86
Diğer yandan Krişna’nın ikna için kullandığı diğer
bir gerekçe ise ölen ya da
öldürülen kişilerin yeniden dünyaya geleceğidir. Bu da kastla karma arasındaki sıkı
ilişkiyi bir kez daha vurgulamaktadır;
“ Doğumdan sonra ölüm gelir bu gerçek, ölümden sonra doğum olur bu kesin.
Demek ki olağan bu geliş gidiş, kendini bunun için üzmemelisin.”
338
Samsara ve sürekli olarak dünyaya yeniden geliş olacağı için Arjuna’nın
görevini yapması ve öldürülecek kişiler için üzülmemesi gerekir. Yani bir kşatriya
savaşırken ve öldürürken asla tereddüte düşmemelidir.
Burada
Gita’nın üzerinde bu kadar fazla durmamızın nedeni onun Hindu
kutsal metinleri içinde en fazla tanınan ve sevileni diyebileceğimiz çok popüler bir
eser olması ve eserin ana konusunun kşatriyaların özellikleri ve buna karşı
çıkılmasının yanlışlığı üzerine kurulmasıdır. Kşatriyalar ve onların
görevlerinin
anlaşılması açısından Gita çok önemli bir eserdir.
Manusmriti kşatriyaların görevlerine vergi toplamayı da dahil eder ve
bunların miktarlarını da belirtir:
“Bir kşatriyanın kendi esas görevi fetih ve zaferdir.
Bir meydan okuma karşısında sırtını dönüp gidemez. Eğer kudreti ile onu (halkı)
koruduysa ondan şu vergileri toplayabilir: 1/8, ya da 1/12, ya da en azından birkaç
penny (Scratch-penny) tohum vergisi. Hizmetçiler, zanaatkârlar, ustalar kendi içsel
aktivitelerine göre ona hizmet vermelidir.”
339
Manusmriti’de kşatriyaların
görevlerini yerine getirdikleri takdirde halktan vergi toplayabilecekleri ifade
edilmektedir. Bu durumda sadece sudraların değil vaisyaların da onlara hizmet
etmesi gerektiği söylenmektedir.
338
Gita, II, 27.
339
MS, X, 119, 120.
87
2.2.3. Vaisyalar
Bu sınıf çiftçi, esnaf ve tüccarların kastıdır. Yani
halk tabir edilen toplumun
geniş tabakasını oluşturan, geçimini ticaret, hayvancılık ya da topraktan kazanan
insanların kastıdır. Bazı toplumlarda emekçi tabir denilen ve daha çok kas gücü ile
para kazanan kişilerdir. Tanrı onları bacaklarından yaratmıştır. Brahman ve
kşatriyaların altında sudraların üstünde bir konuma sahiptirler. Bu kişilerin dini görevi
kurban törenleri için gerekli olan hayvanları beslemektir. Yapacakları işler
de buna
uygundur. Kutsal metinler vaisyaların yapacakları işleri çiftçilik, satıcılık ve çobanlık
olarak özetlemiştir.
340
Bu kast mensupları da brahmanlar ve kşatriyalar gibi iki kere
doğmuş kabul edilirler. Ayrıca diğer iki kast gibi Vedaları okuma hakları da vardır.
Manusmriti’de kişilerin yapmaları ve yapmamaları gereken işler söylenirken hitap iki
kere doğmuşlaradır. Yani vaisya, dinin emirlerini bildirdiği son kasttır. Üstün kabul
edilen sınıfların sonuncusudur. Daha aşağıdakiler kutsal
metinlerin çoğu yerinde
muhatap dahi kabul edilmezler.
Ancak yine de vaisyalar hizmetçi kastına yakınlıkları nedeniyle diğer iki kast
kadar değerli kabul edilmezler ve bazı yerlerde üstün kastlar olarak sadece ilk iki
kasttan bahsedilir. Bunun nedenlerinden biri yaptıkları iştir. Onların doğuştan
aktivitesine uygun iş olarak din, çiftçiliği belirlese de bu yaptıkları işin aslında şiddet
içerdiği gerçeğini değiştirmez.
“ Bazı insanlar çiftçiliğin erdemli bir iş olduğunu
düşünebilir ama iyi insanlar tarafından hor görülmelidir. Çünkü demir veya tahta
pulluklarla toprak ve içinde yaşayan canlılar zarar görebilir.”
341
Burada aslında
vaisyaların yaptıkları işin iyi karşılanmadığı açıkça ifade edilmiştir.
Vaisyaların çiftçilik yapmasına izin verilmiştir ancak bu sınırsız bir izin
değildir. Hinduizm kurban dini olduğu için bu dinde sıradan bazı bitki veya
maddelerin farklı önemleri olabilmektedir. Mesela vaisyaların susam yetiştirmelerine
ve satmalarına ancak dini amaçlar için kullanılmak üzere izin verilir. Susam
340
Bkz.
Gita, XVIII, 44,
MS, X, 81, 82.
341
MS, X, 84.
88
tohumunun kullanılacağı alanlar da kısıtlıdır. Aksinin yapması durumunda kişiyi
sonraki karmasında hayvan olmak gibi çok ağır bir ceza beklemektedir.
“Bir çiftçi
kendisi yetiştirirse ve yanında uzun süre saklamazsa istediği kadar susam tohumunu
satabilir (ancak dini amaçlarla). Eğer susam tohumlarını yemek, merhem yapmak,
hediye olarak sunmak dışında bir şey için kullanırsa sonraki hayatında solucana
dönüşür ve ataları ile birlikte köpek dışkısına batırılır.”
342
2.2.4. Sudralar
Sudralar kast sisteminin en alt tabakasını oluşturur. Bu sınıf hizmetçilerin
kastıdır. Bu sınıf diğer tüm kast mensuplarından aşağıdadır. Tanrının ayaklarından
yaratıldıkları için değersizdirler. En temel görevleri diğer sınıflara özellikle din
adamlarına hizmet etmektir. “
Geçinmek için bir yol arayan hizmetçi kendisini bir
kşatriya ya da zengin bir vaisya (çiftçi) için yararlı hale getirebilir. Bir hizmetçi cennet
ya da her iki dünya için (hem bu dünyada hem de cennette mutlu olmak için) kendisini
bir rahip için yararlı hale getirmelidir. Sadece bir rahibe hizmet etmek bir hizmetçi için
tavsiye edilen en iyi doğuştan görevdir (tabiatına en uygun iş). Bunun dışında yaptığı
herhangi başka bir iş ona yarar (verim) sağlamaz.”
343
Hizmetçi
rahibe hizmet ederken,
onun ve ailesinin verdiği artıklarla hayatını sürdürür.
“Ona kendi yediklerinden kalan
artıkları, kendi eskiyen kıyafetlerini, tohumların içinden bozuk olanları ve eskimiş ev
eşyalarını vermelidirler.”
344
Bir sudraya ancak çok istisnai durumlarda başka kasta ait bir işi yapması
konusunda izin verilir.
“Bir sudra iki kere doğmuşlara hizmet etmeyi beceremiyorsa ve
karısını ya da oğlunu kaybetmek üzere ise bir işçinin işini (işçinin doğasına uygun işi)
yaparak yaşamını sürdürebilir.”
345
Hizmetçiler için ideal olan para biriktirmeden yaşamalarına yetecek kadar
malla geçinmeleridir. Aslında fakirlik, esas görevi rahiplere
hizmet etmek olarak tayin
edilmiş bir sınıf için gayet normal bir vasıftır. Çünkü mal biriktirmek çok çalışmayı
342
MS, X, 90, 91.
343
MS, X, 121–123.
344
MS, X, 124.
345
MS, X, 99.