parti
eylemi
bakýmýndan
aydýn devrimcilerle ayný dü-
zeyde olan iþçi sýnýfý devrimcilerinin ortaya çýkmasýna katkýda bu-
lunmak olduðunun kanýtýdýr (parti eylemi bakýmýndan, söz-
soylular ve papazlar tarafýndan, ve polis ve adliye dahil bütün meslek kollarýndakiler tara-
fýndan sunulabilir ve sunulur da! Gerçek bir partimiz olsaydý, gerçekten militan bir dev-
rimciler örgütü olsaydý, bu yardýmcýlardan aþýrý isteklerde bulunmazdýk, onlarý yeraltý
eylemimizin ta göbeðine getirmekte acele etmezdik, tam tersine, öðrencilerin resmi bir
görevde yardýmcý olarak partiye yapacaklarý hizmetin, kýsa ömürlü devrimciler olarak
yapacaklarý hizmetten çok daha büyük olabileceðini gözönünde bulundurarak bunlarý
çok dikkatli bir biçimde kullanýrdýk, ve bu gibi iþlevler için insan bile yetiþtirirdik. Ama yi-
neliyorum, ancak saðlam bir biçimde kurulmuþ ve etkin güçlerden yoksun bulunmayan
bir örgütün bu gibi taktikleri uygulamaya hakký vardýr.
128
V. Ý. Lenin
Ne Yapmalý?
cüklerini vurguluyoruz, çünkü, iþçilerin öteki bakýmlardan aydýn-
larla ayný
[sayfa 160]
düzeye gelmesi, ne o kadar kolaydýr, ne de o
kadar ivedi bir zorunluluktur). Onun için iþçileri devrimciler dü-
zeyine yükseltme iþi asýl çabamýz olmalýdýr; ekonomistlerin yap-
mayý istediði gibi çalýþan yýðýnlarýn düzeyine, ya da
Svoboda
nýn
yapmayý istediði gibi (ve böylelikle ekonomist pedagojinin ikinci
sýnýfa yükselmesi gibi) ortalama iþçinin düzeyine
inmek
bizim
görevimiz deðildir. Ýþçiler için kolay anlaþýlýr yazýnýn, ve özellikle de
geri kalmýþ iþçiler için kolay anlaþýlýr (ama elbette ki kaba deðil)
yazýnýn gereðini yadsýmýyorum. Ama beni üzen þey, pedagojinin,
siyaset ve örgüt sorunlarýyla böyle durmadan birbirine karýþtýrýlma-
sýdýr. Ortalama iþçiyle bu kadar ilgilenen sizler, iþçi sýnýfý siyaseti-
ni ya da iþçi sýnýfý örgütlenmesini tartýþýrken, onlara
tepeden
bak-
mayý
istemekle aslýnda iþçilere hakaret etmektesiniz baylar. Ciddi
þeylerden ciddi bir biçimde sözedin; pedagojiyi pedagoglara býra-
kýn, siyasetçilere ve örgütçülere deðil! Aydýn tabaka arasýnda da
ileri kimseler, ortalama tabaka ve bir de yýðýnlar yok mudur?
Aydýn tabaka arasýnda, kolay anlaþýlýr bir yazýnýn gerekliliðini her-
kes kabul etmiyor mu, ve böyle bir yazýn yayýnlanmýyor mu? Öyle
bir kiþi düþünün ki, lise ya da yüksek okul öðrencilerinin örgütlen-
mesi konusunda yazdýðý bir makalede, yeni bir keþifte bulunan bir
adam edasýyla, ilkin ortalama öðrenciler örgütü gereklidir deyip
duruyor. Hiç kuþku yok ki, herkes kendisine gülecektir, ve böylesi-
ne lâyýk olan budur. Yazarýmýza, eðer varsa, örgüt hakkýndaki
düþüncelerinizi bildirin, kimin ortalama, kimin bunun üstünde,
kimin altýnda olduðuna biz karar verelim, denecektir. Ama eðer
örgütleme hakkýnda
kendinize
ait düþünceleriniz yoksa, o zaman
yýðýnlar ve ortalama kimseler adýna giriþtiðiniz bütün çabalar
çok cansýkýcý olacaktýr. Bilmeniz gerekir ki, bu siyaset ve örgüt
sorunlarý kendi baþlarýna öylesine ciddidir ki, bunlar ancak çok
ciddi olarak ele
[sayfa 161]
alýnabilir. Ýþçileri (ve üniversite öðrencileri-
yle liselileri) bu sorunlarý kendileriyle
tartýþabilmek
için
eðitebiliriz
ve
eðitmeliyiz.
Ama bu sorunlarý ele aldýðýnýz anda, bunlara gerçek
yanýtlar vermelisiniz; geriye çarkedip ortalamadan ya da yýðýn-
lar dan medet ummayýnýz; gereksiz tümceciklerle ya da eðlendi-
rici fýkralarla durumu geçiþtirmeye kalkmayýnýz.*
*
Svoboda
, n° 1, s. 66., Örgütlenme baþlýklý makalede þöyle yazýyor: Ýþçi ordusu,
129
V. Ý. Lenin
Ne Yapmalý?
Ýþçi-devrimci, görevine tam olarak hazýrlanabilmek için, ayný
þekilde profesyonel bir devrimci olmalýdýr. Onun için B-v., iþçi,
günün onbir-buçuk saatini fabrikada geçirdiðine göre, ajitasyon
dýþýndaki öteki devrimci görevler
zorunlu
olarak
büyük ölçüde o
çok az sayýdaki aydýnlarýn omuzlarýna yüklenmelidir, derken ya-
nýlmaktadýr. Ama bu, hiç de zorunlu olduðu için böyle olmamakta-
dýr. Bu, biz geri olduðumuz için, yetenekli her iþçiye
profesyonel
ajitatör, örgütçü, propagandacý, yayýn daðýtýcýsý, vb. vb. olabilmesi
için yardým etmenin görevimiz olduðunu bilmediðimiz için böyle
olmaktadýr. Biz, bu bakýmdan, gücümüzü utanç verici bir biçimde
çarçur etmekteyiz, neyi en büyük dikkatle yetiþtirmemiz ve
geliþtirmemiz gerektiðini bilmemekteyiz. Almanlara bakýnýz: onla-
rýn güçleri bizimkinin yüz katýdýr, ama gerçekten yetenekli ajitatör-
lerin vb., çoðu kez ortalamalar arasýndan çýkmadýðýný pek iyi
anlýyorlar. Onun için, her yetenekli iþçiyi, hemen, yeteneklerini
geliþtirebileceði ve tam olarak kullanabileceði koþullar içine
yerleþtirmeye çalýþýyorlar: onu profesyonel ajitatör yapýyorlar; ey-
lem alanýný
[sayfa 162]
geniþletmek için, tek bir fabrikadan bütün sanayi
koluna, tek bir yöreden bütün ülkeye yayabilmesi için, ona yar-
dýmcý oluyorlar. O, mesleðinde deneyim ve ustalýk ediniyor; görüþ
ufuklarýný geniþletiyor ve bilgisini artýrýyor; baþka yörelerdeki ve
baþka partilerdeki ileri gelen siyasal liderleri yakýndan gözleme
olanaðýný buluyor; iþçi, onlarýn düzeyine yükselmeye ve iþçi sýnýfý
ortamýnýn bilgisi ve sosyalist inançlarýn tazeliði ile profesyonel usta-
lýðý kendi þahsýnda birleþtirmeye uðraþýyor; çünkü bunlar olma-
dan, proletarya, kusursuz biçimde eðitilmiþ olan düþmanlarýna karþý
çetin bir mücadele
veremez
. Ýþte yýðýnlar, saflarýndan, Bebel ve
Auer çapýnda adamlarý ancak bu þekilde çýkarmaktadýr. Ama siya-
sal bakýmdan özgür olan bir ülkede büyük çapta kendiliðinden
olan þeyi, Rusyada, biz, bilinçli olarak ve sistemli bir biçimde ör-
gütlerimizden yararlanarak yapmalýyýz. Azýcýk yeteneði olan ve bir
þeyler vaadeden bir iþçi ajitatörün günde onbir saat fabrikada
Rus Emeði adýna ileri sürülecek olan bütün istemleri olanca gücüyle destekleyecektir
elbette Emek büyük E harfiyle yazýlýyor, ve yazar þöyle haykýrýyor: Ben aydýnlara hiç de
düþman deðilim, ama [
ama
bu sözcüðü Sçedrin þu anlamda çevirmiþtir: Kulak hiç bir
zaman boynuzu geçemez!] ama bir adam gelip de bana güzel ve büyüleyici laflar etti
mi, ve bunlarýn [kendinin?] güzelliði ve öteki erdemleri yüzünden kabul edilmesini istedi
mi, fena halde caným sýkýlýyor.
130
V. Ý. Lenin
Ne Yapmalý?
çalýþmasýna izin
verilmemelidir.
Geçiminin parti tarafýndan saðlan-
masýný; zamaný gelince yeraltýna geçebilmesini; eðer deneyimini
artýracaksa, görüþ ufuklarýný geniþletecekse ve jandarmaya karþý
mücadelede hiç deðilse birkaç yýl dayanabilecekse, eylem yerini
deðiþtirmesini biz saðlamalýyýz. Hareketlerinin kendiliðinden
yükseliþi geniþlik ve derinlik kazandýkça, iþçi sýnýfý yýðýnlarý, kendi
saflarýndan, sadece artan sayýda yetenekli ajitatörler deðil, ama
yetenekli örgütçüler de, propagandacýlar da, ve sözcüðün en iyi
anlamýyla pratik militanlar da çýkartýrlar (böyleleri, çoðunlukla,
Ruslara özgü biçimde oldukça dikkatsiz ve alýþkanlýklarýnda der-
beder olan bizim aydýnlarýmýz arasýnda o kadar azdýr ki). Gerekli
hazýrlýktan geçmiþ ve eðitilmiþ iþçi-devrimcilerden kuvvetlerimiz
olduðu zaman (ve elbette bütün öteki kollardan da), dünyadaki
hiç bir siyasal polis bunlarla baþedemez, çünkü bütün varlýklarýyla
devrime baðlý olan bu
[sayfa 163]
kuvvetler, iþçi yýðýnlarýnýn sonsuz
güvenini kazanmýþ olacaklardýr. Ve biz, hem iþçilerin hem de ay-
dýnlarýn ortak yolu olan profesyonel devrimci eðitim yoluna iþçileri
yöneltmek için gerekeni yapmadýðýmýz, ve çok kez, iþçi yýðýnlarý
için, ortalama iþçiler vb. için eriþilebilir olan þeyler konusunda
ahmakça söylevlerimizle onlarý geriye çektiðimiz için doðrudan
doðruya
suçluyuz.
Öteki bakýmlardan olduðu gibi, bu bakýmdan da örgütsel
çalýþmalarýmýzýn dar kapsamý, hiç kuþkusuz ki, doðrudan doðruya
teorimizi ve siyasal görevlerimizi dar sýnýrlar içine hapsetmemiz
yüzündendir (her ne kadar ekonomistlerin büyük çoðunluðu ve
pratik çalýþma içindeki acemiler bunun bilincinde deðilseler de).
Kendiliðindenliðe kölece boyuneðiþin, yýðýnlar için eriþilebilir olan-
dan bir adým bile olsa öteye geçme korkusu, yýðýnlarýn dolaysýz ve
ivedi istemlerinin ötesine geçme korkusu yarattýðý görülüyor. Kork-
mayýnýz baylar! Unutmayýnýz ki, örgütlenme konusunda o kadar
geri bir düzeydeyiz ki, çok öteye
gidebileceðimiz
düþüncesi saç-
madýr!
E. KOMPLOCU ÖRGÜT
VE DEMOKRATÇILIK
Ama aramýzda yaþam gerçeklerine karþý o kadar duyarlý
olanlar vardýr ki, dünyada bundan korktuklarý kadar baþka hiç bir
131
V. Ý. Lenin
Ne Yapmalý?
þeyden korkmazlar, ve burada açýklanan düþünceleri benimseyen-
leri
Narodnaya Volya
çizgisini izlemekle, demokratçýlýðý vb. an-
lamamakla suçlarlar. Elbette,
Raboçeye
Dyelo
tarafýndan da dile
getirilmiþ olan bu suçlamalarý burada ele almalýyýz.
Bu satýrlarýn yazarý, St. Petersburglu ekonomistlerin
Narod-
naya Volya
eðilimi suçlamasýný
Raboçaya
Gazeta
ya da yakýþtýrdýk-
larýný çok iyi bilmektedir (gazete
Raboçaya
Mysýl
ile kýyaslandýðýnda
bunun nedeni kolayca anlaþýlýr). Onun için biz, kýsa bir süre sonra,
Ýskra
çýkmaya baþladýðý
[sayfa 164]
zaman, X kentindeki sosyal-de-
mokratlarýn
Ýskra
yý bir
Narodnaya
Volya
organý olarak nitelendir-
diklerini bir arkadaþ bize bildirdiðinde, buna hiç þaþmadýk. Elbette,
biz, bu suçlamadan ötürü gurur duyduk; çünkü ekonomistler han-
gi namuslu sosyal-demokratý
Narodnaya Volya
yanlýsý olmakla
suçlamamýþlardýr ki?
Bu suçlamalar iki yanlýþ anlamanýn sonucudur. Birincisi, biz-
de devrimci hareketin tarihi o kadar az bilinir ki,
Narodnaya
Vol-
ya
adý, çarlýða karþý kesin savaþ ilân eden merkezi bir militan ör-
güt düþüncesini ifade etmek için kullanýlýr. Ama 1870lerde dev-
rimcilerin kurduklarý, ve bizim için de örnek olmasý gereken o
yaman örgüt
Narodnaya Volya
tarafýndan deðil,
Zemlya
i
Volya
70
tarafýndan kurulmuþtu; bu, daha sonra, Çorni Peredel ve
Narodna-
ya Volya
olarak bölündü. Onun için militan bir devrimci örgüte
özellikle
Narodnaya Volya
niteliðinde bir þey olarak bakmak, hem
tarih ve hem de mantýk bakýmýndan saçmadýr; çünkü eðer ciddi
olarak mücadeleye giriþmeyi düþünüyorsa,
hiç
bir
devrimci akým
böyle bir örgüt kurmadan edemez.
Narodnaya Volya
nýn hatasý,
bütün
hoþnutsuzlarý bu örgüt içinde toplamaya ve bu örgütü oto-
krasiye karþý kesin mücadeleye yöneltmeye çalýþmasý deðildi; tam
tersine, bu, onun büyük tarihsel erdemiydi. Hata, özünde hiç de
devrimci olmayan bir teoriye dayanmaktan ileri geliyordu, ve
Na-
rodnaya Volya
üyeleri, geliþmekte olan kapitalist toplum içindeki
sýnýf mücadelesiyle kendi hareketlerini ayrýlmaz bir biçimde baðla-
mayý ya bilmiyorlardý, ya da bunu baþaramýyorlardý. Ancak mark-
sizmi anlayamayanlar (ya da onu struveciliðin anladýðý gibi an-
layanlar) iþçi sýnýfý hareketinin yýðýnsal, kendiliðinden yükseliþinin
Zemlya i Volya nýnki kadar, hatta ondan çok daha iyi bir devrimci-
ler örgütü yaratma görevinden bizi
kurtardýðýný
düþünebilirler. Ter-
sine, bu hareket, bu görevi bize
yüklemektedir
; çünkü mücadele
132
V. Ý. Lenin
Ne Yapmalý?
[sayfa 165]
güçlü bir devrimciler örgütü tarafýndan yönetilmediði süre-
ce proletaryanýn kendiliðinden mücadelesi hiç bir zaman onun
gerçek sýnýf mücadelesi haline gelmeyecektir.
Ýkincisi, birçok kimse, besbelli ki, B. Kriçevski de dahil ol-
mak üzere, (
Raboçeye
Dyelo
, n° 10, s. 18) sosyal-demokratlarýn,
siyasal mücadele konusundaki komplocu görüþlere karþý her za-
man giriþtiði polemikleri yanlýþ anlamaktadýr. Siyasal mücadelenin
komploculukla
sýnýrlandýrýlmasýna
her zaman karþý çýktýk ve elbet-
te ki, karþý çýkmaya devam edeceðiz.* Ama bu, güçlü bir devrimci
örgütün gereðini yadsýdýðýmýz anlamýna gelmez. Nitekim bundan
önceki dipnotta sözü edilen broþürde, siyasal mücadelenin bir kom-
ploya indirgenmesine karþý, polemiðin ardýndan, (sosyal-demokrat
bir ideal olarak), mutlakiyete karþý ezici darbeyi indirmek için
gerektiðinde ayaklanmaya ve bütün öteki saldýrý biçimlerine
baþvurabilecek kadar güçlü bir örgüt anlatýlmaktadýr.** Otokratik
bir ülkede böyle güçlü bir devrimci örgüt, biçim olarak ayný za-
manda komplocu bir örgüt olarak da, nitelendirilebilir, günkü
Fransýzca
conspiration
sözcüðü Rusça
zagovor
(
komplo
) söz-
cüðünün karþýlýðýdýr, ve
[sayfa 166]
böyle bir örgüt, tam bir gizlilik için-
de çalýþmak zorundadýr. Gizlilik bu türden bir örgütün öylesine zo-
runlu bir koþuludur ki, bütün öteki koþullar (üyelerin sayýsý ve seçi-
mi, iþlevler vb.) bu birinci koþulla uyum içinde olmalýdýr. Onun için
biz sosyal-demokratlarýn, komplocu bir örgüt kurmayý istediðimiz
yolundaki suçlamalardan korkmasý gerçekten de büyük bir safdil-
lik olur. Her ekonomizm düþmaný için, böyle bir suçlama,
Narod-
naya Volya
çizgisini izleme suçlamasý kadar gurur verici olmalýdýr.
Bu kadar güçlü ve tam anlamýyla gizli bir örgütün, gizli ey-
* Karþ.:
Rus Sosyal-Demokratlarýnýn Görevleri
, s. 21, P. L. Lavrova karþý polemikler.
[Bkz:
Collected
Works
, Vol. 2, s. 346-341. -Ed.]
**
Rus Sosyal-Demokratlarýnýn Görevleri
, s. 23. [Bkz:
Collected
Works
, Vol. 2, s. 342. -
Ed.] Sýrasý gelmiþken,
Raboçeye
Dyelo
nun, ya neyin sözünü ettiðini bilmeden konuþtuðunu
ya da esen rüzgâra göre görüþlerini deðiþtirdiðini gösteren bir baþka örnek vereceðiz.
Raboçeye
Dyelo
nun birinci sayýsýnda þu pasajý italik olarak görüyoruz:
Broþürde
ortaya
konan
öz,
Raboçeye
Dyelo
yazýkurulunun
programý
ile
tam
bir
uyum
içerisindedir.
[s.
142.] Öyle mi? Otokrasinin devrilmesinin yýðýn hareketinin birinci görevi olarak ileri sürül-
memesi yolundaki görüþ,
Rus
Sosyal
-
Demokratlarýnýn
Görevleri
nde ifade edilen görüþlere
uymakta mýdýr? Ýþverenlere ve hükümete karþý iktisadi mücadele ve aþamalar teorisi o
broþürde ifade edilen görüþlerle uygunluk halinde midir? Görüþlerin birbirine uymasýný
böyle garip bir biçimde anlayan bir derginin saðlam ilkeleri olup olmayacaðý konusunda
karar vermeyi okura býrakýyoruz.
133
V. Ý. Lenin
Ne Yapmalý?
lemlerin bütün iplerini elinde tutan, ve zorunlu olarak merkezi
olan bir örgütün, olgunlaþmamýþ saldýrýlara kolaylýkla kalkýþabileceði,
siyasal hoþnutsuzluðun büyümesinin iþçi sýnýfýndaki öfke ve
kaynaþmanýn vb. böyle bir saldýrýyý olanaklý ve zorunlu kýlmasýn-
dan önce hareketi düþüncesizce þiddetlendirebileceði itirazý ileri
sürülebilir. Buna yanýtýmýz þudur: Soyut olarak konuþulduðunda,
militan bir örgütün baþka koþullar altýnda tamamýyla kaçýnýlabilir
bir yenilgiyle
sonuçlanabilecek
olan bir savaþa düþüncesizce
katý-
labileceði
elbette yadsýnamaz. Ama bu durumda soyut uslamla-
malarla yetinemeyiz, çünkü her savaþ kendi içinde yenilgisinin
soyut olasýlýðýný taþýr, ve bu olasýlýðý
azaltmanýn
biricik yolu, örgüt-
lü biçimde mücadeleye hazýrlanmaktýr. Ama eðer Rusyadaki bug-
ünkü somut koþullardan hareket edecek olursak, harekete istikrar
kazandýrmak ve düþüncesiz saldýrýlar olasýlýðýný önlemek için, güçlü
bir devrimci örgütün mutlaka gerekli olduðu kesin sonucuna varý-
rýz. Böyle bir örgütten yoksun bulunduðumuz ve devrimci hareke-
tin hýzla ve kendiliðinden büyüdüðü þu anda, iki karþýt ucun mey-
dana geldiðini (ki bekleneceði gibi bunlar, birleþmektedirler)
daha
þimdiden
görmekteyiz
: biri tamamen tutarsýz ve aþýrý ölçüde ýlýmlý
bir ekonomizm, öteki de birincisinden daha az tutarsýz olmayan,
ilerleyen ve güçlenen,
[sayfa 167]
ama henüz amacýndan çok,
baþlangýç noktasýna yakýn bulunan bir harekette, yapay olarak bu
hareketin nihai noktasýnýn belirtilerini arayan kýzýþtýrýcý terörizm
(V. Zasuliç,
Zarya
, n° 2-3, s. 353).
Raboçeye
Dyelo
örneði, bu her iki
aþýrý uca da ödünde bulunan sosyal-demokratlarýn
eksik
olmadý-
ðýný
gösterir. Bunda þaþýlacak bir þey yoktur, çünkü, öteki nedenl-
erden ayrý olarak, iþverenlere ve hükümete karþý iktisadi mücadele
devrimcileri
hiç
bir
zaman
tatmin edemez, ve karþýt uçlar bu yüz-
den, þurda burda görüleceklerdir. Ancak sosyal-demokrat siyaseti
tutarlýlýkla yürüten ve, deyim yerindeyse, bütün devrimci içgüdüle-
ri ve uðraþlarý tatmin eden bir merkezi militan örgüttür ki, hareketi
düþüncesizce saldýrýlara giriþmekten koruyabilir ve baþarý vaade-
den saldýrýlar hazýrlayabilir.
Burada açýklanan örgüt konusundaki görüþümüzün demok-
ratik ilke ile çeliþtiði de söylenerek bir baþka itiraz öne sürülebilir.
Daha önceki iddia nasýl özellikle Rus bir kökenden gelmekte idi-
yse, bu ikinci iddia da
özellikle
yabancý
bir nitelik taþýr. Ancak yurt-
dýþýnda bulunan bir örgüt (Yurtdýþý Rus Sosyal-Demokratlar Birliði)
134
V. Ý. Lenin
Ne Yapmalý?
kendi yazýkuruluna þöyle bir talimat verebilirdi:
Örgütlenme ilkesi
: Sosyal-demokrasinin baþarýyla geliþmesi
ve birliði için parti örgütü içinde geniþ bir demokrasi ilkesinin ge-
reðini belirtmek, bunu geliþtirmek, bunun için savaþmak gerekir;
Dostları ilə paylaş: |