Manu kanunnamesi’ne göre hinduiZM



Yüklə 0,79 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə37/46
tarix22.10.2018
ölçüsü0,79 Mb.
#75422
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   46

     
                                                                                                                                                         74 
 
masum yanı yoktur: “Kastlar arası zina, kişinin kendi içsel aktivitelerini reddetmesi 
ve bedensel zevkler yoluyla karma oğullar doğar.”
307
 
 
Manu Kanunnamesi’nde, kişinin kendi kastı dışında yaptığı her türlü evliliğin 
kötü karşılandığı görülür. Ancak dikkat çeken önemli iki husustan biri kadının 
kastının erkeğin kastından yüksek olduğu evlilik türleri
308
 ve bunlardan oluşan yeni 
kastlar aksi duruma göre daha kötü kabul edilir. Kadının kastı erkeğe göre ne kadar 
yüksek olursa bu evlilik o kadar kötü ve kabul edilemezdir. Böyle evliliklerden 
doğanlar kast dışı kabul edilir: “Tüm kastlar arasında sadece erkeğin kadından daha 
üst bir kasttan olduğu evliliklerden
309
 doğmuş çocuklar ya da aynı  sınıftan olup 
evlenene kadar bekâreti bozulmamış kadınlardan doğan çocuklar kastın üyesi kabul 
edilirler.”
310
  Çünkü Hinduizm’de kast sistemi daha çok erkekleri dikkate alarak 
düzenlenmiştir ve kadına pek önem verilmez. Bu yüzden erkeğin kendinden üst 
kasttan bir kadınla evlenmesi çok kötü bir durumdur. Bunu kast isimlerinden 
anlamak mümkündür. Kadının bir brahman, erkeğinse bir sudra olduğu evlilikten 
oluşan yeni sınıf kastlar içerisinde en korkunç olanıdır ve bu kasta “vahşi”
311
 denir.  
 
Diğer önemli husus ise kastlar arasında ki mesafe -sayı- ne kadar fazla olursa 
oluşan yeni kastın dinen o kadar kötü görülmesidir. Bir brahmanın evlilik hususunda 
ilk tercihi her zaman bir brahman olmalıdır. Ancak başka bir kasttan evlenecekse 
öncelikle bir brahmanla evlendikten sonra bir kşatriyayla evlenebilir. Bu ikisi ile 
evlendikten sonra üçüncü olarak bir vaisyayla evlenebilir. Bir sudra ise bir 
brahmanın ancak dördüncü karısı olabilmektedir. Bu ifadeler eserin, birden fazla 
evlilik yapılmasına izin verdiğini de göstermektedir. Ancak annesi alt kasttan olan 
bir kimse hiçbir zaman anne ve babası aynı üst kasttan olan kimse gibi 
olamayacaktır: “Kendisine çok yakın olan alt bir kasttan evlenen iki kere doğmuş bir 
                                                           
307
 MS, X, 24. 
308
 MS’de “against the grain”  şeklinde çevrilmiştir. Erkeğin karısından yüksek kasttan olduğu 
evliliklere verilen genel isim ise “with the grain”dir. İlki yaklaşık olarak “tohuma karşı” şeklinde 
bir anlama gelmektedir. İkincisini ise “tohum ile birlikte” şeklinde çevrilmektedir. Çocuk 
babasının nesebi dikkate alınarak değerlendirildiği için babası yüksek kasttan ise onunla birlikte 
aynı kastı paylaştığını ifade etmek için “tohum ile birlikte” denir. Diğer durumda ise çocuk daha 
uygunsuz bir durumda doğmuştur ve bu durum “tohuma karşı” şeklinde ifade edilir. 
309
 “with the grain”  olarak geçiyor. 
310
 MS,  X, 5. 
311
 Sanskritçesi Chandala denen ve tüm kastlar içinde en kötüsü kabul edilen bu kast ismi, ingilizceye 
  fierce olarak çevrilmiştir. 


     
                                                                                                                                                         75 
 
adamın oğlu babasına yakındır ancak annesinin alt kasttan olmasından kaynaklanan 
kusurundan dolayı hor görülürler.”
312
 
 
“ Bu altı gruptan doğan ve anneleri babalarından çok az aşağıda (en fazla bir 
kast aşağı) olan oğullar iki kere doğmuşların ibadetleri ile yükümlüdürler. Ancak 
birden daha fazla sınıf farkı olanlar “aşağılanmışlardır” ve bir hizmetçi ile eşit 
görevlere sahiptir.”
313
  Sadece iki kere doğmuşların sorumlu olduğu ayinleri 
yapabilen bu altı  sınıf  şunlardır: bir rahibin kendi sınıfından ya da bir kşatriyayla 
yaptığı evlilikten doğanların oluşturduğu iki sınıf, bir kşatriyanın kendi kastından ya 
da bir vaisyayla yaptığı evlilikten doğan iki sınıf, bir vaisyanın kendi kastından ya da 
bir sudradan olan çocuklarının oluşturduğu iki sınıf. Yani arada birden fazla kast 
farkının olduğu, ya da anne ve babanın hizmetçi olduğu evliliklerden doğanlar 
ayinlere katılamazlar. 
 
Hinduizm’de kastlar arası evlilik yasaklanırken Manusmriti’de ara kastlarda 
doğanlardan bahsedilir ve onların durumları açıklanır. Ara kastlar, farklı  sınıfların 
evliliğiyle oluşmaktadır. Yani kastlar arası evliliğin hepten engellenmesinin aslında 
mümkün olmadığını kutsal kitapta biliyordu. Bu yüzden her ne kadar eserde en 
istisna durumlarda dahi bir brahman kadının bir sudra erkekle evliliğinin görülmemiş 
bir durum olduğunu söylense de, bu durumdaki bir evlilikten doğan kastın en aşağılık 
sınıf (fierce) olduğu ifade edilmiştir. Bu ise böyle bir evliliğin söylendiği kadar 
rastlanmadık bir durum olmadığını gösterir. 
 
2.2. TEMEL KASTLAR 
 
 
Bunlar Rig Veda’da ve Manusmriti’de, tanrının farklı uzuvlarından 
yaratılışları anlatılan brahmanlar, kşatriyalar, vaisyalar ve sudralardan oluşan dört 
temel kasttır. Bu sıralama aynı zamanda üstünlük sırasını da göstermektedir. 
 
                                                           
312
 MS, X, 6. 
313
 MS, X, 41. 


     
                                                                                                                                                         76 
 
2.2.1 Brahmanlar 
 
Brahmanlar Hindu kast sisteminin en üst tabakasını oluşturur. Onların kast 
sisteminde ki yeri çok önemlidir. Brahmanlar olmasaydı kast sisteminin pek bir 
önemi kalmazdı. Çünkü kast sistemi Brahmanlar ve onların mutlak üstünlüğü temeli 
üzerine bina edilmiştir. Din koyduğu bu sistemde en üst tabakayı kendisine hizmet 
edenlere ayırmıştır.  
 
Manu, brahmanların üstünlüğünü sürekli ön plana çıkarır. Eser onlar için 
adeta, diğer kast mensuplarını yönetecekleri ve kendilerine karşı  çıktıklarında 
kafalarına vurup susturabilecekleri kutsal bir tokmak gibi vazife görmüştür. Bu 
yüzden Manusmriti, brahman otoritesi karşıtlarının en sevmediği eser olagelmiştir. 
 
Bu kast rahip ve din adamlarının kastıdır. Hinduizm’de diğer dinlerde olduğu 
gibi eğitim ile din adamı yetiştirme anlayışı yoktur. Bu kasta mensup olarak doğan bir 
kimse istese de istemese de din adamlığı onun için en asli vazifedir. Gerçi ilk üç kasta 
mensup herkes ve özellikle brahmanlar hayatlarının ilk dönemini öğrenci olarak bir 
gurudan Veda eğitimi alarak geçirmelidir. Ancak din adamı olma görevi asında Tanrı 
tarafından sadece brahmanlara verilmiş bir görevdir. Zaten bir brahmanın olduğu 
yerde başka kasttan birisinin ayini yönetmesi dinen uygun değildir. 
 
Brahmanlar diğer tüm kastlar üzerinde mutlak otorite ve üstünlüğe sahiptir. Bu 
sadece dini bir üstünlük değil, özellikle günlük hayatta ve sistemin pratik 
uygulamalarında fazlasıyla öne çıkan bir ayrıcalıktır. Diğer kast mensupları onlara 
saygı göstermelidir. Bugün kast sistemine ve onun en temel öğretisi olan 
brahmanların üstünlüğüne karşı  çıkan birçok görüş vardır. “Ancak iddialara değil 
günlük hayata bakıldığında bir rahibin aşağılanması, ayinlerdeki tartışmalı 
mevzularda yaptıkları açıklamaların hiçbir şekilde otorite olarak görülmemesi, onun 
tavsiyelerinin asla sorulmaması şeklinde bir uygulamanın olmadığı görülür.” 
314
 
 
                                                           
314
 Weber, s. 29. 


Yüklə 0,79 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   46




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə