65
Ancak, tek ba ına bu tür bir azamî süreden
hareket etmek, aslen bir davanın kendine özgü
ko ullarının makul bir süre geçip geçmedi ini
belirlemesi sebebiyle, yanıltıcı olacaktır.
Uzun süreli alıkoyma uygulamalarının
kabul edilebilir bulundu u davalar, daha ziyade,
suçun özellikleri
100
ve/veya olaya karı an
potansiyel
üpheli sayısı ya da sanı ın
davranı ları
sebebiyle
davanın
karma ık
olmasından kaynaklanan birtakım zorlukların
bulundu u davalardır. Ancak, bir davanın
özellikle karma ık bir hal almasına yol açan
unsurlar, yalnızca ilgili makamların takibat
esnasında fiilen “gerekli titizli i” göstermi
oldu u durumlarda
101
özgürlükten mahrumiyetin
100
Bu durum özellikle dolandırıcılık suçları için geçerlidir.
Ancak, çok sayıda evrakın incelenmesi ve çok sayıda tanı ın
ifadelerinin alınması gereken di er davalar için de geçerlidir.
Örne in, 26 Ocak 1993 tarihli W.- sviçre davası (altmı irketin
yönetiminin dahil oldu u büyük bir dolandırıcılık davası).
101
Her ne kadar bu art tüm davalarda aransa da A HM, bu artın
re it olmayan bir ki inin söz konusu oldu u 28 Ekim 1998 tarihli
Assenov-Bulgaristan davasında özellikle önemli oldu unu tespit
etmi tir.
süresinin uzatılması için bir gerekçe olabilir. 5.
Madde 3. Paragraf hükümleri ihlâlleri ço unlukla
yargılama öncesi davanın tetkik a amasında uzun
süre hiçbir i lem yapılmamı olması,
102
bilirki ilerden kaynaklanan gecikmeler,
103
imkân
ya da çalı ma artlarının yetersizli i,
104
personel
sıkıntısı
105
ve bir ahidin güvenlik sebebiyle
102
Assenov-Bulgaristan davası. Bu davada aslen bir yıl boyunca
hiçbir i lem yapılmamı tır. Punzelt-Çek Cumhuriyeti davasında
ise, birinci derece mahkeme, ilk kararı bozulduktan ancak on ay
geçtikten sonra dava hakkında ikinci kararını vermi tir. Barfuss-
Çek Cumhuriyeti davasında, davanın karma ık bir dava olu undan
ba ka hiçbir mazeret ortaya konmaksızın sanı ın hakkında bir
suçlama getirilmesi ve gözaltına alını ı arasında 11 aylık bir süre
geçmi ve daha sonra da soru turmanın devamı kararıyla sanık
hakkındaki kararın bozulması ve ilk duru ma arasında da sekiz
aylık bir gecikme daha söz konusu olmu tur.
103
Genellikle bilirki i raporunun belirlenen tarihte takdim
edilemeyi i; bkz. Clooth-Belçika davası.
104
Assenov-Bulgaristan davası. Bu davada A HM, ba vuru sahibi
tahliyesi talebiyle her temyiz ba vurusunda bulundu unda, ilgili
makama evrakın bir nüshasının de il, aslının gönderilmesi
sebebiyle soru turmanın askıya alınmı olmasından ötürü gereksiz
zaman kaybedildi ini tespit etmi tir.
105
Personelin yeterli düzeyde olması açısından Stögmuller-
Avusturya davası; Clooth-Belçika ve Muller-Fransa davalarında
ise terfi, yeni atamalar ve emeklilik sebebiyle bir davaya bakan
66
kimli inin gizli tutulmasının gerekmesi
106
sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Verilmesi söz konusu olan cezanın
a ırlı ına istinaden, davayla ilgili gerçekler –
örne in, tutuklanan ki inin bir ailesi ve istikrarlı
bir hayatı olması ve zaman içinde ki inin bir
hileye ba vurması ya da kaçması tehlikesinin
ortadan kalktı ı haller – tamamen göz ardı
edilerek
mahkemelerin
yargılama
öncesi
alıkoyma sürelerini uzun tuttu u durumlarda
kesinlikle 5. Madde 3. Paragraf hükümlerinin
ihlâli söz konusudur. Bu durum, Ilijkov-
Bulgaristan davasında tespit edilmi tir. Bu
davada ba vuru sahibi, yargılama öncesi üç yıl
dört ay alıkonulmu tur.
107
Ayrıca bu davada
A HM, ulusal mahkemelerin ortaya koydu u
kanıtları da – ba vuru sahibinin salıverilmesini
ki ilerin de i mesi söz konusudur. Trzaska-Polonya davasında,
tetkik hâkiminin hastalanmasından sonra mahkemede görevli
hâkimlerin de i tirilmesinin gerekmesi sebebiyle dokuz ay
boyunca duru ma yapılmamı tır.
106
Clooth-Belçika davası.
107
26 Temmuz 2001.
temin edecek hiçbir istisnaî art bulunmadı ına
dair – kabul edilmez bulmu ve bu konuda ispat
yükünü alıkonulan ki iye aktarmı tır. Öte
yandan, yargılama öncesi alıkoyma süresinin
uzatılmasının gerekçelerini ortaya koymak
yükümlülü ü ise alıkonulan ki iye de il, ilgili
mercilere aittir.
Karma ık
davalarda
A HM’nin,
görevlilerin soru turmayı en kısa süre içinde
gerçekle tirdi ine ve herhangi bir imkânsızlık ya
da personel veya ekipman sıkıntısı sebebiyle bir
gecikme olmadı ına kâni olması halinde, uzun
süreli
alıkoyma
hali
kabul
edilebilir
bulunmu tur.
108
Bu tür durumlarda, istisnaî
özellikleri olan bir dava için bu davanın özel
olarak olu turulmu bir birim tarafından ele
alınmı olması ya da mevcut kaynaklara ilâveten
ek kaynak yaratılmı olması özellikle önem
kazanabilir.
Ancak
her
eyden
önce,
kovu turmayla ilgili i lemlerin toplam süresinin
takip edildi i ve bu süreci hızlandırmak için
108
Örne in W.- sviçre davası.
Dostları ilə paylaş: |