64
TARTIŞMA
Preeklampsi kardiovaskuler, renal, hematolojik, hepatik ve santral sinir
sistemi üzerine etkisi ve bu sistemde meydana getirdiği patolojik değişikliklerle
maternal morbidite ve mortaliteye neden olan olaylara yol açmaktadır. Aynı
zamanda oluşan bu patolojik değişiklikler fetoplasental dolaşımı bozmakta ve
fetüs hayatı tehlikeye girmektedir.
Hastanemizde çalışma dönemimizde 40.908 doğumda Ağır preeklampsi
veya Hellp Sendomunun toplam görülme oranı %1,41 dir. Hellp Sendromu
görülme oranı %0,27, Ağır preeklampsi görülme oranı %1,39 dur.
Çalışmamızın maternal risk faktörleri açısından Ağır preeklampsi ile
Hellp Sendromunu karşılaştırdığımız kısmında önceki gebeliğinde
hipertansiyon öyküsü, eklampsi öyküsü, fetal kayıp öyküsü, abruptio plasenta
öyküsü, abortus öyküsü, postpartum ex öyküsü, mevcut gebeliğinde
pregestasyonel diabetes mellitus, gestasyonel mellitus, ailede koroner arter
hastalığı ve kalp krizi öyküsü ve kronik hipertansiyon öyküsü açısından
karşılaştırıldıklarında Ağır preeklampsi ve Hellp grupları arasında istatistiksel
olarak anlamlı farklılık saptamadık(p>0,05) ve her iki gurupta Hellp Sendromu
öyküsü, IUGK öyküsü, ailede erken inme öyküsüne rastlamadık(Tablo-4).
Chesle ve ark. Diabetin % 50 lere varan oranlarda preeklampsi ile komplike
olabildiğini söylemiştir(71). Caritis ve ark. gebelik öncesi hipertansiyonu
olanlarda preeklampsinin daha sık izlendiğini söylemişlerdir(72). Yine yapılan
başka çalışmalarda önceki gebeliğinde ağır preeklampsi ve eklampsi geçirmiş
gebelerde diğer gebeliklerde bunların tekrarlama riskinin arttığını
belirtmişlerdir(73,74). Bununla birlikte Ağır preeklampsi ve Hellp Sendromunun
risk faktörleri açısından karşılaştırıldığı henüz yeterli çalışma yoktur.
65
Çalışmamızda başvuru semptomları açısından Ağır preeklampsi ile
Hellp Sendromunu karşılaştırdığımızda Hellp Sendromu olan hastalarda
epigastrik hassasiyet (%32,4), ağır preeklampsili hastalara göre (%5,6) daha
yüksek olduğunu ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğunu
gördük(p<0,001). Aynı şekilde baş ağrısı, görme bulanıklığı, bulantı ve kusma,
baş dönmesi ve en az bir semptomu olanlar açısından karşılaştırıldıklarında
Ağır preeklampsi ve Hellp grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık
saptamadık(p>0,05)(Tablo-5). Martin ve ark.nın yaptığı bir çalışmada Ağır
preeklampsili hastalarda baş ağrısının Hellp Sendromuna göre daha fazla
bulunduğu, bununla birlikte başağrısının aksine epigastrik hassasiyet ve bulantı-
kusmanın Hellp Sendromlu hastalarda özellikle de Hellpin şiddeti arttıkça daha
sık görüldüğü saptanmıştır (75). Epigastrik hassasiyet her iki çalışmada da
Hellp Sendromu lehine anlamlı çıkmıştır. Hellp Sendromunun en yaygın klinik
semptomları halsizlik, epigastrik hassasiyet ve ağrıdır(
51
,
53)
. Bu semptomun
Hellp Sendromu açısından daha uyarıcı olduğunu söyleyebiliriz.
Çalışmamızda hastaların demografik ve klinik özellikleri açısından
Ağır preeklampsi ile Hellp Sendromunu karşılaştırdığımızda Hellp
Sendromunda yatıştaki gestasyonel hafta
(
33,1±3,6), doğumdaki gestasyonel
haftanın (33,2±3,6) Ağır preeklampsiye göre daha küçük olduğunu ve
yatışından doğuma kadar geçen sürenin de (0,7±1,1 gün) daha kısa olduğunu
gördük. Kumru S ve ark.nın yaptığı çalışmada gestasyonel haftanın Hellp
Sendromunda daha küçük olduğu halde çalışmamızın aksine istatiksel bir
anlamı olmadığını bildirmişlerdir (77). Bununla birlikte Abramovci ve ark.nın
çalışmasında doğumdaki gestasyonel haftanın Hellp Sendromunda daha küçük
olduğu ve çalışmamıza benzer şekilde anlamlı olduğu bildirilmiştir(50). Hellp
Senromu Ağır preeklampsiye göre daha erken gestasyonel yaşta ortaya
çıkmakta ve gebeliğin acil sonlandırılması gereği nedeniyle yatışından doğuma
kadar geçen süre kısa olup doğum sırasında gestayonel hafta da dolayısıyla
küçük olmaktadır.
66
Çalışmamızda Hellp Sendromlu hastalarda C/S ile doğum oranının 90
(%81,1) Ağır preeklampsi grubuna 333 (%71,3) göre daha yüksek bulduk.
Benzer şekilde değişik çalışmalarda Hellp Sendromunda Ağır preeklamsiye
göre C/S oranının daha yüksek olduğu bildirilmiştir(50,78, 13). Bu durumun
Hellp Sendromonun hem maternal hem perinatal mortalite ve morbidite
açısından Ağır preeklampsiye göre daha riskli olması ve doğumun acilen
gerçekleştilmesi ihtiyacından kaynaklandığını düşünmekteyiz.
Çalışmamızda postpartum oligüri Hellp Sendromunda daha sık
gözlenmiştir. Martin ve ark. yaptığı çalışmada Hellp Sendromunda postpartum
dönemde renal morbidite ve doğumdan diüreze kadar geçen sürenin Ağır
preeklampsiye göre daha fazla olduğu ve Hellpin şiddetiyle doğru orantılı
olduğu belirtilmiştir(75).
Çalışmamızda gravida, parite, antepartum ve postpartum sistolik ve
diyastolik kan basıncı, yaş, C/S olanlarda batında asit varlığı ve miktarı,
amniotik sıvının berrak veya mekonyumlu oluşu, C/S öncesi doğum eylemi
varlığı, prepartum oligüri, prepartum eklampsi, EMR ve korioamnionit açısından
karşılaştırıldıklarında Ağır preeklampsi ve Hellp grupları arasında istatistiksel
olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır(p>0,05) (Tablo-6).
Haddad ve ark. Hellp
Sendromlu kadınların Ağır preeklampsililere göre daha genç olduğunu
bildirmişlerdir(76). Bizim çalışmamızda olduğu gibi Abromovici ve ark. yaptıkları
çalışmada anne yaşı, sistolik ve diyastolik kan basıncı ve Martin ve ark. ise
gravida, parite, yaş, sistolik ve diyastolik kan basıncı açısından her iki grup
arasında fark olmadığını bildirmişlerdir(50, 75). Yine Kumru S ve ark.nın bir
çalışmasında her iki grup arasında gravida, parite, sistolik ve diyastolik kan
basıncı açısından çalışmamıza benzer şekilde fark olmadığı görülmüştür(77) .
Yine bir başka çalışmada Hellp Sendromlu kadınların daha yaşlı ve daha fazla
doğum yapmış olduğu söylense de çalışmamızda aralarında bir fark olmadığı
görüldü. Aynı çalışmada Hellp Sendromunda Ağır preeklampsi bulguları
olmayabileceği belirtilmiş, bizim çalışmamızda da 9 hastada Ağır preeklampsi
bulguları olmadan Hellp Sendromu gelişmiştir(79,113). Çalışmamızda
postpartum eklampsi oranı Hellp Sendromu lehine sınırda anlamlı
Dostları ilə paylaş: |