Kavram olarak Kapitalizm; bir toplumsal-ekonomik yapı ve üretim biçimidir



Yüklə 228,96 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/10
tarix29.10.2017
ölçüsü228,96 Kb.
#7571
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

 

malların  toplamını  da arttırarak herkesin  durumunu iyileĢtirir.  Daha çok mal ürettikçe  hem 



kendi  durumunu  hem  de  ulusun  zenginliğini  artırır.    Sanayi  Devrimi  çağının  bu  düzenine 

Liberal  Kapitalizm  denir.    Yukarıda  belirtmeye  çalıĢtığımız  kapitalizmde,  amaçlar  araçları 

meĢru  kılmıĢtır.    Kapitalist  için  verimli,  akılcı  ve  kârlı  olan  her  Ģeye  izin  verilmektedir.  

Kapitalist sistem, refah ve ekonomik büyüme ile özdeĢleĢmiĢtir.  Bu anlayıĢ, kapitalizmde var 

olan çıkar grupları arasındaki çeliĢkiyi de meydana çıkarmıĢtır.   

Sanayideki  geliĢmeler,  sanayi  ve  ticari  yeni  düzenlemelerle,  kapitalist  üzerindeki 

kısıtlamaların  kaldırılmasını  gerektirir.    Artan  hammadde  ihtiyacı,  büyüyen  ücretli  iĢçiler 

ordusu  ve  gıda  ihtiyacı  daha  fazla  enerji  kullanmayı  gerektirir.    Bu,  sadece  bireysel  çıkarı 

değil,  daha  fazla  güç  gerektiren  devletin  genel  çıkarlarına  bağımlı  olarak  geliĢtirilen  bir 

ideolojik  yapıyı  da  içine  alan  sömürgecilikle  eĢ  anlamlı  olan  emperyalizmi  zorunlu  kılar.  

Emperyalizmin  öncülüğünü  yine  bireysel  özgürlüğü  öne  çıkaran  kapitalist-tekelci  anlayıĢ 

etkin  rolünü  oynamaktadır.  Kapitalizm‟in  teorisi  olan  Klasik  sistem,  az  geliĢmiĢ  pazar 

sayesinde varoluĢunu sürdürür.(Jacoby, 1996;65)   Daha fazla ihracat, yerli imalatta kullanılan 

iĢgücü, sömürgeye dayanan sanayi yatırım alanlarının geniĢlemesi, rekabeti de beslemektedir.  

Emperyalizm  çağının  kapitalist  anlayıĢına  da  Tekelci  kapitalizm  denir.      Erken  dönem 

kapitalizmin  baĢından  beri  faizcilik  ve  sömürü  fırsatları  yeni  iĢ  dallarının  tamamında 

geçerliliğini  korumuĢtur.  Kapitalist  sistemin  bu  dönemde  (18.yy  son  çeyreğinden  19.yy 

sonuna  kadar)  geliĢimi  olağanüstü  büyümeyi  doğuran  teknolojik  buluĢlara  ve  bunların 

yayılmasına bağlanmaktadır.   

18.yy  da  Ġngiltere‟de  oldukça  geliĢmiĢ  bir  sermaye  piyasası  mevcut  olduğu  halde 

pamuklu  üreticileri  ve  diğer  öncü  sanayiciler,  sermayelerini  genellikle,  yerel  kaynaklardan, 

aile  içinden,  arkadaĢlardan,  yerel  bankalardan  ve  dağıtılmayan  kârlardan  sağlamıĢlardır.  

Örgütlü  sermaye  piyasası  ve  zengin  toprak  sahipleri  sınıfı  18.yy  ın  ikinci  yarısında  geliĢme 

gösteren kanal ve diğer alt yapıların finansmanında önemli rol oynamıĢlardır.  Kırsal alandan 

kentsel alana büyük nüfus hareketleri ticaret ve hizmet merkezleri oluĢturmuĢlardır.  Tüccar 

ve toprak sahipleri  geç 18.yy  ın  hâkim finansörler gurubunu oluĢturmaktaydı  ve  bunlar aynı 

zamanda Ġngiliz burjuvazi ve feodal beylerin oligarĢik hâkimiyetini sürdürdüler.  

Teknolojik geliĢmeler ve sermaye birikimleri, siyasal ve sosyal değiĢimlerin sağladığı 

avantajlar,  sanayi  giriĢimcilerin  reformcu,  devrimci  rolleri  organizasyon  ve  iĢbölümü 

ilkelerini değiĢtirmiĢtir.  Fabrikalardaki disiplin ve düzenli iĢ saatleri, maksimum çıktıyı elde 

etme düzenlemeleri, kuralları daha da karmaĢıklaĢmıĢtır.  Rakipleri elemek amacıyla yeni icat 

ve  buluĢlar  için  eğitim  düzeylerini  artırmada  daha  sistematik  bir  anlayıĢ  geliĢtirilmiĢidir.  

Rekabet düzeyini artıran yeni pazarlama stratejileri geliĢtirilmiĢtir.  Böylece dıĢ pazarları ele 



 

geçirmek için kapitalistin devlet destekli bir politika izlemesine geçilmiĢtir.  Artan dıĢ Pazar 



olanakları  ile  devletlerarası  ikili  iliĢkiler  hayli  önem  kazanmıĢtır.    Güçlenen  kapitalizm, 

devletin  desteğiyle  gücüne  güç  katmıĢtır.    Eski  merkantilist  politikalar  mayalandırılarak 

ülkeler  arası  politikanın  belirleyicisi  olmuĢtur.    Tekelci  kapitalizm,  küçük  firmaları  elimine 

ederek yerlerini büyük firmalara bırakmak durumunda kalmıĢlardır.  



2.Neo –Klasik İktisat evrim ve kapitalizm 

19. yy lın ikinci yarısından itibaren, kapitalist klâsik iktisadi düĢüncenin açmazlarını, 

eleĢtiriye  konu  olan  noktalarını  gözden  geçirerek,  yeniden  kuran  ve  Marjinalistler  olarak 

bilinen  yeni  iktisat  ekolü  ortaya  çıkmıĢtır.      Alfred  Marshall(1842-1924)  Neo  Klâsik  ekolün 

kurucusudur.  Genel  olarak  klâsikçiliğin  ve  faydacılığın  daha  sistematik  bir  teoriye 

bürünmesine  çalıĢmıĢ  sisteme  nicel  bir  özellik  getirmiĢtir.      Temel  ilgi  noktası;  tüketici  ve 

üretici  davranıĢlarıdır.    Marjinalist  analiz, fayda, maliyet,  gelir ve verimlilik  alanlarında, bu 

birimlerin davranıĢlarının açıklanmasına teorik bir çerçeveyi amaçlamıĢtır. Tutarlı bir Ģekilde 

kapitalist sistemin toplumda gelir dağılımını adil olarak sağladığını göstermektedir. Ekonomi, 

kapitalist sistemin iĢleyiĢine yönelik incelenmektedir.  Bu teoride de Kapitalistin kâr amacı ön 

plândadır.  

Neo-klâsik  iktisat  iki  temel  aksiyon  üzerine  kurulmuĢtur.    Bunlardan  birisi 

maksimizasyon diğeri de rasyonelliktir. Bu yaklaĢımdaki rasyonellik, öznel bir rasyonelliktir.   

Amaçlar; fayda ve kârın maksimizasyonudur.  Kısıtlı koĢullar dıĢsaldır.  Kapitalistin görevi; 

kısıtlı  koĢulularla  nasıl  kâr  maksimizasyonu  sağlayacağını  akıl  yordamıyla  bulabilmektir.  

Geçen  iki  ilke,  kıt  kaynakların  nasıl,  kim  tarafından,    ne  miktarda  bölüĢüm  yapılacağı 

konusunda insan iradesinin etkin olabileceğini, seçim  yapabilmeyi  açıklamaya  yarar.  Kıtlık 

ve  seçim  gibi  iki  temel  sorunu  ortaya  koyar  ve  çözüm  üretmeye  çalıĢılır.    Kıtlık  maliyeti, 

maliyet de seçim yapmayı gerektirir.(Lipsey ve Purvis, 1993:3-4) 

Yeni  ekolün  yalnızca  kapitalist  merkez  ülkelerin  çıkarlarını  korumayı  ve  maksimize 

etmeyi amaçlayan bir yaklaĢım olduğunu anlamak zor değildir. Victoria çağı burjuva toplum 

değerleriyle özdeĢ bir sistemdir.  Bu dönem, Britanya sanayi devriminin yükseliĢi ve Britanya 

imparatorluğunun doruğu kabul edilir.  Neo Klâsik ekole göre ekonomi sadece bireyler değil, 

Ģirketler, piyasalar, sanayiler ve tüm ekonomiyi ençoklamaya yönelir.  Her yerde avantajlar-

dezavantajlar ölçülür, tartılır ve kolektif maksimum noktaya ve dengeye ulaĢtıracak kararlar 

verilir. Firmaların amacı teknolojik yeniliklerle, en azından geçici bir süre, tekelci konumda 

kalarak  tekelci  kâr  elde  etmektir.      Sanayinin  büyümesi  I.Dünya  savaĢına  kadar  devam 

etmiĢtir.    Ölçek  ekonomileri  sayesinde  birim  üretim  maliyetinde  azalmalarla  tasarruflar 




Yüklə 228,96 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə