77
Hinduizm’de brahmanların diğer sınıflara üstünlüğü tartışmasızdır. Bunun
nedeni kutsal metinde bu üstünlüğün tartışmaya ve yoruma mahal bırakmayacak
kadar çok ve açıkça vurgulanmasıdır. Diğer taraftan bu kuralı bizzat Tanrı’nın
koymuş olması da insanların bunu kabul etmesinde önemli bir nedendir.
Rahip kastına mensup olanların neden üstün olduğu Manusmriti’de şu şekilde
açıklanmaktadır: “Bir insanın göbeğinden yukarısının daha temiz olduğu söylenir. Bu
yüzden ‘kendi kendine var olmuş olan’ın en temiz yeri ağzıdır. Kanunlara göre rahip
bütün yaratılmışların efendisidir. Çünkü o vücudun en üst parçasından yaratılmıştır,
en yaşlıdır ve Veda’nın devamını sağlar. ‘Kendi kendine var olmuş olan’, içsel ateşi
var ettiğinde, tanrılara ve atalara tekliflerini taşıması ve bütün yaratılmışları
koruması için rahibi ağzından yarattı. Hangi canlı ondan daha yücedir? Üç katlı
cennette yaşayan tanrılar ve atalar onun ağzı sayesinde onlara sunulan yiyecekleri
yiyebilirler.”
315
Bu yemenin mahiyeti ya da nasıl olduğu ile ilgili bir bilgi burada
verilmemiştir. Ancak rahipler kurban törenlerini yönetirler ve bazı kurbanlar tanrılara
ve atalara yiyecek vs. sunulması şeklinde olur. O halde burada kast edilen
muhtemelen, rahibin tanrılara bu kurbanların ulaşması için yaptığı aracılık vazifesidir.
Bu ifadeler göstermektedir ki kastların üstünlük sıralamasının tanrının
yaratıldıkları organının vücudunun üst kısmına daha yakın olması ile doğrudan ilişkisi
vardır. En temiz ve vücudun en üst tarafında ki organlardan biri olan ağızdan
yaratılmaları rahipleri üstün kılmaktadır. Ancak tek neden ağzın vücudun üst
kısmındaki organlardan biri olması değildir. Zira gözler ya da kulaklar daha üsttedir.
Ancak ağız aynı zamanda tanrının diğer tanrılara ve atalara teklif sunması için
kullandığı organıdır ve rahibi ondan yaratmıştır. Ayrıca tanrı ve ataların kendilerine
sunulan yiyecekleri yiyebilmesi de yine tanrının ağzı sayesindedir.
Rahipler Vedaların, yani dinin en temel kaynağının devamını sağlarlar çünkü
tanrı bu en kutsal ve önemli görevi onlara vermiştir. Bu da onları üstün kılan önemli
bir nedendir. Ayrıca brahmanlar insanlar ile tanrılar arasında iletişimi sağlama işini
315
MS, I, 92–95.
78
elinde tutan sınıftır. Buradan hareketle Hinduizm’de onların, toplu bir şekilde adeta
peygamber gibi vazife gördüğü yorumunu yapabiliriz.
Rahiplerin üstünlükleri onlar için kutsal kitaplarda geçen güzel ifadelerle
sürekli desteklenmektedir. Gita’da onların özellikleri sayılırken adeta toplumdaki
milyonlarca insandan değil de olağanüstü varlıklardan bahsedilmektedir. “ Huzurlu,
dengeli, temiz çalışkan, ağırbaşlı, hoşgörülü, doğrudur. İnançlı, bilgili, aydındır
brahman, işleri de doğasına uygundur.”
316
Rahiplerin üstünlüğünü destekleyen ifadeler Manusmriti’de sürekli
geçmektedir . “Bir rahip her zaman diğerlerinden üstündür, onların efendisidir.
Çünkü o tabiatı itibari ile en iyi olandır ve nefsini dizginlemeye devam eder.
Dönüşümsel (transformative) ayinler nedeniyle de onlardan daha üstündür.”
317
Burada rahiplerin ayinler konusundaki bazı ayrıcalıkları nedeniyle diğer sınıflardan
daha üstün olduğu söylenmektedir. Aslında bu ibadetler sadece Brahmanlar için değil
ilk üç kasttakiler için ortaktır.
318
Ancak yapılan ibadetlerin nitelikleri üç kast
mensupları için farklı anlamlara sahiptir ve en değerli ayinler rahipler için
yapılanlardır. Bu ayinler kişinin doğumu ile başlayıp önemli olaylarda yapılan
törenlerdir. İlk üç kast mensuplarına özel yapılan bu ayinler; embriyo için (doğacak
çocuk için) ateşe kurban sunulması, doğum törenleri, törensel saç kesimi ve hasır
otundan kuşak bağlanmasıdır. Bunlar kişiyi rahmin ve tohumun günahlarından
kurtarır.
319
Burada muhtemelen rahimden kasıt anne, tohumdan kasıt ise babadır. Kişi
için bu ayinlerin düzenlenmesi onu anne ve babasına ait günahlardan korur. İnsanın
doğum itibariyle alçak ya da yüksek bir konumda olacağına inanıldığına göre kişilerin
anne ya da babalarının günahlarını taşıyacaklarına inanılması da normal
görünmektedir. Yani kendisi için bu ayinlerin düzenlenmediği sudralar asla ilk üç
kasttakiler kadar temiz olamazlar.
“Yaşayanların en iyisi hayat nefesine sahip olanlardır. Hayat nefesine sahip
olanların en iyisi kendi aklıyla yaşayanlardır. Kendi aklıyla yaşayanların en iyisi
316
Gita, XVIII, 42.
317
MS, X, 3.
318
Bkz. MS, II, 26.
319
MS, II, 27.
79
insanlar (erkekler), insanların en iyisi de rahiplerdir.”
320
Evrendeki bütün varlıklarla
karşılaştırıldığı zaman rahipler en üst sıradadır. Yalnız burada dikkat çeken diğer bir
husus, insanların erkeklerle kısıtlandırılmasıdır.
“Bir rahibin gerçek doğumu dinin ölümsüz fiziksel şeklidir; çünkü o din adına
doğmuştur ve en büyük gerçeklik ile bir olmaya uygundur.”
321
Hinduizm’de
ulaşılması hedeflenen nihai son, kişinin doğum ölüm çarkı olan samsaradan kurtulup
tanrı ile bir olduğunu anlamasıdır. Kişi bu noktada gerçekte Brahman (Tanrı) ile
Atman’ın (kişinin kendi benliği) farklı iki şey olmadığını ve özünde bir olduğunu
anlar. Ancak bu seviyeye ulaşmak için ruh aslında acıdan başka bir şey olmayan
doğum ölüm döngüsünü yaşamak zorundadır. Yani bir Hindu’nun ulaşması gereken
nihai nokta aslında bir sonraki hayatında daha yüksek bir kastta ya da rahip olarak
doğmak değildir. Ulaşılmak istenen nihai hedef tanrıda yok olmak, yukarıdaki
maddenin ifadesi ile büyük gerçeklik ile bir olmaktır. Aşağılık bir sudranın, daha
kötüsü bir parya’nın hatta önceki karmasında işlediği suç nedeniyle bir hayvan ya da
cansız bir madde şeklinde dünyaya gelmekle cezalandırılan bir ruhun
(bu inanç
Hinduizmde gerçekten mevcut olup sonraki hayatında kişinin başına gelebilecek en
büyük cezadır) bu yüce gerçeğe ulaşma şansı bir brahmanınkinden fazla olamaz. Bu
yüzden rahip kastından birinin Brahma’ya ulaşması daha uygundur.
Tanrıyı ifade eden Brahma ile rahip kastına işaret eden brahman ya da
brahmin kelimelerinin aynı kökten gelmesi onların kutsiyetinin bir başka
göstergesidir.
“Bir rahip doğduğu zaman bütün yaratıkların efendisi olarak dinin hazinesini
korumak için dünyanın zirvesinde doğar.”
322
Burada dinin hazinesini korumak ile
ifade edilmek istenen öncelikle rahiplerin Veda’yı öğrenme ve öğretme yetkisini
elinde tutan sınıf olmasıdır. Daha önce Manu’ da geçen: “...Rahip bütün
yaratılmışların efendisidir. Çünkü o vücudun en üst parçasından yaratılmıştır, en
yaşlıdır ve Veda’nın devamını sağlar...” cümlesi de bunu desteklemektedir. Vedalar
320
MS, I, 96.
321
MS, I, 98.
322
MS, I, 99.
Dostları ilə paylaş: |