104
ömürlerini arttırmak ve parlaklaştırmak için veya organik boyalar için katkı maddesi
olarak kullanılmaktaydılar. Son dönemlerde yapılan analizlerde belirlenen beyaz
pigmentler çoğunlukla, parçalanmış lüle taşından, tebeşir ve mollusk kabuğu ve hatta
kuş yumurtalarından elde edilen kalsiyum karbonatın çeşitli formlarıdır.
205
Sarı
Doğada bol miktarda bulunan sarı ve sarımsı kahverengi toprak boyası Hellenler
tarafından ochra, Romalılar tarafından ise sil olarak adlandırılmıştır.
206
Plinius ve
Vitruvius’a göre, sarı renk ya sarı okradan (demir oksit hidroksit, mineral goethite) veya
mineral orpimentten (sarı zırnık) (arsenik sülfit) elde edilmektedir.
Ochra
: parlak sarı, aşı sarısı doğal olarak elde edilen bir boyadır.
207
Birçok yerde
çıkartılmış, fakat en iyisi Attika’da bulunmuştur. Attika sarı toprak boyasını dört renk
ustaları kullanmışlardır. Analiz edilen tüm antik resimlerde sarı okra (aşıboyası) tespit
edilmiştir.
208
Auripigmentum
: Zırnık sarısı doğal boyalar arasında sayılmaktadır.
209
Viola arida
: Sarı menekşeler, Attika sarı renginin benzerini elde etmek için yapay boya
olarak hazırlanmıştır.
210
Kuruyup sararmış menekşelerin bir kap suda kaynatılıp, bir bez
içinde sıkılıp süzüldükten sonra çıkan sıvının tebeşirle karıştırılması ile istenen sarı renk
elde edilmiştir.
211
Kırmızı ve Mor
Bilinen en eski renk olan kırmızının (rubrica) çok çeşidi vardır, büyük ölçüde demir
oksitli topraklardan elde edilmektedir.
205
Siddall 2006, 27.
206
Brinkmann 2006a, 149.
207
De Architectura, VII, 7; Nat. Hist., XXXV, 36.
208
Nat. Hist., XXXV, 50.
209
Nat. Hist., XXXV, 30.
210
Vitruvius, VII, 14.
211
Onurkan 1994, 147.
105
Sinopis
: Bu kırmızı toprak boya, ilk defa Pontus Bölgesi’ndeki Sinop’da
bulunduğundan ötürü bu adı almıştır. Mısır, Afrika ve Baliaribus (Balear adaları)’da da
elde edilmiş, fakat en iyisi Lemnos ve Kappadokia’da çıkartılmıştır.
212
Ayrıca Plinius,
Sinopis’in soluk/donuk kırmızı ve kırmızımsı renkte üç çeşidi olduğunu
bildirmektedir.
213
Strabon, Kapadokia’da çıkartılan sinopisin dünyanın en iyi boyası
olduğunu söyler.
214
Cinnebaris (zincifre)
: Antik Dönem’in en beğenilen rengi olan cinnebaris (kırmızı civa
sülfidi) Hellence kinnabari (ejderha kanı) kelimesinden türemiştir. Kırmızımsı turuncu
bir rengi vardır. Günümüzde olduğu gibi Antik Dönem’de stria ve Endülüs’ten elde
edilmekteydi.
215
Plinius’un Theophrastus’dan yaptığı alıntıya göre (de lap. 59, 58),
Cinnebaris, Kallias adında bir Atinalı tarafından bulunmuştur. Kallias gümüş
madenlerindeki kırmızı kumun yakılması ile altın elde edilebileceğini düşünerek bu
boyayı bulmuştur.
216
En iyisinin Ephesos yöresinden çıktığı kaydedilmiştir.
217
doğal
zincifre güneş ışığına karşı dayanıklı değildir. Yoğun ultraviyole ışınlarına maruz
kaldığında siyahlaşarak meta zincifreye dönüşmektedir. Bu yüzden Pilinius tarafından
iç mekanlarda kullanılması önerilmiştir. Cinnabar’ın saf halinde sadece birkaç resimde
tespit edilmiştir. Cinnabar, hematit ile birlikte bir katkı olarak gözlemlenmiştir, bunun
nedeni bu değerli pigmentin ömrünü uzatmak ve hematit kırmızısının parlaklığını
arttırmak olmalıdır.
218
Minium, miltos
: Parlak kırmızı, zincifre, Vitruvius’da iki bölüm içinde anlatılmıştır.
219
Ephesos’da Cilbia topraklarında bulunduğu söylentisi kaydedilmiştir. Demir filizini
andıran kırmızı bir madenden cıva ve zincifre elde edilebilmektedir.
220
212
Nat. Hist., XXXV, 31, 33 ve 36.
213
Nat. Hist., XXXV, 31.
214
Geographika, II, 10.
215
Brinkmann 2006a, 149.
216
Nat. Hist., XXXIII, 113.
217
Onurkan 1994, 148.
218
Siddall 2006, 23.
219
De Architectura, VII, 8 ve 9.
220
Onurkan 1994, 148.
106
Sandaraca
(Kırmızı arsenik): Kırmızı renk veren arsenik sülfür yumuşak kristal benzeri
canlı turuncu veya kırmızı renkte bir pigmenttir. Bu pigment ne kadar ufalanırsa turuncu
rengi o kadar artmaktadır.
221
Vitruvius’da kırmızımsı sarı renk olan sandaraca doğal
boyalar arasında sayılmaktadır. En iyisinin Pontus’da Hypanis nehri yakınlarında
çıkarıldığı bildirilmiştir.
222
Plinius’da ise Kızıldeniz yöresinde bulunduğu, fakat oradan
getirilemediği için yapay olarak hazırlandığı kaydedilmiştir.
223
Bu işlemde cerussa
(beyaz kurşun) alev rengini alıncaya kadar ocakta ısıtılırdı.
224
Purpurissum:
En değerli boyalardan biridir.
225
Boyanın hazırlanmasında eflâtun renkli
deniz kabuklarından yararlanılmıştır. Demir aletler ile kabukların dövülmesi sonucunda
mor renkte bir sıvı çıkmaktadır. Güney ülkelerdeki kabuklar kırmızı, doğu ve
batıdakiler menekşe renginde, Pontus ve Gallia’dakiler ise siyah renktedir.
226
Sandyx
: Cerussa ile kırmızı ochra (aşı boyası), eşit miktarda karıştırılıp yakılırsa ortaya
çıkmaktadır.
227
Syricum:
Yapay boyalar arasında sayılan syricum, sinopis ve sandyx’in karışımından
elde edilmiştir.
228
Romalı yazarlar tarafından bahsedilen mor kabuklu deniz hayvanlarından elde edilen
Tyrian Morudur. Analiz edilen duvar resimlerinden hiç birisinde kesin olarak tespit
edilememiştir. Bu pigmentin öncelikli olarak kumaş renklendirmek için kullanılıyor
olması muhtemeldir. Kırmızımsı morlar, hematitin ısı işlemine tabii tutulması ile elde
edilmekteydi.
229
221
Brinkmann 2006a, 150.
222
De Architectura, VII, 7.
223
Nat. Hist., XXXV, 39.
224
De Architectura, VII, 12.
225
Nat. Hist., XXXV, 44; Vitruv. VII, 13.
226
Onurkan 1994, 149.s
227
Nat. Hist., XXXV, 40.
228
Onurkan 1994, 149.
229
Siddall 2006, 25.
Dostları ilə paylaş: |