İstanbul üNİversitesi



Yüklə 14,12 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/63
tarix19.07.2018
ölçüsü14,12 Mb.
#56886
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   63

______________________________________________________ART-SANAT 2014/1________________________________________________________ 
 
39 
 
güne has en güzel giysi ve mücevherler içinde çocuk, ailesi ve onun bu güzel gününü 
paylaşan yakınları ev halkını oluşturan kısımdır. Onu evinden almaya gelen hocası, 
ilâhiciler,  âmin  diyen  ve  yine  özenle  giyinmiş  okulun  öğrencileri  ile  onları  izleyen 
mahalle  sakinleri  ise  kompozisyonu  oluşturan  diğer  unsurlardır.  Resimlerde,  bu 
geleneğin  parçası  olan  önemli  ayrıntılar  da  vardır;  giysiler  ve  okul  araç  gereçleri 
olan rahle, cüz kesesi, minder, elifba (Fig. 1) gibi eşyalar dönemin zevk ve beğenisini 
yansıtan unsurlar olarak günümüze gelmişlerdir.  
Konuyla  ilgili  erken  tarihli  bir  resim  18.yüzyılda  Fransız  elçisi  Marquis  de 
Ferriol  ile  birlikte  İstanbul’a  gelen  Jean  Baptiste  Van  Mour  (1671-1737)’a  aittir. 
Kaynaklarda  Okulun  İlk  Günü
 
  (Fig.  2)  olarak  isimlendirilen  eserde
2
,  sebil  ya  da 
çeşme  gibi  görünen  bir  su  yapısının  önünde  ve  resmin  sağında
 
yoğun  bir  kadın 
kalabalığı  konumlanmıştır.  Üzerlerindeki  sokak  kıyafetleriyle  Müslüman  oldukları 
anlaşılan  kadınlardan  bazıları  çocukları  ile  törene  eşlik  etmekte,  bir  tanesi 
kucağında bir erkek çocuğu taşımakta bir diğeri küçük kızının elinden tutmuş halde 
töreni  izlemektedir.  Bu  grubun  hemen  önünde  ve  resmin  merkezinde  bir  kadın, 
yanında kız çocuğu ile diğerlerine göre daha önde durmaktadır ve olasılıkla bir anne 
ve  kızını  betimlemektedir.  Bu  iki  figürün,  kalabalığın  parçası  olmaları  ama  aynı 
zamanda resmin merkezinde ve her iki kalabalığın arasında bağımsız yer almaları ve 
küçük  kızın  boynunda  ve  annesine  doğru  olan  kısımda  bulunan  cüz  kesesi,  okula 
kabul töreninin küçük kız için yapıldığı düşüncesini güçlendirmektedir. Ortada yer 
alan figürün okulun görevlilerinden biri ve bevvab denilen kişi olması muhtemeldir.
 
Bu  kişi  çocuğun  okul  gereçleri  olan  bir  rahle  ve  onun  üzerine  atılmış  bir  işlemeli 
kumaş taşımaktadır.
 
Arkada pencere dizisinin hemen önünde erkek çocuklar yer alır 
ve  bu  topluluk  da  törenin  ilâhiciler  grubunu  betimlemektedir.  Bu  çocuklardan 
giyimiyle  diğerlerinden  farklı  olan  erkek  çocuk  elinde  bir  kitap  taşımaktadır.  Bu 
kitap mektepte okutulan elifba kitabını anımsatmaktadır. Kıyafeti ve taşıdığı nesne 
dolayısıyla farkı hissedilen bu çocuk alayı yöneten ilahici başı olabilir.  
Van  Mour’un  Osmanlı’da  günlük  yaşamı  aktaran  resimlerinde  kadın  ve 
çocuklarla  ilgili  topluluk  betimlemelerinin  bazı  küçük  değişikliklerle  tekrar  ettiği 
görülür. Boğaziçi’nde Bir Gelin Alayı (Fig. 3) adlı çalışmasında da resmin en sağında 
yoğun  bir  kadın  topluluğu  bu  kez  tahtırevanın  içindeki  geline  eşlik  etmektedirler. 
Resmin  en  solunda  nahıl  taşıyan  adamın  hemen  önünde  bir  çocuk  kümesi  yer 
almaktadır. Bu resimde de solda bize bakan ve giyimiyle diğerlerinden farklı olan bir 
erkek çocuğu elinde bir kitap taşımaktadır. Buradaki çocuklar da olasılıkla ilahicileri 
betimlemektedirler.  Resmin  kadınlar  ve  çocuklar  kısmı  bir  önceki  resim  ile 
benzerlik  göstermektedir.  Bu,  ressamın  Osmanlı’nın  günlük  yaşamını  aktarırken 
                                                           
2
  Bu  resimle  ilgili  olarak  farklı  görüşler  vardır.  Auguste  Boppe;  “Bir  erkek  çocuğunun  okula  başlamak 
üzere Haremden ilk çıkışı” olarak nitelendirmiştir (Boppe 1998: 35). Aynı resimle ilgili olarak Evelin S. 
Nicolas,  No.XIII  (A.  2005)  Kat  No.  38’de  belirtilen  resimle  ilgili  olarak  bir  kadının  kızını  işleme 
öğrenmesi için okula götürdüğü ilk gün olarak nitelendirmiştir (Nicolas 2003: 114, 222).  Yine Osman 
Öndeş  ve  Erol  Makzume,  resmi  “Bir  Türk  Çocuğunun  Okula  Başlayışı”  olarak  tanımlamıştır  (Öndeş-
Makzume 2000: 58) 


______________________________________________________ART-SANAT 2014/1________________________________________________________ 
 
40 
 
yinelediği  bir  sahne  olabileceği  gibi  bu  tür  alaylarda  da  ilahici  çocukların  görev 
aldığını yansıtan bir gözlem olarak değerlendirilebilir.  
Sanatçısı  bilinmeyen  1854  tarihli  Okuldan  Dönen  Türk  Kızı  (Fig.  4)  resmi  ise 
boynunda cüz kesesi ile betimlenmiş bir portredir. Resmin bir yanında mezar taşları 
ile hemen ardında bir cami ve diğer yanında belli belirsiz bir sivil mimari vurgusu 
burasının Müslüman bir mahalle olduğunu vurgulayan unsurlardır. 
Hüseyin  Rıfat  (Çeteci)
3
  imzalı  ve  1934  tarihli  bir  başka  resimde  (Fig.  5) 
merkezde sarığı ile olasılıkla okulun hocası konumlanmıştır. Solda atın üzerinde bir 
çocuk yer alır, dar sokaklarda okula başlayan çocuğun at üzerinde gezdirilmesi Âmin 
Alayı’nın bir bölümüdür. Çocuğun omzundaki çapraz askı cüz kesesidir. Kafilenin en 
başında çocuğun okul eşyası olan rahle ve büyük kare bir minder taşıyan bir figür 
daha vardır. Atın önündeki kişi olasılıkla çocuğun ailesinden bir temsilcidir, çocuğu 
destekleyen  ve  kontrol  eden  atın  sağ  ve  solunda  iki  figür  daha  yer  almıştır.  Atlı 
çocuğun  hemen  gerisinde  sarıklı  ve  asasına  dayalı  ve  yaşça  daha  büyük  olduğu 
anlaşılan figür olasılıkla mektebin en yaşlısı olan ‘hoca Efendi’dir.  Resmin sağında 
perspektife  uzanan  yol  üzerinde  ve  sokağın  hemen  başında  kırmızı  fesleri  ve 
ellerinde  kâğıtlarla  görülen  çocuklar  ilahiciler  gurubudur  ve ortada  onları yöneten 
arkası  dönük  figüre  ve  atlı  çocuğa  doğru  ilerlemektedirler.  Yolun  uzağında  sıra 
olmuş  kalabalık  tören  alayına  katılanlar  okulun  diğer  öğrencileridir.    Kız  ve 
erkeklerden  oluşan  öğrencilere  başında  sarıkları  ile  olasılıkla  kalfa  ve  hafız  gibi 
diğer görevliler eşlik ederek yürümektedirler. Penceresinden çocuğu ile bakan kadın 
-belki de çocuk o evden çıkmıştı-, resmin en solunda yer alan diğer kadınlar ve yine 
resmin  sağ  yanında  önünde  su  kovaları  ile  yer  alan  mahalle  esnafı  İstanbul 
sokaklarında  bir  şenlik  havasında  yaşanan  bu  geleneği  izlerken  gösterilmişlerdir. 
Resmin merkezinde yer alan cumbalı ve biraz eskimiş Türk evi, taş döşeli dar sokak, 
kılık kıyafetler ile bir döneme ışık tutan ve bir geleneği yaşatarak günümüze getiren 
bu  resim,  gördüğünü  belgeleme  arayışındaki  Van  Mour’un  eserinden  farklılıklar 
taşımaktadır  ve  Hüseyin  Rıfat’ın  bir  parçası  olduğu  kültürü  yansıtan  sıcak  bir 
atmosfer  içinde  işlenmiştir.    Resimde  kullanılan  ışık,  bu  etkiyi  destekleyen  önemli 
bir unsurdur.  
Malik Aksel’in 1954 tarihli suluboya resmi (Fig. 6) ise küçük çocuk, kadınlar ve 
hoca  tiplemesiyle,      arkada  yer  alan  ortaoyunu  dekorunda,  konunun  bu  kez  bir 
oyunun parçası olarak işlendiğini gösteren bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır. 
Sonuç  
Okula  başlama  bir  çocuğun  yaşamındaki  en  önemli  olaylar  arasında  yer 
almaktadır.  Çocuk,  evde  aldığı  aile  içi  eğitimin  ardından  ilk  olarak  bir  toplumsal 
düzenin  içine  girmektedir.  Osmanlı  toplumunda  çocuğun  sübyan  mektebine 
başlamak  üzere  ev  içi  yaşamdan  ve  eğitimden  çıkması  amin  alayı  adı  verilen  bir 
                                                           
3
 Hüseyin Rıfat Çeteci (1861-1939); Sanayi-i Nefise Mektebi’nin ilk öğrencileri arasında yer almış, 
çoklukla peyzajları ile bilinen ressamımızdır. 
 


Yüklə 14,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   63




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə