39
II. Bölüm: Cezaî sürecin bir
parçası
olarak
özgürlükten mahrumiyet
1. Genel görü ler
Sözle menin 5. Madde 1. Paragrafında,
cezaî süreç esnasında özgürlükten mahrumiyetin
haklı bulundu u üç durumdan bahsedilmektedir:
bir suça i tirakinden üphelenilen bir ki inin
yakalanması (c fıkrası); bir suç i ledi i için ceza
olarak bir ki inin hapsedilmesi (a fıkrası); ve bir
ki inin bir ba ka ülkeye gönderilmesi talebini
takiben o ki inin tutulması (f fıkrası).
Her ne kadar bu do rultuda neyin suç
te kil etti i aslen ulusal hukuku ilgilendiren bir
mesele olsa da,
39
bu durum Sözle menin amacına
göre özerk bir anlam ta ıyan bir kavram olarak
de erlendirilmektedir. Bu çerçevede, bazı
durumlarda ceza kanunlarının uygulanmasının
orantısız olabilece i ve dolayısıyla keyfî
uygulamaya yol açabilece i dü ünülebilir.
Elbette, ceza olarak ki inin hapsedilmesi,
genellikle Sözle mede belirtilen bir ba ka
özgürlük hakkına a ırı bir müdahale anlamına
gelmekte
40
olup üpheli bir ki inin yakalanma
ko ulları benzer
ekilde de erlendirilebilir.
Dolayısıyla, ço u durumda bir sorun te kil etme
ihtimali bulunmasa da söz konusu suçun
Sözle mede öngörülen özgürlükten mahrumiyet
gerekçeleriyle uyumlu oldu unu varsaymamak
gerekir.
39
Ki inin ba ka bir ülkeye iade edilmesi halinde, iade
talebinde bulunan ülke kanunları da dikkate alınır.
40
Örne in, 25 A ustos 1998 tarihli Hertel- sviçre
davasında ve 8 Temmuz 1999 tarihli Sürek-Türkiye
davasında, hapis ihtimalinin, belli kısıtlamaların ifade
özgürlü ü hakkını ihlâl etmesi açısından önem
kazanaca ına de inilmektedir.
40
Ayrıca,
Sözle menin
amacı
do rultusunda, cezaî sürecin tümüyle askerî
suçları ve bu suçlarla ilgili takibatları
41
da
kapsadı ını ve dolayısıyla, a a ıda belirtilen
artlara
uyması
gerekti i
de
hatırda
tutulmalıdır.
42
Daha önce de görüldü ü ekilde,
bir özgürlükten mahrumiyet uygulamasının ilke
olarak 5. Maddede belirtilen gerekçelere uygun
olması
gerçe i,
böyle
bir
tedbirin
uygulanmasında keyfîyet unsurunun aranmasının
göz ardı edilmemesi gere ini de i tirmez.
Dolayısıyla, bu bölümden sonra gelen bölümlerin
41
Bkz. 22 Mayıs 1984 tarihli De Jong, Baljet ve Van Den
Brink-Hollanda davası, 18 ubat 1999 tarihli Hood-
Birle ik Krallık davası.
42
Engel ve Di erleri-Hollanda davasında, takibat sürecinin
“disiplin uygulaması” olarak de erlendirilmi olmasına
ra men, uygulanan ceza itibarıyla, bu sürecin Sözle menin
amacı do rultusunda “cezaî uygulama” addedilmesi için
yeterli bulunmu tur. Ancak, ulusal kanunlarda disiplin ve
cezaî takibat arasında farklılıklar bulunmasının, 5. Madde
1. Paragraf hükümlerinde belirtilen artların tamamının
yerine getirilmesini engelledi i açıktır.
de bu önemli yükümlülük ı ı ında okunması
gerekir.
2. Suç i ledi inden üphelenilen
ki iler
Sözle menin 5. Madde 1. Paragraf (c)
fıkrasında,
özgürlükten
mahrumiyet
uygulamasının, suç i ledi inden üphelenilen bir
ki inin ya bu tedbiri haklı kılan söz konusu suç
i lenmeden önce ya da bu suçu takiben
gerçekle tirilebilece ine de inilmektedir. Ancak,
Lukanov-Bulgaristan davasında da görüldü ü
ekilde, bu gerekçenin geçerli olabilmesi için,
ulusal kanunlarda bir ki inin özgürlü ünden
mahrumiyeti tedbirine zemin te kil eden bir suç
unsurunun bulunması gerekmektedir. Bu art, bir
suçun gerçekten i lendi inin kanıtlanması
gerekti i anlamına gelmez; ancak özgürlükten
mahrumiyet tedbirinin alınmasına neden olan bu
davranı ın hâlihazırda kanunda belirtilen bir suç
41
kapsamına
girdi inin
öne
sürülebilmesi
gerekmektedir.
Bu temel arta ilâveten, iki önemli art
daha bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, üpheli
ki inin yakalanma amacının bu ki inin “yetkili
yasal merci” huzuruna çıkartılmak olması,
ikincisi ise suçun i lendi ine dair üphenin
“makul” olmasıdır. Bu artlardan ba ka, ki inin
söz konusu suçtan yargılanmadan önceki
özgürlükten mahrumiyetinin toplam süresinin
a ırı uzun olmamasının sa lanması ile bu esnada
salıverilebilmesi ihtimâlinin bulundu u da
dikkate alınmalıdır.
Yetkili yasal mercilere ibraz
Her ne kadar bir suç i lendi i üphesi, bir
suçun i lenmesini ya da
üpheli ki inin
kaçmasının önlenmesi gere i, bir ki inin
özgürlü ünden mahrum edilmesinin gerekçesi
olsa da bu tür bir mahrumiyet tedbirinin 5.
Madde 1. Paragraf (c) fıkrası hükümlerine uygun
olabilmesi için, bu tedbirin söz konusu ki i
hakkında cezaî yargılama amacıyla alınmı
olması gerekir. Bu durum, Sözle menin 5. Madde
1. Paragraf (c) fıkrasının 5. Madde 3. Paragraf
hükümleriyle ayrılmaz bir ekilde ba lantılı
olmasından
kaynaklanmaktadır;
bu
paragraflardan ilkinde özgürlükten mahrumiyet
tedbirine yetki verilirken, ikincisinde ise bu tür
bir tedbir alınırken, söz konusu ki i “derhal bir
yargıç veya adlî görev yapmaya yasayla yetkili
kılınmı di er bir görevli önüne çıkarılmalıdır ve
ki inin makul bir süre içinde yargılanmaya veya
adlî kovu turma sırasında serbest bırakılmaya
hakkı vardır” denilerek gözetilmesi gereken
kurallar sıralanmaktadır. 5. Madde 3. Paragrafta
belirtilen hâkim ya da görevli ifadesi, 5. Madde
1. Paragraf (c) fıkrasında belirtilen “yetkili yasal
merci” terimini açıklamaktadır ve ki inin yetkili
merci
huzuruna
çıkarılmasının,
neticede
yargılanmaya giden süreçte bir a ama olması ve
özgürlükten mahrumiyetin aslen cezaî bir süreç
olması gerekti i vurgulanmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |