54
durumlar olabilir.
63
Ayrıca, ki inin karakterinden,
ahlâk
anlayı ından,
statüsünden
veya
sorumluluklarından,
64
geride bırakmak zorunda
kalaca ı varlı ı, geçmi te serbest bırakıldı ında
gösterdi i
güvenilir
tavırlar
65
ve
adlî
kovu turmaya
katılmasını
sa lamak
için
kendisine verilen teminatlardan
66
kaynaklanan
63
Bkz. Letellier-Fransa davası. Bu davada ba vuru sahibi,
küçük çocukları olan bir annedir.
64
Bkz. Letellier-Fransa davası. Bu davada ba vuru sahibi,
kendisinin tek gelir kayna ı olan bir irketin yöneticisidir.
Matznetter-Avusturya davasında ise, ba vuru sahibinin
ba ka durumlarda ki inin kaçabilmesi ihtimalini önemli bir
ekilde azaltacak ciddî bir rahatsızlı ı olmasına pek itibar
edilmemi tir. Ya cı ve Sargın-Türkiye davasında ise,
ba vuru sahipleri haklarında takibat açılması riskinin
farkında olmalarına ra men kendi istekleriyle ülkelerine
geri dönmü lerdir.
65
Bkz. W- sviçre davası.
66
Wemhoff-Federal Almanya Cumhuriyeti davasında,
ba vuru sahibine sürekli olarak serbest bırakılmasını
sa lamak için büyük miktarda bir kefalet temin
edemeyece i intibaı verilmi tir. Ancak, Letellier-Fransa
davasında, ulusal mahkemeler ki inin serbest
bırakılmasıyla ilgili yeterli güvencelerin bulunmadı ını
sebeplerden ötürü kaçma riski dü ük olabilir.
Tüm unsurlar – hem kaçmak hem de
kaçmamakla ilgili – dikkate alındıktan sonra
genel bir risk de erlendirmesi yapılması gerekir.
Elbette, neden kaçma riski bulundu u konusuna
hiçbir
açıklama
getirilmeyen
basmakalıp
ifadelere dayalı bir yargı kararı hiçbir zaman
A HM
tarafından
kabul
edilebilir
bulunmayacaktır.
67
Ayrıca,
herhangi
bir
özgürlükten
mahrumiyet tedbirinin sürdürülmesinde yegâne
gerekçenin ki inin kaçması riski olması halinde,
A HM, 5. Madde 3. Paragrafın son cümlesine
göre, ki inin salıverilmesini duru mada hazır
bulunmasını sa layacak bir teminata ba lamak
mümkün oldu unda, söz konusu ki inin serbest
kanıtlayamamı lardır. Ayrıca, Stögmuller-Avusturya
davasında A HM, ba vuru sahibinin netice itibarıyla
teminatla tahliye edilmi olmasına ra men tahliyesinden
uzun süre önce zaten kendisinin bu tür bir teminat verme
talebinde bulunmu oldu unu tespit etmi tir.
67
Bkz. Ya cı ve Sargın-Türkiye davası.
55
bırakılması gerekti ini vurgulamı tır.
68
Ancak,
bu tür teminatlar temin edilemese ya da güvenilir
bulunmasa
da,
tüm
davalarda,
ki inin
kaçmamasını
sa lamak
için
özgürlükten
mahrumiyet dı ındaki di er uygun tedbirler de
dikkate alınmalıdır. Bu tedbirler, ki inin belirli
bir adreste ikâmet etmesinin istenmesi, seyahat
evrakını ilgililere teslim etmesi veya sık sık
polise bildirimde bulunmasının talep edilmesi
eklinde olabilir.
69
Yargı sürecine müdahale riski
Yargı sürecine müdahale riski, yargı
görevini yürüten herkesin payla tı ı me ru bir
68
27 Haziran 1968 tarihli Wemhoff-Federal Almanya
Cumhuriyeti davası.
69
Stögmuller-Avusturya davasında A HM, ba vuru
sahibinin ülkeyi terk etmesinin önlenmesi için kendisinden
pasaportunu teslim etmesi talebinde bulunulabilece ini
tespit etmi tir.
endi e olup, bu sebeple bir ki inin alıkoyulma
halinin devamına karar verilmesi
a ırtıcı
de ildir. Sanık durumunda olan bir ki i,
rahatlıkla, serbest bırakılmasından istifade
ederek, ahitlere aleyhte tanıklık yapmamaları
do rultusunda baskı uygulama,
70
soru turmaya
alınabilecek di er ki ilere taktik verme, davaya
karı an herhangi bir ki iye sorgulamada ne tür
cevaplar vermesi gerekti i konusunda hileye
70
Letellier-Fransa davasında, yargılamanın hazırlık
a amasında ahitlere baskı uygulanması konusunda ciddî
risk oldu u kabul edilmi ancak bu riskin daha sonra
azaldı ı ve zaman içinde fiilen ortadan kalktı ı tespit
edilmi tir. Ba vuru sahibinin serbest bırakılması talebinin
ilk olarak reddedilmesinden sonra bu davaya bakan tüm
Fransız mahkemelerinin söz konusu riskle ilgili bu durumu
gözardı etmi olması, bu riske istinaden özgürlükten
mahrumiyet tedbiri alınmı olmasını kesinlikle haksız
kılmaktadır. ahitlere baskı yapılması riski I.A.-Fransa
davasında da tespit edilmi tir. Ancak bu davada söz konusu
riskin, yalnızca soru turmanın ilk a amasında geçerli
oldu u görülmü tür.
56
ba vurma
71
ve hatta çe itli belge ve di er somut
kanıtları imha etme
72
veya tahkikatı kesintiye
u ratacak ba ka yöntemlere ba vurma yoluyla
73
71
W.- sviçre davasında, ba vuru sahibinin personelini sahte
kanıt hazırlama ya da ahitlerle i birli i yapma konusunda
etkileme riski bulundu u tespit edilmi tir.
72
Kanıtların gizlenmesi do rultusunda mahkemelerin
duydu u endi e, Wemhoff-Federal Almanya Cumhuriyeti
davasında söz konusu suçların özelli i (güvenin kötüye
kullanılması ve bankaya ait malî kaynakların uygunsuz
kullanımı) ve davanın son derece karı ık olması sebebiyle
haklı bulunmu tur. Ancak, A HM, ulusal temyiz
mahkemesinin bile bu riskin ortadan kalkıp kalkmadı ına
ili kin üpheleri oldu unu tespit etmi ve takibatla ilgili
hazırlıklarının tamamlanması a amasına ne kadar kısa
sürede ula ılırsa mahkemenin bu endi esinin o ölçüde
geçerli olamayaca ına i aret etmi tir.
73
Bkz. Clooth-Belçika davası. Bu davada A HM, ba vuru
sahibinin ba langıçta birtakım farklı ve de i ik ifadeler
vermek suretiyle soru turmayı zorla tırmı oldu unu tespit
etmekle beraber, soru turmanın gerektirdi i artların
alıkoyma süresinin uzatılmasını haklı kılmadı ını
vurgulamı tır. Soru turma sürecinde alınması icap eden
belirli tedbirlerin engellenmesi tehlikesinin bulundu u öne
sürülüyorsa, bu tedbirlerin alınmasından sonra alıkoyma
halinin devam etmesi haklı bulunmayacaktır. Clooth
kendisi
aleyhine
bir
dava
açılmasını
engelleyebilir.
Ancak, bu ihtimallere yalnızca soyut
düzeyde itibar edilemez; özgürlü ünden mahrum
edilen ki i açısından bu ihtimalleri somut ve fiilî
olarak destekleyen artların bulunması gerekir.
74
Ayrıca,
ço u
durumda,
bu
ihtimaller
soru turmanın ilerleyen a amaları – ifadelerin
alınması,
bulguların
teyit
edilmesi
–
tamamlandıktan sonra daha az geçerli olacak ve
tüm soru turma süreci tamamlandıktan sonra da
özgürlükten
mahrumiyet
uygulamasının
sürdürülmesi için genellikle kabul edilebilir bir
gerekçe olmaktan çıkacaktır.
75
Ancak, A HM her
davasında bu artın yerine getirilmemi olması, 5. Madde
3. Paragraf hükümlerinin ihlâl edildi ine karar
verilmesinde önemli bir unsur olmu tur.
74
Trzaska-Polonya davasında, alıkoyma halinin devamında
itibar edilen bu tür ko ullar bulunmadı ı tespit edilmi tir.
75
Bkz. Muller-Fransa davası. Bu davada, soru turma ve
ba vuru sahibinin mahkemeye çıkarılması, ki inin hüküm
giymesinden yakla ık bir yıl önce gerçekle tirilmi tir. I.A.-
Fransa davasında ise, ba vuru sahibinin karısını
Dostları ilə paylaş: |