52
yönünde çalışır.
245
Total ideoloji, yalnızca her şeyi kapsamakla, herkesi zorla itaate
mahkum etmekle kalmaz, çok daha geniş bir şekilde herkesin kişilik alanlarına,
yaşam alanlarına, günlük alanlarına istediği gibi müdahale edip düzene sokar. Başka
bir deyimle kişisel benliği ve hayatı kökünden yok eder.
246
3.2.2. İktidarın Tekelleşmesi ve Karizmatik Lider
Totalitarizmde iktidar tekelleşir ve bu tekelleşmede iki özellik çok önemlidir:
1) Yasama ve yürütme tek kişinin elinde toplanır ve bağımsız yargı erki fiilen
yoktur.
2) “Büyük önder” ilkesi (karizmatik lider olgusu).
Bir totaliter rejim örneği olan Nazi Almanya’da devletin başında Fürer durur
ve devletin iradesini ifade eder. O, diğer liderleri belli yetkilerle donatır ve hiyerarşik
şekilde görevlendirir. Bu liderlerden her birisi Fürer’in emir ve talimatlarını
kayıtsız-şartsız uygular ve bu zaman kendinden altta olanlar üzerinde sınırsız
egemenliğe sahipti.
247
Önderin etrafında parlamento gibi örgütler görünmesine rağmen, bunlar onun
iktidarını hiçbir zaman sınırlayamaz. Hükümet parlamentonun denetimi dışında olup,
tamamen liderin egemenliği altındadır. Lider hukukun kaynağı ve hukukun
üstündedir. Kısacası, faşist iktidarı kapalı ve tek adama bağlı bir iktidardır.
248
Bir
diktatörlüğün aynı zamanda totaliter diktatörlük sayılması için sadece devlet
yaşamını veya toplumun siyasi yaşamını değil, kişilerin tüm davranışlarını da içine
alan, kişiye özel bir alan bırakmayan rejim olması gerekir. “Bunun için halk çeşitli
kuruluşlar içinde fiziki ve manevi bakımdan eğitilir ve toplum askeri bir birliğin
yönetileceği gibi yönetilmeye hazırlanır. Bu amaçla devlet kişiyi doğduğu andan
ölünceye kadar izler.”
249
245
Заболотная, Г. М. Криницкий А. Я., http://ido.edu.ru/ffec/polit/polit.html,
http://ido.edu.ru/ffec/polit/p7.html
246
Kolakowski, L., “Totaliterizm ve Yalan”, Sosyal-Siyasal Teori. (Çeviren: Aydın Yalçın, Der:
Atilla Yayla), Siyasal Kitabevi Yayınları Ankara, 1993,.
247
Мазуров, И., 1993, c. 42.
248
Gözübüyük, A. Ş., Anayasa Hukuku, 7. Bası, Turhan Kitapevi, Ankara 1998, s. 62.
249
Göze, A., Siyasal Düşünceler Tarihi, Fakülteler Matbaası, İstanbul 1982, 1982, s. 367.
53
3.2.3. Tek Partili Rejim
Totalitarizmin temel özelliği tek boyutlu ve yegane sivil ve siyasi harekatın
varlığıdır. Bu rejimin temelinde totaliter parti durur. Parti toplumsal yaşamın tüm
alanlarına nüfus ederken, onu partili olmayan geniş halk kitleleri destekler. Parti tek
hakim parti olduğu için totaliter sivil ve siyasi harekatın etkisi efektif bir şekilde
ortaya çıkar: partinin aldığı kararlar onun dallanmış kurumları ve partiyi destekleyen
kitleler tarafından tüm topluma ulaştırılır ve toplumun kendi eliyle “geniş halk
kitlelerinin iradesi ifade olunur”.
250
Partinin tepesinde duran önderin faaliyeti ve
parti dogması her hangi eleştiriye tabi tutulmaz. İtalya’da faşizm döneminde
resimlerinin altında “Mussolini her zaman haklıdır” yazısı yazılmıştır.
251
Tek partili rejimin oluşmasında iki moment göz ardı edilmemelidir.
Bunlardan birincisi monistik (tek, her hangi bir çoğulculuğa müsaade etmeyen)
ideolojinin varlığıdır. Bu ideoloji sosyal, ırksal, milletçi veya dini demagojiye dayalı
bir ideoloji olup, egemen parti ideolojisi dışındaki her hangi bir ideolojiyi, görüş ve
düşünceyi yasaklar veya imha eder. Bu durumda enformasyon üzerinde tekelci bir
denetim söz konusudur ve ideolojik propaganda aygıtı toplumsal düşünceye enjekte
edilen mitler oluşturur. Kendilerini mitlere vermiş bireyler, evrensel değerlerden
farklı değerlerin var olduğu gerçeklik dışı bir dünyada yaşar.
252
Modern totaliter rejimlerde yerleşik meşruluk kalıplarına uymak yerine,
toplumda hakim olan inancı değiştirmek ve kendi ideolojilerine uygun yeni bir
meşruluk inancını yayma amacı söz konusudur. Bunu da propaganda, eğitim, doktrin
aşılama, “beyin yıkama” gibi metodlardan yararlanmak suretiyle gerçekleştirmeye
çalışırlar.
253
Totalitarizm, bireyin kitle psikolojisi içinde eriyerek birey olmaktan çıkması,
bireysel aklın, muhakemenin, mantığın ortadan kalkması, bireyin kitle içinde kendini
ve ayrıntıları görememesi, eşyayı blok halinde görmesi, kitle ruhunun bireyi ve
250
Мазуров, И., 1993, c. 48.
251
Заболотная, Г. М., Криницкий А. Я., http://ido.edu.ru/ffec/polit/polit.html,
http://ido.edu.ru/ffec/polit/p7.html
252
Мазуров, И., 1993, c. 42.
253
Kapani, M., 2001, s. 86.
54
bireyleri şüpheden, bilmezlikten uzaklaştırması ve onları her alanda gerçeğe sahip
oldukları zannına itmesidir.
254
İkincisi ise, tek partili sistemde demokratik kurumlar yoktur ve bu yüzden
bireyler, total şekilde siyasi iktidardan dışlanmıştır. Bazı sivil toplum örgütleri
(siyasi olmayan) kurumların varlığı ise sorunun mahiyetini değişmez. Nitekim bu
kurumlar hakim partinin kontrolü altında olup, faaliyetleri tam şekilde devlet
tarafından düzenlenmektedir. demokratik kurumların reddi, devlet ve birey (kitle)
arasındaki halkaları ortadan kaldırır ve bunun sonucunda birey devlet tarafından
yutulur.
255
Totalitarizm devletin çağın teknik araçlarını da kullanarak insanlara sığınma
alanları bırakmayacak bir yoğunlukta, rejimin en derin yerlerine sızarak çok geniş bir
alanda iktidar düzeni kurması ve buna süreklilik kazandırmasıdır.
256
Bu durum
toplumun siyasal iktidar tarafından ‘topyekun’ siyasallaştırılmasıdır. Bu açıdan
totalitarizmi çok güçlü ve yoğun bir seferberlik sistemi olarak tanımlamak
mümkündür. Daha önemlisi bu olguların bütünsel bir iktidar alanı içinde
kapsayıcılığı ve sürekliliğidir. Bu, bireysel ve toplumsal düşün ve eylem alanlarının
siyasal iktidarın kapsama alanı içerisine alması ve bu alanlardaki özgürlüklerin yok
edilmesidir. Totalitarizmde özgürlük siyasal iktidarla bütünleşerek eş değerlendirilir.
Burada siyasal iktidar ve merkezi liderlik toplumu kayıtsız ve şartsız, zorla sağlanan
oybirliği atmosferi içinde ideolojik olarak düzenler.
257
Totalitarizmde hakim ideolojiden tavız vermek veya vazgeçmek rejimin ve
liderin sonunu hazırlar. Perestroyka döneminde devletin sosyalist karakteri ve
ideolojisini sınırlı çoğulculukla bir arada tutma çabaları Gorbaçov, Honecker gibi
liderlerin sonunu hazırlamıştır.
258
Totaliter rejimlerde kilisenin rolüne de değinmek gerekir. Devlet ve birey
arasında duran kilise bireyin tam şekilde totalleşmesini belli ölçüde engellemiştir. Bu
kurumun etkinliğini azaltmak veya ortadan kaldırmak açısından totaliter rejimler her
254
Ülken, H. Z., Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi, Selçuk Yayınları, Konya, 1966, s. 244.
255
Мазуров, И., 1993, c. 43.
256
Friedrich, C. J., Zbigniev K. B., 1964, s.132.
257
Çetin, H., “Totaliterizm: ideolojik Kökenleri ve Toplumsal inşa Araçları”, C.Ü. Sosyal Bilimler
Dergisi, Mayıs 2002 Cilt : 26 No: 1 (15-43), s. 18.
258
Мачкув, Е., 2001, N1(10), http://www.data.minsk.by/opensociety/1.01/8.html
Dostları ilə paylaş: |