I. Uluslararası Türklerde Tarih Bilinci ve Tarih Yazıcılığı
Sempozyumu
Derya Derin PAŞAOĞLU
14
DEMİR, Uğur, Târîh-i Mehmed Giray (Değerlendirme-Çeviri Metin), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları
Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksak Lisans Tezi, İstanbul 2006.
DERİN PAŞAOĞLU, Derya, “Altın Orda ve Kırım Sahasında Bozkır Aristokrasisinin Güçlü Temsilcileri: Emir Rektemür
ve Şirin Mirzalar”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi
Cilt:33, Sayı:56, Ankara, Eylül 2014, s. 147-190. DOI: 10.1501/Tarar_0000000584
DERİN PAŞAOĞLU, Derya, “Умдат ат-таварих” с точки зрения “Умдат ал-ахбар” // Золотоордынская цивилизация.
Сборник статей. Под ред. И.М.Миргалеева. Выпуск 5. – Казань: Институт истории им. Ш.Марджани АН
РТ, 2012. – С. 38-44. (“Umdetü’l-Ahbâr’a Göre Umdetü’t-Tevarih”
, Altin Ordu Zivilizasiyasi
, Tataristan Bilimler
Akademisi Tarih Enstitüsü Altın Orda Araştırmaları Merkezi Yay., sayı: 5, Kazan 2012, s.38-44.)
GÖKBİLGİN, Özalp, Tarih-i Sahip Giray Han, (Historie de Sahip Giray, Khan de Crimée de 1532-1551)
Edition Cririque,
Traduction, Notes et Glossaire, İstanbul 2000.
GİRAY, Halim, Gülbün-ü Hânân (Kırım Hanları Tarihi) Değerlendirme, Metin ve Tıpkıbasım, Editör: Bekir Günay,
Hazırlayanlar: Apler Başer, Alper Günaydın, İstanbul 2013.
KEFEVİ İBRAHİM EFENDİ, Tevârih-i Tatar Han ve Dağıstan ve Moskov ve Deşt-i Kıpçak Ülkelerinindir, Yayına
Hazırlayan: İsmail Otar, Eskişehir 2005.
KELLNER-HEINKELE BARBARA, Aus Den Aufzeichnungen Des Sa’id Giray Sultân, Freiburg 1975. Eserin tarafımızdan
yapılan transkript ve yayına hazırlık çalışmaları devam etmektedir.
TOGAN, Zeki Velidi, Tarihte Usul, İstanbul 1985.
15
TÜRKMENLERDE TARİH BİLİNCİ VE
TARİH YAZICILIĞI SERÜVENİ
Özet
Türkmenleriň tarih bilinci ve tarih yazıcılığı özel bir konumunun olduğunu söylemek olanaklıdır. Türkî halklar ara-
sında tarih bilincinin ve tarih yazıcılığının benzeri durumda olduğunu ve devam ettiğini söylenebilir. Ancak buna
rağmen tarihten itibaren aynı kaderi paylaşan Türkî halklarda son zamanlarda doğru değişik
olgular üzerinde olduğu
görülecektir. XX yüzyılda, Türkmenlerin, diğer Doğu ve Batı Türkistan’daki Türkî halklar güçlü tarih ve kültür birli-
ğine sahip olduğunu söylemek nerdeyse mümkün görülmemektedir. Çünkü bir bütün vücut olan Türkistan’ı, Türkî
lehçelere göre bölüp halk ve devlet oluşturulsa, bazılarının birikimli geleneğe sahip olan merkezlerden uzakta kalması
gayet normaldir. Nitekim Türkmen tarihi bilinci ve tarih yazıcılığı, diğer Türkî halklardan ayrı bir süreç içinde devam
edenliğini söylemek mümkündür. Bu bilinci iki düzlemde değerlendirecek olursak halk ve aydınlar arasında tarih
bilinci olarak toparlayabiliriz. Türkmen halk arasında gerçekten Abu’l-Gazi Bahadır Han’ın “Şecere-i Terakime” adlı
eserinden görülen Türkmen şecere bilinci ve Abdu-s-Sattar-Kazı’nın Tekelerin savaş kıssalarını anlatan “Cenkname”
adlı eserinde olan kahramancılıklı anlatıları hatırlatan tarih bilinci görmek mümkündür. İkinci olarak aydınların tarih
bilinci ve tarih yazıcılığına gelince, ilk olarak onların düşünce yapısını belirlemek ile betimlenebileceği aşikâr olduğu
görülecektir. Gerçekten XX. yüzyılın başında tarih hakkında iki ayrı düşünceye sahip olan grubu görmek mümkündür.
Bunlardan birincisi, bilindiği gibi dini eserlerden esaslanan Türkmenlerin “Ahun”, “Molla” dedikleri dini zümre olup
geleneksel aydınlar, ikincisi ise “Cedidçilik” veya yenilenmeyi, güncelleşmeyi öne süren “Usul-ı Cedid” olarak “Cedit-
çilik, Panislamizm, Pantürkizm, Milletçiler gibi yenilikçilerdir. Iki zümre hakkında genel
bir değerlendirme yapacak
olursak, Muhafazakârlar olarak nitelendirebileceğimiz gelenekçiler ve “Cedidcilik” olarak vasıflandırdığımız yenilikçi-
ler 1937-8 yılında genel olarak kıyımda acı sonlanmışlardır. Son olarak belirlediğimiz ise, Türkmen toplumundan tarih
bilinci soyutlanmasını savını öne sürdüklerini rus/komünizm yanlısı grup işlevini 27.09.1991 yılına kadar sürdürmüş-
lerdir. Gerçekten Туркменоведение (Türkmen araştırmaları) dergisinde, Barthold’un “Türkistan’ın Kültürel Hayatı-
nın Tarihi” adlı çalışmasını yapay eleştirisi, Baymirza Hayit “Türkistan devletlerinin millî mücadeleleri tarihi” adlı
gibi eserlerde kahramancılık betimlendirdiği Gökdepe olayları ise yadsıyan 1983’de yazılan “Rusya’ya Türkmenistan’ın
gönüllü katılmasının 100 yılına” ithaf edilen “Братство Навеки” (“Ebedi Kardeşlik”) adlı kitabı örnek olarak getire-
biliriz. Ancak bir konuyu ayrıca belirtmeliyiz ki, bu eserler Rusça olarak yazılmış olduğunu, tarih yazıcılığı
sentez mi
veya analiz mi olduğu, Bağımsızlıktan sonra Türkmen tarih yazıcılığı-da üzerinde durulması gereken konuların biri
olduğundan değerlendirmeye gidilecektir.
Anahtar Kelimeler: Türkistan, Türkmen, Şecere, Tarih Bilinci.
Tahir AŞİROV*
* Dr., Mahtumkulu Devlet Üniversitesi Tarih Fakültesi, Aşkabat, Türkmenistan.
tahirashirov@gmail.com
I. Uluslararası Türklerde Tarih Bilinci ve Tarih Yazıcılığı Sempozyumu
The First International History Conscious in The Turks And Historiography Symposium
23-25 Ekim/
October 2014 Zonguldak, Türkiye
I. Uluslararası Türklerde Tarih Bilinci ve Tarih Yazıcılığı Sempozyumu
Tahir AŞİROV
16
“Haber nakledenler habere (bir şeyler) karıştırdıklarından
(bir takım ilavelerde bulunduklarından) dolayı
topluluklar/milletler arasında niyetler
farklılaşır tartışmalar ve çekişmeler artar”
Abu’r-Reyhan
el-Biruni
Türkmenlerin tarih bilinci ve tarih yazıcılığı özel bir konumunun olduğunu söylemek olanaklıdır. Türkî halklar
arasında tarih bilincinin
1
ve tarih yazıcılığının benzeri durumda olduğunu ve devam ettiğini söylenebilir. Ancak
buna rağmen tarihten itibaren aynı kaderi paylaşan Türkî halklarda son zamanlarda doğru değişik olgular
üzerinde olduğu görülecektir. XX yüzyılda, Türkmenlerin, diğer Doğu ve Batı Türkistan’daki Türkî halklar
güçlü tarih ve kültür birliğine sahip olduğunu söylemek nerdeyse mümkün görülmemektedir. Çünkü bir bütün
vücut olan Türkistan’ı, Türkî lehçelere göre bölüp halk ve devlet oluşturulsa, bazılarının birikimli geleneğe
sahip olan merkezlerden uzakta kalması gayet normaldir. Nitekim Türkmen tarihi bilinci ve tarih yazıcılığı,
diğer Türkî halklardan ayrı bir süreç içinde devam edenliğini söylemek mümkündür. Bu bilinci iki düzlemde
değerlendirecek olursak halk ve aydınlar arasında tarih bilinci olarak toparlayabiliriz.
Türkmen Halkının Tarih Bilinci
Türkmen halkı arasındaki tarih bilinci denildiğinde, genel olarak insanlar arasındaki tarih düşüncesine
ve o söylemlerine olduğu ifade edilebilir. Ancak bu tarih bilinci, tarihsel bilgiyi bilimsel düşünce düzeyine
ulaştırabildiğini söylemek olduğu düşünülmemelidir. Buna rağmen bu tarih bilinci, tarihi aklın yol
göstericiliğinde veya hayatı anlamlandırma ve temellendirme çabası olduğunu söylenebilir.
Bireyin tarih bilinci edinmesinde onun görüşünü ve yaşam tarzını, ailesi, mensup olduğu toplum tayin edicidir.
Bu bakımdan her bir bireyin tarih bilinci oluşabilir. Ancak toplumun tarih bilincine gelindiğinde ise, zamanın
ürünü olarak ortaya çıkar. Kısaca bunu toplumun etrafında birleştiği değerler bütününü ifade eden kolektif
bilinç olarak açıklanabilir. Genel olarak Türkmen halkının kolektif bilinci, özel
olarak ise tarih bilincini
açıklanacaktır.
Türkmen halkında tarih olarak şecere bilinci önemli konumdadır. Gerçekten Türkmen halk arasında Abu’l-
Gazi Bahadır Han’ın “Şecere-i Terakime”
2
adlı eserinden bilinen Türkmen şecere bilinci görülecektir. Şecere
veya soy kutuğu türkmen halk nezdinde önemli görülmek bağlamda değerler atıf edilmesi ise ayrı bir konudur.
Bu bilinç günlerimizde de devam ede gelen bir gerçektir.
Bununla birlikte Abdu-s-Sattar-Kazı’nın Tekelerin savaş kıssalarını anlatan “Cenkname”
3
adlı eserinde olan
1 “İslam diğer semavi dinler gibi kendisi ile birlikte belli çlçüde işlenmiş bir tarih duygusu tarih bilinci, hatta geniş
anlamında bir tarih felsefesi getirmiştir.”Ahmet Arslan, İbni Haldun, İ. B. Ü. Yay. İstanbul 2009. s. 50.
2 Абуль-Гази-Бахадур-хав. Родословная туркмен. Перевод А. Туманского, Асхабад, 1897. Абулгази, Родословная
туркмен. — А. Н. Кононов, Родословная туркмен. Соинение Абу-л-Гази хана хивинского, М.—Л , 1958.
Абулгази, Родословная тюрок.— Historie des Mogols et des Tatares par
Aboul-Ghazi Behadour Khan, publiee,
traduite et annotee par le baron Desmaisons, t. I Texte, St.-Petersbourg 1871, t. II Tradution, St.-Petersbourg 1874.;
Абулгазы Бахадыр хан, Туркменлерин несил дарагты, Метбугат 1991 й.
3 19. Yüzyılın başında Gökdepe civarında doğulmuş, aynı asrın ikinci yarısında vefat eden Abduseddar Kazı’nin
“Cenkname” adlı eserini 1862 yılında yazmıştır. Eser mesnevi şeklinde yazmış olup, 2200 setirden oluşmaktadır. Yazar
eserinde 1858 (Karrı - Kale) ile 1861 (Marı/Merv) yıllarında Türkmenlerin birikip İran Şahı Nasreddin’in askerlerini
dağıtmasından ve savaşların ayrıntılarından bahis edilmektedir. Eseri Rus Samoyloviç çevrilmiş ve neşir etmiştir.
Eseri ilk olarak rus dilinde 1914-nji ýylda “Книга рассказов о битвах текинцев” /“Tekelerin savaş hikaye kitabı”
adıyla Peterburg’da oryantalist A. N. Samoyloviç tarafından neşir ediliyor. Ancak bu eser daha sonra kısaltılan şekilde
“Cenkname” adıyla Türkmen dilinde 1943 yılında yayınlanmıştır. Абду-с-Саттар-казы.
Книга рассказов о битвах
текинцев. (Самойлович, Александр Николаевич) СПб., 1914; Самойлович, Александр Николаевич, Книга
рассказов о битвах текинцев // ЗВОРАО. 1906. Т. 16, вып. 4. С. 0201-0211. Абду-с-Саттар казы, Книга рассказов