Nebevî Yöntem
20
minhacdır (yöntemdir). Bu yöntem, Yüce Allah’ın açık yön-
temine ve apaydınlık örnek olan Rasûl sallallahu aleyhi ve
sellem’in yöntemine uygun olarak gerçekleştirmek yolunda
her birimizin bütün güç ve imkânlarını harcaması hâlinde
Allah’ın bizden razı olmasını sağlayacak olan İslâm halifeliğini
gerçekleştirmek maksadı ile ortaya konulacak her bir hazırlı-
ğın ve ileri atılımın söz konusu olduğu bir cihadî eğitim ve ör-
gütlenme yoludur. Bu, Ahmed bin Hanbel’in sahih bir senetle
“Rasûl sallallahu aleyhi ve sellem’den” rivayet ettiği o yüce
Rasûl’ün yolu/yöntemidir. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem “Nübüvvet, Allah’ın dilediği kadar aranızda ka-
lacaktır. Sonra Allah, onu kaldırmayı dilediği zaman
kaldıracaktır. Sonra nübüvvet minhacı ( yolu/yöntemi)
üzere bir halifelik olacaktır. Bu da Allah’ın olmasını
dilediği kadar olacak sonra Allah, onu kaldırmak is-
terse kaldıracaktır. Sonra ısırıcı bir mülk (hükümdar-
lık/krallık) olacaktır. Bu da Allah’ın olmasını dilediği
kadar olacak sonra Allah, kaldırmak isteyince onu da
kaldıracaktır. Sonra zorba bir hükümdarlık olacaktır.
Bu da Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak sonra
kaldırmak isteyecek olursa onu da kaldıracaktır. Son-
ra da nübüvvet minhacı (yöntemi) üzere halifelik ola-
caktır” buyurmuş, ardından susmuştur.
5
Yönetimin miras alınması suretiyle zorla biat alan üm-
metin başındaki ısırıcı hükümdarlığın dönemi geçip gitti. Bu-
gün Müslümanlar “baskıcı zorba,” çağdaş dille “diktatörlük”
dönemindedirler. Elbetteki bu, ısırıcı hükümdarlıktan daha
korkunçtur. Çünkü zorbalık, bir zamanlar ısırıcı hükümdarla-
rın yaptığı gibi her ne kadar dinî sloganlar ile (bazı hâllerde)
kendisini göstermekte ise de esasında yönetim, medya ve
5
Ahmed bin Hanbel, IV, 273.
Çeşitli Mukaddimeler
21
öğretim aygıtlarıyla yönetim yasalarında İslâm ile alakalı ne
varsa uzaklaştırılmış, bu anlamlar boşaltılmıştır. Şüphesiz ki
yenik düşmüş bu ümmet, inkârcı ya da İslâmî sloganlar al-
tında kendisini gizleyen zorbalık boyunduruğundan kendisini
kurtaracak ve bu ümmete genel olarak Kur’ân-ı Kerîm’de yer
alan mustaz’af mü’minlerin halifelik makamına getirileceğini
belirtilen âyetlerde vaat edilen halifelik devletini kuracak bir
nesli eğitip örgütleyecek kimselere muhtaçtır. Bu halifelik aynı
zamanda bu Nebevî hadiste tarihi seyri içerisinde de açıkça
ifade edilmiştir. Bu parlak vaadin yer aldığı bu hadisi biz kesin
bir ümit, yol gösterici bir ışık, tarihî ve gaybî bir nida olarak
gözümüzün önüne bir hedef olarak dikmiş bulunmaktayız. Ar-
tık ümmet, bunu işitmekte ve bu nidaya kulak vererek Allah’ın
kullarına yardımını göndermesini istemektedir. Zira bu ilahî
yardımın müjdeleri ile üzerimizdeki kitlenin koyu karanlığını
ve etrafı sarmış cahiliyenin karanlıklarını aydınlatacak olan
müjdeleri de görünmektedir.
TATLI HAYALLERDEN CIHADA DOĞRU
Bu ümmet, iç kargaşaların ve sömürücü haçlı saldırıla-
rının baskıları altında uzunca bir dönem yaşadı. Bugün ise
uluslararası siyonist komplosu kâbusu altında yaşamaktadır.
Artık tatlı hayaller içerisinde yüzerek teselli bulmanın faydası
kalmadı. Zaten bu caiz de değildir. Acı sözlerin ve harekete
geçirmeyen şikâyet sözlerinin de faydası kalmamıştır.
Ümmetin güçleri darmadağınıktır. İslâm’ın sesini sus-
turma, Müslümanların cihadını saptırma ve hareketlerini
kuşatma kararlılığında olan düşman ise örgütlenmiş, savaşa
hazırlanmış ve aramızdaki fitnenin önderleri ile dayanışma
içerisine girmiş durumdadır. Bu sebeple bizi bekleyen cihad
çizgisini açıklığa kavuşturmaya, imanî bir eğitime ve ümmette
bulunan imanî iradeyi örgütlemeye ihtiyacımız vardır. Bizler,
mü’min önderlere, ayrıca eğitici bir bilgiye ve örgütleyici bir
hikmete muhtacız. Böylelikle çabalarımız düşmanların hare-
keti karşısında geçici patlamalar hâlindeki tepkiler kargaşası
içerisinde kaybolup gitmesin.
Hiç şüphesiz bu ümmet, hayırlı bir ümmettir. Bu ümmette
baskı altında tutulan cahilî yönetime karşı bir öfke vardır. Al-
lah bu ümmetin arasından kalbi Allah sevgisi ile dopdolu bir
nesil çıkardı. Bu ümmette hayret verici güçler vardır. Ümmet-
teki bu öfkenin, oldukça derin birtakım silkinişlerle istikamet
almaması için doğru bir şekilde yönlendirilmeye ihtiyacı var-
dır. Kalbi Allah sevgisiyle dolu o Rabbanî neslin de güçlenme-
si ve mahsullerini olgun bir şekilde vermesi için korunmaya ve
Çeşitli Mukaddimeler
23
eğitime ihtiyacı vardır. İşte bütün bu güçlerin, bâtılı yıkacak ve
hak devleti kurup inşa edecek güçlü bir örgütlenmeye ihtiyacı
vardır.
Hiç şüphesiz düşmanlarımız, akide, düşünce, ahlâk ve
mertlik bakımından beşerî çer çöpten ibarettir. Fakat onlar
bağlı bulundukları bir düşünce çizgisi ve menfaatlere dayalı
örgütlenmeyle ya da baskıcı bir ideolojinin ortaya çıkardığı
sahip oldukları disiplin çizgisiyle bize hükmetmekte, egemen
olmaktadırlar. Böylelikle onlar, ümmetin maddî ve manevî
değerlerini bozan, ifsat eden ve bunlara ağır darbeler indiren
baskıcı bir otorite sayesinde ayakta kalabilmektedirler. Bizler
ise kendimizle ilgili hiçbir şeye sahip değiliz. Adeta sel üzerin-
deki köpüklere döndük. Bu ise “vehn”dir. Vehn ise ölümden
korkmak ve dünya hayatını sevmektir. Bu da imanî bir terbi-
yenin bulunmadığı bir dönemde nefislerimizi istila etti. Diğer
taraftan, Allah yolunda ortasında çarpışmamız istenen o birbi-
rine kenetlenmiş saf çözülmüş, görüş farklılıklarının doğurdu-
ğu ayrılık, kalplerdeki nefretleşme ve herkesin kendi görüşünü,
her liderin de kendi liderliğini beğenmesi gibi sebeplerle bu
saf darmadağın olmuştur.
Bu ümmet, hayırlı bir ümmettir. Fakat o, hükümet yöne-
ticilerinin ve partilerin İslâm hakkında şüphe uyandırıcı hü-
cumlar yapmalarının ve bunlardan azgın propagandalarını
sürdürenlerin saptırmalarının ve kışkırtmalarının kurbanı ol-
muştur. Hadiste belirtildiği gibi cehennem kapılarında dikilmiş
bulunan bu zorba ve saptırıcı propangandacılar ile hesaplaş-
mak için mutlaka ümmetin önündeki yolu aydınlatacak açık
bir davete ihtiyacımız vardır. Mutlaka halkın ortasında duran,
onu dimdik ayakta tutan, onun her bir tarafına girip çıkan,
ona şahitlik eden, aralarında hazır bulunan ve mü’minlerden
oluşan, birbirine sapasağlam tutunmuş bir saf düzenlemek ve
eğitmek zorundayız. Müslüman halk da hedefe doğru ilerleyen
Dostları ilə paylaş: |