OSMANLI-İRAN VE RUS İLİŞKİLERİ BAĞLAMINDA PENAH ALİ
HAN VE İBRAHİM HALİL HAN DÖNEMİNDE KARABAĞ HANLIĞI
53
Tebriz Hanı Necefkulu ve Hoy Hanı Ahmet Han arabuluculuk yapması
için Gürcü Tiflis Hanı Öke Han’a başvurmuşlar ve Öke Han bunun üzerini
hatırlı bir adamını Karabağ Hanı İbrahim Han’a göndermiştir.
31
Bu gelişme-
lerden sonra Osmanlı Padişahı I. Abdülhamid’in bir Hattı Hümayun’u Çıldır
Valisi Vezir Süleyman Paşa’ya göndererek izlenecek yol hakkında direktifler
verdiği görülmektedir.
32
ve irsal eyleyüb suhûlet ile rüştünü kabza-i tasarrufuna alub nehb-ü garet ve mal-ı feravan ile
avdet eylediğinde İbrahim Han’a gururiyet gelmekle bu esnada Tebriz’e dahi itale-i himmet
sevdasıyla merkum Nazar Ali Han’a yine efzayiş-i takviyet ile erdebil tarafından Tebriz’e irsal
ve Tebriz Han’ı (...) Hanı tazyik ittiklerinde tâb-ı âver olamayub (...) Han firaren Hoy kal’asına
varub Hoy Hanı Ahmed han’a iltica ettiği ve Nazar Ali Han Tebriz ahalisini kal’ada mahsur ve
kabzen tehsire alacağını ol havalide gönderilen casuslarımız haber virmeleriyle Tebriz Hanı (...)
Han ve hoy Hanı Ahmed Han birer mu’teber adamların Tiflis Hanı Öke Han’a irsal ve (...)
tevfîk ve fasl-ı husumet itmek içün tavassutların iltimas eylemeleriyle han-ı mumâileyh dahi
mukaddemâ devlet-i aliyyeye sevk ve tesir ittiği Gürgin? Mirza nam mu’teberini merkum İbra-
him Han’a irsal ve tevfîklerin tahrir ve te’kid itmekle henüz haberi vürûd itmemekle bu kadarca
arz olundu yine casuslarımız ve birer bahane ile mahsus adamlarımız içlerinde olmağla bundan
sonra ahvalleri ne güne netice yâb olur ise mufssalan arz ve iş’ar olunur ve Revan Hanı (…)
Han ile Tiflis Hanı Erekli Han’ın musalahaları hususî mukddemâ dahi arz olunmuş idi senevi
vergisinden mutalebe-i kalile pesmânde olub birkaç günün zarfında tekmîl ve bast-ı müsaleme-
leri tafsilen hâk pây-ı (...) arz ve takdim olunur ve Şiraz tarafında Sadık Han dahi İsfahan’ı zabt
iden Ali Murad Han’ın defi içün oğlu Cafer Han’ı tayin eyleyip Ali Murad Han’ın üzerinde
olan asker ve gerdan ve Sadık Han oğluna teveccüh ittiğinden Ali Murad Han İsfahan’da olan
ehl-i ‘iyâlini terk ve Hemedan tarafına firar idüb Irak memleketinin ihtiyarı ve istiklali şimdilik
Sadık Han’a teveccüh ettiğini casuslarımız haber vermeleriyle zemin-i İran ihtilali mütemadi
olub günde bir hadise zuhur ider bundan sonra isticlâb olan havâdis ve keyfiyyât peyderpey
türab-ı kadimlerine arz olunacağı muhata ilm-i akdesleri buyruldukda ol babda emr-u fermân
devletlü ‘inâyetlü mürüvvetlü atufetlü merhametlü veliyyü’l-ni’me kesîrü’l kerem efendim sul-
tanım hazretlerinindir” Fi 27 Şevval sene 1094.” Bkz. BOA, Hattı Hümayun, No:6, (Tarih: 27
Şevval 1194/ 26 Ekim 1780), s. 1. Osmanlı İstihbarat elemanlarının verdikleri bilgiler çerçeve-
sinde düzenlenmiş ve Padişaha arz edilmiş olan Hattı Hümayun.
31
BOA, Hattı Hümayun, No:6, (Tarih: 27 Şevval 1194/ 26 Ekim 1780), s. 1. Hattı Hüma-
yun’a göre bundan sonraki gelişmeler hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Ancak sunulan arzda
istihbarat alınmaya devam edileceği ve elde edilecek bilgilerin bilahare gün be gün aktarılacağı
ifade edilmektedir.
32
“Şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyyü’ni’me efendim padişahım Avar
hâkimi Ammi Han ve Şoşi ve Karabağ Hanı İbrahim Han ile Derbend hâkimi Fethali Han me-
yanesinde vuku’ bulan münafese ve münaferet bu esnada kemâl-i safvet ve muvaffakatına mü-
beddel olub cümle askerleri hazır ve müheyya olarak vürûd-u emr-u fermana müterakib olma-
larıyla Tiflis üzerine memur kılınmalarının tamam vakti idüğünü mübeyyin ve hanân-ı
mûmâileyhimaya evâmir-i aliyye tisyârı ve mesmulatlarına müsaade birle kendülere suret-i il-
tifat izharı lâzımeden olduğundan maada Çıldır tarafından dahi asâkir ve zehâyir ve sâir mal-
zeme ile i’anet olunmak mûceb-i takviyyet bazarları olacağını (...) Çıldır valisi Vezir Süleyman
Paşa kulları tarafından bu defa tevarüd iden tahrirat ve mumaileyhimadan cânib-i müşarüniley-
hime vârid olub tahrirat-ı mezkûresiyle me’an der ‘aliyyeye irsâl eylediği hülasa itdirilüb cüm-
lesi atabe-i ‘ulyalarına arz olundu manzur-u ma’lûm-u hümâyûnları buyruldukda emr-u fermân
54
İSMAİL ÖZÇELİK
İbrahim Halil Han’ın saltanatı, Rusya’nın toparlanıp Kafkasya’ya doğru
yayılmaya başladığı ve İran’da da taht kavgalarının şiddetlendiği bir zamana
rastlamaktadır. İbrahim Halil Han, 1783 yılında ilk iş olarak Gürcistan’ı ilhak
eden Rusya’nın tahrikiyle başta Arran Katagikos
33
olmak üzere, Karabağ’ın
Ermeni beyleri tarafından çıkarılan bir isyanı bastırmıştır (1783). Ardından
aynı yıl Ruslarla birlikte hareket eden Tiflis Hanı Azerbaycan hanlarının iş-
birliği sayesinde yenilgiye uğratılmıştır. Karabağ Hanı İbrahim Halil Han ile
diğer Azerbaycan hanlarına Osmanlı Devleti’nce gönderilen hediye ve emr-i
şerif dolayısıyla memnuniyet duymuş ve Osmanlı Devleti’ne sadakatlerini bil-
dirmişlerdir. Ardından yaşanan gelişmeler sonucunda, Tiflis Hanı Rus asker-
leriyle birlikte Dağıstan ve Azerbaycan’daki hanlıklara karşı yürüttüğü savaş-
lar sırasında Rus generalinin öldüğü ve hanın da askerleriyle çekildiği Çıldır
Beylerbeyi Süleyman Paşa’dan alınan bir tahrirattan anlaşılmaktadır. Çıldır
Beylerbeyi Süleyman Paşa’dan alınan yazı üzerine Padişah, Hanların Osmanlı
Devleti’ne dostluk ve bağlılıklarını isteyen bir hatt-ı hümayun hazırlatmıştır.
34
Ancak bundan birkaç yıl sonra durum değişecektir. Nitekim 1790 yılın-
daki bir hatt-ı hümayunda, davet olunduğu bütün seferlerde Osmanlı ordusu
yanında Dağıstan askeriyle birlikte Tiflis Hanı ve Ruslara karşı başarılı müca-
delelerde bulunan Şuşa ve Karabağ Hanı İbrahim Han’ın, Osmanlı Devleti’nin
kendisine asker gönderememesinden dolayı bölgede gerekli etkinliğinin kuru-
lamadığı ve bazı hanların Ruslara tabi olduğu anlaşılmaktadır. Ruslara karşı
savaşmak isteyen İbrahim Halil Han, Osmanlı Devleti’nden yardım talebinde
bulunmuştur. Kendisine yardım edilmezse durumun Osmanlı Devleti aleyhine
gelişeceği ifade edilmiştir. Bununla beraber Rusya ile ittifak kuran Tiflis’teki
Gürcistan Hanı İrakli Han da Osmanlı Devleti ile dost olmak istemiştir.
35
şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyyü’nimetim efendim padişahım hazretlerinindir.”
Bkz. BOA, Hattı Hümayun, No: 11/377 (Tarih:1200/1785), s. 1.
33
Katagikos veya Katolikos tabiri, Doğu Hristiyanlığı geleneğine bağlı bazı kiliselerde
kilisenin başında bulunan kişi için kullanılan bir unvandır.
34
Osmanlı Devleti ile Azerbaycan Türk Hanlıkları Arasındaki Münasebetlere Dair
Arşiv Belgeleri, (Karabağ-Şuşa, Nahçivan, Bakü, Gence, S
irvan, S
eki, Revan, Kuba,
Hoy), I, (1578-1914), Ankara – 1992, (BOA. Cevdet Dâhiliye, nr. 15122), s. 101-102.
35
“... sefer-i hümâyûn zuhûrundan berü hân-ı mumâ-ileyhe bi’l-cümle Dağıstan asâkiriyle
gerek Tiflis Hanı ve gerek Moskovlu’ya îsâl-i hasaâr-u ziyan etmekde bir türlü kusur etmeyip
ancak ibtidâ-yı seferden berü taraf-ı Devlet-i Aliyye’den ol taraflara asâkir irsâliyle kendüye
i’ânet olunmadığından zir-i hükûmetinde olan ba’zı hânân Moskov’a teba’ıyyet etmeleriyle bu
sene-i mübârekede dahi eğer Devlet-i Aliye tarafından asâkir ile kendüye imdâd olunmazsa
bi’z-zarûr Moskovlu ile musâlahaya mecbur olacağını beyân etmekle...” Osmanlı Devleti ile