651
Karl Marks
Kapital I
kýsacasý borsa kumarý ile bankokrasinin doðmasýna yolaçmýþtýr.
Ulusal adlarla süslü büyük bankalar, baþlangýçta, hükümetler ya-
nýnda yeralan ve elde ettikleri ayrýcalýklar sayesinde,
[sayfa 773]
devlete
borç verecek duruma gelen özel spekülatörlerin kurduklarý þirketlerdi.
Bu nedenle, devlet borçlarýndaki birikmeyi ölçmenin en þaþmaz yolu,
geliþmeleri, tam anlamýyla, 1694 yýlýnda Ýngiltere Bankasýnýn kurulmasýn-
dan sonra olan bankalarýn hisse senetlerindeki birbirini izleyen artýþlardýr.
Ýngiltere Bankasý, hükümete, parasýný %8den ikraz etmekle baþladý;
ayný zamanda, Parlamento, kendisine, banknot þeklinde halka tekrar
ikrazda bulunmak suretiyle ayný sermayeden para basma yetkisini ver-
di. Bu banknotlarý, ticari senetleri iskonto etmekte, mal üzerinden avans
vermekte, deðerli maden satýnalmakta kullanabiliyordu. Çok geçme-
den bankanýn kendi bastýðý bu kredi-para, Ýngiltere Bankasýnýn devlete
yaptýðý istikrazýn ve devlet adýna kamu borçlarýnýn faizlerinin ödendiði
para haline geldi. Bankanýn bir eliyle verdiðini öteki eliyle fazlasýyla al-
masý da yetmiyordu; geriye alýrken bile, yatýrýlan son þiline kadar gene
ulusun ebedi alacaklýsý olarak kalýyordu. Yavaþ yavaþ, ülkenin bütün
biriktirilmiþ madeni servetlerini kaçýnýlmaz olarak kendisine çeken bir
yer ve bütün ticari kredinin çekim merkezi halini aldý. Bu bankokratlar,
bankerler, rantiyeler, borsa simsarlarý, borsa kurtlarý vb. sürüsünün böy-
le birdenbire ortaya çýkýþýnýn, çaðdaþlarý uzerinde ne gibi bir etki yarattý-
ðý, o zamanýn yazýlarýnda, örneðin Bolingbrokun yazýlarýnda görülebilir.
60
Devlet borçlarý ile birlikte, çoðu kez, þu ya da bu halktaki ilkel
birikim kaynaklarýndan birini gizliyen uluslararasý bir kredi sistemi doð-
du. Böylece, Venedik soygun sisteminin kötülükleri, Venedikin çö-küþü
sýrasýnda büyük paralar ihraç ettiði Hollandanýn sermaye servetinin
gizli temellerinden birini oluþturmuþtur. Hollanda ile Ýngiltere arasýnda
böyle olmuþtur. 18. yüzyýlýn baþýnda Hollanda manüfaktürleri çok geri-
de býrakýlmýþtý. Hollanda, ticarette ve sanayide aðýrlýðý olan bir ülke
olmaktan çýkmýþtý. Bu nedenle, 1701-1776 yýllarý arasýnda, özellikle büyük
rakibi Ýngiltere baþta olmak üzere dýþarýya büyük miktarlarda sermaye
ikraz etmek, yaptýðý baþlýca iþlerden biri olmuþtu. Bugün de, Ýngiltere
ile Amerika arasýnda ayný þey olmaktadýr. Bugün, Birleþik Devletlerde
doðum belgesi olmaksýzýn ortaya çýkan sermayenin çoðu, daha dün
Ýngilterede sermayeleþtirilmiþ
[sayfa 774]
çocuk kaný idi.
Devlet borçlarýnýn, desteðini, yýllýk faiz vb. ödemelerini karþýlamak
zorunda olan kamu gelirlerinde bulmasý gibi, modern vergilendirme
sistemi de, ulusal istikraz sisteminin zorunlu tamamlayýcýsý idi. Bu istik-
razlar, devlete, vergi yükümlüleri, hemen hissetmeksizin olaðanüstü
harcamalarý karþýlamak olanaðýný saðlamakla birlikte, eninde sonunda
vergilerin yükselmesini zorunlu kýlar. Öte yandan, birbiri ardýna yapýlan
60
Tatarlar eðer Avrupayý bugün istilâ etselerdi, onlara bizdeki bankerlerin ne olduðunu
anlatmak epey güç bir þey olurdu.
Montesquieu, Esprit des lois. t. IV, s. 33, éd. Londres 1769.
652
Karl Marks
Kapital I
istikrazlarýn birikmesi sonucu vergilerde meydana gelen yükselme, hü-
kümeti, daima, yeni olaðanüstü harcamalar için yeni istikrazlara zorlar.
En gerekli geçim araçlarýný vergilendirme (yani böylece fiyatlarýný yük-
sellme) ekseni çevresinde dönen modern maliyecilik, böylece, otoma-
tik ücret artýþlarýnýn tohumunu kendi içersinde taþýr. Aþýrý vergilendime,
bir raslantý olmaktan çok, bir ilkedir. Ýþte bunun için, Hollandada bu
sistem ilk kez uygulanmaya baþlandýðý zaman, büyük yurtsever De Witt,
Özdeyiþlerinde, bunu, ücretli-emekçiyi, uysal, tutumlu, çalýþkan ve aþýrý
iþle yüklü hale getirmenin en iyi yolu diye göklere çýkarmýþtý. Bunun,
ücretli-emekçinin koþullarý üzerinde yaptýðý yýkýcý etkiler, burada, bizi,
bunun sonucu olarak, köylülerin, zanaatçýlarýn ve tek sözcükle bütün
alt orta-sýnýf unsurlarýn zorla mülksüzleþtirilmelerinden daha az ilgilen-
dirmektedir. Bu konuda burjuva iktisatçýlarý arasýnda bile görüþ ayrýlýðý
yoktur. Sistemin mülksüzleþtirme yönündeki. etkinliði, onun ayrýlmaz
parçalarýndan birisi olan himaye sistemi ile daha da artýrýlmýþtýr.
Kamusal borçlar ile buna uygun düþen mali sistemin, servetin
sermayeleþmesi ve halk kitlelerinin mülksüzleþtirilmesinde oynadýðý
büyük rol, Cobbett, Doubleday ve baþkalarý gibi çoðu yazarlarý, modern
halklarýn sefaletinin temel nedenlerini yanlýþ olarak burada aramaya
yöneltti.
Himaye sistemi, fabrikatör imal etmeye, baðýmsýz emekçileri
mülksüzleþtirmeye, ulusal üretim ve geçim araçlarýný sermayeleþtirmeye,
ortaçaða özgü üretim tarzýndan modern üretim tarzýna geçiþ dönemini
zorla kýsaltmaya yarayan yapay bir araçtý. Avrupa devletleri, bu buluþun
patenti için birbirlerine girdiler ve bir kez artý-deðer avcýlarýnýn hizmeti-
ne girince, dolaylý yoldan koruyucu gümrükler, dolaysýz yoldan ihraç
primleri ile yalnýz kendi halklarýný bu amaca kurban etmekle kalma-
dýlar. Ayný zamanda, kendilerine baðýmlý ülkelerde de, bütün sanayiin
[sayfa 775]
zorla kökünü kazýdýlar; örneðin, Ýngilizlerin, Ýrlanda yünlü
manüfaktürüne yaptýðý buydu. Kýta Avrupasýnda Colbert örneðinden
sonra bu süreç çok daha basitleþtirildi. Burada ilkel sanayi sermayesi,
kýsmen doðrudan devlet hazinesinden geliyordu. Niçin diye baðýrýyor-
du Mirabeau, Saksonyanýn savaþtan önceki sanayi zaferinin nedeni
uzaklarda aranýyor? 180 milyonluk devlet borcu var!
61
Sömürge sistemi, kamu borçlarý, aðýr vergiler, himaye, ticari savaþ-
lar vb., gerçek manüfaktür döneminin bu çocuklarý, büyük sanayiin ço-
cukluk çaðý boyunca dev gibi büyüdüler. Masum insanlann uðradýklarý
büyük katliam, bu sanayiin doðuþunun habercisiydi. Krallýk donanmasý
gibi, fabrikalar da, gerekli insanlarý, zor ve baský yoluyla saðlýyordu. 15.
yüzyýlýn son üçte-birinden kendi zamanýna kadar, tarýmsal nüfusun top-
raklarýndan yoksun býrakýlmasýnýn dehþeti karþýsýnda blasé* olan; bu
61
Mirabeau, l.c., t. VI, s. 101.
* Umursamaz, býkkýn -ç.