Microsoft Word içindekiler doc



Yüklə 2,39 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə42/110
tarix28.08.2018
ölçüsü2,39 Mb.
#65015
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   110

Minahanım Esedli 
72 
Azerbaycan dilinde üç cildliyini emimden Türkiye sultanı Ebdülhemide gönderir. Sultan Ebdülhemid de 
bunun evezinde brilyantla işlenmiş iki böyük medal bağışlayır: birini H. Z. Tağıyeve, o birini de emime. 
O medalı atam (Abdulla Şaik – M. E.) ömrünün son illerine keder kardaşının yadigarı kimi sahlayırdı. 
Sonralar emim oğlu Teletin (Ahund Yusifin oğlu – M. E.) maddi veziyyeti ağırlaşanda aparıb satdı…”
17
 
A. Şaik, neinki Ahund Yusifin “Füyuzat” mecmuesinin kapanması ile heç bir elakesi olmadığını 
(guya arabir “Füyuzat”da Sultanın eleyhine yazılar çap olunduğuna göre onun emri ile mecmue 
bağlanmış, bu emri ise Bakıya Ahund Yusif getirmişdir), habele bunun neşriyyatdahili mübahiseler 
zemininde baş verdiyini sübut edir. Şaye ve böhtanları Ahund Yusifin Türkiyeye gönderilmesinden 
narazı olan bir kisim insanlar yaymış, onu hetta “Molla Nesreddin” jurnalında tehkir etmişler. Onlar 
jurnalın 18 noyabr 1907-ci il tarihli, 43-cü sayında derc olunmuş “Batdağ” adlı yazıda A. Y. Talıbzadenin 
ünvanına “Ahund Çeyirtke” kimi tehkiramiz ifadeler işletmişler.
18
 
Bundan müteessir olan Ahund Yusif yoldaşlık mehkemesi çağırdıkda aydın olur ki, meselenin 
kökü – mecmuenin redaktoru Eli bey Hüseynzade ile Bakı varlılarından Hesenağa (mecmuenin idare 
işlerine bahan şehs) arasındakı kalmakaldan cana doyan Hacının bu fikre düşmesindedir. O da belli olur 
ki, mecmuenin bağlanmasının diger sebebleri olsa da, Ahund Yusif hele seferden gelmemiş Hacı 
“Füyuzat”ın bağlanmasına kerar vermişdi. Üstelik jurnalın gelecek taleyinden hebersiz olan 
A.Y.Talıbzade sefer müddetinde heyli menbeler elde etmiş, yazılar hazırlamış ve “Füyuzat”da derc 
etdirmek üçün materiallar da getiribmiş. “Füyuzat”ın bağlanması etrafındakı mübahiseli ve tezadlı 
melumatlar o keder geniş yayılıbmış ki, hetta Paris metbuatı bele bu hakda yazırmış. “Müslüman alemi” 
jurnalı ehvalatla bağlı yazırdı: “23 noyabr (6 dekabr) 1907-ci ilde Bakıda Ahund Yusif Talıbzadenin 
hahişi ile altı neferden ibaret “mehkeme” yaradılıb. Mehkeme bele bir meseleni aydınlaşdırmalı idi: 
“Füyuzat” jurnalının bağlanmasında A.Y.Talıbzade mükessirdi, ya yoh? Arbitraj hemin mübahiseni 
Ahund Yusif Talıbzadenin heyrine hell edib”
19

Ne keder ürekaçan faktlar olmasa bele Rusiya ve Avropa metbuatında “Füyuzat” jurnalı ve 
hemçinin A. Y. Talıbzade hakkında informasiyalar derc edilmesinde feharet duyulası mekamlar da vardır. 
Otuz yaşlı A. Y. Talıbzadenin tercümeyi-halının ve elmi-pedakoji fealiyyetinin, dövrüne göre en nüfuzlu 
kezetlerden olan “Tercüman”da işıklandırıması faktı da onun Azerbaycandan kenarda kifayet keder 
tanındığını tesdikleyir. 
Y. Z. Talıbzade ictimai, elmi, bedii ve pedakoji sahede daha çoh dini hadim kimi fealiyyet 
gösterse de, onun milli-ideoloji yöndeki çalışmaları da dikketden kenarda kalmırdı. HH esrin ilk onilliyi 
içerisinde 10-dan artık kitabça ve risalesi tekrar-tekrar neşr edilen Y. Z. Talıbzadenin bu eserlerinin halk 
arasında dini ehkamların yayılmasında, onların esline yahın anlaşılması ve derk edilmesinde, hüsusen 
islamın yeni dünyagörüşle  şerhinde çoh mühüm faydası olmuştur. O, islamın hekiki mahiyyetinin halk 
arasında tebliğine çalışmakla, özünü dövrüne göre demokratik düşünceli ruhani ve maarifçi kimi 
tanıtmışdır. Onun mehz bu hüsusiyyetlerine dikketi celb eden “Tercüman” kezeti bu hakda yazırdı: “… 
Bakıda sakin oldukdan sonra ruhanilik libasını dehi hell edib sade libas üzre dolanmakdadır. Türk 
lisanında bezi eserler yazmışdır. O cümleden: “Türk lisanında serf ve nümune”…; “Tertibi-beyti-nisvan”, 
“Hediyyeyi-nisvan”, “İbtidai mektebler üçün telimi-elşeriyye”, “Müellimi-şeriyye” (I ve II cild, edadi 
mektebler üçün), “İslam memleketlerinin heritesi”, “İslam ve mezheb”, “Hekiketi-islam”
20

Bu illerde Y. Z. Talıbzadenin çöhyönlü fealiyyetinde maarifçilik seyleri özünü daha kabarık 
biruze verir. Seferlerinin meksedinden asılı olmayarak o, her yerde maarif, telim-terbiye sahesindeki 
tecrübeni ehz etmeye çalışır, tehsil müessiselerinin fealiyyetleri ile maraklanır. Artık keyd etdiyimiz kimi, 
                                                 
17
 Ot kökü üste biter: Akademik Kamal Talıbzade ile Müsahibe, “Halk” kez., Bakı, 5 iyun 1999. 
18
 “Molla Nesreddin”, 18 noyabr, 1907, № 43, s.3-5. 
19
 “Revue du Monde Musulmanı”, Paris, 1908, V6, V5, P.190. 
20
 “Tercüman”, 1907, 1 iyun, № 43. 


Ahund Yusif Ziya Talibzadenin Türkiyedeki Dini, Siyasi ve Herbi Fealiyyetleri (1906-1918) 
73 
İstanbul seferi de bu bahımdan semereli olmuşdu. Onun bu cidd-cehdleri cemiyyetin müterekki tebekesi 
terefinden reğbetle karşılanırdı. Hetta “Tercüman” kezeti de Y. Z. Talıbzadenin bu seylerini nezerden 
kaçırmamışdı: “Seyahete artık hevesi olduğundan yay fesillerinde seyahetle meşğul olur. O cümleden 
Rusiyanın böyük şeherlerini ve Krım vilayetinin bezi yerlerini ve Osmanlı memleketinde İstanbul, 
Trabzon, Samsun… bezi başka yerlerinde mektebleri ziyaret etmiş ve imtahanlarda bulunub prokramları 
ile aşina olmuştur ve islam mezheblerinin imhadı yolunda ciddi müsae gösterir ve “İslam ve mezheb” 
nam risalesi dehi bu yolda hadimdir”
21

Y. Z. Talıbzade bu senelerde mühtelif ictimai-medeni ve heyriyye cemiyyetlerinin üzvlüyüne ve 
rehberliyine seçilir. Türkiyeye daha tez-tez gedib-gelir. Eslinde demek olar ki, “1910-cu ilden onun 
heyatının Türkiye dövrü başlanır. Yusif Ziya orada herbi tehsil alır, Birinci Dünya müharibesinde Kars-
Erdehan cebhesinde kehremanlıklar gösterir”
22
. Balkan herbi erefesinde tebliğati fealiyyetle meşğul olur, 
müharibe dövründe fedakarlıklar gösterir. 
Menbelerden melum olur ki, Yusif Ziya 1912-ci ilde heyat yoldaşı Cennet hanım ve oğlu Telet 
ile Türkiyeye köçmüş, orada herbi tehsil almış birinci cahan herbinde Kars Erdehan türk ordusu 
sıralarında ruslara, ermenilere karşı döyüşlerde kehremanlıklar göstermişdir
23

Balkan herbi esnasında ve sonrakı illerde Rusiya türkleri, o cümleden azerbaycanlılar Osmanlı 
ölkesinde meydana gelen inkilablara ve dirçeliş herekatlarına tam reğbet besleyirdiler. Y. Z. Talıbzade ise 
bu yolda tebliğat ve mübarize aparanların ön sıralarında dururdu. 
Balkan müharibesi döneminde Rusiya bir terefden Balkanlarda panslavyanist siyaset yürüdür, 
diger terefden de Rusiya içerisinde yeni Balkan dövletlerine yardım toplanması üçün memurlarını ölkenin 
her terefine gönderirdi. Rusiyada yaşayan rus, ermeni, rum halkından maddi yardımlar toplanması ile 
beraber, bu halklardan toplanan könüllüler Serb ve Bolkar ordularına yardım üçün sövk edilirdi. 
M.E.Resulzade bununla bağlı yazırdı ki, Rus ordusunda kulluk eden bezi könüllü esgerlere mülki 
paltarlar geyindirilerek, onları könüllüler adı ile Balkanlara gönderirdiler. Serb ve Bolkar ordusuna, bu 
minvalla minlerce könüllü yazılırdı.
24
 Rusiya metbuatı da bu illerde panslavyanist tebliğatla meşğul idi. 
Türk alemini hedef alan bu panslavyanis tebliğat o derecede dehşetli bir seviyyeye çatmışdı ki, rus 
yazarlarından biri Balkanlara gedecek “Selibi-ehmer Heyetine” müracietle yazırdı: “Bir slavyan, bir 
hristian varken türk yaralısına bahmayınız.”
25

Amma Rusiyada yaşayan türklerin Rus hökumetinin bu şovinist ve milletçilik mövkeyine tesirleri 
böyük olmuş, Krım, Kazan, Azerbaycan ve Türkistanın her terefinden Rusiyanın heyata keçirdiyi bu ikili 
standartlı siyasete karşı sesler yükselmeye başlamışdır. Çar hökumeti bu tesirler karşısında, “Kırmızı 
Haça” yardım edildiyi kimi, “Kızıl Aya” da yardım edilmesine izin vermek mecburiyyetinde kalmışdır. 
Bunun neticesinde Rusiyanın her terefinde yaşayan müslüman ve türkler Balkan savaşlarında çetin 
veziyyete düşmüş kardaşlarına kömek ede bilmek seyi ile ellerinden geleni esirgememişler. Toplanılan 
maddi yardımlarla beraber, “bir çoh könüllü türk, osmanlı ordusunda savaşmak üçün Türkiyeye gedirken, 
genc kız ve kadınlar Hilali-Ehmere müraciet ederek hemşire (tibb bacısı – M. E.) olmuşlar.”
26
 
Rus  şovinizminin keyri-rus, hüsusile de türk-islam halklarında oyatdığı milliyyetperverliye 
tohunarak, M. E. Resulzade yazır: “Rus dürülfünunda ohuyan Azerbaycan telebelerinin Kiyevde toplanan 
                                                 
21
 “Tercüman”, 1907, 1 iyun, № 43. 
22
 Ot kökü üste biter: Akademik Kamal Talıbzade ile müsahibe. “Halk” kez., Bakı, 5 iyun 1999. 
23
 K. A. Talıbzade, Ahund Yusif Talıbzade, “Odlar Yurdu” kez., 10-17 Sentyabr 1992, № 26; 24-30 Sentyabr, 1992, № 27; K. 
Talıbzade, Azerbaycanlı Panisamist Ahund Yusif, “Odlar Yurdu” kez., 24-30 Sentyabr 1992, № 27.; M. Sarvan, Borçalı 
Alimleri, Azerbayzan Milli Ensiklopediyası, Bakı 2001, s. 427. 
24
 M. E. Resulzade, Azerbaycan Cümhurmyyeti, Bakı, Elm, 1990, s. 24. 
25
 M. E. Resulzade, age., s. 23. 
26
 Betül Aslan, age., s. 48. 


Yüklə 2,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   110




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə