34
İlk uydudaki ikinci atom kümesi ise altıncı plana ilerler ve burada, ilk kümenin geride bıraktığı yerleşik
kuvvetlerin tesiriyle organize olurlar. Bu arada Logos, ilk uyduya yerleşmek üzere üçüncü bir atom grubu
gönderir. Bu yeni atomlara Logos tarafından, etraflarında iki planın maddesini toplayabilme kapasitesi
bahşedilmiştir.
Her biri geliştiği planın maddesinden ibaret bir zarfla çevrili olan gezgin atomların meydana getirdiği ilk
küme, birinci planda bir uydu oluşturana kadar bu süreç devam eder.
Her uyduda çok sayıda İlahi Kıvılcım yerleşmiştir. Bu İlahi Kıvılcımların her biri, eriştiği evrim noktasına
göre bir veya bir dizi zarfla kendini çevrelemiş olarak bulunur.
İlahi Kıvılcımların ilk kümesi, doğalarındaki kuvvetlerin etkisiyle formlarını oluşturduklarında, Logos
bunun farkına varır ve onların deneyimlerini temel bir fikir olarak her yeni grubun bilinçliliğine kaydeder.
Başka bir deyişle, ilk kümede oluşan ritimler, sonraki kümelerde belli vibrasyonlar şeklinde bir tesire yol
açar.
Anlaşılacağı üzere, tüm altıncı plan atomları zaman içinde aynı süreci geçirirler.
Daha önce belirtildiği gibi, yedinci plandaki bir uydunun sembolü bir küre içinde, üçgen yüzeyleri olan bir
piramittir. Bunun gibi, altıncı plandaki bir uydunun sembolü ise dört yüzeyli bir şekil olan bir küptür ve
diğer planlar için de benzer sembolik şekiller mevcuttur.
Beşinci planın sembolü beş yüzeyli, dördüncü planındaki altı, üçüncü planındaki yedi, ikinci planındaki
sekiz, birinci planındaki ise dokuz yüzeyli bir şekildir.
İlk plandaki kuvvetleri sembolize eden geometrik şeklin, yüzeylerindeki kenarların sayısı 'dokuz'dur. 'üç'
çarpı 'üç', birinci plan için mükemmel bir sayıdır.
'On' bizim evrenimizde tezahür halindeki kuvvetlerin rakamıdır. 'Dokuz' ise, birinci planda tezahür
ettikten sonra, bu evrenin oluşumuna yol açan Kozmik kuvvetin rakamıdır.
14. GEZEGENSEL BİR VARLIĞIN EVRİMİ*
(*) Orijinal özel baskıda, 'Gezegensel Varlık' yerine 'Gezegensel Ruh' tanımı kullanılmıştı. Yapılan
değişikliğin kavramsal açıdan netlik sağlayacağı düşünülmüştür.
Bir önceki bölümde İlahi Kıvılcımların evrimini incelemeye, benzer yapıda olanların bir araya gelerek
grup bilinçliliği kurduğu noktadan başladık. Daha sonra, bu grupların her gezegende bir plandan diğerine
hareket ederek, orijinal gezgin atomdan ibaret çekirdeğin etrafına, bu planların atomlarından oluşan dönen
katmanlar eklemesi şeklinde geçirdiği gelişim aşamalarını gördük. Bu süreç, birinci plandaki İlahi
Kıvılcımların çekirdeğinin çevresinde yedi katman meydana gelene kadar devam eder.
Tohum atom, gezgin atom ve yedi katman arasındaki bağıntı oldukça karmaşıktır. Bu nedenle daha fazla
ilerlemeden önce, bu konu üzerinde duracağız.
Gezgin atom, Logos'un değil de, Kozmos'un bir projeksiyonudur. Bu nedenle, Logos'un bir yansımasına
oranla daha yalın ve varoluşun temel kaynağına daha yakındır.
Logos, evreninin bütününü koşullayacak şekilde, mevcut kuvvetlerin ve safhaların genel çatısını yansıtır.
35
Logos'un tesirine maruz kalmış olan Kozmik atomlar, Logos bilinçliliğiyle bir araya toplanan sayısız
birimleri projekte ederler. Aslında Kozmik atomlar, Logos'un küçük kardeşleri gibidir. Bu Kozmik
birimler, aynı gelişim seviyesinde olmamakla beraber, Logos'la benzer niteliklere sahiptirler.
Bu nedenle
bir Logos evreninin her atomu, potansiyel olarak bir Tanrı'dır.
Şimdi, bildiğiniz gibi her şeyin temelinde yatan, harekettir. Soyut hareketler zıt bir reaksiyonla
karşılaşınca, kuvveti kitler ve sabitleştirirler. İşte bu kitlenmiş kuvvetler 'form'u oluşturur. O halde form,
hareket edemeyen kuvvetten başka bir şey değildir.
(Önemli)
Kendi içinde denkleyici niteliğe sahip herhangi bir değişim silsilesi, sonunda bir etki tepki döngüsü içine
yerleşir. Bir döngü, kurulduktan sonra artık hareket modunu değiştirmez.
Bunun sonucu olarak değişim,
hareketsiz bir noktada değil ama dönen bir halka içinde kuvvet kilitlenmesi ortaya çıkar. Noktalar
birimler, halkalar ise organizmalardır.
(Önemli)
Bir birim veya halka, oluştuktan sonra bir bütün olarak hareket eder. Bir nesnenin hareketi sırasında iki
faktör mevcuttur:
Hareket eden nesne ve nesnenin hareketi...
Nesnenin hareketi, nesnenin yaradılışına yol
açan hareketle aynı niteliktedir.
(Çok Önemli)
Koordinasyonsuz bir hareket sırasında (atomların koordine olmadan önceki teğetsel hareketleri gibi)
istikrarlı bir ritim mevcut değildir. Bu nedenle bir form ortaya çıkmaz. Ancak, denkleyici koordinasyon
sağlandığında, soyut harekete bağlı formlar oluşur.
(Önemli)
Bu prensip pek çok durum için geçerlidir ve bazı konuların anlaşılmasında yardımcı olacağı için, burada
üzerinde detaylı olarak duruyoruz.
İleride herhangi bir şeyin soyut temelinden bahsedildiğinde, başka bir
planda vibrasyon oluşturan bir ritimden söz edildiğini anlamanız gerekir. İste bu, belleğin doğasını
kavramada bir anahtar teşkil eder.
(Önemli)
İlahi Kıvılcımların evrimini incelemeye devam etmeden önce, orijini daha önce açıklanan, yerküre veya
uyduların ilk örneklerinin evriminden bahsedeceğiz.
Açıklandığı üzere, İlahi Kıvılcımların grup bilinçliliği oluşturacak şekilde bir araya gelmesi,
beraberlerindeki atomların organize olarak belirli geometrik formlar oluşturmalarına yol açar.
Yukarıda
belirtilen prensip nedeniyle,
bu atomların dağılmasından sonra bile, temel form kalır.
Bu form, kendi
evrenine yansıttığı özellikleri, yani kuvvet sistemi açısından,
Logos'un bir kopyasıdır.
Bu kuvvet sistemi, temelini teşkil eden planlardaki atomları organize eder ve belirgin bir form ortaya
çıkar. Bu noktada, evrimini sürdüren İlahi Kıvılcımlar grubunun yanı sıra, bu kuvvetlerin etkisiyle form
bulan küresel yapıda bir Gezegensel Varlık devreye girer. Bu varlık, İlahi Kıvılcımların kendi küresinde
iken geçirdikleri evrim safhası sırasında süregelen aktivite ve organizasyonlarının tesirlerini tamamen
özümser.
Aynı safhaya erişen yeni bir kıvılcım grubu, artık evriminin, o safhada dominant tesir kaynağı ve o
kürenin
'Lordu durumunda olan
(Önemli, Rabbi)
Gezegensel Varlığa bağlı olduğunu görür.
Kıvılcımlar,
kendilerinden öncekilerin geliştirdiği koşulları hazır bulur ve evrimlerine o noktadan başlarlar. Her bir
kıvılcım, belli bir planın maddesinden oluşan katmanın üstüne, bir sonraki plandan topladığı maddeyle bir
katman daha oluşturur.
Harekete dayandığı için uzayda yer tutan Kozmos'daki planların aksine, bir
evrenin planlarındaki atomlar, bilinç ürünü imajlar olup bu bağlamda çeşitlilik gösterirler.