145
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
Zanaatlar, derece derece tarýmdan ayrýlarak geliþiyordu. Köyl-
erde kalmýþ olan zanaatçýlar, feodal senyörlerin egemenliði altýna
giriyorlardý. Berkitilmiþ þatolarýn çevresinde yerleþen zanaatçýlar ise,
zanaatçý mahallelerini oluþturuyorlardý. Giderek kentler, zanaat ocak-
larý doðuyordu. Bu iliþkiler altýnda, Kiev Rusyasý, bu olayýn, daha
sonra, feodalitenin açýlýp geliþmesi çaðýnda ortaya çýktýðý Batý
Avrupanýn önünde gidiyordu. Kayýtlar, Rusyada, 9. yüzyýlda, 89 si-
tenin varlýðýný gösteriyor.
12. yüzyýlda, Rus kentli nüfusu 60tan fazla zanaat kolunu
yürütüyordu; demirden ve çelikten yapýlan mallarýn sayýsý 150yi
buluyordu. Rus zanaatçýlarý, iþ aletlerinin, silahlarýnýn yapýmýnda ve
kuyumculukta ustaydý. Ama toplumsal iþbölümünün yeterince
geliþmemiþ olmasý ve doðal ekonomi, iç ticaretin geniþlemesini
engelliyordu.
Novgorodda yapýlmýþ arkeolojik kazýlarla günýþýðýna çýkarýlmýþ
olan o çaðýn yazýlý belgeleri, Güney Rusyada kent
[sayfa 168]
uygar-
lýðýnýn yüksek bir düzeye eriþtiðini tanýtlamaktadýr.
Dýþ ticaret daha dörtbaþý bayýndýrdý. Rus tacirleri, Hilâfet to-
praklarýnda, Bizansta, Bohemyada, Polonyada, Almanyada,
Ýskandinavyada, birbirleri ile karþýlaþýyorlardý. Kürk, balmumu, bal,
katran, keten kumaþlar, süsler, silahlar satýyorlar ve dýþardan lüks
eþya, þarap, meyve ve baharat satýnalýyorlardý.
11. yüzyýlda ve 12. yüzyýlýn baþlarýnda, Kiev Rusyasý, ilerle-
mekte olan ekonomisi ile gerçek bir devletti. Devlet, gücünü, köylü-
lerin ve zanaatçýlarýn amansýz bir biçimde sömürülmesinden
alýyordu; bununla birlikte, köylü ve zanaatçýlar, sýk sýk kendilerini
ezenlere karþý baþkaldýrýyorlardý.
Kievde en büyük ayaklanma, 1113te oldu. Yýðýnlarýn baskýsý
ile prenslik iktidarý, bazý ödünler vermek zorunda kaldý.
Uluslararasý Arenada Kiev Devletinin Rolü
Yukarý-ortaçað Rus devleti, feodal senyörlerin egemenliðinin
pekiþmesine büyük katkýda bulundu. Vladimir (980-1015), Bilge adý
takýlan oðlu Yaroslav (1019-1054), Yaroslavýn küçük oðlu Mono-
mah (1113-1125) gibi Kievli büyük prensler, feodaller sýnýfýnýn en
göze çarpan temsilcileri ve habercileri oldular. Prenslik iktidarýnýn
saygýnlýðýný saðlamlaþtýrmak için, Prens Vladimir, 10. yüzyýlýn son-
146
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
unda, hýristiyanlýðý resmî din olarak ilân etti. Hýristiyanlýk, Rusyaya
Bizanstan gelmiþtir. Bu çaðda, Bizans Ýmparatorluðu ile Batý Avrupa
arasýndaki siyasal ve toplumsal anlaþmazlýklar, Doðu ve Batý hýristi-
yan kilisesinin temsilcileri arasýnda açýk bir savaþýma neden oldu.
Kesin kopuþ, 1054 tarihini taþýr. Ýki kiliseden herbiri, kendini, biricik
evrensel kilise olarak öne sürdü. Böylece, Roma Kilisesi (katolik)
ve Yunan Kilisesi (ortodoks) ortaya çýktý.
11. ve 12. yüzyýllarda, ortaçað Rus devleti, büyük bir
[sayfa 169]
uluslararasý saygýnlýða eriþti. Ticarî iliþkilerine paralel olarak, Doðu
Avrupa ve Bizans ile siyasal ve kültürel alýþveriþini artýrdý. Çok sayý-
da Doðu Avrupa hükümdarý Kievli prenslerin iþlerine karýþmýyordu.
Birçok tarihsel ve edebî metinler, Rus topraðýna ve bu topra-
klar üzerinde yaþayanlara deðinmektedir: Arap ihracatçýlarýnýn ve
Bizanslý tarihçilerin yazýlarý, Ýskandinav sagalarý, Fransýz ulusal de-
staný Chanson de Roland, (Rolan Þarkýsý) Cermenlerin Chant des
Nibelungeni (Nibelungen Ezgisi), vb..
Kiev devletinin iktisadî ve siyasal ilerlemesi, 13. yüzyýlda,
Moðol akýný ile barbarca durdurulmuþtur. Ülkede feodal bölünme-
nin artmasý, merkezî iktidarýn parçalanmasý ile, fatihlerin görevi faz-
lasýyla yerine getirilmiþ oldu.
3. ASYA VE AFRÝKA ÜLKELERÝNDE FEODALÝTENÝN YAPISI
Asya ve Afrika ülkelerinde feodal iliþkiler, özel bir biçimde
oluþtu. Asyada, feodalite, her ülkede baþka bir biçimde kurumlaþtý.
Köleci Toplumun Baðrýnda Feodalitenin Doðuþu
Çin
Çinde, feodal yapýlar, 3. yüzyýlla birlikte, hatta (bazý kaynak-
lara göre) daha erken ortaya çýktý. Siyasal planda bu olay, eski
imparatorluðun (Hanlar imparatorluðunun) daðýlýp parçalanmasý ve
ülkenin Tsinler tarafýndan birleþtirilmesi ile ayný zamana raslar. Çin
feodalitesinin þu özelliði oldu ki, egemen sýnýfýn topraklar ve sular
üzerindeki tekeli özel mülkiyet biçimini almadý, týpký köleci çaðda
olduðu gibi, kamu hizmetlerinin ve büyük tahkim iþlerinin merkezi-
leþmesi nedeniyle, devlet mülkiyeti biçimini aldý. Büyük Çin Þeddi,
bu çaðda yapýlmýþtýr.
147
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
Ýlk Tsin Ýmparatorluðu, Ssu-ma Yen (265-290) zamanýnda,
devlet paylarý üzerine bir ferman yayýnladý. Bu yasaya
[sayfa 170]
göre,
köylü, iki bölüme ayrýlan bir tarla alýyordu. Birinci bölümün geliri,
kendisine ait oluyordu; ikincinin ürünü ise, tüm olarak devlete gidi-
yordu. Bundan baþka, köylüler, sulama tesislerinin bakýmýný yap-
mak, topraðýn drenajý iþlerinde, askerî istihkâm iþlerinde çalýþmak
zorundaydýlar. Hepsi, özgün bir angarya biçimini oluþturuyordu. Ama
Avrupada çok yaygýn olan senyörlerin topraklarýný iþleme biçimin-
deki angarya, Çinde, hemen hemen hiç yapýlmamaktaydý. Büyük
senyör yurtluklarý çok azdý, topraklarý köylüler tarafýndan iþlenecek
olan devlete ait yurtluklar yaratma çabalan bir sonuç vermedi.
Feodal devlet, köylüleri, derebeylik topraðýna baðlamaya ve
ayný zamanda, onlara, belli bir ekonomik giriþkenlik saðlamaya çaba
gösteriyordu. Aynî olarak ödenen rantýn yaygýnlýðý buradan geliyor.
Japonyada Ve Hindi-Çin Yarýmadasýnda Feodalitenin Geliþmesi
Çindeki feodal iliþkilerin ilerleyiþi, Koreye ve Japonyaya
uzandý. Bu iki ülke ilkel topluluk sisteminden hemen sonra, kölelik
aþamasýndan geçmeden, feodaliteye girdiler. Japonyada, feodal
iliþkiler, 4. yüzyýldan beri cisimleþmeye baþladý. Uzun bir dönem
boyunca, kölelik, hâlâ devam etmekleydi. Ama köleler, üretimde,
önemli bir yer tutmuyorlardý.
Japonyada, topraklarýn ve sulama tesislerinin büyük çoðun-
luðu, feodal devletin mülkü haline geliyordu. 646 imparatorluk bil-
dirgesi, topraðýn özel yararlanma (intifa) hakkýný kaldýrýyordu.
Köylüler, devlet topraðýnýn zilyedleri haline geliyorlardý. Tarým ürün-
lerinden aynî bir rant ödüyorlar, ayný zamanda kamu hizmetlerine
katýlýyorlardý.
Feodal senyörler, sýk sýk egemen feodaller sýnýfýnýn ortak
çýkarlarýnýn sözcüsü olan devlet ile köylüler arasýnda aracý rolü oynu-
yorlardý. Bunlar, askerî hizmete karþýlýk olarak, köylülerin iþlemekle
yükümlü olduklarý paylara sahiptiler.
[sayfa 171]
(Avrupadaki gedik bé-
néfice biçiminde). Japonyada, toprak mülkiyetinin bütün hiyerarþisi
kurulmuþtu. Feodalitenin geliþmekte olduðu bütün Asya ülkelerin-
de, þu ya da bu biçim altýnda, ayný olay oluþuyordu.
5. yüzyýlda, feodal iliþkiler, daha önceden de iki devletin mev-
cut olduðu Hindi-Çin yarýmadasýnda zafer kazanmaya baþladý. Bu
Dostları ilə paylaş: |