Nebevî Yöntem
32
İslâmî kıyamda Allah’ın erlerinden her bir mücahidin, saf-
taki görevinin ne olduğunu bilmesi ve erlerin tamamının göre-
vinin ve hareket hattının açıkça tasavvur edilmesi gibi bu gö-
revini açıkça tasavvur etmesi de gerekir. Devrimleri oluşturan-
lar eğitim adına örgütlenmede baskıcı disiplinin dile getirdiği
ideolojik kültürden başka bir şey bilmeseler de şüphesiz kı-
yamı ortaya çıkarmak, Allah’ın erlerinden, Allah’a iman edip
Allah’ın rızasına yakışırcasına koşmakla birlikte iman ve Allah
yolunda fedakârlık dinamiği olan içteki bir dinamikle anlayış
ve uygulayışta da bir katılımın bulunmasını gerektirmektedir.
Çünkü saf düzeninin itaati ancak dışarıdan tamamlayıcı bir
unsur olarak gelir.
Yüce Allah, bize, ifsat edicilerin emirlerine itaat etmeme-
mizi emretmiştir. O, Salih aleyhisselâm’ın kavmine yaptığı şu
hitabı bize aktarmaktadır: “Yeryüzünde bozgunculuk ya-
pıp dirlik düzenlik vermeyen aşırı gidenlerin emrine
uymayın!”
7
Bu emir kıyamet gününe kadar bizim hakkımızda da ge-
çerlidir. Önüne çıkanı alıp götüren o muhteşem dalga oluşacak
olursa, mü’minler kapsamlı itaatsizlik, genel grev ve sokağa
inmekle fesadı durdurabileceklerdir. Ta ki Allah, yeryüzünde
fesat çıkartıp ıslah etmeyen ve haddi aşan kimselere yaptıkla-
rının karşılığını versin. Üstelik bu kıyam, dalga dalga gelişen
olayların ortasında ve İslâm’a giden bu parlak yolun dışında
bir başka yol da izleyebilir. Mü’minler, ortaya çıkacak tarihî
fırsatları reddetmeden ve haddi aşan günahkârların saflarında
ortaya çıkacak gedikleri ve boşlukları değerlendirmeyi ihmal
etmeden uzun süre direnişi sürdürmek esası üzerine eğitilme-
lidir. Müslüman saf aynı zamanda o belirli hedefine yönelik
7
Şuarâ 26/151-152.
Çeşitli Mukaddimeler
33
o yürüyüşü gözlem altında tutar. Bu durum ise, boşluklara
sızmakta bir hikmet bulunduğu sürece yanlarda görülen boş-
luklardan yönetime nüfuz etmekten onu alıkoymaz. Diğer ta-
raftan, insanların ifsat edilmesi, harekete karşı türlü tuzaklar
kurulması ve hareketi doğru çizgisinden saptırmak suretiyle
İslâmî dalganın kuşatılması tehlikesi de bulunmaktadır. Fakat
eğitim “ihsan” temeline dayandığı ve askerler ve erlerin ön-
derleri Rabbanî oldukları sürece bu hareketi kuşatma oyunu
her zaman için açığa çıkmaya ve sonunda yenilgiye uğrama-
ya mahkûm olur.
Bir taraftan sağlam duruş, bir taraftan esneklik, bir ta-
raftan sabit/değişmez çizgi, bir taraftan da hikmetli hareket…
Bizim yerel ve uluslararası siyasal savaşın kurallarını bilme-
miz bir zorunluluktur. O her şeyi önüne katıp götüren dalga
oluşmadığı sürece cihad eden örgütlenmenin, mutlaka fikrî
bir ufkunun ve siyaset arenasında ayaklarını basacak yerlerin
bulunması ve düşmanların sıkıştırmalarına, hile ve tuzakla-
rına karşı hazırlıklı olması gereklidir. Göğsünü kurşunlara ve
tanklara hedef yapacak ve düşmanın önüne çıkacak böyle
mü’min ve mücahid şahsiyetlerin eğitiminin de kapsamlı bir
hazırlık sürecinde gerçekleşmesi bir zorunluluktur. Göğsünü
kurşunlara ve tanklara siper edecek böyle bir mücahid, bu-
nunla birlikte gizli ve açık hücum ederek, taktik gereği geri çe-
kilerek ve Allah’ın izniyle zafer gerçekleşinceye kadar bir gün
lehimize bir gün aleyhimize dönse dahi İslâm davası ile safın
arasında ve komutanın arkasında adım adım ilerlemekte pay
sahibi olmak için ilmî ve amelî her türlü yol ve imkân ile de
donanmak zorundadır.
YOKUŞLAR
Yüce Allah, “Biz insanı and olsun ki bir zorluk için-
de yarattık”
8
buyurmaktadır. Yine yüce Rabbimiz, bu insanı
rahata eğilimi ve yeryüzüne mıhlanıp kalması sebebiyle kına-
makta ve onu cihada teşvik etmek üzere şöyle buyurmaktadır:
“Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bi-
lir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını
olan bir yetimi ya da aç-açık bir yoksulu doyurmak-
tır. Sonra iman edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye
edenlerden ve birbirlerine acımayı öğütleyenlerden ol-
maktır. İşte bunlar sağdakilerdir (ashâbu’l-meymene).
Âyetlerimizi inkâr edenler ise işte onlar soldakilerdir
(ashâbu’l-meş’eme). Cezaları, kapıları üzerlerine sım-
sıkı kapatılmış bir ateştir.”
9
Allah’a çağrı, insanı, böyle bir zorluk içerisinde bulunan
bir insan olması özelliğiyle itham etmektedir. Onu, Allah’ı bil-
memek ve Allah yolunda cihad etmeyip oturmaktan vazgeçip
harekete geçmeye teşvik etmekte ve o sarp yokuşu aşmak için
yüreklendirmektedir. Çünkü onu aştığı takdirde mayasında
bulunan cimriliğin engellerini de aşmış olacak ve artık sabır ve
merhameti birbirine tavsiye eden ve ashâbu’l-meymene’den
(kitapları sağ taraflarından verileceklerden) olmaları amacıyla
8
Beled 90/4.
9
Beled 90/11-20.