51
öncesi alıkoyulma halinin devamına ili kin dört
gerekçe belirtmi tir.
53
Bu gerekçeler:
Ki inin kaçması riski;
Yargı sürecine müdahale riski;
Suçu önleme ihtiyacı;
Kamu düzenini muhafaza etme ihtiyacıdır.
Bir ki inin özgürlü ünden mahrumiyet
halinin devamı uygulamasını haklı göstermek
için yukarıda belirtilen gerekçelerin bir ya da
birkaçının kullanılmaması, bu gerekçelerin ancak
ki inin durumuna gerçekten uygulanabilece inin
yeterli ve açık bir ekilde
54
ortaya konmasından
53
Bir ki inin aleyhindeki delillerin gücü dikkate alınabilir
ancak bu tek ba ına alıkoyma halinin devamı için yeterli
bir gerekçe te kil etmez. Bkz. 27 Kasım 1991 tarihli
Kemmache-Fransa davası (No.1 ve 2), Mansur-Türkiye
davası ve 8 Haziran 1995 tarihli Sargın-Türkiye davası.
54
11 Temmuz 2000 tarihli Trzaska-Polonya davasında
A HM, ki inin tahliye talebinin reddinde gerekçe olarak
ileri sürülen tekrar suç i leyebilece i riskinin, ulusal
makamların hiçbir kararında açık bir ekilde belirtilmemi
olması sebebiyle geçersiz oldu una karar vermi tir.
sonra geçerli olması esastır. Bu gerekçelerin
hiçbirinin geçerli olmaması halindeyse, 5. Madde
3. Paragraf hükümleri çerçevesinde ki inin
tahliye edilmesi gerekir.
Ki inin Kaçması Riski
Ki inin kaçması riski, özellikle üphelinin
ilk yakalanı ı kolay olmamı sa ve fırsatını
buldu u anda kaçacak ki ilerin söz konusu
olması
halinde,
kolluk
kuvvetlerini
endi elendiren bir unsurdur. Ancak, – kaçmak
için hiçbir engel olmasa bile – özgürlükten
mahrumiyet uygulamasını devam ettirmekte tek
ba ına bu genel olasılı a itibar etmek yeterli
de ildir.
55
Her zaman, bu tür bir riskin mevcut
olup olmadı ını anlayabilmek için o davaya özgü
55
Bkz. Stögmuller-Avusturya davası. Bu davada, bir
ki inin kanundan kaçması riskinin kaçma ya da ülke
sınırları dı ına çıkmasının kolay olması ya da bu ihtimalin
bulunmasından kaynaklanmadı ı belirtilmi tir.
52
tüm ko ulların incelenmesi gerekir. lk dikkate
alınacak ko ullar da elbette, sonuçları ve
sonrasında ki inin katlanması gerekecek zararlar
ne olursa olsun ki inin kaçmasına yol açabilecek
olanlardır. Bu sonuç ve zararlar, söz konusu suç
neticesinde ki iye verilecek cezanın özelliklerine
ba lı olmakla birlikte, A HM, çok a ır bir
cezanın beklenebilecek olmasının tek ba ına
alıkoyma halinin devamını haklı çıkarmayaca ını
müteaddit davalarda açıklamı tır.
56
Ayrıca,
Mansur-Türkiye davasında A HM, “kanıtların
özelliklerinin” iddia edildi i ekilde ba vuru
sahibinin kaçması riskini do urmadı ını tespit
etmi tir.
57
Geçmi te, ki inin kendisine bir suç isnat
edilmesini takiben kaçmı oldu u durumlarda,
takibatın sürdürülebilmesi için ki inin bir ba ka
56
Bkz. 10 Kasım 1969 tarihli Matznetter-Avusturya davası;
Letellier-Fransa davası; 26 Ocak 1993 tarihli W.- sviçre
davası; Ya cı ve Sargın-Türkiye davası ve 17 Mart 1997
tarihli Muller-Fransa davası.
57
8 Haziran 1995.
ülkeye iadesinin gerekti i hallerde
58
, net bir
ekilde alıkoyulmaktan ikrah söz konusuysa,
59
belirli kaçma planlarının tespit edildi i
hallerde,
60
ki inin kaçmasını kolayla tıracak
ekilde bir ba ka ülkeyle ba lantılarının oldu u
ya da takibatın ki inin bu tür ba lantılarının
olmadı ı bir ülkede sürdürüldü ü durumlarda
61
58
Bkz. 25 Nisan 2000 tarihli Punzelt-Çek Cumhuriyeti
davası. Bu davada, ba vuru sahibi Almanya’da yürütülen
cezaî takibattan kaçmı tır.
59
Bu durum 10 Kasım 1969 tarihli Stögmuller-Avusturya
davasında önemli bir unsur olarak tespit edilmi tir.
60
10 Kasım 1969 tarihli Matznetter-Avusturya davası. Bu
davada, ki inin ülke dı ındaki bir hesaba havale
gönderdi i, yurtdı ına bir ziyarette bulundu u ve bu
ekilde yurtdı ında ba lantılar kurdu u tespit edilmi tir.
Ayrıca bkz. 6 Haziran 2000 tarihli eskz-Çek Cumhuriyeti
davası. Bu davada ise ba vuru sahibi bir tanıdı ına yüklü
bir miktar para vermi , bir ba kasının kimli ini kullanarak
bir otomobil satın almı ve sahte bir pasaport edinmi tir.
61
26 Ocak 1993 tarihli W- sviçre davası. Bu davada
ba vuru sahibi bekâr bir erkektir ve ikâmetini Monte
Carlo’ya nakletmi tir. Sık sık bir banka sahibi oldu u
Anguilla’yı, ayrıca ngiltere, Almanya ve ABD’yi ziyaret
etmektedir. Bu ekilde sviçre dı ında, kullanabilece i epey
53
ya da ki inin herhangi bir ülkeyle ba lantılı
olarak birtakım problemler ya amasının söz
konusu oldu u durumlarda bir kaçma riskinden
söz edilebilir.
Ancak, cezanın iddetiyle ilgili olarak, bir
ki inin özgürlü ünden mahrumiyet halinin
sürdürülmesinde tek ba ına kaçma riskini öne
sürerek bu unsurlara istinaden bir gerekçe ortaya
koymak mümkün de ildir. Davanın kendine özgü
ko ulları çerçevesinde bu tür bir (ya da birkaç)
unsurun ne önem ta ıdı ının tespit edilmesi
gerekir – yakın bir inceleme neticesinde bu
unsurların bir bölümünün mevcut dahi olmadı ı,
di erlerinin yetersiz oldu u ya da di er bazı
unsurların ki inin fiilî davranı larıyla çeli ki arz
bir malî kaynak bulundurmaktadır ve ayrıca çe itli
pasaportları da vardır. Punzelt-Çek Cumhuriyeti davasında
ise, ba vuru sahibinin yurtdı ında çe itli ticarî temasları
bulunmaktadır. 1 A ustos 2000 tarihli Barfuss-Çek
Cumhuriyeti davasında, ba vuru sahibi Almanya’ya
kaçabilirse Alman vatanda lı ına geçebilecek ve bu da
kendisinin Çek Cumhuriyeti’ne iadesini imkânsız
kılacaktır.
etti i görülebilir.
62
Daha sonra ise, bu unsurun
(ya da unsurların) fiilî durum itibarıyla ki inin
kaçması riski bulundu unu ortaya koyup
koymadı ına
bakarak
önem
derecesini
belirlemek gerekir. Risk zaman geçtikçe
azalaca ından, yargılanma öncesi alıkoyulma
süresi ne kadar uzunsa A HM de bu konudaki
denetimini o kadar sıkı tutacaktır. Örne in, I.A.-
Fransa davasında Mahkeme, be yıldan uzun
sürdü ü öne sürülen bir kaçma riskinin ortaya
konu ekliyle ikna olmamı tır.
Ki inin ailevî sebeplerden ötürü kalmak
zorunda oldu u ya da en azından kaçması
ihtimalinin dü ük oldu unun dü ünüldü ü
62
10 Kasım 1969 tarihli Stögmuller-Avusturya davasında,
ba vuru sahibi (pilotluk brövesi olan bir ki i) artlı tahliye
edildi i bir süre boyunca pek çok kez yurtdı ına uçmu ve
her seferinde geri dönmü tür; bir seferinde geri
dönü ündeki ufak bir gecikmenin sebebi ise tatminkâr bir
ekilde açıklanmı tır. Benzer bir ekilde, Letellier-Fransa
davasında, ba vuru sahibi daha önce serbest bırakıldı ı dört
haftalık bir süre boyunca hiçbir kaçma te ebbüsünde
bulunmamı tır.
Dostları ilə paylaş: |