266
Anadolu-Pers stel ve kabartma eserlerinde tek hayvan avı nadir olarak görülmektedir.
Kızılbel resimlerinde ise farklı olarak tekli ya da tek tür hayvan avı sahneleri
bulunmaktadır. Güney duvarının III. frizinde aslan avında yem olarak boğa kullanıldığı
görülmektedir. Aslanı yönlendirmek üzerede ellerinde kalkan ile kovalayıcılar
betimlenmiştir. Doğu duvarı II. frizinde en az yedi geyik doğada oldukları pozlarda
gösterilmiştir. Avcıların doğal ortamlarına yayılmış olan geyiklere yaklaşmasını
gösteren bir sahneye olmalıdır.
Anadolu-Pers eserlerinde doğayı belirtmek üzere sahnede kuru bir ağaç bulunmaktadır.
Kızılbel resimlerinde korunma durumunun kötü olması nedeniyle doğaya ait her hangi
bir iz görülememektedir. Frizde kısmen izler halinde korunmuş olan, elinde mızrak
tutan avcı olasılıkla bir atın üzerindedir. Figürün sadece bu duruşu ile Anadolu-Pers
eserleri arasında bir bağlantı kurmak mümkündür. Aynı duvarın III. frizinde ise tek bir
domuz avlanmaktadır. Buradaki sahnede farklı olarak domuz avı, bataklık bir arazide
tekne ile yapılmaktadır. ncelemiş olduğumuz Anadolu-Pers eserlerinde ise domuz ve
diğer hayvanlar at üzerinde avlanmaktadır. Sahnedeki tek yürüyen figür ava yardımcı
olan hizmetkardır. Bataklık arazide tekneyle yapılan domuz avına ilişkin bir Sasani
kabartması M. S. 6. yüzyıla ait geç tarihli bir örnek olmasına rağmen coğrafyanın resim
sanatına olan etkisini göstermesi açısından ilginçtir.
443
Sasaniler bilindiği üzere ran’da
Perslerin kültürel mirasçısı durumundadır.
Kızılbel geyik avı sahnesinin benzer bir örneğini Alacahöyük’teki Hitit rölyeflerinde
bulmaktayız. Alacahöyük Sfenksli Kapı’nın doğu ve batı kulelerinin temel üstü
orthostat kabartmaları M.Ö. 14. yüzyıla tarihlenir. Bu kabartmalar bir friz bandını
hatırlatmaktadır. Batı kulesi orthostatlarında alt sırada kült-libasyon sahneleri, alt frizde
ise aslan, domuz ve geyik avı sahneleri işlenmiştir.
444
Blokların birinde bir grup iri
boynuzlu geyik doğada serbest halde betimlenmiştir. Geyiklerin bu pozları Kızılbel
örneklerine benzemektedir. Kastamonu Kınık’ta bulunmuş M.Ö. 13. yüzyıla ait
mparatorluk kasesinde benzer bir geyik avı kompozisyonu bulunmaktadır.
445
Kasenin
443
Rawlinson 2006, 700, pl. XLIV.
444
Darga 1992, 133-134.
445
Jacob 2002, kat. no. 101, 554-555.
267
üst frizinde, Hitit okçusu ve yanında yem olarak koyulmuş tasmalı bir geyik figüründen
oluşan av sahnesi yer almaktadır. Avcı oklarını, çeşitli pozda gösterilmiş olan geyik ve
yaban keçisine doğrultmuştur. Hayvanlardan bazıları yaralıdır ve sırt üstü
yatmaktadırlar. Sahnede stilize edilmiş kıvrımlı bir ağaç ve üç rozet dışında hiçbir bitki
betimlenmemiştir. Kasenin ikinci frizinde birden fazla konu işlenmiştir. Uzun bir
mızrağı olan bir avcı bir yaban domuzuna saldırmaktadır, geri planda ise bir ağaç ve bir
yonca yaprağı bulunmaktadır. Bundan sonra boğaya saldıran aslanlar sahnesi
gelmektedir. Bundan sonra ise uzun bir mızrakla geyiğe saldıran avcı bulunmaktadır;
En sonda ise heraldik pozlu iki aslan gelmektedir.
Batı Anadolu resim sanatı içerisinde önemli bir yer sahip olan Klazomenai lahitleri
üzerinde av konusunun işlendiği iki örnek dikkati çekmektedir. M.Ö. 510 yıllarına
tarihlenen Viyana IV. 1865 lahdinin başucunda siyah figür tekniğinde yapılmış geyik
avı sahnesi yer almaktadır.
446
Sahnenin sağında üç geyik sağa doğru kaçmakta, hemen
arkalarından iki atın çektiği bir araba ve bir atlı gelmektedir. Arabanın içindeki figür ve
atlı, mızraklarını kaldırmış fırlatmak üzeredir. Atların altında sağa doğru koşan bir
köpek ava eşlik etmektedir.
M.Ö. 500 yıllarına tarihlenen, Klazomenai üretimi Malburg lahdinin ise başucunda
siyah figür tekniğinde yapılmış domuz avı sahnesi yer almaktadır.
447
Korunma durumu
kötü olan sahnenin ortasında sola yönelmiş bir yaban domuzu yer almakta, sağdan ve
soldan avcılar domuza doğru hızla ilerlemektedir. Sahnenin üst yarısı kötü
korunmuştur. Figürler kısmen bacak ve gövde duruşlarından kısmense kalan izlerden
anlaşılabilmektedir. Sahnenin solundan ve sağından ok ve mızrak taşıyan figürler
domuza doğru gelmektedir.
Anadolu-Pers eserleri üzerindeki av sahneleri ile Kızılbel av sahneleri arasında
ikonografik anlamda bir bağ kurulabilmesine karşın figürlerin duruşları ve sahnenin
kompozisyonu arasında bir bağ kurmak güç görünmektedir. Kızılbel’de gördüğümüz
bataklıktaki domuz avı, geyik sürüsü, boğanın yem olarak kullanılması ile avlanan
446
Cook 1981, E.7, 23 vd., pl. 26.; Joubin 1901, no: 22.; Byvanck 1948, 93-100.
447
Cook 1981, E.9, 24 vd. pl. 27, 1-2.
268
aslan sahneleri simgesel olmalarının yanı sıra bölgede yaşayanların gerçek bir faaliyeti
gibidir. Kastamonu kasesi üzerinde görülen geyiği yem olarak kullanma hareketi
Kızılbel Aslan avı sahnesinde boğayı yem olarak kullanma anlayışıyla aynıdır.
Alacahöyük orthostatlarında açık alanda serbest olarak çeşitli pozlarda görülen geyik
figürleri Mellink’in de işaret ettiği üzere Kızılbel’de Demir Çağı’ndan beri devam eden
bir Anadolu geleneğinin varlığını göstermektedir.
448
Güney duvarın dar olan II. frizinde
yer alan av sahnesinde kovalayıcılar soldan, okçular sağdan koşarak çok iyi organize
edilmiş bir avı canlandırmaktadırlar. Kompozisyon Arkaik Dönem’de görülen simetrik
düzen içindedir. Ancak resimlerin işlenişindeki kalite, bu frizin duvar ressamlarının
repertuarının bir parçası olduğunu göstermektedir.
449
7.5. KL NE (CENAZE Z YAFET ) SAHNELER :
ncelediğimiz yapılar içerisinde kline sahnesi Kızılbel ve Karaburun II’de karşımıza
çıkmaktadır. Kline sahnesi, Kızılbel mezar odasının en geniş frizi olan batı duvarı I.
frizinde yer almaktadır (Lev. 7: a). Bu frizin üzerinde sağda kline sahnesi solda ise
askerin veda sahnesi bulunmaktadır. Batı duvarının önünde aynı zamanda masa da yer
almaktadır.
Kızılbel kline sahnesinden geriye çok az iz korunabilmiştir (Lev. 10: a, b). Kline kısmen
görülebilmektedir. Bezeme detayları ancak klinenin sağ kenarında görülmektedir.
Klinenin sağ yanının üzerindeki kırmızı geniş izler koltuk başlığının üzerindeki yastığa
ait olmalıdır. Kline üzerinde uzanan figürden çok az iz geriye kalmıştır. Erkek figürü
sola doğru uzanmış yatar durumda olmalıdır. Omuzu üzerindeki khitonun
kırışıklığından küçük bir parça, sakalının sivri ucu ve iki düşey çizgi halinde kumaş
drapesi korunmuştur. Kırmızı izleri kalmış olan çift dalga çizgili ve noktalı beyaz
bordür sol omzundan dökülen pelerinin parçası olmalıdır. Benzer şekilde noktalı kenarlı
mavi pelerin bordürü, klinenin merkezinin solundan inmektedir. Bunun devamında
448
Mellink 1998, 63.
449
Mellink 1998, 60.
Dostları ilə paylaş: |