I uluslararasi



Yüklə 127,96 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə11/163
tarix10.12.2017
ölçüsü127,96 Kb.
#15028
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   163

I. Uluslararası Türklerde Tarih Bilinci ve Tarih Yazıcılığı Sempozyumu
23-25 Ekim 2014 Zonguldak, Türkiye
Türkmenlerde Tarih Bilinci ve Tarih Yazıcılığı Serüveni
19
başında 1918 yılında dağıtıldığına rağmen “Türkmen milletçileri tekrar ayaklanmayı başlattılar” diye eserine 
başlamaktadır
16
.
Bununla birlikte Rus yanlısı veya Türkmen burjuva aydınları ayrı önemi sahipdir. Nitekim aynı zamanda, 
Türkmenlerin “Yomut” kabilesinden olan Han Yomut göstermek mümkündür. Çünkü Han Yomut bir 
Türkmen milliyetçisi olmasına rağmen bir Hıristiyan’dır
17
. Han Yumud’un “Местный суд в Каспийской 
области” (Hazar ötesi bölgesinin yerli yargısı) adlı 1922 senesinde Taşkent’te yayımlanan eserini hatırlamak 
bir fikir verecektir
18
.
Rus işkalının sonrası ile 1931 senesinde başlayan baskıyla 1937-8 ile tamamlan durumu özetleyen bir yazıyı 
görebiliriz. Han Yumud’un 1927 yılında “Туркменоведение” (Türkmen araştırmaları) dergisinde yayınladığı 
Karaş Han oğlu Yomudskiy adı altında
19
 “Туркмены и Революция (десть  лет тому назад в Туркмении,” 
(Türkmenler ve Devrim: on yıl önce Türkmenistan) isimli yazısında görülebilir
20
.
Karaş Han oğlu Yomud Han yazısında 1917 devriminde Türkmenlerin durumunu irdelemekte olup, 
Gelenekçilerin durumunu Hoca Kulu Han’ın tutumuyla açıklamaktadır. Bunların yeni metoda “usul cedit” 
ve yeniliklere, özellikle de ceditçilerin harf yeniliklerine kapalı olduklarını açıklamaktadır
21
. Bu konuda 
Muhammetgulı Atabay oğlu “Ruzname-yi Mavera-yi Bahr-i Hazar” gazetesinde “Taze okuv düzgüni” (Yeni 
okul kuralı) hakkında değişik yaklaşımlarını hatırlatmaktadır
22

Han Yomud’un bu yazısının sonundaki yazı kurulu tarafından “по поводу очерка К. О. Иомудского” 
(K. O. Yomud’un denemesi hakkında) adlı yazıda yazarın görüşlerine katılmadıklarını söylenmektedir
23

Bu paylaşılmadık görüşler, Burjuva düşünürlerin görüşlerini yansıtmakta olduğu rahatlıkla söylenebilir. 
Bunların yazıları XX. yüzyılın ilk çeyreğinde Türkmenlerin tarihinin de birinci dereceden önemli kaynakları 
durumundadır. Bu eserler dikkatle incelendiğinde Türkmenlerin tarihinin karanlıkta kalan bir çok yönü de 
aydınlatılma imkanına kavuşacaktır.
16   Берди Кербабаев, Айгытлы Адим, Туркменистан Девлет Неширяты, Ашгабат - 1955. s. 5.
17   Zeki Velidi Togan, Hatıralar (Türkistan ve Diğer Müslüman Doğu Türklerinin Milli Varlık ve Kültür Mücadeleleri), 
Ankara 1999, s. 463. “... Türkmen subayı Han Yomudskiy’nin oğlu Nikolay Nikalayeviç Xan İomudskiy isminde bir 
subayla geç vakitlere kadar görüştük. Hayret, bu da bir Kader imiş. Mamafih Han Yomudskiy Hristiyan olmakla beraber 
Türkmen milliyetçisiydi. Zaten bu Han Yomudskiy, çok küçükken Rus generallerinden birisi tarafından, fakir bir 
çocuk olarak alınmıştı (doğrusu zorla kaçırılmıştı) onu Hristiyan olarak terbiye etmişler. Ancak o Türkmenliğini hiç 
unutamamış, her aynaya bakışının ona Türkmenliğini hatırlattığını kendisi bana söylemişti”.
18  Караш Хан Оглы (Иомуд Хан). Местный суд в Каспийской области (народный суд). Историко-критический 
очерк. Ташкент, 1922. 
19  Караш Хан оглу Иомудский, Туркмены и Революция (десть  лет тому назад в Туркмении, // Туркменоведение. 
1927. № 1, s. 12-18. № 2-3, 14-20.
20  Караш Хан оглу Иомудский, Туркмены и Революция (десть лет тому назад в Туркмении, // Туркменоведение.
1927. № 1, s. 12-18. № 2-3, s. 14-20.
21  Караш Хан оглу Иомудский, Туркмены и Революция (десть  лет тому назад в Туркмении, // Туркменоведение. 
1927. № 2-3, s. 19.
22  “Her söz geplenende, agızdan ovaz çıkar. Şo owazga göre hat hem yazılar. “Elif”, “Biy” Müslüman harflerinin atlarıdır. 
Amma okulgan vagtıda başka jüre atlanur. Meselem, Atabay adına ilki ovazı “a” eşidilse, onson “t”, onson yine “a” yine 
“b”, yine “y”, eşidilişine göre hem okayarlar ve yazıyalar. Oglanları ilki okuvga salanda, “elif”, “biy” adını bermeli daldir. 
Najüre ovazda harfler gelse, şo göre hem harflerge at berip, oglanlarda okudıp yazdırmalıdır. Şo taze okuv düzgüni ve 
kararına yagşı Türkmen diline kitap çıkarandır mugallım Aliyev. Eğer şu kitaplar bilen okudılıp biler. Onson Kuran Şerif 
ve başka jüre kitaplarga salsan, gözleri hatga düşüp, basım ansatlık bilen okap çıkar. Türkmenlerden başka milletlerde 
taze okuv düzgüni önden beri çıkardır. O sebepten içlerinde hat bilen adamlar hem köpdür ve öz yurdunın sövdası ve 
her bir hayır-peydalı zatları öz elleri dedir. Elbette, hemme mektep ve merdresege giren oglanlar ulı molla çıkyan daldir. 
Köpüsi biderek bolyardır. Amma taze düzgün bilen okadılsa, hiç bolmasa, Müslüman hatnı yazmaknı bilip çıkar. Onun 
hat bilmegi bir yerde peyda eder.” Muhammetgulı Atabay oğlu “Ruzname-yi Mavera-yi Bahr-i Hazar”, (13. I. 1915)
23  От редакции “по поводу очерка К. О. Иомудского”, Туркменоведение. 1927. № 2-3, s. 20.


I. Uluslararası Türklerde Tarih Bilinci ve Tarih Yazıcılığı Sempozyumu
Tahir AŞİROV
20
Bu konuda en bariz örneklerinden birisi, Zeki Velidi Togan’ın Türkmenistan’ı seyahati esnasında bu günde 
Türkmenistan’ın devlet gazetesi olan “Türkmenistan” isminde gazetenin ilki basımını kendisini hazırladığını 
söylemesi
24
 ve medreseler de okutulan derslerini güncelleştirilmesinin gerekliliğinden yakınmasıdır
25
.  
Yenilikçilerin tarih bilinci ve yazıcılığı, genel olarak belirlemek gerekirse, medrese/mektep olarak ifade edilen 
ilim merkezlerinde okutulan Türk-Tatar tarihçisi, edebiyatçı Aziz Ubeydullin (1887-1937)
26
 tarafından 
Kazan’da 1918 yılında neşir edilen ve sunuşunda “Kazan medreselerinde okutulan derslerin hulasasıdır” diye 
nitelendirdiği “Tarih-i Edyan” atlı eserinin Türkmen mekteplerinde görülmesi duruma açıklık getirmektedir ve 
bir fikir vermektedir. Türkmen aydınlarının üzerinde etkisinin olduğunu tarihi eserlerde de vurgulanmıştır
27

Ayrıca Türkmen yenilikçileri ile düşüncelerini paylaştığı Zeki Velidi Togan’ın “Tarihte Usul” adlı kitabını 
örnek olarak verebiliriz
28
.
Bununla birlikte bu yazıdan XX. yüzyılın birinci çeyreğindeki durumla ilgili bilgi ve durum değerlendirmesi 
yapmaya imkanı vermektedir. İlk olarak Gelenekçi Ulemalar, Yenilikçiler Aydınlar, Burjuva Düşünürlerle 
birlikte yeni gelişmekte olan Milli komünistlerdir.
Bu iki zümre hakkında genel bir değerlendirme yapacak olursak, Muhafazakârlar olarak nitelendirebileceğimiz 
gelenekçiler ve “Ceditçilik” olarak vasıflandırdığımız yenilikçiler, Burjuva olarak nitelendirdiğimiz düşünürler 
1937-8 yılında genel olarak kıyımda acı sonlanmışlardır. Ancak o zamanda gelişmeye başlayan “Milli 
komünistlerin” de “milli” kavranın ayrılmış komünizm ideolojisi yanlıları olarak devam ettikleri görülecektir. 
Bu kendi tarihlerini öğrenmekle başlamaktadır.
Komünizm Zamanında Tarih Bilinci ve Yazıcılığı
XIX. yüzyılın üçüncü çeyreğinin sonuna doğru Türkmenlerin en son kalkanı olarak bilinen Gökdepe kalası 
düşmesi ile Türkmen cemiyetinde Rus işkâlı altına girmişti. Nitekim ondan sonra Türkmen cemiyetinde Rus 
etkisi, 1924 yılında Türkmenistan devletinin kurulmasına kadar etkisi olduğu görülmektedir. Ancak bu süreç 
içinde baskı ile etkisi olduğunu söylemek doğru yaklaşım olarak görülmesi olanaklı değildir. Ancak zemin 
hazırlama dönemi olarak nitelendirmek doğru olacaktır. Çünkü bu devirde savaşta veya başka bir sebepten 
dolayı yetim kalan çocukları alarak Rus ailelerde yetiştirmeye başlıyorlar
29
. Bu imkânı o kadar iyi kullanmışlardır 
ki, sonra oları devlet oluşturulduğunda esas mevkilerde, makamlarda, merkezlerde yer vermeleri ile elit tabaka 
24  “Berdi Hacı’nın oğlu aski dostum avukat Qakacan ile “Türkmenistan” gazetesini çıkardık. Bunun ilk nüshası baştan 
sonuna kadar tarafından yazıldı”, Zeki Velidi Togan, Hatıralar (Türkistan ve Diğer Müslüman Doğu Türklerinin Milli 
Varlık ve Kültür Mücadeleleri), Ankara 1999, s. 285.
25  “İmam İmankuli bana hususi ders vermeyi kabul etti. Haftada iki gün Kur’an ve Fıkıh’dan “Hidaye” derleri verdi. Kur’ni 
Rusça Sablukov tercümesindeni Hidaye’nin ibadata ait olmıyan kısımlarını da Taşkent’te basılmış Rusça tercümesinden 
okuyup geliyor ve bunları İmam Efendi ile birlikte karşılaştırıyorduk. Üç ay süren bu karşılaştırma neticesinde ben bir 
taraftan Buhara’da tahsil etmiş olan Sadık Molla’nın bilgisinin derde derman olacak genişlikte olmadığını, diğer taraftan 
da dinimizi Arapça esas kaynaklarından derinliklerine inerek öğrenmenin benim şiim olmadığını, bunun çok vakit 
istediğini, bu yüzden benim üçin imkansız olduğunu, bu işle meşgul olursam Rusça muallimliği ve lise imtihanları üçin 
hazırlanmayı bırakmam icap edeceğini gördüm. Zaten Kur’anla Fıkıh’ın derinliğine inip “doğru” malumat elde etmekle 
ne kazanacaktım. Üç ay sonra bu işi haftada bir saate indirdim, sonra tamamiyle bıraktım”, Zeki Velidi Togan, Hatıralar 
(Türkistan ve Diğer Müslüman Doğu Türklerinin Milli Varlık ve Kültür Mücadeleleri), Ankara 1999, s. 54.
26  İsmail Türkoğlu, “Ubeydullin Aziz”, TDV İslam Ansiklopedisi, 42/31-32.
27  “Volga Tatarları, Müslüman okullarını, milli ve dini özelliklerini kaybettirmeden modern zihniyete göre değiştirme 
fikrini Türkistan’a yaymışlardı. Bugün, Türkistan Cumhuriyeti’nin kurulması ile, geniş bir temelde ulusal bilincin 
oluşumu yolunda zemin yaratılmıştır” В.В. Бартолд, История изучения Востока в Европе и Руссии, Л. 1925. / V.V. 
Barthold, Asya’nın Keşfi Rusya’da ve Avrupa’da Şarkiyatçılığın tarihi, (çev. K. Bayraktar, A. Meral), Yöneliş yay., İstanbul 
2000. s. 397.
28  A. Zeki Velidi Togan, Tarihte Usul, Enderun Kitabevi, 4. Baskı, İstanbul 1985. Ayrıca bknz.  A. Zeki Velidi Togan, 
Umumî Türk Tarihine Giriş, II. Baskı, İstanbul 1970. 
29  Durdyýev, Tagan, Yz Galdyran Ömürler (Türkmenistanyň köne partiya-dövlet işgarleri), “Türkmenistan” neşiryaty, 
Aşgabat 1970. 


Yüklə 127,96 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   163




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə