24
tarafından ortaya konulan sonsuz bir yaratma eylemine dönüşmüştür.
171
Demiurgos’un maddeye şekil verme aşamaları konusunda bu kadarlık bir
açıklamayla yetinen Platon, varlıkların sahip olduğu daha uzak başlangıçlar
hakkındaki bilgileri ise, diyaloglarında alışılagelen kapalılıkla sadece Tanrı’ya ve
onun sevgili kullarına hasretmiştir.
172
Evrenin sahip olduğu düzen ve uyum sebebiyle onun mutlaka bir şeyin
kopyası olduğunu düşünen Platon'a göre evren, her zaman aynı kalan şeye göre
yapıldığı için yapılmış şey’lerin en güzeli olarak kabul edilir.
173
Demiurgos’un
kendilerine bakarak meydana getirdiği, doğmamış ve yok olmayacak, içine hiçbir
yabancı nesne kabul etmeyen, kendi de başka hiçbir şeyin içine girmeyen, gözle
görülmeyen, hiçbir duyuyla görülemeyen, yalnız kavram tarafından görülebilen bu
değişmez şekil ise ona göre “ilk tür”dür.
174
Platon Demiurgos’un evreni yaratmasının nedenini ise, onun diğer bir özelliği
olarak ortaya çıkan iyiliğine ve güzelliğine dayandırır. Zira Platon'a göre
Demiurgos’un kendisi güzeldir ve o evreni meydana getirirken elden geldiği kadar
her şeyin kendisine benzemesini istemiştir.
175
Aynı zamanda evrendeki güzelliğin de
bir açıklaması olan Demiurgos’un bu isteği sonucunda evrendeki her şey bu istek
doğrultusunda şekil almıştır. Platon'a göre şekilsiz ve düzensiz haldeki ana madde
Tanrı’nın, iyinin ve ideaların şekil veren enerjisi sayesinde canlanıp düzene girerek
ş
ekil, form ve güzellik kazanmışlardır.
176
dealardan varlığa geçişe “Tanrısal iyilik” gibi bir araçla çözüm bulan Platon'a
göre iyi, iyiyi meydana getirmeden edemez. yinin iyiyi meydana getirme isteği
doğrultusunda Tanrı için meydana getirme esasken idealar için kendi kendini tekrar
etmek esastır.
177
Bu durum, doğan her şeyin bir neden zoruyla doğması gerektiğini
düşünen Platon için, aynı zamanda evrenin doğuşunu açıklayan bir tür argüman
niteliğindedir.
178
171
ROGERS, a.g.e., s. 100 vd.
172
Timaios 53d.
173
Timaios 29c-e.
174
Timaios 52a; Kratylos 339d; D. ROSS, a.g.e., s. 61, 127–129.
175
Timaios 38c, 39e, 41c.
176
Timaios 29e; COPLESTON, a.g.e., ss. 245 – 246; WEBER, a.g.e., s. 59.
177
Timaios 29e.
178
Timaios 28b vd.
25
Demiurgos’un bu faaliyetlerinde Platon'un Demiurgos için kabul ettiği iki
özelliği daha ortaya çıkmaktadır. Bunlardan ilki onun evreni yokluktan yaratmamış
olmasıyken ikincisi evrendeki şey’leri mükemmel bir şekilde meydana getirememiş
olmasıdır. Demiurgos tikel şey’leri mükemmel şekilde değil de sadece mükemmele
yakın bir şekilde yaratabilmesi ve onun yokluktan yaratan bir Tanrı olmaması evreni
meydana getiren ana maddeyle ilgili bir durumdur. Bu noktada Platon'un ana madde
ile ilgili düşünceleri önem kazanmaktadır.
179
Platon'a göre evreni meydana getiren ana madde ezelidir. Evrenin ana
maddesinin Platon tarafından ezeli kabul edilmesi ise Demiurgos’un evreni
yokluktan yaratan bir Tanrı olmaması sonucunu doğurmaktadır. Ona göre Tanrı
evreni yoktan yaratmamıştır. Bu nedenle Platon diyaloglarında yaratmadan
bahsederken yoktan yaratmayı değil Tanrısal meydana getirmeyi ve Tanrısal üretimi
kasteder.
180
Böyle bir durumda Demiurgos’un evren karşısındaki durumu yoktan
yaratan bir Tanrı değil, elindeki materyallerle mevcut düzeni kuran sanatçı gibidir.
181
Çünkü o evreni, tıpkı elindeki materyale şekil veren bir sanatçı gibi, zaten var olan
maddeye şekil vererek oluşturmuştur.
182
Platon'a göre Demiurgos’un kendisine şekil vererek evreni oluşturduğu ana
madde Tanrı tarafından yaratılmadığı gibi idealar tarafından da oluşturulmamıştır.
Çünkü Platon felsefesinde varlık yokluğu meydana getirmez. Onun ideaları gerçek
anlamda varlık kabul ettiğini düşünürsek maddenin yok kabul edilmesi daha iyi
anlaşılacaktır. Ancak Tanrı’nın ve ideaların yaratıcı faaliyeti için bir gereklilik olarak
kabul edilen madde, aynı zamanda Tanrı kadar da ezeli kabul edilmiştir. Maddenin
Tanrı kadar ezeli kabul edilmesi ise, maddenin ezeli olarak var kabul edilmesinin
onun ezeli olarak yok kabul edilmesine denk olması sebebiyle, ideaların özelliğinden
hiçbir şey kaybettirmemektedir.
183
Platon'un evren için kabul ettiği ezeli ana madde Empedokles’in de kabul
ettiği toprak, hava, su ve ateş unsurlarından oluşur.
184
Ancak Platon'a göre bu dört
179
SAHAKIAN, a.g.e., s.58.
180
Sofist 265e, 266c.
181
MCLEAN, a.g.e., s. 145; THILLY, a.g.e., s. 126.
182
Timaios 47e; COPLESTON, a.g.e., ss. 245–248; SAHAKIAN, a.g.e., s. 55.
183
WEBER, a.g.e., s. 60.
184
G. F. PARKER, A Short Account Of Greek Philosophy From Thales To Epicurus, Edward
Arnold (Publishers) Ltd., Great Britain 1967, s. 100.