Microsoft Word içindekiler doc



Yüklə 2,39 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə38/110
tarix28.08.2018
ölçüsü2,39 Mb.
#65015
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   110

Modern Saha Türk Şiirinin Kurucusu A. E. Kulakovskiy ve Onun Eleştirel Eseri “Nehrin Hediyeleri” 
61 
 Lena’nın her sözü bilgece bir özellik taşır. Şiirde akarsu ve deniz arasındaki kopmaz yaşam bağı 
ısrarla vurgulanır. Lena hediyeler getirmiş, ama daha önce ninesinden de hediyeler almıştır: 
Çok eskiden 
Buz gibi olan sen 
Tatlı su balıklarını 
Bakmam ve beslemem için 
Bana göndermiştin. 
O zayıf ve açları 
Ben besledim. 
O sayıca azları 
Ben çok yaptım. 
Zırhlıları özgür bırakıp, 
Yüzgeçlilerin üzerine titreyip, 
Omurgalıları çoğaltıp, 
Yumurtlayanları 
Sessiz kuytularda uyutup, 
 
Şiirin daha sonraki bölümü Saha halkının nehirlerine verdiği ad ve sıfatlarla sıralanır.  Şiir, bir 
akarsu ansiklopedisine dönüşmüştür. Her nehrin adı dışında kişiliğini oluşturan özellikleri de vardır: İyi 
huylu nehir Vilyuy; İlk kızım, daha doğrusu öz ablam, Şanlı Aklan Hanım; Güçlü, dalgalı Tompo- 
Hanım; Çınlayan akıntısıyla, Soğuk nefesiyle, Oynak, Tıra- Hanım; Taş böğürleri, Kayalık kıyılarıyla, 
Vahşi, Handıga Hanım; Ormanlık dağları, Sayısız geyikleriyle, Güzel, Tandıga- Hanım; Ağır iskeleleri, 
Çeşitli halklarıyla, (Yakut, Rus, Tunguz), En iyisi, Mayııda- Hanım; Ürkek kuşları,, Suya dalan 
ördekleriyle, Aceleci balıklarıyla, Çiçekli, Uyuuda- Hanım; Sedir ağaçları, Avcıları aldatan taygasıyla, 
Silçila- Hanım; Avcıların aklını alan, Büyüleyici, Uçur- Hanım; Ağır akıntısı, Bol havası, Geniş 
ovalarıyla, Kıyılarındaki halkıyla, Besleyici, Amgu- Hanım; Kız kardeşim Aldan Hotun’un, Küçük kızı 
Tatta- Hotun. 
Tattoo- Horun’un özellikleri anlatılırken karşımıza birden mitolojik bir tablo belirir: 
Beyaz şaman kadının yardımıyla, 
İki ayaklıların yararına, 
İyi ruhları anmak için 
Kurban yağını ateşe döktüler. 
Korkunç şamanın yardımıyla, 
İki ayaklıların yararına, 
Kötü ruhları anmak için 
Kurban salaması kurdular. 
Çiğ eti ateşe atıp 
Kötü ruhları memnun ettiler. 
Hayvanların kanını delikli kaplara döküp 
Kötü ruhları sakinleştirdiler. 
Toprağın koruyucuları 
Ve beyaz ilahları 
Merhamete getirdiler. 
Zor yollar, 
Taş dağlar, 
Uyuklayan ormanlar, 
Azgın nehirler, 
Büyük denizler adına 
Kurban bile verdiler. 


Muvaffak Duranlı 
62 
Okyanus, Lena kadar sevgi dolu değildir, şüpheyle yaklaşır Lena’nın getirdiklerine: 
Ne bunlar?! 
Ne bu saçmalık?! 
Bu şölenlerden, 
Şaman duaları ve aptalca eğlencelerden 
Benim karım ne? 
Gerçekte Lena sadece hediye değil, kötü haberler de getirmiştir ninesine. İnsanın değer verdiği, 
uğruna kan döktüğü altın doğada sadece bir nesnedir. Vitim’den doğan Bodaybo nehir kolu zayıf ve 
hastalıklı olmasından dolayı altınla süslenmiştir: 
Onun çevresindeki kayaları 
Altınla süsledik, 
Onun dibine 
Bol altın yaydık, 
Onun yatağının kenarlarını 
Parlak altınla kapladık, 
Kimse bunların farkına varmasın diye 
Onu kayalık dağlarla çevreledik, 
Kimse bunlara ulaşmasın diye 
Onu gür ormanlarla gizledik
Onun ayı ve kurtlarını, 
Vahşi hayvanlarını gözettik. 
Biz ona hasta diye 
Özen gösterdik, 
Biz onu altınlı diye sakladık. 
Bütün bunlar insanoğlunun, şairin deyimiyle “iki ayaklıların” aç gözlülüğüne engel olmamıştır. 
Saha inanç sistemine göre orta dünya “iki ayaklıların” dünyasıdır. Onlar kuşlar gibi uçamaz, diğer 
hayvanlar gibi dört ayak üzerinde hareket edemezler, bu yönleriyle de zavallıdırlar.  İnsanın zavallı 
olduğu inancı Sahalar arasında çok yaygındır. Zavallı olan insanoğlunun kaderinden de ilahlar 
sorumludur, fakat onun aç gözlülüğü bazen yıkıcı boyutlara ulaşmaktadır. Şair bu aç gözlülüğü şiirinde 
şu dizelerde dile getirmektedir: 
Fakat ne oldu? 
Her şeyi merak eden insan 
Beyaz, düz yüzü, 
Akıllı, tatlı konuşması, 
Hafif ayakları, 
Kıvrımlı beyniyle 
Hazinemizi keşfetti. 
Engin Sibirya’nın 
Cesur yiğitleri geldi
Uçsuz bucaksız Rusya’nın  
Yorulma bilmez piyadeleri geldi, 
Büyük şehirlerin 
Açıkgöz insanları geldi, 
Pek çok devletin  
İktidarlı yöneticileri geldi, 
Pek çok krallığın 
Müfrezeleri ve alayları geldi, 
Küçük Bodaybo’nun 
Küçük yatağını 


Modern Saha Türk Şiirinin Kurucusu A. E. Kulakovskiy ve Onun Eleştirel Eseri “Nehrin Hediyeleri” 
63 
İstedikleri yöne çevirdiler, 
Küçük Bodaybo’nun 
Şırıltılı akıntısını 
İstedikleri gibi değiştirdiler. 
Koruyucu 
Sık ormanlarını 
Kar kümesi gibi 
Beyaz yongalara çevirdiler. 
Devasa ormanları 
Kömüre dönüştürüp 
Toprağa kül gibi serptiler. 
Ateş ve suyun gücüyle 
Büyük kayaları ufaladılar. 
Büyük taşları 
Dinamitlerle un ufak ettiler. 
Cehennem kapıları gibi 
Maden ocakları ağızlarını açtı. 
Demir yolu gürledi, 
Ağır lokomotifler ıslık çaldı, 
Çelik aletler takırdamaya başladı. 
Sivri kürekler, 
Sondaj makineler gıcırdadı, 
Toprak yıkama makineleri gürüldedi, 
Elektrik lambaları 
Yanıp sönmeye başladı... 
Altın kayaları 
Keskilerle kazdılar, 
Değerli toprakları 
Küreklerle attılar, 
Altın kumu 
Avuç avuç serptiler. 
Altınla sersemlediler, 
Paraya olan açlıkları kudurdu. 
Bilindiği gibi, 1600’lü yılların ortalarında bölgeye Çarlığın askeri müfrezeleri gelmiş, bölge bir 
kürk cenneti olarak görülmeye başlanmıştır. Fakat 1800’lü yıllarda pek çok yerde altın madeninin 
bulunması, bölgeye Rusya’dan büyük ölçekli bir göçün başlamasına neden olmuştur. Şehirler büyümüş, 
yeni yerleşim bölgeleri oluşmuş, hızlı ve dengesiz göç bölgenin kültür yapısında da hızlı ve çarpık 
değişimlerin yaşanmasına neden olmuştur. Kültürel değişim dışında bölgenin coğrafi özellikleri de 
insafsızca sömürüye uğramıştır. İnsanların ruh halindeki değişim de şiirde yansımasını bulmuştur: 
Sanki ilk insanlarmış gibi 
Sıcak bir coşkuyla yabanileştiler. 
Gerçeği, iyilikleri unuttular. 
Kim fazla alırsa 
O doğruydu. 
Cinayetlere ve suçlara katıldılar. 
Fakir Lena’da bak ne oldu! 
Belki de bu yüzden bu yıllarda Lena değerleri, yıllar içinde oluşturduğu zenginlikleri insanların 
eline geçmesin diye ninesine getirmiştir: 


Yüklə 2,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   110




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə