72
taklitte yabancı sözcüğün sesli kalıbı alıntı olarak yapılmaz, ayrıca yabancı bir sesli
bütünlük ayrı olarak benimsenmesi sırasında kendi maddesel anlamından da alıntı
yapılmaz. Bazı bilim adamları taklidi sözcüğün ya da öbeğin ifade ettiği içeriğin
harfiyen (genellikle kısım kısım) çevirisinin alıntısı
38
olarak takdim etmektedir. Ve
işte bu durum taklidi farklı bir dilbilimsel olay olarak ayırt etmekte, onun alıntının
bir çeşidi olarak değerlendirilmesine olanak vermemektedir.
39
Ş. Balli ise farklı bir görüş paylaşmaktadır.Balli, alıntının ve taklidin çok
kesin bir şekilde ayırt edilmesinin hata olacağını düşünmektedir. Ona göre “alıntı ve
taklit şekil itibariyle farklılık göstermekle birlikte kökenleri ve ana özellikleri
bakımından pek de ayırt edilememekte ve hayatta aynı sebeple ortaya çıkıp sözlük
fonunun oluşumunda aynı rolü üstlenmektedir
.”
40
E.M. Soloduho alıntının da taklidin de kökenleri itibariyle yabancı dilden
geldiğini işaret etmektedir. Bu nedenle de sadece “yabancı malzeme” varlığının
alıntı anlamına gelmesimden dolayı bunlar arasında kesin bir sınır çizmek prensip
olarak yanlıştır. Araştırmacıya göre “yeni anlamın diğer dildeki anlamına benzer bir
şekilde benimsenmesi ve kullanılması gerçeğinin fiili olarak dilsel alıntı olarak
kabul edilmemesi durumu anlamsal tarafının bastırılmasına ve anlamın arka plana
itilmesine sebebiyet vermektedir
.”
41
Semantik alıntı konusu E. Haugen tarafından anlatılmaktadır. Araştırmacı
semantik alıntının belli bir sözcüğün yabancı dildeki bir sözcük ile semantik ve
38
Daha fazla bilgi için bkz. Ahmanova, Slovar’ lingvistiçeskih terminov, Moskva, 1966, s. 188
39
Daha fazla bilgi için bkz. L.P.Efremov, Suşçnost’ leksiçeskogo zaimstvovaniya i osnovnıye
priznaki osvoyeniya zaimstvovannıh slov, Alma-Ata, 1958, s. 117
40
Ş.Balli, Obşçaya lingvistika i voprosı frantsuzskogo yazıka, Editorial URSS, Moskva, 2001, s. 70
41
Soloduho, 1989, s. 34
73
fonetik açıdan benzerliği sayesinde yeni bir anlam kazanmasıyla ifade bulduğunu
42
düşünmektedir.
Örneğin; Portekizce’yi Amerika’da konuşanlar kendi dillerinde “kaprisli”
anlamına gelen “humoroso” sözcüğüne Amerikan ngilizce’sindeki “humorous”
«mizahi - юмористический» sözcüğünün anlamını da yükleyerek bu sözcüğün
anlamsal kapsamını genişletmişler. Haugen böyle bir alıntının daha önce bilinen bir
sözcüğe yeni bir anlam yüklenmekle ortaya çıktığı
43
görüşündedir.
42
Haugen , 1975, s. 354
43
Daha fazla bilgi için bkz. Haugen , 1975, s. 354-355
74
3.3. Sözcüklerinin kökenleri açısından çağdaş Rus dilinin sözvarlıksal
içeriği.
Çağdaş Rus dilinin sözvarlığı yüzyıllar boyunca değişerek çeşitli şekiller
almıştır. Günümüzde kullanılan Rusça’nın sözvarlığının temelini aorijinali Rusça
olan sözcükler oluşturmaktadır. Asıl sözcük kapsamına Rus dilinde mevcut
modeller temelinde ortaya çıkan ya da ona çok daha eskilerde öncülük eden Eski
Rusça, Proto-Slavca ya da Hint-Avrupa dilerinden geçmiş olan sözcükler dahil
edilmektedir.
Ata-dillerinden Rus diline geçen tüm sözcükler öz Rusça’nın sözvarlığına
girmektedir. Bundan dolayı asıl Rus sözvarlığı farklı dönemlerle ilişkili 4 katmana
bölünmektedir:
1. Hint-Avrupa katmanı.
Bu katmana birçok Hint-Avrupa dillerindeki sözcük köklerinde karşılığı olan
sözcükler girmektedir.
Örneğin; “мать” (mat’) - ana, “сын” (sın) - oğul, “брат” (brat) - erkek
kardeş
, “волк” (volk) - kurt, “вода” (voda) - su, “нос” (nos) - burun, “три” (tri) -
üç
, “четыре” (çetıre) - dört, “брать” (brat’) - almak, “быть” (bıt’) - olmak vb gibi
sözcükler. Bu sözcükler sadece Rus dili için asıl (öz) sözcükler olmakla kalmayıp
aynı zamanda birçok Hint-Avrupa dili için de aynı özelliği taşımaktadır.
75
2. Proto-Slav (ortak Slav) katmanı.
Bu katmandaki sözcükler birçok Slav dilinde karşılığı olan ve bu diller için
asıl (orijinal) olan sözcüklerdir.
Örneğin; “сердце” (serdtse) - kalp, “весна” (vesna) - ilkbahar, “дождь”
(dojd’) - yağmur, “трава” (trava) - ot, “внук” (vnuk) - torun, “тётя” (t’ot’a) -
yenge
, “водить” (vodit’) - yürütmek, “добрый” (dobrıy) - iyi niyetli gibi sözcükler.
Hint-Avrupa ve Proto-Slav katmanlarına yaklaşık iki bin sözcük girmekte
ancak bunlar günlük iletişimde kullanılan sözcüklerin yüzde 25’ini teşkil etmektedir.
Bu durumu açıklamak elbette ki zor değildir, çünkü doğal olarak ilk önce insanın
günlük ihtiyaçlarını yansıtan sözcükler ortaya çıkmıştır.
3. Eski Rus katmanı.
Bu katmana Kiev Rusluğu denilen oluşumun egemen olduğu dönemde ortaya
çıkan ve Rusça, Ukraynaca ve Beyaz Rusça dilleri için ortak olan “сорок” (sorok) -
kırk
, “девяносто” (dev’anosto) - doksan, “ложка” (lojka) - kaşık, “кочевать”
(koçevat’) - göç etmek, “коричневый” (koriçnevıy) - kahverengi, “вместе”
(vmeste) - birlikte, “белка” (belka) - sincap, “груздь” (gruzd’) – mantar türü gibi
sözcükler girmektedir.
4. Öz Rus katmanı
Bu katman, XIV. yüzyıldan sonra, yani Kiev Rusluğunun dağılmasından
sonra ortaya çıkan sözcükleri kapsamaktadır. Hemen hemen tüm bu sözcükler -чик /
-щик, -тельств, -лк(а), -ность gibi sonekleri olan sözcükler olup bazen de
Dostları ilə paylaş: |