TBB/Yeni Çek Kanunu ve Hukuki Değerlendirmesi Toplantısında Yapılan Sunum/ Prof. Dr. Seza Reisoğlu/29.12.2009
11
hukuki takipten söz edildiğinden, keşide tarihinden önce çekin ibrazı ve
karşılıksız çıkması halinde bu hususun çekin arkasına kaydedilmesiyle
temerrüt faizinin başlayacağı kabul edilecektir. Tasarının 6. maddesi
gerekçesinde sadece Yasa metni tekrarlanmaktadır.
Bu durumda çekin keşide tarihinden önce ibrazı ve karşılıksız çıkması
halinde, hamilin talebi üzerine bankanın ibraz tarihini belirterek karşılıksız
işlemi yapması gerekecek; aksi takdirde banka görevlisi şikayet üzerine 1
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilecektir (Md 7/4).
IX-
Karşılıksız çekte cezai sorumluluk (Md 5)
Yeni Çek Yasasında 3167 sayılı Yasadan farklı olarak hapis cezası
kaldırılmış, buna karşılık eski Yasada karşılıksız çekte adli para cezası için
azami bir miktar getirilmiş iken, yeni Yasada (Md 5) asgari bir miktar –
binbeşyüz güne kadar adli para cezası - kabul edilmiş, her çek yaprağı için,
en az asgari miktar kadar olmak üzere karşılıksız kalan miktar için adli para
cezası öngörülmüştür.
Adli para cezası tam gün sayısının 1 gün karşılığı olarak takdir edilen miktar
ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından devlet
hazinesine ödenmesinden ibarettir (TCK Md 52/1). En az 20 en fazla 100
TL olan 1 gün karşılığı adli para cezasının miktarı kişinin ekonomik ve şahsi
halleri gözönünde bulundurularak takdir edilir (TCK Md 51/2). Adli para
ödenmemesi halinde hapis cezası uygulanacak ancak 3 yılı geçemeyecek,
hükümlü hapis yattığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı
öderse hapisten çıkacaktır (Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında
Kanun Md 106/7-8).
3167 sayılı Yasada, hapis cezası karşılıksız çek mükerrerlerine
uygulandığından ve suçta tekerrür “önceden işlenen suçtan dolayı verilen
hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suç işlenmesi halinde” (TTK Md 58/1)
söz konusu olduğundan geçen dönemde; karşılıksız çek keşide edenlere
hapis cezası uygulanmamıştır. Örneğin ilk karşılıksız çek keşidesinden
sonra, kişi 1-2 yıl içinde onlarca karşılıksız çek çekse de ilk çekten ötürü
mahkumiyetin kesinleşinceye kadar geçen sürede çekilen karşılıksız çekler
için sadece para cezası söz konusu olmuştur. Buna karşılık; adli para
cezasını ödemeyenlerin cezasının hapse çevrilmesi nedeniyle de,
karşılıksız çek çekenlere hapis cezası verilip verilemeyeceği Anayasanın
38. maddesindeki (2001 yılında yapılan değişiklik) “hiç kimse yalnızca
sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirmemesinden dolayı
özgürlüğünden alıkonamaz” hükmü karşısında tartışmalar devam edecek
olup; Anayasa Mahkemesi bir kararında (11.12.2002 165/195 RG
24.04.2003) karşılıksız çek nedeniyle verilen hapis cezasının anayasaya
aykırı bulunmadığı sonucuna varmıştır.
Kişinin cezalandırılması için çekin tamamen veya kısmen karşılıksız olması
gerekir. Çekin karşılığının bulunmasına rağmen çek hesabının rehinli
olması, haciz veya tedbir gibi nedenlerle çek ödenemiyorsa, çek hesabı
sahibinin cezalandırılması mümkün değildir. Buna karşılık, çek karşılığı olsa
da ödenmemiş olduğundan çek hamili hukuki takip yapabilecektir.
TBB/Yeni Çek Kanunu ve Hukuki Değerlendirmesi Toplantısında Yapılan Sunum/ Prof. Dr. Seza Reisoğlu/29.12.2009
12
Yeni Yasada karşılıksız çek çekme halinde kimin cezalandırılacağına dair
yeni düzenleme getirilmiştir. Madde 5/2 ye göre kendilerine çek hesabı
açılan gerçek ve tüzel kişi çek karşılığını en geç çekin keşide tarihinde ilgili
çek hesabında bulundurmak zorundadır. Bu karşılıklar en az kanuni ibraz
süresi içerisinde de hesapta kalacaktır.
Yeni Yasada çek hesabı sahibi gerçek kişiler, sadece kendileri çek keşide
edebileceklerinden vekil veya mümessil aracılığı ile
çek keşide
edilemeyeceğinden, keşide tarihinde hesapta karşılık bulunmaz ise, çeki
bizzat keşide eden gerçek kişi hakkında şikayet üzerine adli para cezası
verilmesinde bir sorun yaşanmayacaktır. Hesap sahibi gerçek kişi adına
vekilinin çek keşide etmesi halinde ise, çek geçerli olsa da olmasa da
keşide eden vekilin cezai sorumluluğu bulunmayacaktır. (Md 5/1-2)
Çek hesabının bir tüzel kişi adına açılması halinde ise; karşılıksız çek
keşidesinden kural olarak tüzel kişi adına çek keşide eden yetkililer değil;
fakat tüzel kişi adına keşide tarihinde çeklerin karşılığını hesapta
bulundurma ile yükümlü olanlar cezai sorumluluk taşıyacaklardır. 5/2.
maddesine göre çek hesabı sahibinin bir tüzel kişi olması halinde, bu tüzel
kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi,
böyle bir görevlendirme yapılmamış ise yönetim organını oluşturan gerçek
kişi veya kişiler çeklerin keşide tarihlerinde çek karşılıklarını bankadaki çek
hesabında bulunduracaklar, aksi takdirde cezai sorumluluk altına
gireceklerdir.
Çekin karşılığını hazır bulundurmayanların karşılıksız çekten sorumlu
oldukları 5/1. maddesine “karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren
kişi ....” şeklinde ifade edilmiştir.
Karşılıksız çek suçu işlenebilmesi ancak kast veya olası kast halinde
mümkündür. Kast “suçun kanuni tanımındaki unsurların
bilerek ve istenerek
gerçekleştirilmesidir”. “Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların
gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde ise olası
kast vardır”. (TCK Md 21)
Buna karşılık, bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir. Zira “taksirle
işlenen fiiller, kanunen açıkça belirtildiği hallerde cezalandırılır” (TCK Md
22). Bu nedenle Hükümet Tasarısının 5. madde gerekçesinde “söz konusu
suçun oluşabilmesi için çekin karşılığının, dikkat ve özen yükümlülüğüne
aykırı olarak, yani en azından taksirle, ilgili çek hesabında
bulundurulmaması gerekir ... söz konusu suç .... en azından taksire dayalı
kusurluluğu gerektiren bir suç olarak tanımlanmıştır” şeklindeki görüşe
katılma olanağı bulunmamaktadır.
X-
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı
a. genel olarak
− Banka çek hesabı açtırmak isteyenin –gerçek veya tüzel kişi- çek
yasaklısı olup olmadığını araştırır (Md 2/1)
− Çek hesabı açılmasını veya mevcut çek hesabından çek verilmesini
isteyen kişi her defasında hakkında çek yasağı bulunmadığı hususunda