30
1-Alkollü olarak araç kullanıldığından şüphe edilen ve yalnızca hasarla
sonuçlanan trafik kazalarında, sürücülerin alkol durumları kaza tespit tutanağını
tanzim eden elemanlarca olay yerinde teknik cihazlarla tespit edilerek, kaza tespit
tutanağına yazılır. Bu halde hasarlı kazaya karışanların alkol durumlarının tespiti için
ayrıca adli tabibe veya resmi sağlık kuruluşlarına sevki yapılmaz.
2-Cihazla yapılan tespit sonucunda alkollü içki aldığı belirlenen sürücülerin
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48. maddesine göre, birinci defada 6 ay,
ikinci defada da 2 yıl süre ile sürücü belgeleri ellerinden alınır. Üçüncü defa
tekerrürü halinde ise, bu sürücüler, 6 aya kadar hafif hapis cezası ve para cezası ile
cezalandırılırlar ve belgeleri 5 yıl süre ile geri alınır (Değişik: 08.01.2003-4785/3
md.). Bu süre sonunda yapılacak psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı
muayenesi neticesinde belgesinin iadesinde sakınca bulunmayanlara sürücü belgesi
iade edilir. Muayene sonucunda sürücü belgesinin iade edilmesinde sakınca
bulunanlara ise sürücü belgesi verilmez.
3-Cihazla yapılan tespite sürücünün itiraz etmesi halinde, kanındaki alkol
miktarının belirlenmesi için, bu konuda eğitilmiş ve kan almaya yetkili kılınmış
personel tarafından kanı alınarak, tahlil için polis kriminal laboratuarına gönderilir.
4-Polis kriminal laboratuarlarında tahlilin mümkün olmaması halinde, sürücü
kanındaki alkol miktarının tespiti için Adli Tıp Merkezlerine ve Sağlık Bakanlığı’na
bağlı tahlil yapabilecek teknik ve tıbbi imkanlara sahip olan en yakın sağlık
kuruluşlarına gönderilir.
5-Sürücülerin alkollü içki alıp almadığının tespitinin cihazlarla yapılmasının
mümkün olmadığı hallerde yönetmelikteki form esaslarına göre test uygulanır. Test
sonucunda alkollü içki aldığına kanaat getirilenlerden 0,50 promilin üstünde alkollü
içki alındığını kabul ve beyan edenler hakkında yapılacak kanuni işleme esas olmak
üzere yönetmelikteki formun alkol test tutanağı bölümü düzenlenerek sürücü ve
görevli tarafından imzalanır.
31
Test sonucuna itiraz eden sürücüler hakkında ise kanlarındaki alkol miktarının
tespiti için 3 ve 4. bentte belirtilen esas ve usuller uygulanır.
6-Kandaki alkol miktarının teknik cihazlarla ve kan alınarak laboratuarda tespit
imkanlarının bulunmadığı hallerde, alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen
sürücüler en yakın resmi sağlık kuruluşuna sevk edilerek, bu kurum hekimi
tarafından rutin alkol muayenesinden geçirilir. Ayrıca 97. madde hükümlerine
uymayanlara, Karayolları Trafik Kanunu’nun 48. maddesine göre işlem yapılacağı
belirtilmektedir (Balseven, 2002).
T.C. Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 12.01.2005 tarihli (Esas No: 2004/3669
Karar No: 2005/96) bir içtihadından alınan kararda; alkol miktarının teknik cihazlar
(alkolmetre cihazı) ile ölçüleceği, itiraz halinde kandaki alkol miktarının tespiti için
tahlil yapılması gerektiği belirtilmiştir. Temyiz konusu olayda şöyle denmektedir:
Kişinin alkollü olduğunun trafik kontrolü sırasında saptanmasından sonra, bu ölçüme
yapılan itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak tahlile kadarki sürede kandaki
alkol oranının azalması doğaldır. Ancak olayda, zaman diliminin yaklaşık 1,5 saat
olduğu göz önüne alındığında, bu süre içerisinde kandaki alkol oranının 2,30
promilden 0,25 promile düşmesi olanaklı değildir. Bu durumda, anılan yönetmelik
maddesine uygun olarak yapılmış tespitle, davacının kanındaki alkol oranının,
yönetmelikte öngörülen sınırın altında kaldığı anlaşıldığından, davacı adına tesis
edilen işlemin hukuka uygun olmadığı kanaatine varılmış ve karar yeniden
değerlendirilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmiştir.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Türk Ceza Kanunu’nun 179.
maddesine göre; alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle
emniyetli bir şekilde araç idare edemeyecek durumda olmasına rağmen araç kullanan
kişi de 2 yıla kadar hapis cezasına mahkûm olacaktır (Oğuz, 2006).
Yeni TCK’nın 34. maddesinde ise; geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan
alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını
32
algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli
derecede azalmış olan kişiye ceza verilmeyecektir. Đradi olarak alınan alkol veya
uyuşturucu
madde
etkisinde
suç
işleyen
kişi
hakkında
bu
hükümler
uygulanmayacaktır (Özmen, 2004).
Aynı kanunun 57. madde yedinci fıkrasına göre; suç işleyen alkol ya da
uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin, güvenlik tedbiri olarak, alkol ya
da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi
altına alınmasına karar verilerek, bu kişilerin tedavisi alkol ya da uyuşturucu veya
uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam edecektir. Bu kişiler,
yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek rapor üzerine
mahkeme veya hâkim kararıyla serbest bırakılabilecektir (Özmen, 2004).
Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nun 03.08.2002 tarih, 4771 sayılı kanunla
değiştirilen 13. maddesinin “F” fıkrasında; bir kurumda tedavi, eğitim ve ıslahı için
kanunlarla veya bu kanunun uygulanmasını gösteren tüzükte belirtilen esaslara
uygun olarak alınan tedbirlerin yerine getirilmesi amacıyla, toplum için tehlike teşkil
eden akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol bağımlısı serseri veya hastalık
bulaştırabilecek kişileri yakalar ve gerekli kanuni işlemleri yapar ifadesi
bulunmaktadır. Ayrıca 13. maddede yakalanan kişilerle ilgili olarak “A” fıkrasına
göre; yakalananlardan uyuşturucu madde kullanmış olanlar ile sarhoş olanların,
yakalanma anındaki sağlık durumları tabip raporuyla tespit edilir denmektedir
(Yalvaç, 2006).
5271 sayılı yeni CMK 109. maddesinde tutuklama yerine uygulanmak üzere,
üst sınırı üç yıla kadar suçlarda “adli kontrol” adı verilen bir tedbirler dizisine yer
verilmiştir. Üçüncü fıkranın “e” bendine göre şüpheli kişi; özellikle uyuşturucu veya
uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil,
tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek durumundadır.
Böylece bu madde ile tutuklamanın istisnai durumlarda başvurulan bir tedbir
olmasını sağlamak hedeflenmiştir (Şahin, 2005; Yılmaz, 2005).
Dostları ilə paylaş: |