92
kişinin kendi içsel aktivitelerini reddetmesi ve bedensel zevkler yoluyla karma oğullar
doğar”
355
Yeni kasttaki kişi başka kasttan biriyle evlenerek yeni bir kastın daha
oluşmasına neden olur. Bu da gösteriyor ki ara kastların durumu oldukça karmaşıktır.
Kastlar arası evliliklerin giderek daha da karmaşıklaşarak arttığını düşünürsek ara
kastların tamamını saymanın ve açıklamanın zorluğu ortaya çıkacaktır. Manusmriti’de
onlarca değişik isimde ara kasttan bahsedilir. Bunlardan özellikle annenin babadan
yüksek kasttan olduğu evliliklerden oluşan kastlar daha da kötü karşılanmaktadır.
“Kendisine çok yakın olan alt bir kasttan evlenen iki kere doğmuş bir adamın
oğlu babasına yakındır ancak annesinin alt kasttan olmasından kaynaklanan
kusurundan dolayı hor görülürler.”
356
Ayrıca kastlara verilen isimler Türkçe’ye çevrildiğinde çok ilginç kast isimleri
ortaya çıkmaktadır. Bazılarını ise dilimize çevirmek mümkün değildir. Amacımız
Manusmriti’deki ara kastların tamamını saymak değil konu hakkında genel bir bilgi
vermektir. Bu yüzden bütün bu kastları saymayı gerekli görmüyoruz.
Ara kastlardan erkeğin kastının kadınınkinden
yüksek olduğu evliliklerle
oluşanlar şöyledir:
“Bir rahip erkekle bir çiftçinin kızından doğan oğlun kastına
“annesinin artığı” denir. Bir rahip, hizmetçinin kızıyla evlenirse oğul “avcı” (hunter)
kastından olur, buna aynı zamanda “kurtarılmış bir ceset” (saving-corpse) denilir.
Yönetici sınıfından bir erkekle hizmetçi sınıfından bir kadının çocuğu olursa hem bir
yönetici hem de bir hizmetçinin tabiatına mensup olur. Davranışları ve eğlencesinde
acımasız olur ve “korkunç” (dreaded) olarak adlandırılır. Bir rahibin kendisinden
aşağı olan üç kasttan bir kadından yaptığı oğul, bir yöneticinin kendisinden aşağı iki
kasttan bir kadından yaptığı oğul, bir çiftçinin kendisinden bir kast aşağı olan bir
kadınla yaptığı evlilikten olan oğul, bunların altısı da kast dışıdır.”
357
355
MS, X, 24.
356
MS, X,
6.
357
MS, X,
8–10.
93
Görüldüğü gibi erkeğin kendisinden bir kast dahi
olsa daha düşük kasttan bir
kadınla evlenmesinden gelecek nesil burada kast dışı olarak nitelendirilmiştir. Oysa
daha önce geçen kısımlarda
358
yüksek kasttaki erkeklerin kendisininkinden bir aşağı
sınıftaki bir kadınla yaptığı evlilikten doğan altı sınıf, kast üyesi olarak tanımlamıştır.
Bu da eserin kendi içinde çeliştiği noktalardan biridir. Dikkat çeken diğer bir husus bu
ifadelerde erkeğin kastı söylenmekte kadının kastı ise babasınınki söylenerek ifade
edilmektedir. Bir rahip erkekle bir çiftçinin evliliği değil, çiftçinin kızının evliliği
şeklinde anlaşılması güç bir kullanım söz konusudur.
Bunun nedeni, eserde erkeğin
çocuk üzerindeki etkisinin kadınınkinden daha baskın kabul edilmesi nedeniyle,
kadının babasının kastı içinde değerlendirilmesi olabilir.
Kadının daha üst kasttan olduğu durum diğerine kıyasla çok daha kötü
görülmektedir. Kadının erkekten üstün olduğu kastlar şöyledir:
“Yönetici sınıfından
bir adamla rahip kastından bir kadının oğlu olursa ‘arabacı’ (charioteer) kastına
mensup olur. Yönetici ve rahip sınıfından kadınlarla çiftçi sınıfından bir erkekten
olacak oğulların kastları sırasıyla ‘Magadhan’ ve ‘Videhan’ kastlarıdır.
359
Hizmetçi
sınıfından bir erkeğin işçi, yönetici ya da rahip sınıfından evliliğiyle olan oğulların
kastları sırasıyla ‘uygunsuz’ (unfit), ‘oymacı’ (carvar) ve insanlar için en kötüsü olup
dokunulmaz olan ‘vahşi’ (fierce) kastlarıdır.”
360
Burada da ifade edildiği gibi ara kastlar içinde en korkunç olanı erkeğin en
aşağı kast olduğu sudra ile kadının en yüksek kasttan olduğu brahman arasında
yapılan evlilikten doğan çocukların kastıdır. Erkeğin alt kasttan olmasının bu kadar
olumsuz karşılanmasının nedenini Hinduizm’deki erkek egemen anlayışta aramak
gerekir.
Bunlar dört temel kastın kendi içinde yaptığı evliliklerle oluşan ara kastlardır.
Manusmriti’de bunun yanında bu ara kastlardan doğanların birbirleriyle yapacakları
evliliklerden doğacak üçüncü derece karma kastlardan da bahsedilir. Ancak bunların
358
MS, X, 5. Bkz, 2.1.1. Kast Mensuplarının
Ortak Yönü, s. 78.
359
İlgili dipnotta çevirmenler
Magandan ve
Videhan’ın Ganj bölgesinde antik dönemde yaşamış
krallar olduğu ifade edilmiştir.
360
MS, X,
11,12.
94
hepsini saymak çok fazla ayrıntıya girmek olacağı gibi konuya önemli bir katkı da
sağlamayacaktır.
Ara kastlarda doğanlara ve yaptıkları işlere Manusmriti’nin bakış açısı
şöyledir:
“Kast dışı doğanlar kendi içsel aktivitelerine uygun işlerle yaşamlarını
sürdürmelidir. Bu işler iki kere doğmuşlar tarafından aşağılanır, küfredilirler:
‘Arabacı’ kastından olanlar atları ve arabaları yönetmekle, ‘annesinin artığı’
kastından olanlar medikal şifalarla, ‘videhan’ kastındakiler kadınlar için bir şeyler
yaparak, ‘magadhan’ kastındakiler ticaretle, ‘avcı’ kastındakiler balık avlayarak,
‘uyumsuz’ kastındakiler marangozlukla, ‘tombul’, ‘andhran’, ‘adı çıkmış’
(
notorious),
‘dalgıç kuşu’ kastından olanlar ormanda yaşayan hayvanları avlayıp kesmekle,
‘oymacı’, ‘korkunç’, ‘kabile’ kastından olanlar çukurlarda yaşayan hayvanları
yakalayıp öldürmekle, ‘senin utancın’ kastındakiler deri işinde çalışarak, ‘saz kamışı’
(r
eed-worker) kastından olanlar davul çalarak hayatlarını sürdürmelidirler. Bu
kastlardakiler tepelere, ağaçlara ve ölü yakma topraklarına yakın yerlerde
yaşamalıdırlar. Böylece tanınabilirler ve kendi içsel aktivitelerine uygun işi
yapabilirler.”
361
2.4. KAST DIŞI KABUL EDİLEN GRUP: PARYALAR
Mensubu bulunduğu kastın gereklerini yerine getirmemek, bazı günahları
işlemek, anne babasının kastlarının uygunsuzluğu ya da anne babanın da kast dışı
olması gibi nedenlerle kişiler kasttan atılır ya da kast dışı doğarlar. Yani kişi dört
kasttan birine mensup iken sosyal olarak “dokunulmaz” ilan edilir.
Bu kimselere
parya ya da özellikle sonradan Hıristiyanlığı seçenlerine
dalit de denmektedir. Bu
kimseler sudralardan dahi daha aşağı ve pis kabul edilir. Bugün Hindistan’da
milyonlarca dalit vardır. Daha önce kefaretler konusunda ele aldığımız gibi
Manusmriti’de bazı günahları işleyen kimselerin kasttan düşeceği ifade edilir.
362
361
MS, X,
46–50.
362
Bu günahlar için bkz. Bölüm 1,4, Bazı Günahlar ve Kefaretleri, s. 28.