22
varlıkların dünyasında kesin gerçekliklerden değil, sadece akla en yakın
ihtimallerden bahsetmek en doğru yoldur.
160
Platon ontolojisinin en temel karakteristiklerinden bir diğeri de evren
hakkındaki düşüncelerin mitolojiyle karışık bir şekilde anlatılmış olmasıdır.
161
Örneğin Platon'da ruhun yapısı
162
, evrenin doğuşu
163
vs. ile ilgili ontolojik konular
ağırlıklı olarak mitolojilerle örülerek anlatılmıştır. Ancak Platon, ontolojisini
mitolojiyle karışık bir şekilde anlatmasına rağmen ortaya koyduğu teori ne tamamen
mitolojidir ne de mitolojinin dışında bir şeydir. A. E. Taylor, Platon ontolojisinin
uydurma olduğunu söyleyip, onun beşinci yüzyıl Pythagorasçılığının bir ifadesi ve
Pythagorasçı dini ve matematiği Empedokles’in biyolojisiyle kasıtlı bir şekilde
birleştirme teşebbüsü olarak yorumlasa da, gerçekte onun ontolojisinin, diğer
filozoflardan alıntılar yapmakla birlikte, kendine has olduğu düşünülmektedir.
164
Platon'un içinde yaşadığımız dünyadaki varlıklarla ilgili kesin cümleler
kullanmaktan çekinmesi ve anlatımlarına mitolojik bir açıklama getirmesinin
nedeninin altında onun sahip olduğu evren anlayışı yatmaktadır. Bunun daha iyi
anlaşılması için onun varlık düşüncesine kısaca değinmek yerinde olacaktır.
Platon için kabaca varlığın iki yanı vardır. Bunlardan ilki onun daima var
olan yanıyken ikincisi onun daima değişen ve oluş içinde olan görünüş yanıdır.
Platon'a göre birinci yanıyla varlık zamanın ve oluşun dışındadır. Bu anlamda birinci
yanıyla varlık tikel varlıkların dünyasını aşar durumdadır.
165
Oysa ikinci yanıyla
varlık tamamlanmayacak olan bir oluş içindedir. Bu oluş sebebiyle dünya hiçbir
zaman tamlığa ve ideaların durumuna ulaşamayacaktır. Varlığın kendisi hakkında
kesin cümleler kurulamaması da buna bağlıdır. Süreklilik ve eksiksizlik durumuna
ulaşamayan fenomenal şey’lerin mükemmele yaklaşamaması durumu ise maddenin
kendisinden kaynaklanan bir sorundur.
166
160
Platon, Timaios, Çev. Erol GÜNEY – Lütfi AY, Sosyal Yayınlar, stanbul 2001, s. 114.
161
Frank THILLY, Yunan ve Ortaçağ Felsefesi, Çev. brahim ŞENER, zdüşüm Yayınları, stanbul
2002, ss. 126, 127.
162
Timaios 90a-e.
163
Timaios 28a-e; 37a vd.
164
COPLESTON,
a.g.e., ss. 245–246.
165
MENGÜŞOĞLU,
a.g.e., s. 117, 128 – 129.
166
SAHAKIAN,
a.g.e., s. 54.
23
Platon felsefesinde varlığın daima var olan yanı ve daima değişen yanı
birbirinin tam karşıtı durumundadır. Bu doğrultuda Platon ontolojisinin doğru bir
yöntemle anlaşılması için konuya ana madde ve ana maddeyi işleyen güçle başlamak
bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
2.1. Demiurgos, Ana Madde ve Yaratma
Platon Herakleitos’un duyulur dünyanın sürekli bir oluş içerisinde olduğu
görüşünü kabul eder. Bu oluş ise Platon'a göre bazı amaçlar vasıtasıyla gerçekleşir.
Platon'da bu amaç onun ilahi sanatçı olarak nitelendirdiği Demiurgos’tur.
167
Demiurgos Yunanca’da evreni bilgelik üzerine kuran sanatkâr, işçi, yaratıcı,
yapıcı ve hâkim demektir. Platon'un kozmolojisini ortaya koyduğu Timaios
diyalogunda ise Demiurgos maddi dünyayı yaratan Tanrı ya da Tanrısal güç olarak
nitelenmiştir.
168
Platon felsefesinde Demiurgos’un evrenin yaratılması aşamalarında bir takım
özellikleri ortaya çıkar. Bu anlamda Demiurgos’un ortaya çıkan belirgin ilk özelliği
onun düzene sokucu bir Tanrı olmasıdır. Zira Platon'a göre Demiurgos düzensiz ve
uyumsuz haldeki devinimi alarak onu düzene sokmuştur. Duyu dünyasının ve akılla
anlaşılan dünyanın dışında olan Demiurgos, düzenden yoksun olan evrene düzen
vermek suretiyle ideaların gölgelerinin ortaya çıkmasını da temin etmiştir. Buradan
yola çıkarak dünyanın, sahip olduğu düzenin ortaya çıkması noktasında Demiurgos’a
borçlu olduğunu söyleyebiliriz.
169
Platon açısından Demiurgos için kabul edilebilecek ikinci özellik ise onun
evreni meydana getirme aşamasında kendine ideaları örnek aldığıdır. Platon'a göre
Demiurgos düzensiz halde bulunan devinimi düzene soktuktan sonra bu maddeye
ideal ve ezeli örneklere bakarak şekil vermiştir.
170
Bu noktadan sonra idealarla
madde arasıdaki ilişki, bir hiçlik olan Kaos’a idealarla şekil veren Demiurgos
167
COPLESTON,
a.g.e., s. 246.
168
Timaios 48a; NAMIK,
a.g.e., s. 83; Geddes MACGREGOR,
“Demiurge”,
Dictionary Of
Religion And Philosophy, Paragon House, New York 1989, s. 176; BOLAY, s. 93.
169
Timaios 30b, 53b; Arthur Kenyon ROGERS,
A Student’s History Of Philosophy, The
Macmillan Company, New York 1912, s. 100; D. ROSS, s. 137; CEV ZC , “Demiurgos”, a.g.e, s.
229.
170
Timaios 29a, 29c-31a, 37d, 48e, 53b.