluslararası Türklerde Tarih Bilinci ve Tarih Yazıcılığı
Sempozyumu, Bülent Ecevit Üniversitesi ve Türk
Tarih Kurumu işbirliği ile 23-25 Ekim 2014 tarihinde Zonguldak ilinde gerçekleştirilmiştir. Üniversitemizin ev
sahipliği yaptığı sempozyum, Bülent Ecevit Üniversitesi Karadeniz Stratejik Araştırmalar Merkezi (KARSAM)
tarafından organize edilmiştir. Sempozyum’a gerek yurt içinden ve gerekse yurt dışından bir çok bilim insanı
değerli bilgilerini paylaşmak adına başvurmuş, yapılan değerlendirmeler neticesinde sunulan 41 bildiri
ile sempozyum gerçekleştirilmiştir. Sempozyum kitabında yer alan tebliğ metinleri, yazarların tarafımıza
gönderdiği tebliğ metinlerinin son halleridir ve gönderildiği şekliyle kitabımızda yer almıştır. Bazı
tebliğler
Türkiye Türkçesi’nden farklı olarak elimize ulaştığı için bu tebliğler Türkiye Türkçesi’ne aktarılmıştır.
Sempozyumumuzda başlangıçtan günümüze Türk tarih algısı ve tarihçiliği adına pek çok bildiriler sunulmuştur.
Türklerin geniş bir coğrafyaya yayılmasının etkisi sonucunda pek çok kültürün Türk kültürü ile etkileştiği
gerçeğinden yola çıkarak çeşitli milletlerin tarih anlayışıyla Türk tarihi ve tarihçiliği etkilenmiştir. Mesela
Türklerin yayıldığı Anadolu, İran, Güney Asya, Çin, Arap yarımadası ve Rusya coğrafyasındaki halkların
tarih anlayışından etkilenmişlerdir. Bu etkilere İran, Arap ve Bizans tarih yazıcılığı örnek olarak verilebilir.
Bu çok renklilik ve hareketlilik ortak Türk tarih algısının ve yazıcılığının gelişiminin de önüne geçmiştir.
Böylece Genel Türk Tarihinin meseleleri de gün yüzüne çıkmıştır. Bu durumu Tarihsel Köken Meselesi’nden
hareketle oluşturulabilecek bir Türk tarih algısı, bilinci ve yazıcılığı ile bertaraf etmek mümkündür. Böylece
farklı coğrafyalarda farklı zaman diliminde ve farklı yönetimler altında yaşayan Türklerin, ortak bir tarih algısı
ve araştırma anlayışı kolaylaşacaktır.
Dikkat çekmek istediğimiz bir başka konu ise Türkiye Cumhuriyeti’nin
kuruluşundan itibaren Tarih
araştırmalarına bütünleyici bir nitelik kazandırmış olmasıdır. Bu bağlamda Türk tarih araştırmaları İslam
öncesi ve sonrasını kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Ayrıca, Anadolu dışındaki tüm Türklerin tarihi, ortak bir
bilinçle temellendirilip araştırılmıştır. Türkiye’deki bütünleyici bu tarih anlayışına karşın, Sovyet idaresi altında
kalan Türkler, kendi tarihini araştırırken boy esaslı bir tarih anlayışını benimsemek zorunda kalmışlardır. Bu
sebeple Timur’u Özbek, Abay Kunanbay’ı Kazak, Mahdumguli’yi Türkmen, Manas’ı Kırgız, Nizami Gencevi’yi
ise ağırlıklı olarak Azeri Türkleri sahiplenmişlerdir. Oysa ki Türkiye’deki tarih anlayışına göre Türk tarihine mal
olmuş bütün şahsiyetler Türk tarihinin ortak değeri olarak kabul edilir. Bu durumun ortaya çıkışında kuşkusuz
kabul edilen tarih anlayışları etkili olmuştur. Sovyetlerin yıkılışından sonra Türk Dünyası ile Türkiye arasında
birçok alanda ivme kazanan ilişkiler, tarih araştırmalarında da kendini belli etmeye başlamıştır. Yaptığımız
sempozyumun amaçlarından birisi de budur. Bu alanda yapılacak her bir çalışmanın Türk tarihçilerininin
iletişimine ve birbirine yaklaşmasına hizmet edeceği aşikar bir durumdur.
Netice itibari ile “Gelecek burada şekillenir” sloganıyla
hem yerel, hem uluslararası projelere imza atan Bülent
Ecevit Üniversitesi, bu sempozyum ile tarih alanında da önemli bir çalışmaya ev sahipliği yapmıştır. Türk
Dünyası’ndaki tarihçileri bir platformda buluşturarak Türk tarih bilinci ve yazımı ile ilgili güncel ve süregelen
sorunları tartıştığımız sempozyum ile sempozyum sonrasında basım aşamasına gelen bu değerli eserin
ortaya çıkmasında desteklerini gördüğümüz Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer’e,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti olan Türk Tarih Kurumu Başkanlığı’na, katkılarını gördüğümüz
üniversitemizin çeşitli birimlerinde görev alan akademik ve idari personele, sempozyumumuza teşrif eden
katılımcılara, sempozyum kitabının hazırlığı aşamasında Özbek Türkçesi ile yazılmış
metinlerin Türkiye
Türkçesine aktarılmasında katkıda bulunan Saidislombek Umarov ve Zebiniso Kamalov’a teşekkürü bir borç
biliyoruz.
Editörler
Nurettin HATUNOĞLU - Canan KUŞ BÜYÜKTAŞ