148
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
devletlerden biri, Lin-Yi ya da Þampa, bugünkü Vietnamýn merkez
bölgesini ve güney bölgesinin bir bölümünü kapsýyordu. Öteki dev-
let, Fu-nan, Hindi-Çin-in güneyinde kurulmuþtu. Buranýn baþlýca
halký, Khmerlerdi.
5. yüzyýlda, feodal bölünme döneminde, Fu-nan devletinin
kuzey bölümünde, (bugünkü Kamboç topraklarý üzerinde), bir toplu-
luk oluþtu. 6. yüzyýlda, bütün Fu-nan topraklarýný içine aldý. Çinlilerin
Çenia dedikleri yeni bir feodal krallýk ortaya çýkýverdi. Bu devlet,
ancak 16. yüzyýlýn sonunda ya da 17. yüzyýlýn baþýnda, Kamboç
adýný aldý.
Hint Feodal Toplumunda Ýlkel Kölelik Kalýntýlarý
Ýlkel köleliði de içinde sürdüren klasik bir feodal toplum ör-
neðini, bize, evrimi bütün yabancý etkilerden uzak ve temiz kalan
Hindistan sunmaktadýr. Orada, ataerkil bir kölelik hüküm sürüyor-
du, ilkel topluluk kalýntýlarý da çok güçlüydü.
Ýlk feodal yapýlar, Hindistanda, 5-6. yüzyýllarda biçimlendi-
ler. Orada, kýrsal topluluk ekonomisinin, eskisi gibi, kendi kendine
yeten ve doðal bir niteliði vardý. Kentlerdeki zanaat üretimi, özellik-
le köleci soyluluðun gereksinmelerini karþýlýyordu. Zanaat eþyasýnýn
alým-satýmý, daha çok büyük kentler arasýnda yapýlýyordu.
Hindistanda, üretici güçlerin evrimi, her ne kadar yavaþ olsa
da, demirli tarým aletlerinin daha geniþ bir biçimde kullanýlmasý ile
baþlar. Köleci iliþkiler üretici güçlerin ilerleyiþini engelliyordu. Köle
emeði, gittikçe daha az kâr getiren
[sayfa 172]
bir iþ oluyordu. Bunun
üzerine, büyük toprak sahipleri, her çeþit yükümlülüklerini yerine
getirmek zorunda olan kölelerine topraklarýndan küçük tarlalar ver-
diler. Bazý senyörler, özgür köylülere, tarla kiralýyorlardý. Bu köylüler
de, toprak sahibine, ürünün bir bölümünü vermek zorundaydý.
Hindistanda, feodal mülkiyete dayanan sömürünün yeni
biçimlerinin geliþmesine uygun olarak, kýr ekonomisi deðiþiyordu.
Klan topluluðu, herbiri kendi öz iþletmesine sahip olan ailelere bölün-
dü. Köylülerin toprak paylarýnýn bölünüp küçülmesi, servet
eþitsizliðinin ve çiftçilerin büyük bir kýsmýnýn yoksullaþmasýnýn
kaynaðý oldu. Toplumsal çeliþkiler keskinleþti. Egemen sýnýfýn ken-
di içinde de, devlet aygýtýný ellerinde tutan büyük köleci soylular ile
feodal senyörler arasýnda, bir çatýþma ortaya çýkýyordu.
149
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
Bütün bunlar, birkaç yüzyýllýk köleci Gupta imparatorluðunu
zayýflattý ve, 5. yüzyýldan 6. yüzyýla geçerken, göçebe bir halk olan
Heftalitlerin baskýsý altýnda çöküþünü hýzlandýrdý.
Heftalitlerin Hindistandaki egemenlikleri kýsa ömürlü oldu
ve 540 yýlýnda imparatorluklarý parçalanýp daðýldý. Bütün bu impara-
torluðun yerini almýþ olan birçok baðýmsýz devlette feodalite ku-
rumlaþmaya baþladý.
Göçebelerin Ýlkel Topluluk Düzeninin Daðýlmasý Temeli Üzerinde
Feodal Ýliþkilerin Geliþmesi
Feodal iliþkilerin biçimlenme tipi bakýmýndan üçüncü grup
ülkeleri, Arabistan yarýmadasýndaki devletler oluþturmuþtur. Köleci
Arap imparatorluklarý burada doðmuþ, daðýlýp parçalanmýþ, sonra,
MÖ 2. ve 1. binyýllarýnda yeniden canlanmýþlardýr. Yalnýz Himyaritler
Krallýðý, bugünkü Yemen topraklarý üzerinde, MS 6. yüzyýlýn baþlarýna
kadar sürmüþtür. Daha uzun zaman varlýðýný sürdürenler, Mekke,
Medine (Yesrib) gibi köleci site-devletlerdir. Ama Arap
[sayfa 173]
yarý-
madasýnda, köleci iliþkiler, hiçbir zaman yüksek bir düzeye ulaþma-
mýþtýr. Feodal iliþkilere gelince, bunlar, göçebe kabilelerin ilkel
topluluðuna özgü iliþkilerin daðýlýp parçalanmýþ olduðu bir temel
üzerinde, 7. yüzyýlda kurulmaya baþlamýþlardýr.
Yarýmadada yaþayan kabileler, etnik kökenlerine göre, Gü-
ney Araplarý ya da Yemen Araplarý ve Kuzey Araplarý olarak ayrý-
lýyorlardý. Himyar Krallýðýnýn topraklarý üzerinde, baþlýca ekonomi
dalý tarýmdý, ama Araplarýn büyük bölümü göçebe, Bedevi (Arapça
anlamýyla çölde yaþayanlar) olarak kalýyorlardý, çünkü, Arabistan,
göçebe hayvancýlýða tarýmdan daha elveriþliydi.
Hayvancýlýðýn geliþmesi ve kabileler arasýnda ticaretin geniþ-
lemesi, klan þeflerinin, önemli zenginlikleri, özellikle hayvan ve ot-
laklarý ele geçirmelerini saðladý. Bu temel üzerinde varlýklý aileler,
ötekilerden ayrýldýlar. Kabilelerin büyük yýðýnlarý yoksullaþýyor, zen-
ginlerin ekonomik egemenliði altýna giriyordu. Þef, bütün kabile ta-
rafýndan, ama genel kural olarak bîr klanýn ya da zengin bir ailenin
temsilcileri arasýndan seçiliyordu.
Böylece, kabilelerin ve klanlarýn baðrýnda, iktidarý ve etkisi
en baþta sahip olduðu hayvanlarýn ve otlaklarýn miktarýyla belirle-
nen yeni bir toplumsal tabaka ortaya çýkýyordu. Bu, feodal sýnýfýn
150
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
kuruluþunun baþlangýcý oldu. Ayný zamanda, sömürülen halk yýðýn-
larý üzerinde baský organý olan devletin yaratýlmasý eðilimlerini de
ortaya çýkardý.
Arabistan yarýmadasýnýn kuzeyinde, iki feodal krallýk kurul-
du. Lakmidler Krallýðý ve Kassanidler Krallýðý. Saðlam olmayan bu
kuruluþlar, MS 2. yüzyýldan 7. yüzyýla deðin varlýklarýný sürdürdüler.
Bütün Asya ülkelerinde, feodal iliþkiler, halk yýðýnlarýnýn,
sömürücülerin egemenliðine karþý açtýklarý amansýz savaþým içinde
ortaya çýkýyordu.
[sayfa 174]
Afrika Kýtasýnda Feodal Ýliþkilerin Biçimlenmesi
Sahranýn güneyindeki ülkelerde olduðu gibi, Afrikanýn ku-
zeyinde de feodal iliþkilerin kuruluþu ve geliþmesi, Avrupa ve
Asyadaki feodalite tarihi ile birçok benzerlikler gösterir.
Bu kýta üzerinde, feodal tipte ortaya çýkmýþ olan en eski
egemen devletlerden biri, Gana Ýmparatorluðu oldu. Bu imparator-
luk, yaklaþýk olarak, 7. yüzyýla doðru, Senegal ve Nijerya topraklarý
arasýnda kuruldu. O zamanlar, buralarýmý oturan halklar, egemen
olan ailenin (Bambara vb.) dilini konuþuyorlardý. Ýmparatorluðun
ekonomik ve toplumsal yapýsý, henüz ayrýntýlý olarak
aydýnlatýlmamýþtýr. Bilinen tek þey, devletin baþýnda feodal, mutlak
hükümdarlarýn bulunduðudur. 8. yüzyýlýn sonunda, Sisse Tunkara-
lar hanedaný iktidara geçti. Tahta geçme hakkýnýn ana yoluyla oluþu
olgusu (kralýn kýzkardeþinin oðlu, dayýsýnýn yerine geçiyordu), ilkel
klana deðgin iliþkilerin bazý kalýntýlarýnýn varlýðýný tanýtlýyordu. Köle-
liðin bazý öðeleri de devam etmekteydi. Ganalý hükümdarlar, köle
el emeði ele geçirmek üzere, komþu ülkelere, sýk sýk silahlý seferler
yapýyorlardý.
Toplumsal iþbölümü pek ilerlememiþti, çünkü daha çok aðýr
basan iç ticaret deðil, dýþ ticaretti. Özellikle tuz ve alim ihraç edili-
yordu. Esas olarak, ticaret, Maðrip ülkeleri (kuzey Afrika) ile yapý-
lýyordu.
Gana ve Cene gibi kentlerde, birçok ticaret merkezi kuruldu.
Kentlerin ilerlemesi, kültürün yayýlmasýna ve özellikle okullarýn ku-
rulmasýna yardým etti.
Dostları ilə paylaş: |