Microsoft Word içindekiler doc



Yüklə 2,39 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə36/110
tarix28.08.2018
ölçüsü2,39 Mb.
#65015
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   110

Modern Saha Türk Şiirinin Kurucusu A. E. Kulakovskiy ve Onun Eleştirel Eseri “Nehrin Hediyeleri” 
57 
Şairin yukarıda verdiğimiz yayın tarihlerinden de anlaşılacağı gibi, onun yaşadığı dönemi iki 
bölüm halinde değerlendirmek gereklidir. Birinci dönem Çarlık Rusya’sı ve ikinci dönem 1917 
sonrasının Sibirya’ya yansıyan dönemidir. 
Şair birinci dönem için şanslı sayılabilecek bir konumdadır. En başta A. E. Kulakovskiy varlıklı 
sayılabilecek bir Saha Türk ailenin çocuğu olarak doğmuş ve bu sayede eğitim alabilme imkanına sahip 
olmuştur. Şairin hayatında şanslı sayılabilecek diğer bir yön de onun yaşadığı birinci dönem başta Saha 
Cumhuriyeti olmak üzere Sibirya’da “Halkçı” (Narodnik) hareketin büyük ivme kazandığı dönem 
olmasındandır. Narodnik adı verilen akım, her halkın bilinçli sanatçılarının yetişmesinde ve Çarlık içinde 
özgürlük hareketinin yoğunlaşmasına neden olduğu göz ardı edilmemelidir. Bu hareketin pek çok 
temsilcisinin Sibirya’ya sürgüne gönderilmesi bölgedeki aydınların gelişmesine de katkıda bulunmuş, 
Çarlığın sürgün politikası aydınları cezalandırırken bölgedeki halkları ödüllendirmiştir. 
Kulakovskiy’in hayatındaki ikinci dönem, bölgede Sovyet iktidarının kurulması, Komunist 
Partinin hayatın her aşamasında etkin olduğu dönem elbette şairi de etkilemiştir. Fakat Partinin aldığı 
bütün kararların A. E. Kulakovskiy’in ölümünden sonra alınmış olması ilk planda sevindirici olarak 
algılanabilir. 
Fakat Saha edebiyatının kurucusu olarak kabul edilen A. E. Kulakovskiy gibi bir şairin 
ölümünden sonra yasaklanması gerek şair gerekse toplum adına kabul edilmesi güç bir kavramdır. 
Parti tarafından alınan yasaklama kararları elbette sadece A. E. Kulakovskiy’in adı zikredilerek 
alınmamıştır. Bu kararlar Kulakovskiy’in yanı sıra Anempodist İvanoviç Sofronov (1886- 1935), Nikolay 
Denisoviç Neustroev (1895- 1929) gibi dönemin aydın ve yazarlarını da yargılama amacı taşımıştır.  
Yukarıda adı geçen aydınlardan Anempodist İvanoviç Sofronov gerek şiirleri gerekse tiyatro 
eserleriyle ünlenmiş bir dramaturgdur. Yazarın çok bilinen oyunları arasında “Bednıy Yakov” (Zavallı 
Yakov), “Lyubov’” (Aşk), “Tina jizni” (Hayatın Bataklığı), “Mançarı”, “Obrusevşiy” (Ruslaşmış) , 
“Spotknuvşiysya ne popravitsya” (Hata Düzeltilemiyor) yer almaktadır. 
Nikolay Denisoviç Neustroev ise yetenekli bir komedi yazarı olarak tanınmaktadır. Onun komedi 
eserlerinden “Golova Kukakı” (Kukaka’nın Kafası), “Pospeşivşiy” (Acele Eden), “Zloy Duh” (Kötü 
Ruh), “Zamorojennaya Prostokvaşa” (Donmuş Yoğurt) Saha Türklerinin tiyatro sahnelerine defalarca 
sahnelenmiştir. 
O günkü adıyla, Yakut Komunist Partisi Bölge Komite Bürosu’nun başta A. E. Kulakovskiy 
olmak üzere kendisine muhalif olarak gördüğü aydınlar için aldığı ilk karar 1 Mart 1943 tarihlidir. Bu 
karar, “Milliyetçi” olarak tanımlanan A. E. Kulakovskiy’in eserlerinin incelenmesini ve yayınlanmasını 
yasaklama niteliği taşımaktadır. 
16 Ekim 1944 tarihli ikinci karar, resmi olarak Kulakovskiy’in yaratıcılığının halkına geri 
verilmesi kararıdır, yani bir önceki yasaklamanın genel anlamda durdurulduğunu belirtmektedir. 
Yakın tarihli sayılabilecek, yaklaşık sekiz yıl sonra (6 Şubat 1952), üçüncü kararla özel bir emirle 
Kulakovskiy’in eserleri yasaklanmaktadır. 
16  Şubat 1962 dördüncü kararda, Kulakovskiy Saha Türk edebiyatının kurucusu olarak 
tanınmakta ve üzerindeki yasaklamalar kalkmaktadır. 
Ülkemiz literatürüne de giren “Perestroyka”, “Glasnost” terimleriyle özdeşleşen dönemde verilen 
10 Mayıs 1989 son kararda ise A. E. Kulakovskiy’le ilgili olarak bütün sınırlamalar kaldırılmaktadır. 


Muvaffak Duranlı 
58 
Bu son karar öncesinde şairin doğumunun yüzüncü yılı olan 1977’de yine ateşli tartışmalar 
olduğu görülmektedir. O günlerdeki bu tartışmalar, Komunist Partisi Bölge Komitesi İdeoloji Sekreteri 
olan Yu. N. Prokopyev tarafından körüklenmiştir.  
Araştırmacılar A. E. Kulakovskiy’in eserleri ve kişiliği çevresinde çıkan bu tartışmaların başlıca 
nedeni olarak A. A. İvanov- Kyunde’nin 1926 yılında “Sotsialistiçeskaya Yakutiya” gazetesinde 
yayınlanan “Fatalizm, mistisizm i simvolizm v proizvedeniyah yakutskih pisateley” (Yakut Yazarlarının 
Eserlerinde Fatalizm, Mistisizm ve Sembolizm) yazısını görmektedirler
4

A. A. İvanov- Kyunde kimdir ve onun bu yazısı Kulakovskiy’e karşı bir düşmanlık mı 
içermekteydi? Sorularına ayrıntılı bir cevap vermek mümkün değildir. Ansiklopedik bilgilerden Aleksey 
Andreeviç  İvanov- Kyunde’nin 1898- 1934 yılları arasında yaşamış bir Saha yazarı olduğu 
öğrenilmektedir. Suntar ulusu Kutana nasleginde doğan yazar İrkutsk öğretmen okulunu bitirdikten sonra 
dönemin siyasi olaylarına karışmış, 1917’de Yakutsk’a gelerek öğretmenlik yapmış ve bu dönemde 
“Marba”, “Zloveşçaya Lyaguşka”, “Doromonovı”, “Kartejniki” gibi eserlerde Saha Türklerinin eski 
hayat tarzlarındaki olumsuzlukları işlemiştir. Onun “Kıım” (Kıvılcım) dergisinde sorumlu redaktör olarak 
çalıştığı, daha sonra P. A. Oyunskiy ve A. İ. Sofronov’la birlikte alfabe komisyonunda yer aldığı 
bilinmektedir. 
1999 yılında Yakut Devlet Üniversitesi’nden Tamara Petrovna Samsonova’nın hazırladığı 
“Tvorçestvo A. A. İvanova- Kyunde” adlı tez, aynı araştırmacı tarafından 2004 yılında “Hudojestvennıy 
mir A. A. İvanova- Kyunde” adıyla Yakutsk’ta 176 sayfa olarak yayınlanmıştır.  
Kaynaklarda  İvanov’un Kulakovskiy’e düşmanca yaklaşımını ortaya koyan bir ifadeye 
rastlanmamaktadır, belki bu yazının temelinde iki yazar arasında kişisel bir sürtüşme de yer almış 
olabilir.  
P. A. Oyunskiy ise Ayımnılar adlı çalışmasının yedinci cildinde küçük bir açıklama vermektedir. 
Bu açıklamadan Oyunskiy’in Kulakovskiy tarafından Saha şiiriyle ilgili olarak ileri sürülen fikirlere 
katılmadığı anlaşılmakta ve araştırmacı, “Yakutça bilgisi açısından Kulakovskiy’den geri kalmayan 
İvanov- Kyunde bir teorisyen olarak ondan (Kulakovskiy) karşılaştırmasız daha yukarıda durmaktadır”
5
 
ifadesini kullanmaktadır. 
P. A. Oyunskiy’in Kulakovskiy’e yaklaşımında belirgin bir olumsuzluk sezilmektedir. Aynı 
çalışmada Kulakovskiy’in ne yazık ki destan metinlerini bile bilmediği üstü kapalı olarak dile 
getirilmekte ve “Yakut dilini ve halk yaratıcılığını iyi bilen Kulakovskiy Yakut oloholarında sadece 
ölçülü değil, aynı zamanda kurallı olarak uyaklanmış ayrı parçalarla karşılaşıldığını bilmeliydi”
6
 
denilerek Kulakovskiy bilgisizlikle suçlanmaktadır. 
1928 yılından başlayan karalama kampanyası çok geçmeden etkisini göstermiş. Yukarıda adını 
verdiğimiz A. E. Kulakovskiy’in dönem arkadaşları onunla aynı kaderi paylaşmakla kalmamış, aynı 
zamanda yakın tarihlerde de vefat etmişlerdir. Örneğin A. İ Sofronov 1928 yılında Solovki
7
 adasına 
sürgüne gönderilmiş, N. D. Neustroev ise 1929 yılında ağır bir hastalık sonucunda ölmüştür. 1926 yılında 
Kulakovskiy’in Moskova’da ölmesi onu bu partizanca yaklaşımı görmekten kurtarmıştır.  
                                                 
4
 Bu yazı “Sotsialistiçeskaya Yakutiya” adlı gazetenin 17- 18 Mart tarihli sayısında yer almıştır.  
5
 P. A. Oyunskiy, Ayımnılar, settis tom, Yakutsk, 1962, s. 122. 
6
 P. A. Oyunskiy, age., s. 122. 
7
 Kuzey kutbuna yakın bir yerde bulunan ve Solevetskiy takımadası olarak da geçen adalar kümesi özellikle belirli bir dönemde 
dini amaçlı kullanılmış, daha sonra en büyük ada olan Solovki’deki manastır hapishane olarak kullanılmaya başlanmıştır. 


Yüklə 2,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   110




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə