Microsoft Word zulfikar tez doc



Yüklə 0,63 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə10/22
tarix01.06.2018
ölçüsü0,63 Mb.
#46929
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   22

 

 

24 



 

Kontrolünü kaybetme  

 

Hafta sonları  



 

Kahvaltıdan sonra  

 

Yalnız başına içme  



 

Titremeler  

 

Hoşgörü azalması } Aleni Alkolizm  



 

Delirium tremens  

 

Sebepsiz korkular  



 

Uykusuzluk  

 

Ölüm  


 

Kronik  alkolikler  normal  populasyona  göre  daha  sık  travmalara  ve  diğer  adli 

olaylara  maruz  kalmakta  ve  daha  yoğun  bir  şekilde  etkilenmektedir.  Bunda  alkolün 

entoksikasyon etkisi yanında, alkoliklerde sık rastlanılan kötü beslenme, avitaminoz, 

kanama ve pıhtılaşma bozuklukları, enfeksiyonlar gibi sekonder patolojilerin de rolü 

bulunmaktadır. Alkoliklerde intihar ve cinayetlere daha sık rastlanır (Oğuz, 2006). 

 

1.6.2.1. Alkol Yoksunluk Sendromu 



 

Alkolik,  alkol  alamadığı  zaman  yoksunluk  sendromuna  girer.  Alkolü  aniden  kesen 

alkoliklerde  çeşitli  fiziksel  ve  ruhsal  yoksunluk  belirtileri  ortaya  çıkar.  Bu  sendrom 

esas  itibariyle  psişik  ve  somatik  hipereksitasyon  ve  sempatoadrenal  hiperaktivite 

belirtileri ile karakterizedir. Ağır bir yoksunluk sendromunda bu belirtiler genellikle 

aşağıdaki dönemler halinde ortaya çıkar (Kayaalp, 2002). 

 

1.6.2.1.1. Erken Belirtiler 



 

Huzursuzluk,  anksiyete,  tremorlar,  baş  ağrısı,  hipertansiyon,  taşikardi,  terleme, 

bulantı,  kesiklik,  uykusuzluk  ve  ateş  alkolün  en  son  alınışından  6-8  saat  sonra 



 

 

25 



başlayan erken belirtilerdir. Klinik tabloya titremelerin egemen olması nedeniyle bu 

döneme  “sinirden  titreme”  sendromu  (tremulous  syndrome)  adı  verilir.  Hafif  bir 

yoksunluk sendromunda sadece bu dönem görülür (Kayaalp, 2002). 

 

1.6.2.1.2. Alkol Halüsinozu 



 

Alkolün kesilmesinden sonra ilk 24 saat içinde  genellikle akut olarak oluşur; bazen 

yavaş gelişir ve 2-3 haftalık kronik seyir gösterir. Konfüzyon, otonomik bozukluklar 

ve  sürekli  halüsinasyonlarla  karakterizedir.  Ancak  halüsinasyonlar  çoğu  olguda 

halüsinoz diye nitelendirilecek kadar ağır ve sürekli olmaz; bundan dolayı halüsinoz 

bazı  olgularda  görülür.  Halüsinasyon,  daha  çok  işitme  halüsinasyonları  şeklinde  ve 

içeriği bakımından hastayı tehdit edici niteliktedir (Kayaalp, 2002). 

 

1.6.2.1.3. Konvülsiyon 



 

Alkolün kesilmesinden sonra 12-36 saat içinde başlar.  Đlk nöbetten sonraki 3-6 saat 

içinde sıklıkla ikinci nöbet görülür. Status epileptikus (genel ve büyük sara nöbeti), 

alkol  yoksunluğu  hastalarında  %3’den  daha  az  sıklıkla  görülür,  böyle  bir  durum 

varsa  eşlik  eden  başka  sorunlar  da  göz  önünde  bulundurulmalıdır.  Alkol  kötüye 

kullanımı  öyküsü  olan  hastada  konvülsiyonu  değerlendirirken,  konvülsiyona  neden 

olabilecek kafa travması, MSS enfeksiyonu, MSS tümörleri ve diğer serebrovasküler 

(beyin  damarlarına  ait)  hastalıklar  göz  önünde  bulundurulmalıdır.  Uzun  süreli  alkol 

kötüye  kullanımının  hipoglisemi  (kan  şekeri  düşüklüğü),  hiponatremi  (kan 

sodyumunda  düşme)  ve  hipomagnezemiye  (kan  magnezyum  düzeyinde  düşme)  yol 

açabileceği ve bunların konvülsiyon nedeni olabileceği hatırlanmalıdır (Bohn, 1993; 

Gitlow ve Peyser, 1988).  

 

 



 

 

26 



1.6.2.1.4. Deliryum Tremens 

 

Alkol  yoksunluğu  belirtileri  gösteren  bir  kişinin  yoksunluk  deliryumuna  girmesini 



önlemek  için  çok  yakından  takip  etmek  gereklidir.  Alkol  yoksunluğu  deliryumu 

ölüme  yol  açabilecek  acil  bir  psikiyatrik  durumdur.  Deliryum  hastaları 

davranışlarının  kontrolleri  dışında  olması  nedeniyle  çevreye  ve  kendilerine  zararlı 

olabilirler.  Deliryum  hastaları  saldırgan  davranışlar  ya  da  özkıyım  davranışları 

gösterebilecekleri gibi sanrı ve varsanılarına yönelik davranışlarda da bulunabilirler. 

Tedaviye  alınmamış  deliryum  vakalarında  ölüm  riski  %20’dir  ve  ölüm  sıklıkla 

pnömoni,  böbrek  hastalığı,  karaciğer  ya  da  kalp  yetmezliği  gibi  komplikasyonlar 

sonucu 


gelişmektedir. 

Yoksunluk 

konvülsiyonu, 

deliryumun 

başlamasını 

hızlandırabileceği  gibi,  deliryum  hiç  bir  bulgu  vermeksizin  aniden  başlayabilir. 

Alkolün  kesilmesinden  sonra  en  geç  oluşan  (48-72  saat  sonra)  sendromdur. 

Otonomik  hiperaktivite  (taşikardi,  anksiyete,  terleme,  ateş,  uykusuzluk)  çok 

şiddetlidir.  Hastanın  gerçeklikle  bağlantısı  sıklıkla  kopuktur.  Yere,  kişilere  ve 

zamana  karşı  yönelimleri  bozuktur.  Algı  bozukluklarının  özelliği  canlı,  kaotik  ve 

acayip  olmasıdır  ve  sıklıkla  birden  çok  duyusal  komponenti  vardır.  Klasik  görsel 

halüsinasyonlar  korkutucu  doğadadır,  bunlara  işitsel  halüsinasyonlar  (müzik  sesi, 

hayvan  sesi  gibi)  ve  taktil  “dokunma”  halüsinasyonlar  da  (üstünde  böcekler 

geziniyormuş gibi hissetme) eşlik eder. Varsanılar da (yatak örtüsündeki kırışıklıklar 

yılan  zannedilir)  sık  görülen  algı  bozukluklarıdır.  Algı  bozuklukları  genellikle 

kalabalık,  loş  ortamlarda  ve  geceleyin  görülme  eğilimindedir.  Hasta  algısal 

yaşantıları ve kötülük görme, izlenme delirleri nedeniyle korku doludur. Psikomotor 

aktivitede  dalgalanma,  eksitasyonla  letarji  arasında  değişen  dalgalanmalar 

görülebilir. 4-5 hafta boyunca hafif şekilde zaman zaman nüksedebilir (Bohn, 1993; 

Gitlow ve Peyser, 1988).  

 

1.6.2.2. Otopsi Bulguları 



 

Postmortem  bulgular  içerisinde  tipik  denilebilecek  derecede  olan  kronik  etil  alkol 

entoksikasyonu,  akut  etil  alkol  entoksikasyonuna  kıyasla  daha  zengin  içeriklidir  ve 



Yüklə 0,63 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   22




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə