Microsoft Word KÜLTÜr evreni 24. sayı. doc



Yüklə 440,68 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/7
tarix14.07.2018
ölçüsü440,68 Kb.
#55615
1   2   3   4   5   6   7

Kültür Evreni-Unıverse Culture-Мир Культуры / Yıl-Year-Год 2015 / Sayı-Number-Число 24 

 

110 



  

 

2. 3. Nefte Doğru 

 Şiirde,  şairin 1927 yılında Bakü’ye gelirken geçen dört günlük yolculuğundan söz 

edilmektedir. Burada, soğuk Moskova’dan trenin kömür tozlu Rostov’u aşarak sıcak 

Bakü’ye geçmesi çok incelikle tasvir edilmiştir. Yolculuk boyu şehirler değişmektedir. 

Sarışın, mavi gözlü kişilerin yerine kara gözlü, kara kaytan bıyıklarını buran köylüler 

geçmektedir. Aslında Bakü 1927 yılında Sovyetlerin içerisinde bir şehir olarak basit, boz ve 

temiz bir şehirdi. Ama şair Bakü’yü o kadar seviyor ki, “Pırıl pırıl yanan Bakü’nün 



karşısında ben bir dağın dibinden dağı seyir eder gibi hayranım, yıldızların altında tek 

başına gider gibi hayranım” diyor. Nitekim, Azerbaycan’da da Nazım Hikmet çok sevilmiş 

ve Sovyetler Birliği döneminde Türkiye belli bir ölçüde Nazım Hikmet şiiriyle 

algılanmıştır. “Nefte Doğru” yolculuk, bir seyahat şiiri olduğu için burada özel adlar da 

daha fazla yer almaktadır. Şiirde, tam olarak 19 özel ad kullanılmış, bazıları ise defalarca 

tekrarlanmıştır.  Şehir yer adlarının yanı  sıra;  İsa, Lenin, Azer adlarına da şiirde 

rastlanmaktadır. Şiirde son durak, aynı zamanda da neftin ocağı Bakü olduğundan, şair 6 

kez  Bakü adını tekrarlamıştır.  Şiirdeki özel adlar şunlardır:  Moskova, Bakü, Kafkas, 

Kislovodsk, Rostov, İsa, Lenin, Rus, Donbas, Don, Kuban, Kazbek, Hazar denizi, Sibirya, 

Azer, İngiliz, Britanya.  

Söz konusu coğrafî nitelikteki özel adlar, bir yandan şairin Moskova’dan Bakü’ye 

kadar devam eden uzun tren yolculuğunu ve Bakü’nün ihtişamını, öte yandan ise bu 

ihtişamın ve güzelliğin gerçekleştiği metinler arası zamansal bağlamı, özel metin kurucu 

işaretler olarak göstermektedir. Şiirde yer alan Rostov,  Kislovodsk, Kazbek, Donbas ve 

Kuban gibi şehir ve yer adları ise, Rusça imlâ kurallarına uygun olarak yazılmıştır. Bunlar 

da metinde Türkçe imlâ kurallarına uymayan yabancı kökenli özel adlar olarak 

değerlendirilebilmektedir.   

 

2. 4. Şark-Garp 

Nazım Hikmet’in başından sonuna kadar özel isimlerle dolu olan bir şiiridir. “Firenk 

şairinin gördüğü  Şark”ı yanlış tanıyan Garplılara isyan edercesine Şark’ı savunan şair 

Şarklıdan başka herkesin orta malı olan memleket!” diyerek halkının kıtlıktan öldüğüne 

üzülmektedir. Bunu yapan Avrupa-Himalay tepesinde cazbant çaldıran Britanya subayları 

ve Anadolu’yu Armstrong’un talim meydanına dönüştürenler, çürük Fransız kumaşlarını 

yüzde beş yüz ihtikarla Şark’a satan Piyer Loti, Avrupa’nın San-külotlarıdır. Şair bu kısa 

olmayan  şiirde  Şark kelimesini 9 defa kullanmıştır.  O, bununla sanki Avrupa’ya isyan 

edercesine Şark’ı hiç değilse şiirinde yükseklere kaldırmak istemiştir. Şiirde kullanılan özel 

adlar şunlardır: Şark, Amerikan, Avrupa, Himalay, Britanya, Ganjal, Anadolu, Armstrong, 

Asya, Piyer Loti, Fransız, Azade.  

Burada özel adların kullanımıyla Doğu ve Batı kültürleri arasındaki büyük farklılık ve 

ikincinin birinci üzerindeki sonradan ortaya çıkan sömürge siyaseti, aslında bazı coğrafî-

ekonomik ve askeri parametreleriyle şiirde açılıp gösterilmektedir. Firenk, Himalay, Piyer 



Loti, Ganjal gibi millet, dağ ve kişi özel adları da metinde Rusça imlâ kurallarına uygun 

olarak veya transliterasyon şekilleriyle yazılmıştır. Söz gelişi: Piyer.  

 

2. 5. Orası  



Kültür Evreni-Unıverse Culture-Мир Культуры / Yıl-Year-Год 2015 / Sayı-Number-Число 24 

 

111 

Şairin hayatının son yıllarında yazdığı bir şiiridir. Ebadı itibariyle çok büyük şiir 

olmasa da, içinde özel adlar doludur. İlk sekiz satırda tam olarak 22 özel ad bulunmaktadır. 

Şiirde  şair  ırkların, halkların hepsine aynı sevgiyi duyduğunu anlatmaya çalışmıştır. 

İnsanların  ırklarına, milliyetlerine göre birinin diğerinden yüksekte olmadığını anlatırken 

ama bir de Orası’na işaret eder. Dünyadaki yurtlardan biri var ki, orası Nazım için bir umut 

yeridir. Orası ne Türkiye ne Azerbaycan ne de Polonez adalarıdır: 



Oranın pasaportunu taşıyorum 

kağıttan değil, 

vizesi yüreğime yazılı 

                 damgası vurulu yüreğime. 

Orası hem gözüm 

               hem gözümün üstündeki kaş. 

Oralı ilk yeni adamı yüz yılımın, 

bütün yurtlarımın yurttaşı Lenin yoldaş 

Şiirdeki özel adlar şöyle sıralanabilir:  Endonezyalı, Alman, Esikmos, Sudanlı, Çinli, 



Türk, Ermeni, Yahudi, Arap, Lehli, Rus, Meksikalı, Norveçli, Kırgız, Abhazyalı, Hintli, 

Kürt, Fransız, Fars, Liberya, İngiliz, Amerikalı, Türkiye, Polonez, Azerbaycan, Lenin. 

Yukarıda belirtilen yer, kabile, halk ve millet adlarının  şiirde özel metin kurucu 

işaretler yerine kullanılmasıyla oluşturulan metinler arası kavramsal bağlam, çok geniş bir 

coğrafyaya aittir. Şiirde tasvir edilen Lenin tiplemesinin ortaya çıkışı da söz konusu 

metinler arası bağlama göre şairin “edebî kahramanına bir adlandırma hedefi olarak ön 

anlamlanmalı dolgunluk yaklaşımıyla  şartlanmaktadır” (Popovskaya 2006: 29). Orası 

şiirinde kullanılan Eskimos ve Abhazyalı kelimeleri ise, Türkçe metinde leksik, etnik ve 

etimolojik manalarıyla net olarak anlaşılmamaktadır. Birincisi, Rusça sözlüklerde madde 

başı kelime olarak ‘Eskimosı’ (Eskimoslar) morfolojik şekliyle, yani gramatikal çoklukta 

verilmekte olup, “Kuzey Amerika’nın kutup kıyısında, Grönland’da ve Asya’nın Kuzey-

Doğu uç noktasında yaşayan halk gruplarını” (Ojegov, Şvedova 2002:912) bildiren özel bir 

isimdir. Bu bakımdan söz konusu kelimenin Türkçe metinde de Eskimoslar şeklindeki bir 

kullanımı daha doğru olacaktır. Abhazyalı kelimesinin ise, yazarın yazdığı şiirsel metinde 

‘Abaza’ olarak kullanılması gerekmektedir. Çünkü, burada kastedilen Abhazya ülkesi değil, 

söz konusu diyarda yaşayan ve belli bir ölçüde millet kavramını ifade eden ‘Abaza’ halkı 

veya etnik grubudur. Bu bağlamdaki uygun metinler arası leksik-semantik 

anlamlandırmalar ve semiyotik işaretlenmeler; ülkenin, milletin ve dilin adı olarak 

‘Abhazya-Abaza-Abazaca’ bağlamsal sırasıyla düşünülmeli, yani Türkiye-Türk-Türkçe; 

Özbekistan-Özbek-Özbekçe; Gürcistan-Gürcü-Gürcüce; Rusya-Rus-Rusça; Almanya-

Alman-Almanca gibi leksik, semantik ve kavramsal paralellerde olduğu gibi algılanmalıdır.   

 

2. 6. Lehistan Mektubu 

Lehistan’a yolculuğu sırasında Nazım Hikmet karısına “Lehistan Mektubu” adlı bir şiir 

yazmıştır. Dedesinin Lehistanlı olduğunu söyleyen şair, böyle bir nesilden olduğu için 

duyduğu gururu da söz konusu şiir metninin satır aralarına yansıtmıştır. Elbette, bu gururun 

diğer bir nedeni de o dönemde Lehistan’da artık sosyalizmin kurulması olsa gerek. Şair, 

karısına “Sosyalizm sevgilimizin bizden ne şan, ne para, vefadan başka bir şeyler bekleme-



yişidir” diye de seslenmektedir. Şiirde, sosyalizm mevzu bahis olmadan önce Paris’ten, 


Yüklə 440,68 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə