66
ilki Platon'un bu özelliği net bir dille ortaya koymasıdır. kinci fark ise Platon
tarafından ideaların Tanrı tarafından yaratılmadığına bağlı olarak çıkarılan başka bir
özelliktir. Bu özellik ideaların ‘varlığı kendinden’ olan şey’ler olmasıdır. Platon
ideaları varlığı kendinden olan şey’ler olarak kabul eder ve bunu çok net bir dille
ortaya koyar.
448
Oysa Whitehead'in sistemi içerisinde ezeli objelerin ‘Tanrı
tarafından bile yaratılamamasına’ vurgu yapılmasına rağmen, bu varlıkların varlığa
gelmelerinin kendi doğalarına bağlanması durumuna çok fazla vurgu
yapılmamaktadır. Ancak biz, ezeli objelerin sahip olduğu diğer özellikleri de göz
önüne alarak bu anlamı çıkarabilmekteyiz.
dealar ile ezeli objeler arasındaki en temel farklılıklardan bir tanesi de ezeli
objelerin soyut olmasına karşın ideaların doğası itibariyle somut karakterli kabul
edilmesidir. Whitehead'e göre ezeli objeler soyuttur.
449
O, “soyut olma” ile “belirli
somut durumlara aşkın olmayı” kasteder. Bu noktada eğer biz ideaları tümeller
olarak düşünecek olursak ve Platon'un idealar kuramının çekirdeğini oluşturan ‘soyut
ve genel kavramlar arayışını’ da göz önüne alırsak ideaların soyut şey’ler olarak
kabul edilmesi doğru görünmektedir.
450
Bunlara ek olarak Platon'un ideaları “bu
dünyanın ölçülerine sığmayan aşkın şey’ler” olarak tasavvur ettiğini de
düşündüğümüzde
451
, Whitehead'in soyut olmayla kastettiği anlamın idealar için de
geçerli olduğu söylenebilir.
452
dealar ile ezeli objeler arasındaki köklü farklılıklardan bir diğeri de, her iki
varlığın gerçekliği konusudur. Zira Platon'a göre idealar en gerçek şey’ler olarak
kabul edilirken
453
, Whitehead tarafından ezeli objeler “gerçek dışı imkânlar” olarak
kabul edilirler.
454
deaların ve ezeli objelerin yeri konusu da Platon ve Whitehead arasında
farklılık arz eder. Platon idealar için herhangi bir yer tayin etmez ve böyle bir
konumlandırmadan şiddetle kaçınır.
455
Oysa Whitehead'te durum farklıdır.
448
Phaidon 100b.
449
PR, s. 69, 70. Ayrıca Bkz.
SMW, s. 160.
450
HEINAMAN,
a.g.e., s. 357; TURGUT,
a.g.e., s. 1, 3, 14.
451
Phaidon 74a, 79a-e, 100c, 109c-110a-b, 247d;
Phaidros 250b;
Philebos 15a-d, 53a, 58a, 59a-60a,
61a-62a; Sofist 247d-248a; Symposion 211a-e; Theaitetos 156e; Timaios 37c-d, 50a, 51a,52a.
452
SMW, s. 160; LECLERC, a.g.m., s. 176; ALBAYRAK, a.g.e., s. 9.
453
Devlet 486d, 490a; Phaidon 65d; Philebos 58a; Sofist 247d.
454
PR, s. 27, 30, 32, 33, 287.
455
Symposion 211a-b; RUSSELL, Felsefe Meseleleri, s. 148.
67
Whitehead'te ezeli objelerin yeri bellidir, orası da Tanrı’nın birincil yönüdür. Ona
göre Tanrı’nın birincil yönü ezeli objelerin mekânıdır.
456
Tümeller konusu da iki sistem arasında önemli sayılabilecek farklılıklardan
bir diğeridir. Platon tarafından idealar, genel kavramlar ve genel adlar olarak kabul
edilmeleri nedeniyle “tümeller” olarak da adlandırılabilirken,
457
Whitehead
tarafından ezeli objeler, birbirlerinden keskin şekilde ayrı olan alanları çağrıştırması
ve bu kavramın tarihsel süreç içerisinde yıpranmış olması nedeniyle, “tümeller”
olarak kabul edilmemiştir.
458
5.2. deaların ve Ezeli Objelerin Tanrı le liş
kisi
deaların ve ezeli objelerin Tanrı ile olan ilişkilerinde iki husus
karşılaştırılabilir görünmektedir. Bunlardan ilki ‘ezeli objelerin yeri’, ikincisi ise
‘yaratma’ konusudur.
Tanrı’yı “asli yön” ve “oluşan yön” olmak üzere ikiye ayıran Whitehead'e
göre, ezeli objelerin tamamı Tanrı’nın birinci yönünde bulunmaktadır. Tanrı’nın asli
yönünün ezeli objelere mekân olması sebebiyle Whitehead tarafından bu yön, aynı
zamanda “ezeli objelerin evi” ya da “ezeli objelerin deposu” olarak nitelendirilir.
Böylece Tanrı asli yönü ile ezeli objelerin bütün tasavvurlarına sahip bir varlık
olmakta ve bu varlıkları sübjektif gayesiyle aktüel dünyaya sunmaktadır. Diğer bir
ifadeyle ezeli objeler Whitehead tarafından Tanrı’nın zihnindeki düşünce objeleri
olarak kabul ediliyor görünmektedir.
459
Buna karşın Platon'da ideaların Tanrı’nın zihninde olduğu şeklinde bir
cümlesi yoktur.
460
Whitehead'in, Tanrı’nın asli yönündekiler olarak ezeli objelerin,
platonik idealar dünyası gibi olduğunu söylemesine rağmen
461
, Tanrı’nın birinci
yönünde bulunan ezeli objelerin Platon'un idealar dünyasıyla özdeşleştirilmesi, yani
bir anlamda ideaların Tanrı’nın zihninde olan şey’ler olarak kabul edilmesi bir yanlış
anlamadır. deaların Tanrı’nın zihninde bulunduğuyla ilgili anlayış, daha sonraki
456
PR, s. 73.
457
Devlet 596a; Menon 72c; Phaidon 74a, 100c; Phaidros 249c; Sofist 255e. Ayrıca Krş.:
Protagoras 315e,
Phaidon 108d.
458
PR, s. 76.
459
A.N.W.,
“Unpublished Letter From Whitehead To Hartshorne (January 2, 1936)”, s. 199.
460
EMMET,
Whitehead’s Philosophy Of Organism, s. 122.
461
PR, s. 73.