11
felsefesiyle ilgilendiği bir araştırma dönemidir. Bu dönem Platon'un kendine ait olan
idealar kuramının oluşumunda bir başlangıç ve aynı zamanda bir basamak
durumunda olmuştur.
48
Bu aşamada Platon, Sokrates’ten soru cevap yöntemiyle
nesnelere tanımlar bulma ve “idealler arama arzusunu” miras almıştır.
49
Sokratik
dönemde başlayan bu oluşum orta dönemde olgunlaşmaya devam etmiş ve son
dönemi olan yaşlılık döneminde ise sistemli bir hal almıştır. Ancak Platon'un ilk, orta
ve son dönem yapıtlarının hiç birisinde idealar kuramı toplu bir şekilde bir bütün
halinde anlatılmamıştır. Bu görüşler daha çok Devlet
50
, Devlet Adamı
51
,
Euthydemos
52
, Euthyphron
53
, Gorgias
54
, Kratylos
55
, Lysis
56
, Menon
57
, Parmenides
58
,
Phaidon
59
, Protagoras
60
, Phaidros
61
, Philebos
62
, Sofist
63
, Symposion
64
, Theaitetos
65
,
Timaios
66
diyaloglarının tamamına ve 7. Mektup’a
67
serpiştirilmiş olarak
bulunmaktadır.
dealar kuramının orta ve son dönem diyaloglarında belirgin hale gelmeye
başladığını ve ilk dönem diyaloglarının daha çok ahlaki konular üzerinde
yoğunlaştığını düşünürsek, Platon'un birinci dönem diyaloglarının tamamen
Sokrates’in etkisiyle oluştuğunu söyleyebiliriz. Bu açıdan bakıldığında bu dönem
yapıtlarında Sokrates’in felsefesini bulabiliriz. Dil ve üslup açısından oldukça basit
48
W. WINDELBAND, History of Ancient Philosophy, Translated By Herbert Ernest CUSHMAN,
Dover Publications, New York 1956, s. 183; ERALP,
a.g.e., s. 2.
49
R. S. BLUCK, “Platonik Formlar Duyusal Nesnelerden Niçin Ayrıldı?”, dealar Kuramı (Der.
Ahmet CEV ZC ) içinde, Gündoğan Yayınları, Ankara 1999, s. 127–128.
50
Devlet 476b-d; 479e; 485b; 486d; 490a-b; 493e; 505a; 507b-c; 508d-e; 509b; 510b; 517c; 526d-e;
529d; 532a; 585b-c; 596a-e; 597a-e.
51
Devlet Adamı 262c-263a, 263d-264a, 309c.
52
Euthydemos 300e, 301a.
53
Euthyphron 5d, 6d.
54
Gorgias 454d, 524d.
55
Kratylos 339d, 440a-b, 432d, 440a-c, 386e, 389c, 390e, 401c.
56
Lysis 219d.
57
Menon 72c, 73e, 74c-75b, 81a-e, 82b vd., 86a-b.
58
Parmenides 130b, 131a, 134b, 137d-e, 138a-c.
59
Phaidon 65d, 66e, 68a-b, 72e, 73c, 74e-75a, 75e, 78d-a, 83d, 100b-c.
60
Protagoras 344e, 345a-e, 330c.
61
Phaidros 246b vd., 247d, 249c-250b, 251a, 266b.
62
Philebos 15a-d, 16a-17a, 34a, 53a, 58a, 59a-60a, 61a-62a.
63
Sofist 236b, 240b, 247d, 248a, 250b, 251a-e, 254a-d, 255e, 256a-e, 257b, 259a, 266c.
64
Symposion 210b, 210e, 211a-e.
65
Theaitetos 147d vd., 156e, 182a.
66
Timaios 29a, 29c-31a, 37a-38a, 48e, 50a-c, 51a, 51d, 52a.
67
7. Mektup 342b-d, 343c.
12
olan bu dönem diyaloglarında Platon, Sokrates’in görüşlerine katılmaktadır.
68
şlenen
konular ise daha çok ahlak üzerinedir. “Erdem nedir?” sorusu en çok tartışılan konu
olmakta ve bu dönem diyalogları bu soruya tatmin edici bir cevap bulamadan son
bulmaktadır. Diyalog boyunca bu soruya pek çok öneriler sunulmakta ancak hepsi de
verilen cevabın tatmin edici olmaması sebebiyle reddedilmektedir.
Orta dönem diyaloglarında, alışılagelen Sokratik yöntemle bu sorulara yanıt
aranmaya devam edilir. X nedir sorusu burada önemli bir yer tutmaktadır. X, bu
diyaloglarda bazen “erdem” olmakta bazen de “güzellik” ve “adalet” olmaktadır. Bu
sorularla birlikte Platon'un zihninde kendine ait yeni düşüncelerin çıkmaya başladığı
dönem, bu dönemdir. O, X nedir sorusunu her sorduğunda artık bütün X örneklerinin
ötesindeki genel X’i ve özleri aramaya başlamıştır. Burada Platon'un asıl istediği
cevap idealar kuramının çekirdeğini oluşturacak olan soyut ve genel bir kavramdır.
69
Bununla birlikte Platon bu soruya hala tatmin edici yanıtlar bulamamaktadır. Bu
noktadan sonra Platon, her şeyin ötesindeki X’in ne olduğuna tatmin edici bir yanıt
bulamayışının temelinde güvenilir olmayan aktüel X örneklerinin yattığını
gözlemlemiştir. Adalet, güzellik gibi konularda yaptığı sorgulamalar ise onu
bambaşka noktalara götürdü. Beyaz rengi daha önce görmemiş bir insanın beyazı
bilemeyeceği gibi adaletin kendisini görmeyen bir insanın da adaleti bilemeyeceğini
düşünerek tanımı belirsiz bir adaletin varlığına ulaştı. Platon'un zihninde bu “adalet”
ideasıydı. Daha önce başka bir âlemde gördüğümüz ancak içinde yaşadığımız
dünyaya gelişimizle unuttuğumuz adaletin gerçek ve tek bilinebilir adalet olması bu
dünyadaki örneklerle adaleti bilemeyişimizi de açıklıyordu.
Düşünceleri böyle bir çerçevede şekillenen Platon'a göre bilinebilir olan
gerçek şey’ler idealardır. lk dönemde ideaların çekirdeğini oluşturacak olan bu
tartışmalarda ulaşılan idea niteliğindeki kanaatler daha çok ahlaki nitelikte olup
henüz ontolojik ve epistemolojik anlamı olan bir idea oluşmamıştı.
70
Bu noktadan
sonra Platon'un önündeki problemlerden biri de oluşla beraber varlığı ve bilginin
68
Fatma PAKSÜT, Platon ve Platon Sonrası, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 1982, s.
433–444.
69
HEINAMAN, a.g.e., s. 357; hsan TURGUT, Platon'un Son Dönem Felsefesinde Bilgi Sorunu
(Theaitetos’un Yeni Bir Yorumu), Bilgehan Matbaası, zmir 1992, s. 1, 3, 14.
70
George F. MCLEAN – Patrick J. ASPELL, Ancient Western Philosophy: The Hellenic
Emergence, Meredith Corporation, New York 1971, s. 116–117; TURGUT,
a.g.e., s. 5.