Microsoft Word KÜLTÜr evreni 24. sayı. doc



Yüklə 440,68 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/7
tarix14.07.2018
ölçüsü440,68 Kb.
#55615
1   2   3   4   5   6   7

Kültür Evreni-Unıverse Culture-Мир Культуры / Yıl-Year-Год 2015 / Sayı-Number-Число 24 

 

116 

metinde, özel metin kurucu işaret olarak yer almaktadır. Çünkü, Mehmet ve Ayşe isimleri

dinî kökenli özel adlardır. Bunlardan Ayşe, Hazreti Muhammet’in eşinin, Mehmet ise Pey-

gamber’in kendisinin adıdır.  Muhammet  adı,  Mehmet  şekline dönüşerek,  Muhammed-

Mehemmed-Mehmet,  aynı zamanda Memet ve Memo biçimleriyle Türkiye Türkçesinde 

kullanılmaktadır (Karahan 2008: 2-3).  Muhammet ismi, diğer Türk yazı dillerinin kelime 

hazinesinde de dinî kökenli bir ad olarak çeşitli şekilleriyle yer almaktadır. Söz konusu adın 

Azerbaycan Türkçesinde Məhəmməd ve Məmməd’ gibi kullanım şekilleri vardır. Ayşe özel 

adı ise, Türk-Anadolu kadınını ve kadınlığını, bütün masumluğu, güzelliği, kibarlığı ve 

inceliğiyle sembolize etmektedir. Şiirde de Ayşe derken sanki Türkiye’deki tüm kız çocuk-

lar kast edilmektedir.  

 

3.3. Sovyetler Birliği, Moskova ve Azerbaycan 

Sovyetler Birliği, Nazım Hikmet’in şiirlerinde memleket şiirlerinden sonra en önemli 

konudur.  Şair her gördüğü güzellikte memleketini hatırladığı gibi, onda bir de muhakkak 

Rusya, Moskova, Lenin anıları vardır. 1924’te Sovyetler Birliğinden ayrıldığında  şair 

“Veda”  şiirini yazdı. Veda zamanı  şair Rusya’daki bazı güzel hatıralarını, o sıradan 1 

Mayıs’ta Kızıl Meydan’da gördüklerini, Lenin ve Engels hakkında hatıralarını anlattı. 

Aslında  şair Rusya’yı bir de Lenin’in vatanı olduğu için seviyor: “Rusya, Lenin’in 



memleketi”.  Şair aynı zamanda 1917 yılında dağılan Çarlık Rusya’sının son anlardaki 

durumunu da canlandırdı. “Bu yazı uzun süren seneler dünya emperyalizminin Şarkta kanlı 

bekçiliğini yapan Çarlık Rusya’sının ne suretle öldüğüne dairdir” şiirinde Sovyetler 

Birliği’ni kuran Lenin’in sözlerini diyor: “Dün erkendi, yarın geç, zaman tamam bugün”. 

Şair Çarlık Rusya’sının dağılmasını Baltık Denizi kıyısında bir pencerenin örtülmesine

Sovyet’lerin kurulmasıyla açılan bir pencereye benzetiyor. Bu tarihi olay şairin bir de 

“Petrograd 1917” şiirinde canlandırılmaktadır. O senelerde şair bir zamanlar dünyayı 

emperyalizmden kurtaracağını düşündüğü Sovyetler Birliği’nin parçalanacağını ve Lenin 

ideolojisinin anlamsız olduğunu anlayacağını tahmin bile etmiyordu. 

Nazım Hikmet Lenin’e şiirler yazdı. Her zaman ona bir ideal gibi baktı. “Ustamızın 

ölümü”  şiirini Lenin’in ölümü üzerine yazdı. Bu habere kendisi inanmadığı, 

kabullenmediği için bir de şiirinde insanları seslendirdi. Onların yankısını da duyuyoruz 

şiirde. Onlar da bu habere inanmıyorlar: “Yalan! Yalan! Yalan söylüyorsun ulan, ebediyen 

duymamak olur mu hiç Lenin’in sözlerini?”. “Maksim Gorki’ye mektup” şiirinde bizler 

hatta  şairin Lenin’i Gorki’den nasıl kıskandığını da görüyoruz. Lenin’i anlatmaya çalışan 

Gorki’nin makalesini eleştiren şair onun da Lenin’i sevdiğini biliyor ama “sevmek anlamak 

demek değil” diyor. Gorki Lenin’le daha fazla zaman geçirse de, onu hakiki sevenler kadar 

anlamadı: “Bırak Maksim Gorki, bırak! Onu anlayarak sevenler anlatsın!”. 

Lenin’e yazdığı  şiirlerle beraber şair Sovyet tarihini de şiirlerinde canlandırdı ve bu 

zaman yine de Lenin’in hayata geçirdiği politikayı destekledi. “Petrograd 1917” şiiri Rusya 

tarihinin küçük bir kısmını bizlere anlatıyor. Lenin önderliğindeki Bolşeviklerle beraber 

1917’de Petrograd’a Kerenski’ye karşı  Kışlık Saray’a hücuma geçmesi büyük bir azimle 

okura tasvir ediliyor. Zamanında 1905’te Kışlık Saray’a giderken Kazakların onun dizka-

pağını ezmelerine rağmen Topal Sergey de 1917’de bu askerlerle beraber gidiyor. Şairin bu 

hücumu bizlere göstermesinin sebebi bu olayın sanki Rusya, Kafkasya, Sibirya, Türkis-

tan’ın kaderini değiştirmesidir. Çünkü bu hücum Sovyetler Birliği’nin kurulmasına yol açtı. 

Kışlık Saray’a hücum, karlar içinden mermer merdivenlere o askerlerin ayaklarını bastıkları 

an, işte o an, tüm ülkelerin kaderinin değiştiğini anlatıyor şair. Şiir aynı zamanda özel adlar-



Kültür Evreni-Unıverse Culture-Мир Культуры / Yıl-Year-Год 2015 / Sayı-Number-Число 24 

 

117 

la zengin: “Kışlık sarayda Kerenski Smolni’de Sovyetler ve Lenin...”. bu iki mısrada beş 

özel ad kullanılmıştır. 

O zaman Sovyetler Birliği’nin içinde bulunan Azerbaycan Nazım Hikmet’in şiirlerinde 

sevgiyle anılan ülkelerdendi. Her zaman olmasa bile şair her Bakü’ye gidişinde bu yerleri 

sevgiyle andı. “Gidiyorum neftin diyarına” diyor şair.  Şair  şiirlerinde Hazar denizini ölü

tuzlu bir göle benzetiyordu.  

Şair, Azerbaycan’ın edebiyat bilimcisi Mikail Refili’nin de ölümüne bir ağıt yazdı. 

Mikail Refili şairin aklında o kadar canlı, sağlam bir insan gibi kalmış ki, bu habere 

inanmıyor. Hatta kendisinin ondan önce öleceğini de bir zamanlar düşündüğünü söylüyor:  

Sana bakıp düşünüyordum: 

Eski şarap fıçısı gibi keyifli, hazret, 

eski şarap fıçısı gibi sağlam. 

Benden çok sonra ölecek 

Arkamdan bir de makale döktürür, 

bir şiir yahut: 

“Nazım’la Moskova’da 24’te tanıştım...” 

Tüm bunların yanı sıra Nazım Hikmet’in şiirlerinde bir kıyaslama vardır. Doğu ve Batı 

dünyaları şiirlerinde daima kıyaslanmaktadır. Veya memleketini tasvir ettiğinde, genellikle 

de köylünün acısını gösterdiğinde mutlaka bir Avrupa ülkesinden şikayet etmektedir. 

“Şarklı ve SSSR” şiirinde şimal’e giden şair Şark’la Garp’ı mukayese etmese de, Asya’daki 

yaşamı göstermekle aslında Şimal’e yardım için, ağır yaşamdan kaçmak için, bir umut için 

geldiğini görmekteyiz: 

Orada, o bataklıklarda, kardeşlerimin vebalı, sarı karınları 

sinekli et parçaları gibi sürünürken; 

o bataklıklar 

köylülere 

Cehennemin rüyası gibi görünürken; 

ben 

seni görmek arzusunu 

bir sıla hasreti gibi derinledim, 

ve sanma ki, orada aç bir köpek gibi inledim. 

Hayır! 

Şimale akan rüzgarlarla aştım 

Asya’nın yollarını, 

ulaştım 

sana! 

“Şevçenko’nun Kalemi” şiirinde  şair Kiev şehrini tasvir ediyor, hem de severek, bir 

insanı sevdiği gibi, bir sevdalı gibi. Şair Kiev’e sevdalanmış ama yine de vatan diyor: 

Mavisi  İstanbul’uma benzer Yeşili Bursa’mdan eser Oturmuş da şiir yazar Birden 



sevdalandım Kiev şehrine”.  


Yüklə 440,68 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə