Kavram olarak Kapitalizm; bir toplumsal-ekonomik yapı ve üretim biçimidir



Yüklə 228,96 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə5/10
tarix29.10.2017
ölçüsü228,96 Kb.
#7571
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

10 

 

sömürgecileri  zenginleĢtirmek  olduğu  açıkça  bilinen  bir  Ģey.  Sonu  korkunç  olan  fiilî 



sömürgecilik dönemi bitse de, sömürgeciliğin oluĢturduğu ruh hali etkileri bugün bile devam 

etmektedir. Eski sömürgeciler bugünün zengin ülkeleri, sömürülenler ise üçüncü dünya ülkesi 

olarak  yaĢamlarını  sürdürmektedir.    Bütün  bunlar,  Kapitalist  bunalımın  ortadan 

kaldırılmasının  bir  yan  yolu  ve  yöntemi  oldu.  Yatırım  alanlarının  büyütülmesi  için  dıĢ 

pazarlar  peĢinde  koĢma,  geliĢmemiĢ  bölgeleri  paylaĢma  ve  ayrıcalıklı  pazarlara  dönüĢtürme 

gündemin ilk maddesidir.   

19.yy ın son çeyreğinde ABD‟de geliĢmenin motoru elektrik sanayii oldu.  Yatırım ve 

pazarlar  için  Amerikan  kapitalizmi  nüfus  bakımında  da  çekiciliğini  sürdürmüĢtür.    Ġç 

sömürgeciliğin,  dıĢ  sömürgeciliğe  göre  daha  çekici  gelmesi  nedeniyle  ABD,  dıĢa  dönük 

sömürge  alanları  ele  geçirmede  geri  kalmıĢtır.    Bununla  beraber  Ġngiltere‟ye  rakip  olmakta 

fazlaca  bir  gecikme  sayılmaz.    Serbest  ticaret,  ekonomik  geliĢmenin  ve  kapitalizmin  kaderi 

olmuĢtur.  Birinci  dünya  savaĢı  öncesi,  dıĢ  sömürgelerdeki  yatırımlar  azalmıĢtı.  Ġngiliz 

sermayesinin büyük kısmı, sömürgelerdeydi. Ġngiltere‟nin cari dıĢ yatırımları iç yatırımlarını 

aĢmıĢtı.    Devam  etmekte  olan  bu  düzen  bir  dizi  yanlıĢlıkları  da  beraberinde  getirmiĢtir.   

Sonuçta rekabetteki üstünlük ABD ye geçmiĢtir.  

2.3.Kapitalist Düzenin 20.yy daki Sorunları ve Çözüm Yolları 

Kapitalizm  sorun  yaratan  ve  onlarla  boğuĢan  bir  ekonomik  sistem  olarak  20.yy.  la 

intikal eden 19.yy daki temeller Ģunlardı: 1879 dan 1913 „e dek ABD uygulanan ve yüzde yüz 

altın standardı olmaktan çok uzak bir para sistemi.  Devlet ve özel bankalar olmak üzere çift 

baĢlı  bir  para  otoritesi,    spekülasyona  son  derece  açık  bir  mali  yapı.  Sonuç  olarak  1890 

yılındaki  durgunluk.  1890-1893  yıllarında  birbirini  izleyen  mali  buhranlar  iĢ  ve  bankacılık 

çevrelerinde  reformasyonlara  gidiĢ  ve  yeniden  1907  de  bankaların,  mevduatların  paraya 

çevrilme taleplerini ret etmesi sonucunda  yaĢanan panik. YaĢanan bu krizlerle devletin mali 

sisteme  müdahale  sonucu  1913  te  Federal  Rezerv  Yasası  kabul  edildi.    I.Dünya  SavaĢı 

esnasında  altın  standardından  kısmen  vaz  geçildi.    SavaĢ  sonrasında  Rezerv  sistemi 

uluslararası mali kontrolde tam otorite olmuĢtur.   BarıĢ yıllarında para miktarları, fiyatlar ve 

üretim  Federal  Rezerv  Sistemi‟nden  öncesinden  daha  istikrarsız  hale  geldi.  1920-21,1929-

33,1937-38  yıllarında  sık  aralıklarla  üretim  daralması  yaĢanmıĢtır.  SavaĢ  sonrası  «kapitalist 

sistem»de yaĢanan bu üç büyük mali kriz, rezerv otoritelerinin kararlarından kaynaklanmıĢtır.   

1929  Krizi  öncesi  durum:  Federal  Rezerv  Sistem‟i  ile,  para  arzını  yönlendirmede 

bankacılık  sistemi  tamamen  onun  yetkisine  geçmiĢti.  Ucuz  para  politikası  ile  ekonomi  aĢırı 

Ģekilde  ısındı.    YanlıĢ  yatırımlara,  hisse  senetlerinin  aĢırı  değerlenmesine,  göz  yumuldu. 

Spekülâsyon ve kârlar devam  ederken, Ekim 1929 da Federal  Rezerv sistemi, spekülâsyona 




11 

 

karĢı  parasal  daralmaya  gitme  kararını  verdi.  Ġnsanlar,  ellerindeki  hisse  senetlerini  paraya 



çevirmek istediklerinde bankalar buna cevap veremediler.  Böylece baĢlayan panik, borsanın 

çöküĢüne neden oldu.  Borsa‟nın çöküĢü talep daralmasına neden olmuĢ, iĢ dünyası bunalıma 

girmiĢti.    Ekim  1929  dan  1930  ağustosuna  kadar  para  stokunda  daralmalar  yaĢanmıĢtır.  

Kasım 1930 da bazı bankaların iflasıyla halkın paniği, BirleĢik Devletler Bankasının iflasına 

yol  açmıĢtır.    1930  ve  sonrası  yaĢanan  krizler,  Likidite  Krizi  olarak  adlandırılır.    Krizlerde 

temel  neden,  bankaların  iflası  ve  para  stoklarının  tükenmesidir.(Friedman,2008:)  Neo-

Klasikler,  krizin  keskinleĢmesinin,  özgür  piyasanın  iĢleyiĢine  yönelik  müdahalelerden 

çıktığını da ileri sürerler.  Onlara göre; ekonomik düzenin istikrarın nedeni, sürekli değiĢen ve 

yeni  bir  siyasal  düzenin  Ģartlarına  uyarlanmak  için  yeterli  esnekliği  göstermesidir.( 

Landes,1995:33 )    



2.4.Kapitalizm’de Kriz ve Keynesyen Çözüm 

Derin temellerinde kapitalist  düzeni sarsan 1929 Bunalımının neden; sömürgelerdeki 

kâr fırsatlarının durgunlaĢması, uluslar arası ekonominin kapalı parasal bloklara ayrılmasıdır. 

ABD de spekülatörler ve borsacılar da krizin derinleĢmesinde rol oynadılar.  1929 bunalımı, 

kapitalist kurallarla tekrarlanmıĢ ve genelleĢmiĢ ihlallerin sonucudur.(Corm,2010: 91)    1930 

yılında  J.  M.  Keynes  kapitalizmin  devamı  için  bazı  müdahalelerin  yeterli  olacağını  ifade 

etmiĢti. Keynes,  devletin,  ekonomik  krizlerin önlenmesinde devreye  girmesini önermiĢti. Bu 

görüĢ, 1929 krizinden 1970 li yıllara kadar devam etmiĢtir. Kapitalizm Keynes‟in önerilerinin 

gerçekleĢtirilmesiyle  hayatta  kalmayı  baĢarabilmiĢtir  ancak;  1931  yılında  BirleĢik 

devletlerdeki bankaların yarısı batmıĢtı.    



2.5.Klasik Politikalara Karşı Keynesyen Politikalar   

Keynesyen  politikalar;  sanayi  ekonomilerinde  istihdam,  milli  hâsıla  ve  ekonomik 

dalgalanmalar olmak üzere üç ana nokta üzerinde durmaktadır.  Öncelikle Klasiklerin temek 

direklerinden  biri  olan  Say  Yasası‟nı,  atıl  para  talebinin  olmayacağı  görüĢünü  eleĢtirmiĢti. 

Parayı tutma güdülerinin zamanın değiĢmesiyle değiĢeceğini, faiz oranının para arz ve talebi 

ile belirlenebileceğini ve spekülatif amaçlar için de para talebi olabileceğini ortaya koydu.   

Merkez  Bankasının  etkinliğinin  artılmasını  öneriyordu.    Tasarruf  ve  yatırımlar 

konusunda Klasik ve Neo-klasiklerden ayrıldı. Ancak faiz oranı düzeyinin önemi konusunda 

neo-klasiklerle aynı  görüĢü paylaĢtı. Beklentilerin  yatırım kararlarına etkide bulunduğunu ve 

psikolojik  etkenlerin  de  göz  ardı  edilemeyeceğini  vurguladı.    Gelir  artıĢı  ve  istihdamın 

sağlanması konusunda açıklamalarda kendine ait olan çarpan katsayısını kullandı.  Ona göre; 

devletin yatırımları yoluyla zincirleme reaksiyon her alanda gerçekleĢtikçe gelir ve istihdam 

artacaktır. 



Yüklə 228,96 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə