Manu kanunnamesi’ne göre hinduiZM



Yüklə 0,79 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə33/46
tarix22.10.2018
ölçüsü0,79 Mb.
#75422
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   46

     
                                                                                                                                                         62 
 
“Kast” dinin emrettiği bu sınıflanmış sosyal sistemin genel adı olmakla 
birlikte aynı zamanda sistemdeki her bir sosyal tabakaya verilen isimdir. Mesela din 
adamları  sınıfına mensup olanları ifade etmek için “rahip kastı” terimi 
kullanılmaktadır. Ya da iki farklı kasttan kişinin yaptığı evlilikten doğan çocuğun 
mensubu olacağı üçüncü ve yeni bir “kast” vardır. Yani hem sistemin genel adı hem 
de sahip olduğu tabakalardan her birinin adı kasttır.  
 
Kastın ne olduğunu anlatmak için M. Weber onun ne olmadığını anlatmıştır. 
Onun kabile, esnaf teşkilatı veya lonca, statü grubu gibi sosyal oluşumlardan 
hiçbiriyle tam olarak aynı olmadığını söylemiştir. 
 
Örneğin kastın kabileden önemli bir farkı vardır. Kabilede geçim kaynağı 
olacak yararlı her türlü iş yapılabilir. Bir kastta da farklı  işleri yapan kişiler 
bulunabilir. Ancak kişilerin yapacakları  işler din tarafından belirlenmiştir. Aynı 
şekilde bazı  işler (dericilik yapmak gibi) din tarafından uygunsuz görülür ve 
yapılması yasaktır. Kişilerin kastları ile meslekleri arasında sıkı bir ilişki söz 
konusudur. Her kast için dinin belirlediği uygun meslekler vardır. Bugün bile meslek 
değişimi bir kastın parçalanmasına neden olabilmektedir.
279
 Kabileler içinse böyle 
bir mesleki zorunluluk söz konusu değildir. 
 
Manusmriti’de kast şudur  şeklinde sistemin belirgin bir tanımı yoktur.  
Ancak eserden kişinin kastının anne ve babasınınkine göre belirlendiği anlaşılabilir. 
Ebeveynlerinden ikisi aynı kasttan olan kimse direk o kasta mensup olarak doğar. 
Ancak anne babadan birinin kastının farklı olması karma kastların oluşmasına neden 
olur ki bu Manusmriti’nin hiç istemediği bir durumdur.  
 
Eserde toplumun dört tabakadan oluştuğu ve beşinci bir kastın olmadığı yer 
almakla birlikte kastlar arası evliliklerinden doğanların hangi kasta mensup 
olacakları da yine anne ve babalarının kastlarına göre belirlenmiştir.  
 
                                                           
279
 Max Weber, The Religion Of İndia, The Free Press of Glencoe, 1958, s. 31. 


     
                                                                                                                                                         63 
 
Kast sitemi Hinduizm’i diğer dinlerden ayıran, onun temel özelliklerinden 
biridir.
 
Bu sistem Hinduizm’ in sosyal hayata bakış açısının sonucudur. Buna göre 
ideal bir toplumda dört temel kast vardır. Bunlar din adamları ve rahiplerin mensup 
olduğu  brahman, savaşçıların ve yöneticilerin kastı  kşatriya, çiftçi esnaf ve 
tüccarların kastı vaisya ve en aşağıda da hizmetçilerin kastı olan sudra’dır. Bunların 
dışında birde kast dışı sayılan ve bugün sayıları yaklaşık yüz milyonu bulan paryalar 
vardır. Manu Kanunnamesi'nde bu sınıflar ve her kast üyesinin uyması gereken 
kurallar ve yapması yasak olan işler ayrıntılı bir biçimde anlatılmış. 
 
Bu sınıflardan ilk üçü Aryan kökenli kabul edilirken sudralar Aryan kökenli 
kabul edilmez. Dini gelenek Ari ırkına üstünlük atfetmektedir. Bu da, ilk üç kastın üstün 
kabul edilme nedenlerinden biridir. Ayrıca sadece ilk üç kasttakiler iki kere doğmuş 
(dwija) kabul edilirler. Manu bunu şöyle açıklamaktadır: “Din adamları, yöneticiler ve 
tüccarlar bunlar iki kere doğmuş üç kasttır. Ama hizmetçi kastına mensup olanlara 
sadece bir kere doğmuştur. Beşinci bir kast yoktur.”
280
 
 
Manu Kanunnamesi’nde kişilerin yapması gereken ibadetler ya da işler 
anlatılırken genelde hitap, bu iki kere doğmuşlaradır. Paryalar tamamen kast dışı 
sayıldıkları için en ezilen, aşağılık grubu oluşturmaktaydı. Bunlar daha çok kendi 
kastının gereklerini yerine getirmediği için kasttan atılan kişilerden oluşmaktadır. 
Ancak paryalar sistemin dışına atıldıkları için Gita’da dört sınıf olduğu söylenirken 
onlardan bahsedilmez. “Yapılan işlerin türüne göre. Toplum dörde ayrılır 
bilirsin...”
281
. Daha ileri kısımlarda da üstünlük sırasına göre kast isimleri sıralanır 
ancak paryalardan yine bahsedilmez:“Brahmanlar, kşatriyalar, vaisyalar… 
Doğuştan aşağı sayılan sudralar… Baştan üç nitelikle ayrılırlar, buna göre yaşarlar 
iş yaparlar.” 
282
 
 
Aynı şekilde Manusmriti’de toplumun dört tabakadan oluştuğunu ifade eder. 
Kişinin bu hayatında çalışarak daha üst bir kasta çıkabilmesi söz konusu değildir. 
Eğer hayatını dinin uygun gördüğü bir şekilde yaşar ve kastının gereklerini eksiksiz 
                                                           
280
 MS, X, 4. 
281
 Gita, IV, 13. 
282
 Gita, XVIII, 42. 


     
                                                                                                                                                         64 
 
olarak yerine getirebilirse ancak sonraki hayatında bir üst kasta geçebilir.
283
 
Manusmriti’de karma, kast sisteminin en önemli dayanağı ve yaptırım kaynağı olarak 
karşımıza çıkar. Eser, kastının gereklerini yerine getirmeyen kimselerin sonraki 
hayatlarında bunun cezasını çekeceklerini söyler. Karmanın iyi olması  dışında kast 
yükselmesi söz konusu değildir.   
 
Kast sistemi insanların sınıflandırıldığı ve rahipler hariç her sınıf 
mensubunun bazı insanların doğuştan kendinden daha üstün olduğunu kabul etmek 
durumunda kaldığı bir sistemdir. Bu açıdan bakınca insanların kast sistemini bu 
kadar uzun asırlar boyunca nasıl kabul ettiklerini anlamak güçtür. 
 
Manu kişilerin karakter özelliklerinin kötülüğünü kastına bağlar. Kişi aşağı 
bir kasta mensupsa, fıtratında değiştiremeyeceği bir miktar kötülük mutlaka vardır. 
Kötü bir rahimden doğan ve anne ya da baba ya da her ikisinin karakterini taşıyan 
bir çocuk kendi doğasını asla yok edemez.  Öncü bir aileden gelse bile rahimlerin 
karışması ile doğmuş bir adam bu karakteri biraz daha az ya da çok bir derecede 
miras alır.”
284
 
 
İlginç olan birçok insanın kast sistemini çok neşe ve arzuyla olmamakla 
birlikte isteyerek ve inanarak kabul etmesidir.
285
 Kast sistemini insanların bu şekilde 
kabullenmesinin temel nedenlerinden biri psikolojiktir. İnsan fıtratı gereği emir 
almaktan ya da ikinci plana itilmekten hoşlanmaz. Bu sistemi zora sokmak için 
yeterli bir neden gibi görünürken meseleye farklı bir boyuttan bakıldığında  şunu 
görürüz. Sistemde paryalar dışında her sınıfın kendinden daha aşağı olan bir sınıf 
mutlaka vardır. Bir brahminden aşağı olduğunu düşünerek bu durumdan rahatsızlık 
duyan bir kşatriya, bir vaisya ya da sudradan üstün olduğunu bilmektedir. Kast 
mensubu insanlar da sadece kendilerinden yukarıdakilere bakarak üzülmez, 
aşağıdakilere bakarak kendi üstünlüklerini görürler. Bu durum, kastın güçlü 
kalmasını sağlayan nedenlerden biridir.  
 
                                                           
283
 A. İhsan Yitik, Hint Kökenli Dinlerde Karma İnancının Tenasüh İnancıyla İlişkisi, Ruh ve Madde 
  Yayınları, İstanbul, 1996, (karma), s. 26. 
284
 MS, 59, 60. 
285
 Arvind Sharma, Hinduism for Our Times, Oxford University Press, Bombay, 1996, s. 42. 


Yüklə 0,79 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   46




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə