Kavram olarak Kapitalizm; bir toplumsal-ekonomik yapı ve üretim biçimidir



Yüklə 228,96 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/10
tarix29.10.2017
ölçüsü228,96 Kb.
#7571
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

16 

 

devlet müdahalesinin verimsiz olarak nitelendirildiği daraltıcı politikalar yer almaya baĢladı.  



Muhafazakâr  Ortodoks  iktisat  anlayıĢı  “  rasyonel  beklentiler”  ve  “monetarizm”  ekolleriyle 

birlikte yeniden izlenmeye baĢlandı.(Oktar ve Voyvoda,2009: 58) 

ABD  Hazinesi,  IMF  ve  Dünya  Bankası  arasında  yapılan  bir  anlaĢma  ile  ekonomik 

kalkınma  ve  istikrara  bambaĢka  bir  bakıĢ  getiren  Washington  UzlaĢması,  uluslararası 

kuruluĢların  düĢüncelerini  yansıtan  ve  1980‟li  yılların  baĢlarından  itibaren  yaygınlaĢan 

Neoliberal  politikalar  ile  IMF  ve  Dünya  Bankası  tarafından,  üyelerine  uygulattırılan  yapısal 

uyum  programlarını  içermektedir.(Williamson,2004).  Bu  dönemde,  Neo-liberalizmin  iktisat 

politikalarının iki temel önermesi söz konusudur: piyasaların deregülasyonu ve özelleĢtirme. 

Kalkınmanın,  geliĢmenin,  piyasa  ekonomisinin  devlet  müdahalesi  olmaksızın  dengeye 

gelebileceği tüm dünyada kabul edildi. Entegrasyon, küresel ekonomi gibi söylemler, mitler, 

iyimser  karĢılanmıĢ  ve  gerçekten  kalkınmanın,  geliĢmenin  tek  yolu  olarak  görülmeye 

baĢlanmıĢtır. 

Ġstihdam konusunda üretilen neoliberal politikalar çerçevesinde,  geliĢtirilen tedbirler 

de  emek  maliyetlerinin  düĢürülmesine  hizmet  edecektir.  Bu  dönemde,    uygulanmakta  olan 

istihdam  politikalarından  iĢsizlik  sigortası  ile  irade  dıĢı  iĢsizlere,  kayıplarını  kısmen 

karĢılamak  üzere,    iĢsizlik  ödeneği  verilecektir.      ĠĢsizlerin  korunması  ve  piyasada  iĢsizlik 

nedeni  ile  satın  alma  gücünün  düĢmesinin  önlenmesi  hedeflenmektedir.  Pratikte,  neoliberal 

politikaların  hâkim  olduğu  günümüzde,  pasif  istihdam  politikaları,  maliyetleri  arttırdığı  ve 

iĢsizliğin önüne geçmediği için, terk edilmesi gereken uygulamalar olarak gösterilmektedir.  

1980‟li yıllardan itibaren dayatılan yapısal uyum programlarının ana çerçevesi içeren 

maddeler:  I.  Ücret  düzeylerinin  düĢürülmesi,  II.  Serbest  Ticaret,  III.  LiberalleĢmiĢ  finans 

piyasaları,  IV.  ÖzelleĢtirme,  V.  Hükümet  bütçe  fazlaları  (  kamu  harcamalarının  kısılması).  

Önce1987  de  Margaret  Thatcher  baĢladı,  ardından  Dünyanın  her  yerinde  özelleĢtirmeler 

hızlandı(Naisbitt  ve  Aburdene,  2000:147-151)  1980  lerin  sonlarına  yaklaĢırken  endüstriler 

teknolojik dönüĢüm ile emeğin verimliliği artarken, çok sayıda iĢçi ve ücretliyi dağıtmıĢtır. ( 

Petras  ve  Veltmeyer,  2006  :19  )  Liberalizasyon,  deregülasyon  ve  özelleĢtirmeler    sosyo-

ekonomik  koĢulların  kötüleĢmesine  ve  pazar  temelli  zenginlik  ve  gelir  açısından  uçurumun 

derinleĢmesine yol açmıĢtır.  



4.Neo- Liberal Politikanın Pratik Sonuçları: Önce Borçlanma Sonra Özelleştirme 

 Neoliberal  politikalar  1980‟lerin  baĢlarında  yeni  uygulanmaya  baĢladığında 

kapitalizmin  yıldız  ülkesi  Japonya‟ydı.  1973-83  krizi  Japon  kapitalizmine  dokunamamıĢtı. 

Japon  kapitalizmi  1973-83  arası  Avrupa  ve  Amerika  kriz  yaĢarken  spekülatif  sermayenin 

yığınak  alanı  olmuĢtu.  1980‟lerin  baĢlarında  ticari  bankalar  kredileri  kısınca  borç  krizi  gibi 



17 

 

görüldü.  Batılı hükümetlere ve çok taraflı kredi kuruluĢlarına olan borçlar tırmanmaya devam 



etti. 1980'lerin sonlarında borç hacmi olağanüstü arttı.  

 1980lerden itibaren küreselleĢme sürecine tamamen entegre olan Meksika‟da 1982 de 

borç krizi patlak verdi.. Meksika borç krizine girmenin faturasını devlet müdahalesine, bütçe 

açıklarına  bağlamıĢtı.  Liberal  politikalar  eksiksiz  uygulandı.  1986  da  hızlı  özelleĢtirme, 

finansal liberalleĢme ile devlet müdahalesini minimuma indirmiĢ ve dıĢ fon takviyesiyle, 1989 

da borçlarını yeni bir takvime bağlayarak büyüme sürecine girmiĢtir.   (Krugman, 2003: 55) 

Kriz  Meksika‟dan  Arjantin  ve  Latin  Amerika  ülkelerine  de  sıçradı.    52  milyar  dolarlık  bir 

kurtarma  paketi  toplandı  ama  Meksika,  kendi  ekonomisi  üzerinde  söz  hakkını  IMF  lehine 

kaybetti (Grinspun,1993:Vol.25-18). 

4.1. Kapitalizmin Kaderi: Neo-Liberal Politikalar ve Krizler 

Dünya Kapitalizmi 1990 sonrası çok kutuplu, büyüyen ekonomik blokların birbiriyle 

entegre  olduğu,  ulus  devletlerin  uluslararası  mali  sistemin  bir  parçası  olduğu,  yoğun  kriz 

yıllarıdır: 1993 Sterling krizi, 1994 Meksika /Türkiye, 1997-1998 Doğu Asya, 1998 Brezilya-

Rusya, 1999-2000 Arjantin, 2000-2001 Türkiye krizleri 

IMF reçetesine hayır diyen Malezya ve Asya Kaplanları, 1960 ve 1990 yılları arasında 

yüksek büyüme ve hızlı endüstrileĢmeleriyle bilinirler.  Bu dört ülke, 1997 finansal krizinden 

büyük oranda etkilenmiĢlerdir. Tayvan'da bu kriz sınırlı kalırken, Güney Kore krizden adeta 

sarsılmıĢtır.  Ortak noktaları; kriz öncesinde gayrimenkul fiyatları ĢiĢirilmiĢ durumdaydı.  Bu 

ülkelerin  her  birinde  bankalar  ve  finansal  kurumlar,  riskli  projeleri  fonladılar.    Kâr  oranı 

beklendiği  gibi  sağlanamayınca  kriz  oldu.    IMF  siz  kriz  atlatan;  Japon  Kapitalizm‟i  oldu.  

1950‟den  ve  1970‟lere  kadar  ortalama  reel  büyüme  hızı  yaklaĢık  %10‟du..  1990‟larda 

ekonomi hız kesti. Sonra,  yüksek büyüme hızıyla yoluna devam etti. Dünyanın ikinci büyük 

ekonomisi  haline  gelmiĢti.(Uzun,  2010;  65-66)  Neoliberal  politikalar  1980‟lerin  baĢlarında 

uygulanmaya  baĢladığında  kapitalizmin  yıldız  ülkesiydi.  Neo-  Liberal  reçetelerin  sonucu, 

1990‟ ın ikinci yarısında Japon Kapitalizmi‟nde çöküĢ emareleri baĢlamıĢtı. 1991‟de

 Japonya, 

Tokyo borsasının çöküĢü ile derin krizine girdi.  



 

4.2.Türkiye Kapitalizmi’nde Krizler ve Neo-Liberal Politikalar:2000-2010  

1999  yılından  intikal  eden  IMF  destekli  enflasyon  mücadelesi  sürdürülüyordu.  2000 

yılında  öngörülen  enflasyon  hedefine  yaklaĢılmıĢtı.    Bankacılık  sektörü  ile  ortaya  çıkan 

likidite sıkıĢması yabancı sermayeyi kaçırmıĢ, finansal sektörde likidite krizi yaĢanmıĢtı.   

Türkiye‟ye 2000  yılında  borçlanarak  hızlı dıĢ kaynak  giriĢi sağlanmıĢtır. Borçlanma;  

Neo-liberal  politikaların  sonucudur. 

Enerji  fiyatlarının  artması,  özelleĢtirmelere  beklenen 



Yüklə 228,96 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə